Zıtlıklar Her Yerde

İLK VE SON ŞANS

Günlerden pazartesi ve ben okula gidiyordum. Biraz erken çıkmıştım. Hatta biraz değil baya. Çünkü biliyodum ki yeni okulumun yolunu bulamayacaktım. Öylede olmuştu. Şuan galiba kaybolmuştum.

Normalde okulumun yolunu biliyodum ama okuldan bir gerizekalı yüzünden atılmıştım.

Konuma okulumun ismini yazmıştım ve sonunda okulu bulmuştum. Tek sıkıntı bir yeri değil çok fazla yeri göstermesiydi. Ama zekamı kullanıp okula Allah ne verdiyse diye şans eseri gelmiştim. Müdürün odasına gidip sınıfımı öğrenmiştim.

11/D ikinci katta sol kolidorda. Sınıfa geldiğimde en arka sırayı boş bulunca direk oraya oturdum ve dersin başlamasına daha çok varken direk kitabımı okumaya başladım

Bi 10-15 dakika sonra bir gurup geldiler.Aralarından biri "Yanlız burası bizim yerimiz aşko" diye cırladığında anında kalktım ordan.

İlk günden kavgaya felan dayanamazdın

Dolap tarafındaki en arka sıra boştu bende oraya geçtim

Hoca gelince herkes ayağa kalktı. Tabi o dörtlü hariç. Oturabilirsin dedikten sonra herkes bi anda oturdu

Hoca yeni gelmişti. Herkesin kendini tanıtmasını istemişti. Herkes kendini tanıttığında anca zil anca çalmıştı. "Evet çocuklar diğer derste derse geçicem şimdi çıkabikirsiniz" dedikten sonra çantasını toplayıp çıktı.

Hocanın heryeri ayrı oynuyodu zaten. Çok komik duruyordu

Kitabımda kaldığım yere başlıyacaktım ki nöbetçi öğrenci geldi "Nisa Tezcan kimse müdür onu çağırıyor" dedikten sonra direk gitti. Bu okulda yenin ederim bilet vardı

Zor bela müdürün odasını bulduktan sonra odanın kapısını tıklattıktan sonra 'gel' sesini duyunca içeri girdim

"Beni çağırmışsınız hocam birşe-" sözümü tamamlamama izin bermeden konuşmaya başladı " Şimdü şöyleki geçmişinden bütün bilgilerine baktım be fördüğüm kadaeıyla okulunun başkanıymışsın. Herkes senden memnunmuş. Eğer kabul edersen bu okulun başkanı olmanı istiyorum"

Zor bela konuşabildim "Tabikide seve sevede ben daha yeni geldim yani yeni gelene nasıl bu kadar hızlı güvenebiliyorsunuz?"

Tek kaşını kaldırarak "Güvenmemeliyim?" dedi.

"Ya yokda hani nebiliyim yani" dememle kahkaha atmaya başladı.

"Yok yok bişey yok. Ama yani o kadar akıllı terbiyeli kızsın 3 ceza kağıdı nedir ya?" Hadi canım öğrenmiş olamaz "Hocam siz bunu nasıl öğrendiniz" dememle cezaları okumaya başladı

-Okul kaloriferini kırma

-Kendisinden 2 sınıf büyük çocuğu dövüp kolunu kırma

-Akıllı tahtayı bozma/virüs yükleme/hasar verme

-Okul tuvaletini kırma

-Kantinciye 'abla 20 liraya satarsan zarara girersin 10 liraya sat' diyip kantin fiyatlarını düşürmek

-İki hocanın arasını yapma

-Arkadaşı sırf onunla aynı takımı tutmuyor diye dövme

-Nöbetçi olduğunda hiçbirşey yapmayıp nöbetçi olmayan arkadaşına herşeyi yaptırmak

-Kütüphaneden kitap (ç)alıp hocaların çantasına koyduktan sonrda hocalarına suç atma

Maşşalah he bende baya şey yapmışım. Sonuncuda birtane hocayı okuldan attırmış olabilirim-evet buyüzden okuldan atıldım- tabi hıca bunların hepsini okuyunca öyle far görmüş tavşan gibi kalmıştım

Bu şekilde durduğumu görünce direk söze girdi "Tamamdır o zaman sen çıkabilirsin öğlen tenefüsü yanıma gel napıcan ne edicen bütün herşeyi anlatır hallederiz" diyip kapıyı gösterdi

Kafamı sallamakla yetindim. Müdürün odasından çıktığımda derin bi nefes verdim. Hoca cezalarımı okuyunca nefesimi tutmuştum. Bide 1 kağıtı okudu. Şükür diğer kağıtlrı okumadı. Yoksa nanay

Sınıfa girdiğimde adının Pelin olduğunu öğrendiğim kız herkesden önce konuştu "Ne dedi sana müdür çabuk söyle!"

Kıza aval aval baktım. Birdaha bağırınca kızlardan biri araya girdi "pardonda niye yani pelin herkes müdüre gidince sorgulamak zorundamısın" dediği anda başak biri araya girdi. "Sanane zaten müdür okul başkanı arıyor bu gün son gün. Okul başkanı olmak Pelinin hakkı. Bu pisliğin değil" diye cırladı.

Yardım edin. Cringe damarım patladı. Heran ölebilirim.

Direk devreye girdim "Sende okul başkanı olacak seviye yok ama neyse evet hoca beni okul başkanı seçti napıcaksın" son noktayı koydum. Sessizlik

Sinirle bana tokat atmaya çalıştı. Becerebildimi. Hayır. Elini yakaladığım gibi ters çevirip sırtında birleştirdim.

Evet kulak zarlarımı hisstemiyorum. Hastane parasını senden çıkarmassam banada Nisa demesinler. Kız biri kaçırmaya çalışsa çığlığıyla öldürür adamı. Haberlere 'Çığlık atarak katil oldu' diye çıkar. İnanıyorum, inancım sonsuz.

"Kızım napıyosun sen?!" E çüş ama yani. Hocam sizin ne işiniz var. Sanırsınız müdür. Kamera olsa daha iyi olurmuş.

"Hocam bana el kaldırmıyıcaktı" diye kendimi savunmaya başladım. Savunma modu loding...

Müdür Pelini yanına çağırdı. Artık ne konuştularsa kız salya sümük geri döndü. "Hepsi senin yüzünden" diye bağırmaya başlıyınca kızın beyninin olup olmadığını sorgulamaya başladım

Hiçbir şey demedem sırama oturup Pelinin zırlayışını ve yanındakilerin onu sakinleştirmeye çalıştığını izliyodum. Valalhi on numara komedi filmi. Kızın mimikler felan üf üf anlatamam

Sonunda o grup sınıftan çıkınca Çınar başladı. "O zaman yeni okul başknımız hayırlı uğurlu olsun. Alkış lütfen" diye bağırdı

Herkes alkışlamaya bazıları bağırmaya hatta ıslık çalmaya başladılar

Ben hala 'ee bilgileri ne zaman alıcaksın' diyen kişinin kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyodum

"Aloooo?!? Benim ben kız korkma" abim sen naptın sanki pazardayızda satış yapmaya çalışıyorsun. O ne ses

"Öğlen tenefüsünde ama alınma pazarda değiliz o nasıl ses sanki satış yapıyosun."

"Başkan olunca işler böyle işte" diyip şu hayırdır hareketine benzer hareketlerden birini yaptı.

"Yanlız bende başkanım ve senden üst rütbede. Hatırlatırım"dediğim anda 'uyyy' 'oooo' demeye falan başladı.

Böyle zil çalana kadar soru yapmuruna tutuldum. En sonunda zil çaldı başkan ve başkan yardımcısı sınıfı susturmaya çalıştılar. Emir yazıldığından beri tahtadaki ismini silmeye çalışıyodu. Biri bağırıyodu biri koşturuyodu biri hoca geliyomu diye kapıda nöbet tutuyodu. En sonunda dayanamadım

"Başkan isimleri tahtaya yazmak yerine kağıda yaz. Sonrada sınıf hocanıza ver ve sözlükerinde 5 puan kırmasını rica et. Eğer eksisi varsa ise 10 puan kırmasını rica et. Öyle sadede gelirler anca"

Huzurlu bir sesizlik. Ela telaşla konuşmaya başladı "Lütfen sözünü geri alırmısın. Sen bizim hocayı bilmiyorsun tabi. Bi kızdım varya beyaz ışıkla görüşürsün. Artık beyaz ışıkla arkadaş olduk yani."

Temsilci hocaya gidip baktığında hocanı toplantıda olduğunu ve tahtadan film açabileceğimizi söyledi. İlk çıkan filmi açıp izlemeye başkadık. Ben arada sırada kitap okuyor bazen filmi izliyordu

Ders bittiğinde direk tuvalete gittim. İzlediğimiz film çok uykumu getirmişti. Film zaten çok sıkıcıydı. Yüzümü buz gibi suyla yıkadıktan sonra sınıfa gittim. Müdür yardımcısı sınıftaydı

Ela hocaya yalvarıyordu resmen "Hocam lütfen annemi aramayın annem öğrenirse maffeder beni." Bayıl bide feriha.

Müdür yardımcısı söyleyeceğini söyledi "Kızım bu benim sorunum değil okula makyaj malzemesi pardon çantası getirmiyicektin." Bana döndü "Heh kızım gel bide senin üstüne bakalım çantanda bişey yoktu ama"

Üstüme baktı hiçbirşey yoktu. Kolumdaki pandorayı görünce şaşırdı ve sadece oda değil bütün sınıf şaşırdı çükinkü bir değil üç tane pandora takmıştım. Valla hiçte çıkartamazdım 2 si hediyeydi diğerinide ben kendime almıştım

Müdür yardımcısı "Kızım bu ne?!" diye sordu. Sadece 'Bileklik hocam' demekle yetindim

Müdür yardımcısı sanki takı kutusuymuşum gibi bana bakıp sordu "Kızım sence biraz abartmamışmısın" Sanane. Sanki çaldım. Çok bakma kızzz gözün kalır -Eltilerin savaşı sultanın sesinde okuyun-

"Hayırda neden ki?" siye sorduğumda Müdür yardımcısı "Bence bira abartı duruyor ama neyse bu seferlik böyle olsun" HAYIRDIR?! Çok bekelrsin sen bu seferlik olsunu. Sırf sana inat her yanından geçtiğimde gözüne sokucam.

Müdür yardımcısı sınıftan çıkarken Pelinlerin grup başıma üşüştü

Tek sordukları sorularda oha gerçekmi. Kızım bu parayı sen nerden buldun gibi sorulardı. İki kişi ise bende beş tane var kıskan. Okul olduğu üçin takmıyorum ben. Çalınmasını istemiyorum gibi şeylerdi. Tek cevap -Napiyim-

Hiç çekemezdim bu gün güzel günümdeydim. Sırama geçip kafamı koyduğum gibi uyudum