Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Bölüm 1: ilk mesaj

@cinar.1

Bu kitap benim ilk texting kitabımdır umarım severek okursunuz elimden gelen en iyisini çıkarana kadar durmucam .

 

 

Iyi seyirler

### Bölüm 1: İlk Mesaj

 

Gizemli bir akşamda, şehir ışıkları altında yan yana yürüyen genç bir kadın, telefonuna gelen bir mesajla irkilir. Adı Melis’tir. Yaşı 27, üniversiteden yeni mezun olmuş, hayatta kalma mücadelesi verirken karşısına çıkan her zorluktan güçlenerek çıkmaya çalışmaktadır. Bir reklam ajansında içerik üreticisi olarak çalışırken, bazen kendi hikayelerini yazmanın hayalini kurar ama bir türlü cesaret bulamaz. O sırada telefonunun ekranında beliren mesajın kimden geldiğini görünce kalbi hızla çarpmaya başlar.

 

**“Merhaba Melis! Tanışalım mı?”**

Mesaj, Taner adında birinden geliyordu. Taner, sosyal medyada Melis’in arkadaşlarından birinin arkadaşıdır. İlk başta biraz şüpheci yaklaşsa da içindeki merak, onu bu konuşmayı başlatmaya iter. Son zamanlarda yalnızlık hissi, Melis’in içini kemirirken, böyle bir mesajla karşılaşması ona bir umut ışığı gibi görünür.

 

Melis, parmaklarını ekranda gezdirerek yazmaya başlar. “Merhaba! Tanışalım, neden olmasın? :)”

 

Taner’in yanıtı hızlı gelir: **“Harika! Bugün nasıl geçti?”**

 

Melis, oturduğu kafenin penceresinden dışarı bakar. Şehrin kalabalığı, insanların koşuşturması ona biraz yalnızlık hissi verse de Taner’in mesajlarıyla biraz daha neşelenir. Burası, Melis’in sıklıkla geldiği bir kafedir; sevdiği bir köşesi vardır. Burada çalıştığı sürede, birçok kitap okumuş, hayal dünyasına dalmış ve birçok hayali gerçeğe dönüştürmeyi ummuştu. Ama o an, Taner’in mesajlarıyla birlikte hayatında beliren farklı bir heyecan yaşar.

 

“Biraz yoğun geçiyor ama yine de iyi sayılır. Senin günün nasıl geçti?” diye yanıtlar.

 

Taner, hemen yanıtlar: **“Bilmiyorum, belki seninle tanışmak için sabah kalktım diyebilirim.”**

 

Bu cümle, Melis’in içinde bir gülümseme oluşturur. Bir yabancıdan gelen böyle bir iltifat, beklenmedik bir heyecan yaratmıştır. “Bana mı?” diye sorar.

 

Taner, esprili bir yanıt verir: **“Evet, seninle tanışmak için her sabah uyanabilirim. Ama öncelikle, kiminle konuştuğumu öğrenmem lazım.”**

 

Melis, Taner’in yaklaşımından etkilenir. Bu konuşma, daha önce hiç denemediği bir şeye doğru açılan bir kapı gibidir. “O halde kendini tanıt!” der.

 

“Benim adım Taner. 28 yaşındayım, yazarım. Şu an kendim için bir roman üzerinde çalışıyorum. Yani kelimeler benim en iyi arkadaşlarım. Peki ya sen?”

 

Melis, kendi hayatını düşünmeye başlar. “Ben de yazarım ama daha çok içerik üretiyorum. Hikayeler yazıyorum ama sadece bilgisayarın içinde kalıyorlar. Henüz cesaret edip paylaşmadım.”

 

Taner, hemen cesaretlendirir: **“Bunu yapmalısın! Senin hikayelerin insanları etkilemeli.”**

 

Melis, Taner’in cesaretlendirici sözlerini okurken bir an neşeli bir gülümseme ile ekranı okşar. “Belki bir gün!” diye yanıtlar.

 

Taner’in yanıtı hızlıdır: **“O günü sabırsızlıkla bekliyorum! Peki, senin için en iyi roman nedir?”**

 

Melis, bu soruyu düşünmeden yanıtlar: “Elbette! ‘Küçük Prens’.”

 

Taner, mesajını hemen gönderir: **“Güzel seçim! Benim de favorim. Bazen en basit hikayeler en derin anlamları taşır.”**

 

Konuşma, bir akşam yemeği sohbeti gibi akmaya başlar. Her iki taraf da birbirlerinin yazarlık serüvenleri üzerine konuşurken, aniden Melis’in aklına bir fikir gelir. “Seninle bir yarışma yapalım!”

 

Taner, merakla sorar: **“Yarışma mı? Nasıl bir yarışma?”**

 

Melis gülümseyerek yazar: “Her birimiz bir kısa hikaye yazalım. En komik ve en tuhaf hikaye kimdeyse, o kaybettiği için diğerinin istediği bir şeyi yapmak zorunda kalacak.”

 

Taner, gülerek yanıtlar: **“Tamam, anlaştık! Ama benim hikayem çok komik olacak, senin eline su dökemem!”**

 

Melis bu meydan okumayı sevinçle karşılar: “O halde başlasın! Hikaye konusu ne olsun?”

 

Taner’in yanıtı gelir: **“İkimizin ilk buluşması!”**

 

Melis, gözlerini kısarak telefonu okur. Bunu düşünürken gülümsemekten kendini alamaz. “Bunu nasıl komikleştirebilirsin ki?”

 

Taner, cevap verir: **“Her şey mümkün! Yalnızca hayal gücünü kullanmalısın.”**

 

Akşam yemeği masasında, Melis telefonunu kapatır ve gülümseyerek düşünmeye başlar. Taner ile olan bu konuşma, gününü aydınlatmış, kalbindeki boşluğu bir nebze olsun doldurmuştu. Taner’in samimiyeti ve yazarlığa olan tutkusu ona ilham vermişti.

 

Ertesi sabah, Melis güne enerjik bir başlangıç yapar. Gözleri hala Taner’in mesajlarıyla parlıyor, ilk mesajın bıraktığı etkilerle doluydu. İçinde bir hikaye yazma isteği kabarmıştı. Ancak Taner’in hayal gücü kadar cesur olabilecek miydi?

 

Bütün gün boyunca kafasında kurduğu hikaye planlarını, arkadaşlarıyla konuşarak geliştirir. Melis, işyerinde yazı masasının başına oturduğunda, her zamanki gibi bilgisayar ekranını açar. Ancak bugün başka bir heyecan vardır içinde. Kafasında Taner ile yaptığı konuşma yankılanıyordu. “Hadi bakalım, Melis! Hikayeni yaz!” diye mırıldanarak kendini motive eder.

 

Taner’e yazmayı düşündüğü hikaye ile ilgili düşüncelerini paylaşmaya karar verir. “Tamam, ben de yazmaya başlıyorum!” yazdıktan sonra, Melis, parmaklarını klavyeye vurur ve bir şeyler yazmaya başlar.

 

Kendi hikayesini oluştururken, aklına Taner’in söyledikleri gelir. “İlk buluşma…” derken bir an duraksar. “Ama bu hikaye komik olmalı!” Melis, yazdıkça gülmeye başlar. Hayalinde, Taner ile birlikte bir kafede oturduğunu düşünür. İkisi de sırayla garip anekdotlar anlatırken, ortada bir kedi vardır. Kedi, her defasında Taner’in çantasına atlamakta, Melis ise gülmekten kırılmaktadır.

 

“Bu hikaye güzel bir başlangıç olabilir,” diye düşünür. Taner’in mesajlarını okuyarak yazmaya devam eder. “İlk buluşma” hikayesini geliştirmek için aklında birçok fikir dönüp duruyordu. Melis, akşam işten döndüğünde, hemen Taner’e yazdığı hikayenin bir kısmını göndermeye karar verir.

 

Taner’in yanıtı gelmekte gecikmez: **“Merakla bekliyorum!”**

 

Bir gün boyunca Melis, Taner ile mesajlaşırken içindeki heyecanı hisseder. Taner, ona sürekli cesaret vermekte ve hikayesinin gelişimine ilgi duymaktadır. Her gün yeni bir mesajla Melis’i motive eden Taner, aynı zamanda kendi hikayesini yazma konusunda da ısrarcıdır.

 

Bir akşam, Melis, günün yorgunluğuyla yattığında Taner’in gönderdiği bir mesajla uyandığında, içindeki kıpırtıyı hisseder. **“Sana bir sürprizim var. Bu akşam bir arkadaşımın kafesinde buluşalım mı?”**

 

Melis, bu teklifi görünce heyecanlanır ama bir yandan da tedirgin olur. “Tanımadığım biriyle buluşmak…” diye düşünse de kalbindeki heyecanı bastıramaz. Bir an kararsız kalsa da sonunda yanıtlar: “Tamam, nerede buluşalım?”

 

Taner, yeri belirtir: **“Şehir merkezindeki ‘Yazı Kafe’.”**

 

Melis, kafasında bu buluşmanın nasıl geçeceğini düşünürken sabah gelir. Giyineceği elbise konusunda kararsızdır. Kafasında canlandırdığı sahnelerden birinde,

Loading...
0%