alrun ve akrun'un hikayesi pek fazladır. coğrafyadan coğrafyaya söylenceler değişir.

mesela çilde. havasını sevmesem de oraların öykülerini pek severim.

çilde'de bu iki yıldızın birbirlerine rakip olduğu anlatılır. derler ki, alrun dünyamıza kaos ve sıcaklık vermek için oradadır. buna rağmen aslında iyi niyetlidir. ama yaptığı her şey feci şekilde ters teper. öyle tez canlıdır ki gökyüzünde bir saniye bile yerinde duramaz.

çilde akrun'u ise şöyle anlatır: soğuğun ve düzenin koruyucusu. sakin, mantıklı, soğukkanlı. kutuplarda yaşayan halklar için hayli önemlidir akrun. çünkü gökte hep sabit bir noktadadır. asla kıpırdamaz. asla oynamaz.

akrun da iyi niyetlidir. ama alrun ile sürekli kavga halindedir.

alrun yakmak ister. akrun ise dondurmak.

çilde'deki hikayeye göre alrun o kadar haylazdır ki iyilik edeyim derken künzek'e dokunuverir ve tüm ülkeyi çöle çevirir. ve yine aynı anlatıya göre alrun künzek'i çöle çevirdikten sonra akrun ona pek öfkelenir. alrun'un yaptığını düzeltebilmek için dünyanın iki ucunu (en kuzey ve en güneyi) dondurur. böylece künzek az da olsa vahalara kavuşur.

gerçekte olanlarla uzaktan yakından alakası yok, değil mi, sevgili dostum?

ama bana hikayeleri topla dedin. ben de topluyorum.

sevdiklerimden biri de bu.

ne yapabilirim ki? bir kalbim yok benim. ama yine de böyle hikayeler içimi ısıtır sanki.

kötü hikayeler duymak istemediğim için bana kızma, olur mu?