2 hafta sonra

Minho ile jisung yine eskisi gibi olmuşlardı jisung her sabah okula giderken minho'ya selam veriyor ve minho da artık ona karşılık veriyordu. Bu jisung'u mutlu ediyordu.

Linoo×jisung

Jisung

Minho 

Minho acil spor salonuna gel

Julia beni kilitledi

(12.40)

Minho

minho lütfen yardım et isiklarida kapattı şarjım az kalıyor lütfen

Lİnoo

Jisung Julia'ya iftira atmiyacagina söz vermiştin

Jİsung

Yemin ederim iftira değil

Linoo 

​​​​​​Jisung yalan söylemeyi bırak!

(Görüldü)​

​​​​​(13.10)

Ji-jisung o sen misin?

Neden cevap vermiyorsun jisung

Jisung lütfen sen olma

(​​​​​​İletilmedi)

(13.35)

🥠

Seungmin spor salonunun soyunma odasında arkadaşını baygın bir şekilde bulmuştu.

Korkmuştu ne yapacağını bilmiyordu hemen telefonunun üstünü silip burnuna götürdü telefona tekrar baktığında buharlı olduğunu gorunce tanrıya sukretti.

Hemen gruba jisung'un baygın olduğu ile ilgili bir mesaj atmıştı. Ardından jisung'u kucağına alıp koşarak dışarıya çıkmıştı tüm okul durmuş oraya bakıyordu.

Felix ve hyunjin koşarak gelmişti. Hyunjin direksiyona geçmişti seungmin tam arabaya binecekken kolundan tutulmuştu sınırlı arkasina döndüğünde minho'yu görmüştü.

"Ne oldu jisung'a"

"Seni ilgilendiriyor mu??"

"Evet o benim arkadaşım"

"Hah? Arkadaş mi jisung seni- neyse bu mevzu bana düşmez ve beni bırak!" Seungmin alay dolu bakışlarını minho'nun üzerinden çekmişti. Hızla kucağındaki minik sincap ile arabaya binmişti.

Hyunjin hızla hastaneye sürmüştü hastane özel heang hastanesiydi. Minho nereye gideceklerini bildiği için hızla oraya sürmüştü. Hyunjin kendi babasına ait olan hastaneye götürürdü değer verdiği kişileri.

Doktor serum takip dışarı çıktığında herkes başına koşmuştu. Minho herkesi uzaktan duvar kenarından izliyordu hepsi gergin ve üzgündü gözle görülür bir hasar almışlar gibiydi. Korkuydu daha doğrusu jisung'u kaybetme korkusuydu minho anlamıştı. Chan anında doktora dönmüştü.

"Ne olmuş? niye bayılmış ? Görebilir miyim?"

"Sakin olun efendim. Han beyin durumu iyi sadece son zamanlarda yemek yeme öğünlerini atlamış uyku hapı kullanmış ve üzülüp kendini yıpranmış. Bayılma nedeni sadece bunlarla sınırlı değil tranvasi tetiklenmis vitamin yazdım serumu bitince taburcu olabilir ayrıca yemeğine de dikkat etmeli"

"Şimdi kuzenimi görebilir miyim?" Kuzen mi minho duyacak kadar yakın olsada görünmeyecek kadar uzaktı. Chan ve jisung'un kuzen olduğunu yeni igrenmedigini hatırladı jisung ona anlatmıştı.

FLASHBACK

"LİNOOM LİNOMMMM!"

"noluyor niye bağırıyorsun jiss"

"Bugün kuzenim geliyor biliyor musun adı Chan Avustralya'ya gitmişti geri gelecekmiş hemde uzun bir süreliğine woagaaggaga"

"Hahahaha adına sevindim jiss bu kadar mutlu olduğuna göre senin için değerli"

"Tabii ki de senin kuzenin yok mu?"

"Var Felix senin sıra arkadasin var ya ama o çok gıcık onunla konuşmuyorum"

"İmmm istersen channie hyung seninde kuzenin olabilir paylasabilirim seninle"

Minho karşısında yanakları tombiş tombiş olan çocuğun yanaklarını ellerinin arasına almış yanağını isirmisti.

"Yaaa linoooo acıdı yaaaa"

FLASHBACK END

mİnho hatırladığı anı ile kocaman gulumsemisti.

"İsterseniz girebilirsiniz ama uyanmamasi için sessiz olun biraz uyuması gerek uyku haplarının etkisi geçene kadar da kendini çok yormasin"

"Tamam tamam " Chan hızlıca onaylamış hızlıca odaya girmişti hepsi peşinden girince minho yavaşça yaklasmisti odaya hepsi cama sırt dönmüş jisung'a bakıyordu. Chan'in gözleri dolmuştu. Aynı şekilde felixin de hyunjin felixi teselli ederken seungmin chan'a kocaman bir sarılma vermişti.

Seungmin kafasını kaldırdığında jisung'a bakan bir çift göz daha görmüştü. Hızla dışarı çıkmış minho'ya sinirli bakışlarını atmıştı.

"Şeyy özür dilerim merak ettiğim için geldim" minho mahçup bir ses ile konuştuğunda seungmin hafif siritmis ve minho'nun kolundan tutup içeri getirmişti.