Selammmm patateslerimmm nasılsınız umarım iyisinizdir bende iyiyim. Aslında hikaye akışı hizlansin diye araya günler felan koyucam tamam miiiii???? Veee son olarak minho birazcık (supheli) sizin nefretinizi kazanacak gibi bi de no1 çiçeklerde telaş var şarkısı harika üste koydum mutlaka dinleyinnn ve hikaye>>>>

🥠

1 hafta sonra

KAmptan dönmüşlerdi ve hyunjin yavaştan taşınmaya başlamıştı bile. Bugün okul vardı jisung istemeye istemeye uyanmıştı yarım saat yatakta oturur pozisyonda durduktan sonra uzanıp telefonunu aldı rutin haline gelmisti sabah bu hareketleri yapmak chan'dan mesaj olduğunu görünce girip baktı.

Mesajda akşam uçağa bindigini ve 1 saat içinde havalimanında olacağını belirtmişti. Jisung ilk okudugunda anlamasada 2.okuyusta anlamıştı bugün okula gitmeyip Chan ile vakit geçirmeye karar vermişti. Hızlıca giyindi .

Hemen çantasına lip balm cüzdan kulaklık gibi gerekli eşyaları koyup evden dışarı çıktı. O sırada minho'da bir yere gitmek için motoruna biniyordu.

Minho kombin

Jisung minho'yu fark bile etmemişti. Yalan olmasın minho bu duruma şaşırmıştı. çünkü 'ben ona yüz bile vermesem iki eli kandada olsa mutlaka bana bakar gülümser selam verirdi diye düşünüyordu.'

Jisung telaşla taksi aradığı sırada minho josung'un yanına gelmisti.

"Heyy günaydın okula mi" minhonun sorduğu soruya karşı jisung kafasını telefonundan kaldırdı. Jisung minho'yu daha yeni fark etmişti ve şaşkın bir şekilde biraz durduktan sonra hemen cevap verdi.

"Ahh hayır Avustralya'da çok yakın bir arkadaşım bugün gelecek ve benim havalimanına gitmem lazım onun için acele ediyordum ve sanada günaydın"

"İstersen seni hirakim suratından anlaşılacağı üzere taksi bulamadın"

"Gerçekten mi cokkk iyi olur benim için" jisung ve minho motora doğru yöneldiler aslında jisung'unda arabası var fakat geçen günlerde annesi babası dağ evine gitmek için almışlardı jisung'da usendigi için gidip babasının arabasını almamıştı.

"Kaskını takım mi?" Minhonun yönelttiği soru ile jisung gülümseyerek ona baktı motora daha önceden binmişti minho ile beraber binmişti hatta ama asla kask takma işini beceremiyordu. Jisung elini çekip kafasındaki kaskın kemerini bağlasın diye minhoya doğru kafasını kaldırmıştı. Minho onun bu tatlı haline siritirken kaskını takmış koltuk altından tutup havaya kaldırmıştı. Çok uzun sürmeden jisung'un poposu motor ile buluşmuştu. Ardından minho da binmişti.

"Jisung belime saril"

"Ahh böyle iyi merak ettme buradaki demirleri tutabilirim"

"Jiss dedim hadi acelen var ve hızlı surecem " jisung bir şey demeden hemen beline kollarını sarmış kafasını sağ tarafa doğru çevirip minhonun sırtına koymuştu. Jisung ne kadar minhonun ona aşık olmadığını bilse de bu tarz şeyler onu umutlandiriyordu. Minho ise jisung'un tatliligina gülüyordu.

Sonunda havalimanına gelmişlerdi jisung kaskı cikarmayi bile unutmuş bir şekilde koşarak misafirlerin geldiği yere gitti chani görmesi ile koşup onun üstüne atladı. Chan jisung düşmesin diye hemen ellerini ona sarmıştı. Jisung ise durmadan yanağını öpmeye çalışıyordu opemiyordu ama çünkü kask onu engelliyordu onun yerine kocaman sarılıyordu. En sonunda jisung cihanın kucagindan inmişti kafasını çevirip minhoya baktığında minho çatık kaşlar ile ikisini izliyordu.