@acarakcayeliff53 adlı kullanicim patatesim canimmmm okurum çok heyecanlı ve çok güzel tepkiler ile okuduğu için yaziyorummmm🖐️✊🤭eluff 💋🌟

LEE KNOW ANLATIMI İLE ฅ⁠^⁠•⁠ﻌ⁠•⁠^⁠ฅ

Jisung ile kavga ettikten sonra Julia ile sahilde yürümeye başladık. Jisung bu tarz şeylerde yalan söylemez daha doğrusu söyleyemez beceremez ki jisung yalan söylemeyi de söylemesini de sevmez.

Bunları düşünürken anlık tepki ile jisung'a vurduğum aklıma geldi salagim kesinlikle aptal bir özürlüyüm. Bundan sonra jisung yüzüme bile bakmaz eminimm.

"Offf ne yaptım ya brnn"

"M-minho iyi misin"

"Doğruyu söyle gerçekten jisung'un dediği gibi bir şey var mı"

"Mi-minho saçmalıyorsun o-o çocuğun dedikleri ile beni yargılıyorsan v-ve sesenin peşinde o kadar kostuktan sonra bana bunları soyleye biliyorsan ayrılalım"

"Özür dilerim öyle demek istemedim ama jisung yalan söylemez ki" bu son cumlemin ardından Julia tam giecekken onun kolundan tutup kendime çektim. Sarıldım o da uzun sürmeden kollarını bana sardı.

Tam juliadan ayrilacakken sahilin kumlu kısmında birbirine sarılan iki kişi görmüştüm. Jisung'a çok benzediği için biraz daha baktım.

"Askimmm ben eve gidicem"

"Olur seni bırakmak isterdim ama küçük bir isim var özür dilerim sen gidebilir misin"

"Ahh tabii ki de kuzenim beni alacak zaten onun için gidicektim bende "

"Baybayyy" Julia beni öptükten sonra hızla gitmişti tekrar o tarafa döndüğüm de jisung ve yanındaki kişi bir birlerine sarılıyordu hızla oraya doğru yürüdüm.

"Ne işin var burada sevgili misiniz" gidip pat diye soru sormam onları şaşırtmıştı ayrıca böyle bir durumdayken sormaya hakkım varmış gibi gidip sormam ayrı konu. Tam bir rezilim.

"Se-senin ne işin var burda hığk" son sözünden sonra burnunu çekmişti. Ağladığını kolaylıkla anlamıştım zaten göz yaşları hala geliyordu. Tam göz yaşlarını silmek için elimi kaldirmistim ki. Refleks olarak elini vurduğum yere siper edip kafasını biraz kendine saklanmıştı.

"Ji-jisung özür dilerim"

"Özürunun bir anlamı yok minho daha da üzmeden git" jisung yanagindaki elini indirirken hiç dikkatimi çekmeyen yüzüne bile bakmadigim çocuk konuştu. İster istemez ona döndüm bu j-hope su benim sınıf arkadaşımdı.

"Sanane sevgili misiniz" aklım sıra sevgili olup olmadiklarini öğrenecektim.

"Seni ilgilendirmez LEE minho" jisung ilk defa ismimi böyle söylemişti minho ismini sadece yabancı kişiler kullanırdı KNOW ismimi ise sadece Felix hyuncin ve jisung tek kullanırdı bu birazda olsa beni üzmüştü niye üzüldüğümü bile bilmiyordum üstelik.

"Jisung lütfen biraz konusa-" sözümü yarıda kesen şey arkamdan gelen sesti.

"Hoppieeee geldimmm" arkadan koşarak gelen kız hope'un boynuna atlamisti. Sarilmislardi kız ardından jisung'a sarılmış vurduğum yeri opmustu.

"Ji-jisugnum yanağına nolduuu kıpkırmızı olmuş kavgaya mi karistin aoyle kim yaptı hangi orospu çocuğu Hagi it söyle taşımasını takip süründürürum onu" kız resmen bana demedigini bırakmadı.

"Şey aşkım çok küfür etmeden mi yapan kişi arkanda çünkü." Kız hemen bana dönmüş bildiğiniz bombastic Side eye atıyordu. Haksizda sayılmaz di.

"Jisung biraz konusabilirmi-" tekrar konuşmam ile kız beni ittirmisti.

"Kimsin lan sen ismin ne ne haklı vuruyorsun benim minik sincapima ha?" Kız yakamdan tutmuş beni sarsarken ellerini tutup konuşmaya başladım.

"Pardon benim adım Lee minho lütfen izin verirseniz jisungbile konuşmak istiyorum" ellerini hızlıca ittirdim ve o da şok bir şekilde bana bakıyordu.