@ckae_12
|
Bir sigara 400 derecede yanar. Şuan içime çektiğim dumanı ise akciğeri parçalar.İçmezsem sağlıklı bir birey olur muyum?Bu sorunun yanıtı çektiğimiz acılarla kaynaklı.Oturduğum bankta hayatın ne kadar alışagelmiş olduğunu düşünüyordum.Doğmak ve ölmek.Ve ikisinin arasındaki o zaman. Gelecek kaygısı, baskılar.Ve hep aynı maraton.Hayata biraz heyecan katan neydi?Ben bulamıyordum.Yaşanmaya değer bir duyguyla hiç tanışmamıştım.Belki bir kere.Bu süreç uzun sürmemişti.Ben gelene kadar hayatta kal.Son kez işitmiştim bu cümlede. Kalıyorum hayatta. Sen ne zaman geleceksin?Arkamda adım sesleri duydum.Bu bir saldırı için gelenler değildi. Korkmamam için daha çok ses çıkartıyordu. Arkama döndüm. Arya 'yı gördüm. Benle ölüme bile gelirdi. . Netti . Ve en önemlisi çok güzel sarılıyordu. Yıpranan gençliğim ve çocukluğum. Onun kollarında son buluyordu.İskoçya ülkesi. Renkler ve dans ülkesi. Şuan bir hayatta kalma savaşı veriyordu. Tam önümde durdu. Sorgulayan bakışlarını bana doğrultarak konuşmaya başladı.
Yine mi aynı şey?Hesap vermen gerekecek. Bu ülkede adalet sadece bizim için dönüyor biliyorsun. Sen şu an kadın pazarında olan bir malsın. Ama devlet senin kimi rahatsız ettiğinle ilgeleniyor.Böyle yapmaya devam edersen öldürürler seni. Yapma be kızım .Beni burda yalnız bırakma.
Gözyaşlarım kaç kere duyduğum cümleler yüzünden yine gözlerime akın etti. Onları döndürmek için dilimi ısırdım. Bize bu öğretilmişti. Acıyı acı bastırır. Arya'nın söylediklerinde hiç bir eksik yoktu. Kadın Pazarı.Fuhuş yapılan yer. Bazı kadınlar zorla hayatlarından alınmışlardı. Bazıları ise hayatın zorluklarından burdaydılar. Biz ise cezamızı ödüyorduk. Burdakiler bile bilmiyorlardı kim olduğumuzu. Ben Arya 'ya yanıt vermeden başka bir konuyu dile getirdi.
Bizimde sıramız gelecek.Biliyorsun . O katlanamadığımız sesler belki bizden gelicek. Kimse yardım etmeyecek. Kaç kadın burada can verdi. Kaç kadın kendine dokunamıyor. Olanlara artık katlanamıyorum. Saye, beni süzüyorlar . Korkuyorum... Akan gözyaşlarını gördüm.Banktan kalkıp gözyaşlarını sildim. Umut dolu bir sesle onu yatıştırmaya çalıştım Aryam, benim asil arkadaşım. Olmayacak . Hiçbir şey olmayacak. İzin vermeyecem. Bana güven.
Onu da kendimi de kandırıyordum. Burada olan hiçbir kadın gün yüzü göztermezlerdi. Emrederlerdi ve sen ona boyun eğerdin. Baş kaldırışı göstermeye çalışan her kadının aklına daha ileri gidebileceklerini gösterirlerdi. Korkuturlardı. Erkeklerin egoları kadınların her şeyi yapabileceklerini bildikleri için bu kadar iğrençti. Kadın ve erkeği ayıran nokta buydu galiba .Ego. Başlangıcı belli olan ama sonu asla gelmeyen bir kalıp.Aklıma gelen korkunç senaryolar vardı. Bunları düşündüm. Arya'nın mavi gözlerine kenetledim gözlerimi. Tün duyguları kalbime işledi . Dayanamadım. Var gücümle sarıldım. Sarıldığım an Arya gözyaşlarını tutamadı.Omuzlarımı sel aldı.
HER ŞEYİN GERÇEK OLDUĞUNU ANLADIĞIM ANDI.
BİR GÜN SONRA
Avlunun meydanındaydık. Hiç ellenmemiş kadınları dizmişlerdi. Bazıları daha çocuktu.Peki niçin mi dizilmiştik?Pro üyeler fahişlerini seçeceklerdi. Basının önünde kadın haklarını savunan adamlar,buraya gelip kendine fahişe seçiyorlardı.Kadınlarla ilgilenen kendiside eskiden bizim gibi olan kadın, hepimizi gözüyle süzüyordu. Ortalığı karıştıracak birleri var mı diye bakıyordu. Birazdan müşteriyle beraber büyük patron denilen adamda gelicekti. Göz göze gelmemiz yasaktı. Bir keresinde inat eden kadının gözlerini göz yuvasından çıkartıp meydana asmışlardı. Bilindik bir senaryo. Meydanda olan hiç bir kadının gözlerinde umut ışığı yoktu. Arya'ya baktım. Mavi gözlerinde bana karşı olan inanç vardı. Gözlerimi kurala uyarak eğmiş gibi yaptım. Çünkü kalbim o mavi gözleri yok edemezdi. Bunu kaldıramazdı. Bir o bir de kendini bekleten adam vardı kalbimde. Meydanın büyük kapısı açıldı. Korumalarla gelen adama baktım. Tüm bedenini aklıma kazıdım. Bir kadının sesini kesenlerin sesleri benimle beraber karanlığa gömülcekti. Meydanın ortasında yürüdü. Her adımında bir kadın nefes almayı bırakıyordu.Benle Arya'nın önünde durdu. İkimizin başımızı kaldırtmasını emretti.Arya'nın kalbindeki gümbürtü adeta meydanda yankılanıyordu.İkimizin gözüne odaklandı. Hikayenin başlangıcı.
Mavi gözlü kadını istiyorum, dedi soğuk bir sesle.
Niye mavi gözlü kadın niye yanındaki değil diye sordu büyük patron.
Biz tutku isteriz , o şehveti duygularla desteklemeyi severiz. Mavi gözlü kadında var. Yanındaki ise duygusuz ona ne yaparsam yapim bana karşı koymaya çalışmayacak. Gücü olmadığından değil.Duyguları bizle kirlenmeyeceği için dedi adam.
Bir kahkaha sesi yankılandı O yankı hiç bir kadının kulaklarından silinmeyecekti. O kahkanının sahibi bendim.Buarada olanlar sadece benim cehenemim olacaktı.Dostumun değil
Pantalonumun altına sakladığım bıçağı önce adama doğrultup ve şu cümleleri kurdum.
Dostumu alabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Kendini benden üstün görüyorsun ya. Gerçekler ortaya çıktığında gözünü kendin keseceksin dedim. Bıçağı adamın karnına batırdım. Korumalar hemen yardıma koştular. 1dk 23 saniye. Büyük patron,kolumu tutarak kolumu büktü.Malun yerine tekme attım. Böğürerek bağırdı. Bir emrine bakardı ölümüm. Beni niye öldürmediklerinide biliyordum. Kendine istiyordu adam. Attığım tekmeyle zayıflamıştı. Bir anda yakasından tutup kulağına yaklaştm
İki kelimeyle yüzünden kan çekilmişti.
Kırık taç Bu kelimelri söyledikten sonra onların malıymış gibi diz çöktüm. Karşı koymadan istedikleri gibi. Korumalar beni iki kolumdan tuttular. Engellemek için bir şey yapmadım. Beni bir çuval gibi meydandan çıkartmaya çalışıyorlardı. Gözlerim meydandançıkmadan önce Arya'yı buldu. Mavi gözlerine baktım. Beyin sarsıntısı. Onun gözleri.L.K . Beynimdeki anılar bir hüzünle boğuşuyorlardı. Kargaşanın sesleri, beynimdeki sesler,bana saydırılan küfürler. Bağır dedim kendi kendime. Bu defa tutma. İzin verme . Sen küçük değilsin. Mavi gözler yine yolumu kestiler. Çığlık attım. Gözlerim kapanmadan önce gördüğüm an bir camın kırılması her anlamda. Aldığım tat ise kandı her anlamda.Duyduğun ses ise Arya'nın sesiydi
Sayeeeee!Guguk kuşu seni yuvanı daha değiştirmedi.Sen hala oysun.
Aslında guguk kuşu bendim. ARYA.
Yarım saat sonra
Gözlerimi açtığımda bir hücrenin içindeydim.Karanlıktı.Bana eşlik eden fareler vardı. Ayaklarımı biraz uzattım Uzattığım an ayağım hanhi kadının bilmediğim el kemiğine değdi. Yaslandığım duvarda çentik izleri vardı.Sanki birileri burada günleri saymıştı.Çentikler haricinde bir çiçek bahçesi çizimi vardı. Ama bahçedeki çiçeklerin hiçbiri renklendirilmemişti. Biri hariç. Kızıla boyanmış bir çiçekti. Bahçesin koparılan çiçek kurak topraklara dikilmişti. Işık biraz duvarın aşağısına geldiğinde yazılan cümleyi okudum.
"O bir güle benziyordu. Gül kelimesi onun gülüşüyle anlamlıydı.Peki ben neydim onun gözünde"
Altınada üç nokta bırakılmıştı. Biri için yazılmıştı bu yazı.Buraya geleceğini bilfiği biri için yazmıştı . Haddim değildi ama oraya onun gökyüzüsüydün yazdım. Belki gelir okurda mutlu olsun diye. Adamın gözündeki kadın olmak isterdim.Ben gülüşümün onun gözünde güle benzetilmek şöyle dursun duygusuz bir kadın olduğum söyleniliyordu. Belki de kırılmamam gerekiyordu. Tanımadığım bir insandı.Düşüncelerini önemseyeceğim bir insan değildi.Ama gerçekleri söyler gibiydi. Acaba o adam benim neden buraya düştüğümü biliyor muydu?Neler yaşadığımı?Sanmıyorum.Fareler hareketlenmeye başladılar. Birileri geliyordu. Kapı açıldı. Önce gardiyanları gördüm.Sonra da büyük patronu gördüm Ayakkabısını gördüm ve galoş giymişti kirlenmesin diye.Bizim zavallığımız onların gücümüydü.Bana doğru geldi. Başımı kaldırdı.Set ses tonuyla konuşmaya başladı.
Kırık taç derken neyi kastetdin? dedi büyük patron. Sanki anlatıcaklarıma karşı bir korkusu var gibiydi.
Sustum. He şeyi kendime sakladım. Zamana bıraktım. Saklamak bana zarar vermiyordu .Oblara veriyor sana onlara zarar veriyordu Benden cevap alamayınca çenemden tutup yanığıma tokat attı. Önce sağa sonra sol yanağıma tokat yedim ama yine de beni konuşturmaya başaramazlardı ben bunun için eğitilmiştim zaten.
Konuşsana seni sürtük!, dedi büyük patron Yine sustuğumu görünce bu defa karnıma tekme yedim. Ben burada değildim. Kendimi soyutlamıştım. Zihnim acıdan dolayı konuşturmak zorunda kalmazdı. Ama onlar inatlaştığımı düşünüyorlardı. Onuru için yaşayan her insan tüm acılara katlanırdı.Saçımı çekip başımı geriye doğru çrkti. Başım koptu sandım. Tükürükleri saçarark yüzüme doğru konuştu.
Senin bu inatçılığın herhangi bir adam tarafından s*kilmediğin için. O dizleriniz bizim zevkimiz için çöküyor. Belkide sana bunları ben yapmalıyım ha dedi iğrenç sesiyle.
Saçımı biraz daha çekti. Saç diplerimin kanadığını hissettim. Acıdan gözlerim dolmuştu. Ama hiçbiri bir erkeğin kadınlara olan zihniyetinden kötü değildi. Bu zihniyeti yok etmek için kaç kadın can verecekti. İşte bu yüzyıl sonra bile değişmemeye bilirdi. Mide asitim yavaşca boğazıma geldiğini biliyordum.
Gözlerimdeki keski bakışla sessizliğimi bozdum.
İsterseniz dövün. İsterseniz tecavüz edin. İsterseniz yaşamımıza son verin. Şunu unutmayın bunları yaparken öyle bir korkutunki sesimizi çıkartmayalım.Sana bir sırrımı söyleyim mi?Ben asla susmam. Kendim içinde olsa diğer kadınlar içinde olsan susmam ,susturamasınız. Sizden korkmayan kadınlara dikkat edin!S*kmye çalışırken s*kinizden olmayın.Beni görüyorsan s*kini güvende tut.Diz çökerken ayağınıza çelme takmayalım ,dedim
Büyük patronun yüzü kıpkırmızı oldu. Bir kadından bu cesareti beklemediği için . Sözlerime de inanmadı. Ben biliyordum ki söylediğim her şeyi yapardım.
Büyük patron kemerini çözmeye başladı.Ödüm koptu. Belli etmemeye çalıştım. Yapmazdı değil mi?
P*ç fahışeye bak cesaret gelmiş. Şu sözlerini kemeri bedeninde hisserderkende söyle!
Elbisemin sırtını açtı. Kızgın boğa gibi ilk kemer darbesi geldi.
İlk kemer darbesi "Anne mumları yakma"
İkinci kemer darbesi
"Silah elinde kızım. Bak anneni görüyormusun onu kafasına doğru ateşle ki Kırmızı boyan olsun. Annen kırmızı boyanı kafasına sakladı"
Üçüncü kemer darbesi "Ben kimsenin askeri değilim
Büyük patronun sesini duydum. Dua et ki!!Seni o bıçakladığın adam s*kicek. Dua et ki! yatağımda seni s*kmedim. Dua et ki senin sahibin var artık Gözlerim kapanmadan önce duyduğum son sözler bunlardı Bir erkek bir kadına dua etmesini söyledi. Hakkı olan özgürlüğü için. Bir erkeğim fahişesi olduğu için. Dua et dedi. selam arkadaşlar. Oylama ve yorum yaparsanız mutlu olurum. Guguk kuşları yavrularını başka yuvaya bırakırlar. Kırık taç ise bir kod. sevdiğiniz karakter?? Saat 10 civari plartfom bozukmuydu . Giris yapamadim
|
0% |