Soyunma odasından çıktıktan sonra hızlıca odama döndüm odama girdiğimde Ceylan odada geziniyordu. Beni gördüğü gibi telaşla gözlerime baktı. Bende mutsuz bir ifadeyle yüzüne baktım ve anında gülümseyerek

"Eteri fazla kaçırdım galiba hala uyanmadı." diyerek güldüm. Anında rahatlayarak omzuma vurdu

"Korktum kızım. Niye öyle bakıyorsun."dedi. Ben daha çok gülerek

"Ne sandım kızım. Hallederiz dediysek hallederizz."dedim. Bana o kadar sıkı sarıldı ki bir an kemiklerim kırılacak sandım. 50 kiloydum zaten.

"Ceylan 2 gram canım var onuda sen alıcan." dedim. Benden uzaklaşarak

"Sıra bende o zaman." dedi ve cebinden telefonunu çıkardı. Ne yapıyorsun der gibi baktım ona

"Süprizz. Yarın sabah öğrenirisin. Hadi gel bu gece beraber yatıcaz" dedi ve elimden tutarak beni yatağına sürükledi. Tövbe tövbe yarabbimm...

Hiç bir şey diyemedim ne evet, ne hayır. Öylece yatağına girdim. Ve gece boyunca bana sarıldı. Çok garip bir histi ama güzel hissetmiştim. Galiba...

"Uykucuuu. Kalksana kızım, bak gene derse geç kalırsan kesin ölürsün. Kalk."dedi Ceylan. Çok uykum vardıı...

En sonunda kalkıp saate baktım saat 5.45'ti.

"Yani Ceylan daha 1 saat var. Niye kaldırıyorsun beni?" diye sordum. Ceylan ise telefonunu göstererek

"Süprizz." dedi. Ben hala boş boş bakarken

"İzle şimdi."dedi ve telefonundan birini aradı.

"Sena vakti geldi. Hadi göreyim seni." dedi ve telefonu kapattı. Elimden tutup beni yataktan kaldırdı. Beraber koridora çıktık ne oluyor der gibi baktım Ceylan'a, o ise soyunma odasını gösterdi. Anında bir çığlık sesi geldi. Bir kız

"AAAAAA SAPIK VARRR. YARDIM EDİNNN. BURADA BİR SAPIK VARR." diye bağırmaya başladı. Ceylan'a bak sen...

Ceylan'ın omuzuna vurup

"Seni şeytann."dedim. Gülümseyerek

"E bizde de var bir şeyler." dedi. Kendimizi tutamayıp kahkaya boğulduk...

Odaya girdiğimizde lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. saçımı balık sırtı ördüm. Üzerime havacılık için gerekli olan üniformamı giydim. Ceylan elinde tarak ve tokayla

"Benimkini de yapsanaa."dedi. 15 dakika vardı. Yetişirdı heralde. Hızlıca onunkini de yaptım ve odadan çıktık. Ucu ucuna yetişmiştik derse. Bugün havacılık dersi vardı, hocaya baktığımda başka biriydi. Acaba üstteğmenim neredeydi?

Ders bitmişti. Bugün ilk kez uçak kullanmayı öğrenmiştik. Yani biraz...

Ceylan'la beraber yemek haneye inerken, gözüm sürekli etrafta dolaşıyordu ama üstteğmenim ortalıkta yoktu.

Kızlardan duyduğumuz kadarıyla Metin denen çocuğun geçmişinde böyle olaylar zaten varmış. Kızlar lavabosunda yakalanma gibi... Bu sefer tutuklanmış ve rütbesinden düşmüş. Beter olsun...

Yemek haneye indiğimizde herkes sabahki olayı konuşuyordu. Kimse bizden şüphelenmemişti Ceylan'la yemeklerimizi alıp bahçeye çıktık. Hava bugün çok güzeldi. En arkadaki çardağa gidip oturduk. Ceylan'la sohbet ederek yemeğimizi yemeye başlarken bir adamın sesi gelmeye başladı. Yeni okul müdürünün sesiydi bu, sabahki olaydan dolayı yerine hemen biri atanmıştı. Sinirli bir sesle

"Nasıl vurulur. Daha ilk günden böyleyse..." dedi ve karşı tarafı dinledi

"Ne anlatıyorsun kardeşim sen. Benim en iyi adamım vurulmuş, umurumda değil senin paran hemen adamlarmı tekrardan Türkiye'ye yolluyorsun." dedi ve telefonu adamın yüzüne kapattı. Ceylan'la bir birimize bakarken adam başka bir numarayı aradı ve

"Dönüyorsunuz Akın. Hemen 1 dakika bile daha durmuyorsunuz o cehennemde. Hayır Akın hayır, hemen adamlarını topla ve dön. Bitti diyorsam bitti. Hem sen vurulduğunu niye söylemiyorsun oğlum. Benim adamlarımın değeri parayla ölçülmez hemen geri dönüyorsunuz." dedi. Ve telefonu kapattı. Akın bizim üstteğmen Akın mıydı? içimden bir ses umarım o değildir diye dua ediyordu...

Bu bölüm biraz kısa oldu. Artık günde 1 bölüm atacağım, okulum açılıyorrr...

Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorummmmm<3 <3 <3