Yeni Üyelik
15.
Bölüm

BÖLÜM15

@claries

Ceylan'la yemek yediğimizden beri aklımda sadece tek bir kişi vardı. ÜSTTEĞMENİM...

Adam resmen aklımdan çıkmıyordu. Öldü mü kaldı mı, ne zaman dönecek diye kendimi yiyordum resmen.

Saat gece 10'a geliyordu ve ben bu okula geldiğimden beri ilk defa odamın camında oturmuş okulun kapısına bakıyordum. Niye mi? Belki gelir diye. Kızım sen salak mısın? Bu adamın evi yok mu?

Var mıdır acaba? Olması lazım aslında. Güzel para kazanıyorlar diye duymuştum. Acaba geldi mi yaaaaa. Üfff kafayı yiyeceğim.

Odaya Ceylan girdi. Bana bakıp

"Kalk gidiyoruz. "dedi. nereye der gibi baktım

"Sevdalına"dedi.

"Ne diyorsun ya."dedim.

"Yav sen kalksana. gideceğiz işte bir yere." dedi. Gene ne işler karıştırıyordu. Kalkıp üzerime eşorfman, krop giyecekken Ceylan elimdekileri alıp

"Ciddi misin Nare? Taş gibi kızsın ve o şeytanların yanına böyle mi gideceksin? Asla izin vermem." dedi ve dolabımı karıştırmaya başladı. Şeytanlar derken?

Bana Sedef"in zorla aldırdığı acayip mini siyah bir eteği ve gene acayip dar beyaz bir sıfır kol badiyi çıkardı. Üstüne yetmezmiş gibi siyah bir ceket ve gözlük buldu. Ben bunları niye aldım ki?

"Şimdi bunları giyin, saçlarını da fönleyelim, hafif bir makyajla da mis gibi olursun."dedi ve kendine kıyahfet bulmaya gitti ve ben elimdeki elbiselerle ne olduğunu anlamaya çalışıyordum...

Kıyahfetlerimi giyindim ve saçlarımı fönledim baktım Ceylan üzerime kırmızı rujla yürüyor anında banyoya kaçıp hafif bir makyaj yaptım. Bu sefer kırmızıya kalbim dayanmaz...

Aynadan kendime bakıyordum ki Ceylan yanıma geldi o da üzerine kahverengi, kumaşı çok güzel olan bir mini elbise giyinmişti, uzun kolluydu. Elinde siyah deri çantası, deri topuklu botları ve deri kısa ceketiyle acayip iyi gözüküyordu. O da hafif bir makyaj yapmıştı. Hain bana zorla kırmızı ruj sürmeye çalışıyordu birde...

Ben beyaz nike airlarımı giymeyi tercih ettim. Topuklu pek sevmezdim...

Hızlıca okuldan çıktık. Az daha kalsak kapılar kilitlenecekti. Ceylan'ın arabası vardı, arabaya binerken

"Kızım biz gece nerede kalacağız." dedim. Bana sinsice gülerek

"Üstteğmeninde." dedi. Boş boş yüzüne bakarak

"Ne saçmalıyorsun?" dedim yüzümü ekşiterek

"Senin şu çok merak ettiğin üstteğmeninin bugün doğum günüymüş de ona gidiyoruz." dedi. Doğum günü müydü? 03.09. Acaba kaç yaşına girecekti?

"Ne merak etmesi be. Kim demiş?" dedim. Yani belki biraz merak etmiş olabilirim... biraz...

"Tabi tabi Nare hanım haklısınız." dedi ve kahkaya boğuldu. Ona ters ters bakıp emniyet kemerimi taktım ve yola çıktık. Ceylan arabayı bir mağazanın önünde durdurdu. Bakım ürünü mağazasında. Ona ne oldu der gibi baktım.

"E elimiz boş mu gidelim." dedi gülerek. Ne alınırdı ki abi...

Mağazaya girdik Ceylan parfüm bölümüne gidip parfümlere bakmaya başladı. Benim aklımda başka bir şey vardı. Rujlar bölümüne gittim ve en sevdiğim kırmızı ruju aldım. Ceylan görmesin diye hemen kasaya gidip ödedim, birde not yazdırdım notta "Umarım sana benden çok yakışır..." yazıyordu. Aklımda çok pis bir şey vardı. Paketi alıp Ceylan'a baktım ayıp olmasın diye klasik bir parfüm almıştı. Tekrar arabaya binip yola çıktık 15 dakikaya gelmiştik.

Bir villaydı, dışarıya müzik sesleri geliyordu. Ev gereksiz bir biçimde fazla büyüktü. Sanane Nare...

Kapıyı çaldık. kapıyı Melih açtı ve bizi görünce

"Ooo hanımlar sizi görmek büyük şeref."dedi. Bizi baştan aşağıya süzdü. Ceylan bir eliyle elimden tuttu diğer eliyle de Melihi kapıdan itti ve içeriye yüdük. Yürü be ablamm...

İçeriye girdiğimizde bazı gözler üzerimize dönmüştü. Ceylan bir şeyi arıyormuş gibi etrafa bakınıyordu ve bulduda o tarafa doğru yürürken hala elimi bırakmamıştı. Bunu sevmiştim. Yapma Nareee...

Gittiğimiz tarafta Burak vardı. Çok şaşırıdk...

Ve tabii doğum günü sahibi de. Gözleri bize dönünce üstteğmenimin gözleri bana kitlendi. Beni baştan aşağı süzerek içkisini yudumladı.Ceylan'da bu sefer direk Burak'ın yanına gitti ve ona sarıldı. Ne diyorsunnn...

Burak'ın gözleri bana dönünce alt dudağımı ısırarak pis pis güldüm ve göz kırptım. Birazda biz piçlik yapalım...

Burak yere bakarak Ceylan'a sarıldı. Gözlerim yanındaki üstteğmenime döndüğünde onun dudaklarıma baktığını gördüm. Gülümsemem utanarak soldu ve başka yere bakarak dudağımın içini ısırdım. Tam vaktinde gelmiştik galiba çünkü pasta geliyordu. Büyüktü . Pastaya bayılırdımm...

Gözlerimi pastadan alamıyordum. Galiba ahududuluydu. Bayılcammm biri beni tutsunn...

Gözlerim üstteğmenime döndüğünde hala bana bakıyordu. Pastayı kesmesi için çok güzel bir kız

"Akıncığımm. Hadi kes. dilek tutmayı unutma ama." dedi. Akıncığım ne ya? Somurtarak kıza bakıyordum. Üstteğmenim son kez bana bakarak mumları üfledi ve pastayı kesti. Yanındaki bıçağı getiren sarışın kız

"Ne dilek tuttunnn?" diye sordu. Sanane. Üstteğmenim ona bir şey söyledi ama anlamadım. Herkes hediyelerini vermeye başladı. Sona ben kalmıştım. Burada bunu veremezdim. Rezil olurdum...

Gözleri bana dönmüştü ama ben gözlerimi kaçırıdım. Etraftakiler pastayı ikram etmek için mutfağa geçmişlerdi yanında pek kimse yoktu. Yanına yaklaştım ve cebimdeki poşeti çıkarıp ona uzattım

"Doğum günün kutlu olsun."dedim. O kokusunu ne kadar çok özlemiştim...

Beni koltuğa yönlendirip oturttu. Herkes lüks hediyeler almıştı...

Paketi açıp içine baktı ve anında yüz ifadesi değişti. Dudakları kıvrıldı ve dilini dişine vurarak bana baktı. Kulağına yaklaşarak

"Umarım sana benden daha çok yakışır."dedim. Gözlerimin içine Ne diyorsun der gibi baktı ve sırıtışı büyüdü o ruju açarken yanından kaltım ve uzaklaşmaya başladım. Dönüp ona baktığımda dudağını ısırıyordu. Ruju dudaklarıma sürmüştüm...

 

 

 

Evettt yeni bölüm geldii.

Bu bölüm biraz yaramazlık yaptık.

Umarım beğenirsinizzzz. Yorumlarınızı bekliyorummmm. 😚😚😚😚😚😚😚

 

Loading...
0%