Yeni Üyelik
17.
Bölüm

BÖLÜM17

@claries

Melih'e iyice ayak uydurmuştum. ona uyumlu bir biçimde bedenimi hareket ettiriyordum. Tam etrafımda dönecekken o koku etrafımda berildi. Ferahlık, çam kokusu ,özgürlük kokusu...

Oydu, beni belimden tutarak kendine çekmişti. Yüzüne baktığımda

"Ne oldu?"diye sordum. Gözlerimin içine öyle bakıyordu ki sanki her saniye daha çok ona çekiliyordum...

"Benimle dans eder misin?" diye sordu. Yüzüne bakıp gülümsedim. Göz kırpıp masasını gösterdim ve

"Senin ki üzülmesin?" diye sordum. Masaya baktı. Sevgilisiydi galiba çünkü geldiğimden beri beni parçalayacakmış gibi bana bakıyordu.

"Benim ki varda o olduğunu kim söyledi?" dedi. Kaşlarımı kaldırıp ona ters bir ifadeyle baktım. He sevgilisi var yani...

"Kimmiş senin ki?" dedim ters bir ifadeyle. Resmen kıskanıyordum adamı. Ne yapıyorsun Nare? Kendine hakim ol...

Kulağıma yaklaşarak.

"Bana kırmızı ruj hediye eden küçük bir teğmen."dedi ve boynuma küçük bir öpücük kondurdu. Ne yaptı ne yaptı?

Bende onun kulağına yaklaşarak

"Peki onun bundan haberi var mı?" dedim ve boynuna sıcak nefesimi üfledim. Anında ondan uzaklaştım ve Ceylan'a doğru yürüdüm. Saat çok geç oluyordu ve kalacak bir yer bulmalıydım.

Arkamdan

"Nereye küçük teğmen?" diye sordu gülerek. Arkamı döndüm ve sırıtarak göz kırptım

"Evime." dedim tatlı bir ifadeyle. Yanıma geldi. Bir adım uzaklaş Nare... Bir adım geri gittim. Yüzüme baktı ve

"Bence bu gece burada kalabilirsin. Yani kalabilirsiniz." dedi ve arkamı gösterdi. Ceylan elini omzuma koydu ve neşeyle

"Olur bence. Hem bu saatte okula girebileceğimizi sanmıyorum." dedi. Harbi nereye gidecektim ben bu saatte saat 1 olmuştu...

Yarın hafta sonuydu aslında Burak'a söylesem belki beni onlara götürebilirdi. Burak Ceylan'a ve bana bakarak

"Eğer kalırsanız bende kalırım." dedi. Sıçtık. Kalıcaz artık yapacak bir şey yok...

"Tamam" dedim bende düz bir ifadeyle. Onunla bu kadar yakın olmam hiç iyi değildi.

Evdekiler tek tek üstteğmenimin yanına gelip vedalaşıyordu ama o sarı sanki gitmeyecek gibi hep onun yanındaydı. Kapı yüksek bir sesle çaldı. Herkes kapıya bakıyordu. Üstteğmenimin boyunda, yapılı, asker tıraşlı biri kalktı ve kapıyı açtı. Kim bu saatte gelir ki?

Bir anda bir kız kapıyı açan adamdan makas aldı ve içeriye koşarak

"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ABİLERİN EN GÜZELİ" diye bağırdı. Abi?

Üstteğmenime sıkıca sarıldı ve yanaklarını öpmeye başladı. Aile olmak...

Sanki üstteğmenim onu o kadar özlemiş gibi sımsıkı sarıldı. Hiç bırakmak istemezmiş gibi...

Ceylan kulağıma yaklaşarak

"Bu da üstteğmenimizin biricik yaramaz kardeşi, Selin. Cadının tekidir." dedi. Hiç öyle gözükmüyordu aslında. Tatlı bir kızdı. Galiba...

Birbirlerinden uzaklaştıktan sonra kıza, sarı cadı sarılmaya çalıştı ve

"Hoş geldin aşkım." dedi yalancı bir gülümsemeyle. Selin ondan uzaklaşarak

"Kalsın canım." dedi aynı gülümsemeyle. Bu kızı sevdim...

Evdekiler tamamen gidince biz bize kalmıştık. Yani ben Ceylan, Burak, Sarı Cadı, Selin, kapıyı açan çocuk ve üstteğmenim...

Etrafı biraz toparlamıştık salondaki koltuğa oturduğumuzda üstteğmenim

"Eee ne içersiniz? Kahve, soğuk bir şeyler, çay, belki sıcak çikolata?" diye sordu. Herkes kahve istemişti, bana bakınca

"Sıcak çikolata." dedim. Gülümsedi ve içeriye geçti. Kız kardeşi bana doğru yaklaşarak

"Merhaba ben Selin Akın'ın kız kardeşiyim." dedi. Baya samimi...

"Bende Nare. Üstteğmenimin yani Akın'ın öğrencisi."dedim. Ceylan

"En sevdiği."diyerek Selin'e göz kırptı. Onu dürterek

"Saçmalama." diye fısıldadım. Kendini tutamayıp güldü içeriye Üstteğmenim kupalarla girdi. Sıcak çikolata çok güzel kokuyordu. Kapıya yakın olduğum için yardım etmek istedim. Tam o anda Sarı Cadı ayağa kalkıp beni itti, koltuğa düştüm ve

"Ne yapıyorsun be?" diyerek sinirle baktım gözlerine. Yalancı bir ifadeyle

"Pardon ya tatlım görmedim." dedi. Sensin tatlım. Sana bir ders vermek gerkek. Tepsiyi mutfağa götürürken arkasından gittim ve kolundan tutarak

"Bak kızım seninle uğraşacak kadar boş bir insan değilim ama eğer bir daha bana bulaşırsan." dedim ve elindeki dumanı tüten kahvesini alıp tezgaha döktüm.

"Bu kahveyi yere değil kafandan aşağıya dökerim." dedim ve kolunu itip salona girdim. İçeriye giriğimde Selin bana gülümsüyordu. Yerime oturup sıcak çikolatamı yudumladım. Dilim yanmıştı. Niye soğumuyordu ki...

Üstteğmenim bana bakarak gülümsedi. Bir şeyi de görme zaten... Ceylan bana yaklaşarak

"Kızım bu sana koşuyorr." dedi gülümseyerek. Ona sinirle baktım. Sarı Cadı salona girdiğinde

"Akınn üzerime kahve döküldüde bana giyecek kıyahfet verir misin?" dedi tatlı olmaya çalışarak. Kahve he...

Üstteğmenim tam kalkacakken Selin kalkıp

"Gel ben sana veririm TATLIM." dedi ve yukarıya çıktı. Bacım bee...

Herkes çok ayıktı ama benim çok uykum geliyordu. Sıcak çikolata da iyice mayıştırmıştı beni. Bir süre sonra kendimi tutamayarak gözlerimi kapadım. Uyku çok güzel geliyordu...

 

"E uyumuş bu." dedi Ceylan.

"Üşümesin. Üzerindekiler çok kısa." dedi Selin ve

"Abiii. Nare uyumuş. Üşür burada odaya çıkaralım." dedi. Akın Nare'ye yaklaşarak

"Uyuya kaldı demek küçük teğmen." dedi ve Nare'yi kucağına alıp üst kata çıkardı. Nare Akın'ın kokusunu içine çekerek en güzel uykularından birine daldı...

 

 

EVETT. Yeni bölüm geldii. Umarım beğenirsiniz yorumlarınız bekliyorummmm...💕💕💕

Loading...
0%