Yeni Üyelik
18.
Bölüm

BÖLÜM18

@claries

Uzun zaman sonra rahat bir uyku çekmiştim. Uyanıp etrafıma baktığımda kocaman bir yataktaydım. Ben en son koltukta değil miydim?

Üzerime baktığımda aynı kıyahfetlerimle duruyordum. Yataktan kalkıp etrafa baktım oda siyahların içerisindeydi bazı eşyalar beyazdı. Odanın içerisinde bir duvar sadece camdandı ve ormanı görüyordu. Umarım kimse beni görmemişti...

Saat 8.30'du. Odadan dışarıya çıktım galiba 2. kattaydım. Merdivenlerden inip mutfağa girdim, mutfak fazlasıyla büyüktü ve gene siyahlar içerisindeydi. Kendime bir bardak su doldurdum ve içtim hatta bir bardak daha doldurup onuda içtim tam üçüncüyü dolduracakken bir gülme sesi duydum. Sürahideki su anlık korkum yüzünden biraz yere döküldü.

Arkamı dönüp baktığımda kapının kolonuna yaslanmış bir üsteğmen gördüm. Üzerinde normal halinden farklı olarak, ince bir üst, altında ise bol gri bir eşorfman vardı. Onu incelediğimi görünce gülümsedi. Utanıp yerdeki suya baktım ve

"Özür dilerim. Şimdi temizlerim." dedim ve peçeteden biraz koparıp yere eğildim. Anında yanıma gelerek elimden peçeteyi aldı.

"Asıl ben özür dikerim. Seni korkuttun." dedi ve silmeye başladı. En azından nazik biri Nare...

Elindeki ıslanmış peçeyi alıp çöpe attı ve

"Acıkmışsındır. Dün gece pek bir şey yemedin. Tabii o koca dilim pasta hariç." dedi gülerek. Alınamamıştım, hatta bana dikkat etmesi hoşuma gitmişti...

"Emin ol bir dilim daha olsa onuda yerdim. Pastalara dayanamam, özelliklede orman meyveli olanlara."dedim gülümseyerek. Bunu niye söyledin ki Nare...

Gözlerime bakarak

"Hem ekşi hem tatlı tatlar. Güzel seçim." dedi gülümseyerek. Çok az gülümesemesine rağmen çok güzel gülümsüyordu...

"Gülümsemen çok güzel." dedim bir anda. Gözlerime öyle derin baktı ki resmen yanlış bir şey söyledim sandım

"Yanlış bir şey söylediysem özür dilerim." dedim ve ondan biraz uzaklaştım. Gözlerini benden ayırmadan telaşla

"Hayır. Bu zamana kadar herkes hakkımda bir sürü şey söyledi ama kimse buna dikkat etmemişti."dedi. Konuyu dağıtmak istiyordum. Özel meseleler hoşuma gitmiyordu.

"Şeyy" dedim ve düşünmeye başladım. Ne diyeceğim ki aq...

"Kahvaltı hazırlayayım mı?"dedim. He Nare çok güzel soru sordun. Belki adamın evinde yok...

"Olur. Hem sana efsane omlet yaparım." dedi kendine güvenerek.

"Sen? Omlet yapmak."dedim inanamayarak.

"Tabii. Ne sandın küçük teğmen. Üsteğmen falanız ama iyi aşçıyızdır."dedi. Hadi oradan...

"Ben daha güzel yaparım."dedim ona karşı çıkarak. Çok iyi aşçıyımdır ha...

"Sen?" dedi küçümseyerek.

"Pardon. Ben çok iyi bir aşçıyımdır bir kere. İzle ve öğren sevgili üsteğmenim." dedim ve saçımı topuz yapıp malzemeleri aramaya başladım. Malzemeleri güzelce karıştırıp yağladığım tavaya döktüm. O da yetmezmiş gibi tavada bir kaç kere çevirdim. En sonunda tabağa koyup onun önüne iteledim.

"Buyur." dedim. Bana şaşkın şaşkın bakarak çatalla tadına baktı. Daha çok şaşırdı ve yüz ifadesini düzeltip

"Eh işte."dedi ve yemeye devam etti. Onun çatalıyla bende tadına baktım ve

"Gayet güzel işte. Eh işte diyorsun birde."dedim gözlerine bakarak ama o elimdeki çatala bakıyordu... Konuyu dağıt Nareee...

"E hadi. Çok övüyordun kendini yapsana sende."dedim yumurtaları göstererek. Onu sinir etmek için

"Korktun mu yoksa?" dedim kaşlarımı kaldırarak. Gözlerime kaşınıyorsun der gibi baktı ve yanıma yaklaşarak

"Yaparım ama eğer senden daha güzel yaparsam senden istediğim bir şeyi yapacaksın."kokusu o kadar güzeldiki...

"Tamam ama eğer ben daha güzel yaparsam bana artık küçük teğmen demeyeceksin."dedim kaşlarımı kaldırarak. Gülümseyerek

"Kaybetmeye hazır ol küçük teğmen." dedi bana daha da yaklaşarak. Gülümsemesi çok güzeldi. Dudakları...

"Kazanamayacaksın."dedim onu küçümseyerek.

"İzle ve öğren küçük teğmen."dedi ve yumurtaları kırıp üzerine bir şeyler daha ekledi. Bir insan yemek yaparken nasıl bu kadar seksi görünebilir...

Yumurtayı her çırptığında kol kasları belli oluyordu. Boynunu yana eğmişti ve saçları dağınık duruyordu. Son anda içerisine bir baharat ekledi, ne olduğunu bilmiyordum.

Tavaya döküp pişirmeye başladı. O benim gibi şov yapmıyordu bir kaç kere çeviridi ve tabağa koydu. Önüme iterek

"Afiyet olsun küçük teğmenim." dedi. Teğmenim...

Onun çatalı hala buradaydı onu alıp omletin tadına baktım.

Bunun içinde ne vardı? Bu kadar güzel olmamalıydı...

"Oha. Ne koydun bunun içine."dedim tezgâha bakarak. Sırıtarak

"Ben kazandım küçük teğmenim."dedi ve yanağımdan makas alıp tezgâhı toparlamaya başladı. O benden makas mı aldı...

 

 

Evettt yeni bölüm geldi...

Kusura bakmayın biraz geç attım ama anca yazabildim.

Umarım beğenirsinizzz. Yorumlarınızı bekliyorummm😚😚😚😚😚😚😚

 

 

Loading...
0%