Kızlarla sahile girmiştik. Erkekler top, havlu falan alacağız dediler ve bizi sahilde bıraktılar. Güneş tepemizdeydi hebimizde bikini ve şort vardı.

"Eee ayarlayalım mı birer şezlong." dedi Ceylan. Burada ücretsiz olduklarına dair bir yazı görmüştüm.

"Olur. Bakın orada dizili bir kaç tane var gibi. "Dedi Selin ve eliyle orayı gösteriyordu. Güzel yerdi, gölgeside vardı. Yarabbim şükür...

Oraya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım çünkü o tarafa doğru giden bir grup vardı. Orayı kapmalıyım...

Oraya iki yol vardı. Biri normalce şezlongların önüne çıkıyordu. Oradan gidersem yetişemezdim ama şezlongun arkasından gidersem üzerine atlayabilirdim. Onca sene eğitimleri bok yere almadık he...

Hızlı adımlarla yürüyordum. O gruptan bir çocukla göz göze gelene kadar. Çocuk dediğimde hayvan gibi...

O koşmaya başladı. Bende başladım. Peki, önce giden kazansın...

Tam şezlonga oturacaktı ki ondan önce düşündüğüm gibi şezlongun arkasından şezlonga zıpladım. Kızlara hiç dikkat etmemiştim arkama baktığımda salına salına geliyorlardı. Oh gel keyfim gel...

Şezlongu kapmıştım. Çocuk nefes nefese önümde durdu. Çocuk nefesinin sabitlenmesini beklerken bizim kızlar şezlonglardan 2 tanesine oturdu geri kalan 3 tanesine de eşyalarını koydular. . Çocuk kalkıp diğer şezlonglara bakarken yanına arkadaşları da geldi. Bir kız ve 4 erkek. Arkadaşları da bize bakmaya başladılar. Çocuk bana döğru yürüyüp eğildi. Ben şezlongda gözlüğümü takmış uzanıyordum.

"Önce ben gördüm. Kalkar mısınız?" dedi gözlerini benden ayırmadan. Gözlüklerimi indirmemi istiyordu. İndirmedim...

"Hayır." dedim düz bir şekilde. Anında sinirlendi ve arkasına bakıp arkadaşlarına

"Ben güzelce söyledim."dedi. Kız arkadaşı göz işareti yaptı ve piç piç gülümsedi. Çocuk spora gidiyordu. Hayvan gibiydi. Yakışıklıydı da...

Bana doğru daha da eğildi neredeyse yüzyüze geldik. Bu kadar yakınlık fazla ama...

Gözlerime yavşak yavşak bakıp

"Sen oradan kalk. Sonrasınra oturacağın yeri buluruz." dedi beni süzerek. Kaşınıyorsun ha. Peki öyle olsun.

Arkadaşları bu dediğine seslice gülmüştü. Çocuğun üzerinde sadece şortu vardı. Karın kaslarına elimi koydum. Kaşlarını kaldırdı. Onun da teni beyazdı. Elimi bedeninde gezdirip boynuna getirdim ve

"Bence sen kendi sikinde oturacak başka birini bul." dedim arkasını göstererek. Çok sinirlendi. Kızı öyle görmüyordu demek. Banane...

"Yav sabırrr. Kaksana kızım önce ben geldim." dedi.

"Ama önce ben oturdum."dedim. Ellerini beline koydu ve

"Kalkmıyorsun yani?" dedi. Kafamı salladım.

"Kaldırız o zaman." dedi ve üzerime yürüyüp beni kaldırmaya çalıştı. He bende izin verdim zaten...

Bileğine sert bir tekme attım. Arkadaki arkadaşları ooo laştı. Baktım olmuyor ayağa kalktım ve onu omuzlarından ittim.

"Sana kalkmıyorum dedim. Neyi zorluyorsun aq." dedim ve onun karşısında durdum.

"Ooo hanımefendi bu dünyada herkesin istediği olmuyor ama." dedi. He götüm çok biliyorsun...

"Evet işte bu yüzden ben oturdum. Şimdi arkadaşlarını da al siktir git."dedim.

"Görüşücez kızım seninle. Bu burada kalmadı." dedi ve arkadaşlarıyla yürümeye başladı.

"Bir dahakine yanında duracak insanlarla gel. Mal gibi duranlarla değil."dedim. O kız arkasını dönüp bana koşmaya başladı. Bana tam vuracaktır ki bileğini tutup ters çevirdim ve

"Ne sanıyorsun sen kendini." diye kulağına fısıldadım.

"Bırak." diye inledi. Daha da sıkıp

"Al köpeklerini siktir git." dedim ve onu bileğinden ittim ve şortumu çıkardım. Şezlonguma uzanırken bizimkiler geldi. Kızlar olayı onlara anlatırken üstteğmenim durup durup bana bakıyordu ama sinirli sinirli. Bana dönüp yaklaştı ve

"Niye bulaşıyorsun. Ya siciline bir şey olsa."diye kızdı. Gözlüklerimi çıkardım ve

"Ben haklıydım bir kere hem o önce bana saldırdı."dedim. Daha da sinirlenip

"Saldırdı diyorsun hala küçük bir kız saldırmış. Ne saldırması."dedi. Küçükmüş...

"Ne küçüğü be benden büyüktü o bir kere. Hem senin için uğraşan da kabahat." dedim ve gözlüklerimi geri taktım. Biz ne için uğraşalım paşamız gelip bize rest çeksin...

Yüzüme doğru yaklaştı ve kulağıma

"Benim yüzümden zarar görmenden koktum." diye fısıldadı. Hala bakmadım gözlerine. Kırılmıştım...

"Tabi senin zarar görmeyeceğini de unuttum. Seni kırdığım için özür dilerim. Sadece korktum, zarar görürsün diye." diye fısıldadı. Uzun zamandır kimse senin için korkmamıştı Nare...

Sol gözümden bir damla yaş geldi. Ailemi özlemiştim. Bu duygular ban çok yabancıydı...

Elimle göz yaşımı silecekken elimi tuttu

"Silmesin ellerin o canını yakan göz yaşlarını." dedi ve o sildi. Anlamıştı... Beni kendine çekip sarıldı. Ağlamak istiyordum ama yeri değildi. Ondan uzaklaşık kafamı kaldırdım göz yaşlarım geriye gitsin diye.

Selin şortunu çıkardı ve elinde tutarak

"E o kadar geldik bir girsek fena olmaz he."dedi gülerek. Üstteğmenim gözlerime baktı. Kafamı hayır anlamında salladım. Kulağıma yaklaştı ve

"Bana bir borcun vardı." dedi ve beni kucağına alıp denize koşmaya başladı.

"Hayırr."diye bağırdım. Arkamızdan gülerek geldiler. Üstteğmenim beni bırakmadan suya daldı. Deli miydi bu adam...

Gözlerimi kapadım ve ona sımsıkı sarıldım. Korkmamıştım...

Nefes almak için yukarı çıktık. Nefes nefeseydim. Gözlerine baktım ve

"Sen delisin."dedim. Gülerek

"Tutuyor arada laz damarım." dedi ve beni boynuna aldı. Burak'ta Ceylan'ı almıştı. Selin'de

"Ozan abi, sende beni al ne olur." dedi. Deve güneşi mi yapacaktık? Ozan Selin'i boynuna aldı ve

"Kazananın istediği olur." dedi ve karşımıza geldi. Önce biz mi?

"Alır mıyız Nare?" diye sordu üstteğmenim.

"Daha önce hiç yapmadım kii." dedim üzüntüyle. Güldü ve

"Kesin alırız o zaman." dedi ve bacaklarımı daha sıkı tuttu. Selin benle abisine baktı

"Özür dilerim yengecim." dedi ve beni itmeye başladı. Bilerek itmiyordum çünkü düşerdi. Saçımı çekti

"Aaa yapma ama çocuk muyuz Selin." dedim. Üstteğmenim

"Gıdıkla" dedi. Selin'i gıdıklamaya başladım anında gülmeye başladı ve

"Haksızlıkkkk."diye bağırdı.

"He saç çekmek okey yani." dedim ve yavaşça ittim tam düşecekken Ozan belinden tuttu ve

"Ah Selin ah. Kızım biz seninle hep kaybediyoruz ya." dedi ve pes ettiler. Biz kazanmıştık...

"Biz kazandıkkk." dedim sevinçle üstteğmenime bakarak. Bu halime güldü ve

"Valla mı?" dedi dalga geçerek. Ellerine vurdum. Birde benimle dalga geçiyor. Bacaklarımı daha sıkı tuttu ve piç piç gülümsedi.

"Ooo aile var." dedi Ceylan Burağın omzundan.

Onunla da dövüşmeye başladık Ceylan'a karşı biraz daha serttim çünkü o da sertti. Gülerek

"Bacımm. İyi olan kazansın" dedi. Seviyorum bu kızı ya...

"Özür dilerim aşkım." dedim onu taklit ederek. Beni sert itiyordu ama üstteğmenim beni çok sıkı tuttuğu için düşmüyordum. En sonunda dayanamadı ve düştü. O düşmese ben düşecektim zaten. Allah Ceylan'la dövüşmeyi nasip etmesin...

Biz kazanmıştık. Üstteğmenim beni yere indirdi ve

"Fena değilsin." dedi. Kaşlarımı kaldırarak

"Deneyimlisin yani" dedim. Piç piç güldü ve

"Eee istek olunca hayır diyemiyoruz."dedi bana yaklaşarak

"Diyorsunnn." dedim uzatarak.

"Dedim bile." dedi ve gözlerini dudaklarımdan ayırmadı ama öpmedi de. İznimi bekliyordu ama bence daha erkendi...

Elimi ıslak saçlarına attım ve

"Bekli başka zamana." dedim ve göz kırpıp kaçtım. Galiba aşık oluyordum...

​​​​​​Evettt. Yeni bölüm geldi.

Umarım beğenirsinizzz. Yorumlarınızı bekliyorumm...