@cucumber
|
Savaş askerden döndüğünde gerçekleşen bir klasik olarak Zehra teyzelerin bahçesinde yemek düzenleniyordu. Dükkanı kapayıp direk Zehra teyzelere geçtim. Beni kapıda karşılayan Zehra teyze sıkıca sarılıp hoşgeldin faslını biraz abartarak gerçekleştirirken arkadan annem de geldi ve beni Zehra teyzeden kurtardı.
"Sen gitte bahçeye yardım et kızım . Zaten çok bir şeyde kalmadı ."
"Tamam anne."
Bahçeye çıktığımda her zamanki gibi ikiye ayrılmış olan bahçenin kadınlar tarafına yardım etmeye başladım . Teyzenin biri elime birkaç tabak verip erkekler masasına koymamı söylediğinde el mecbur aldım. Karşı masaya ilerleyip tabakları yerleştirmeye başladım . Karşıya doğru uzandığım bir an arkamda hissettiğim beden ile arkama döndüm . Savaş neredeyse üzerime eğilmiş bir haldeydi .
"Savaş ne yapıyorsun?"
"Eteğin açılıyor eğilme ."
"ÇOK MU?"
Yüksek çıkışımla güldü.
"Hayır çok değil ama yeterince ilgi çekici olan bacaklarını daha da açmana gerek yok ."
Ben daha ne dediğinin farkına varamadan o elimdeki tabaklar alıp masanın karşısına geçti ve dizmeye başladı. Şokla ona bakarken o da gülerek bakışlarını benden uzak tutmaya çalışıyordu.
"Bakma öyle tavşan gibi. "
Bakışlarımı çekemediğimi fark edince arkama dönüp kadınlar tarafına geçtim . Ben yanından ayrılır ayrılmaz en yakın arkadaşı Musa abi ayağa kalkıp yanına gitti. Gülüşerek bir şeyler konnuşup sonra da bana baktılar . Onlara baktığımı gören ikili hemen başlarını eğip gülüşlerini saklamaya çalışsa da pek başarılı oldukları söylenemezdi.
Yemekler yenip masalar toplana kadar her şeye yardımcı olmaya çalıştım . Kısa bir an ön bahçeye geçmiş dinleniyordum ki Savaş da geldi.
"Ne yapıyorsun ?"
"Dinleniyorum. Sen ne yapıyorsun?"
"Sana bakmaya geldim . Annen yolladı. İşten çıkıp buraya gelmişsin ."
"Evet yani nolmuş?"
"Annen eve gitsin dedi . "
"Yorulmadım , ayrıca daha yapılacak şeyler var ."
"Zümrüt bana zor kullandırma ."
"Allah allah ne yaparsın ?"
Bir anda kucağına alıp beni karşıda olan eve doğru götürmeye başladığında ağzımı bozmuştum .Şükür görebilecek kişiler Zehra teyzedeydi . Bahçe kapısını ayağıyla örtüp evin önüne gelince bıraktı beni.
"Senin ağzın ne kadar bozukmuş küçük hanım ."
"Öğrendiğin ne kadar kötü oldu inanamazsın."
"Hırçın yönünü görmek hoşuma gider ."
"Sen hayırdır . Kafana darbe mi yedin bu sefer gelmeden önce ? Noldu sana ?"
"Yok darbe yemedim akıllandım."
"Daha da delirmiş gibisin ama ."
"Delirdim , ama bir yeşil gözlüye ."
Dediğini idrak edemeden öylece kaldım .
"Ne ?"
"Ne ne? Sen dışarı çıkmıyorsun , ortalıkta çok görünmüyorsun diye seni bilmediğimi düşünüyor olabilirsin. Ama ben en iyi seni bilirim . Annemin çok yardımı var bu konuda ama kadın haklı bir yerde . "
"Musa abiyle buna mı gülüyordun ?"
"Hayır o benim halime gülüyordu , bende senin tatlı kaçışına ."
"İyi tamam aferin beni bıraktın artık eve gidebilirsin."
"Hiç niyetim yok biliyor musun ."
"Tamam ben giderim ."
Ceketimin cebinden anahtarımı çıkarıp kapıya dönmüştüm ki Savaş o iri bedeniyle kapının arsında sıkıştırdı beni.
"Sen istediğin kadar kaç küçük hanım, yalnız bilki benim artık geri durmaya hiç niyetim yok."
Boğazımda kalan nefesimle kapıda kaldığımı fark edip içeri girdim. Hayır neyden etkileniyorsun salak Zümrüt . 3 yıldır tanıdığın adam yeni mi dikkatini çekti hayırdır salak . |
0% |