Yeni Üyelik
44.
Bölüm

314 numaralı oda

@cudee_21

 

Hellooo gençlerrr bomba gibi bir bölümle karşınızdayımmm. Bol bol yorum yapın küfür serbest ALDMALDMSLDSM

Neysee sizi daha fazla tutmayayımm.

 

iyi okumalar dilerim sizi seviyorumm💖🫶🏻✨🥂

 

oy sınırı : 60

Yorum sınırı : 70

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HARİKA BATU VE DİĞERLERİ

 

 

Batu: EDEBİYAT SINAVINDA ZİYA'YA MEKTUPLAR KİTABININ YAZARI KİM DİYE SORMUŞLARDI

TEK BİLDİĞİM SORU DA OYDU

VE ÇOK EMİN BİR ŞEKİLDE CAHİT SIKTI TARHANA YAZDIM

TARANCIYMIŞ

AMK İKİSİ DE AYNI YA ÖF

09.40 


 

Defne: ALSMALSMSLDMSLSMSLS

Sen hep böyle misindir

 

 

Batu: nasıl mıyımdır?

 

 

Defne: komik ve sevimli

 

 

Batu: salak

bu kadar ani yazılır mı

kalp krizi geçiricektim

salak

 

 

Berkay: bu mal da aşık olunca hiç çekilmiyor/

bu mal da /

/

 

 

Batu: Emir şerrosu nerdee

bu saatte kütüphanede inek gibi ders çalışıyor olması gerekmez miydi

 

 

Eylül: dün yanımızdan ayrıldıktan sonra hiç aktif olmamış

 

 

 

Berkay: umarım Denizi haklı çıkarmazdın kardeşim /

umarım Denizi haklı /

umarım /

/

 

 

Batu: Allah Allah

nerede bu çocuk

interneti de kapalı

Deniz askim

sen bu itin nerede olduğun biliyor musun

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Deniz: hayır

bilmiyorum

 


 

Batu: ayy

kıyıda köşede sıkıştırıp ırzına geçmemişlerdir dimi

öyleyse çok üzülürüm 😭😭


 

 

______________________

 

0531...: Aklındaki soru işaretlerinden ve kalbindeki ağrıdan sıkıldıysan bu konuma gel

Konum📍

314 numaralı oda

seni bir sürpriz bekliyor

görüldü

 

 

 

 

Deniz - Berkay sohbet odası:

 

 

 

...Deniz 2 ekran görüntüsü paylaştı...

 

 

 

 

Deniz: Berkay

birisi böyle şeyler yazdı ne yapmalıyım

 

 

 

Berkay: Geliyorum

Ben gelmeden evden çıkma

çözelim ve bitsin artık bu boktan döngü

 

 

 

 

 

Deniz: Bekliyorum

Acele et

Görüldü

 

 

 

 

Berkay'dan...

 

Deniz'in evinin önüne ulaştığımda stresle saçlarımı karıştırdım. Deniz benim kardeşim gibiydi, Emir gibi. Üzülmesi gerçekten isteyeceğim son şey bile değildi. Emir'in, Deniz'i sevdiğinden şüphem yoktu fakat son iki haftadır yaşananları göz önünde bulundurursak hayatında gerçekten de başkası varmış gibi gözüküyordu. Derin bir nefes alıp kapıya iki kere vurdum. Saniyeler sonra gözleri şişmiş bir şekilde kapıyı açan Deniz, görmek istediğim son şey bile değildi.

 

Kapıyı a.madan hemen önce göz yaşlarını sildiği çok belliydi. Sıkıntıyla oflayıp ona sarılmak ileri atıldım. Oda bunu bekliyormuş gibi sıkıca sarıldı bana.

 

"Yapmaz dimi Berkay? Seviyor Emir beni, değil mi?"

 

Ayrılmadan önce kafasına acıtmayacak şekilde vurdum.

 

"Tabii yapmaz kızım. Köpek gibi seviyor seni. Bir havlamadığı kaldı yanında."

 

Sonunda bir nebze olsun güldüğünde apartmandan dışarı çıkmak için merdivenlere yöneldik. İnternetten konuma baktığımda, bulunduğumuz noktadan yarım saat uzaklıkta bir oteli gösterdiğini gördüm. Her ne kadar İstanbul'un trafiğine kalmayııp yürümek istesem de, dışarıda korkunç bir soğuk vardı ve kardeşimin hasta olması son iseyeceğim şeydi.

 

Telefonum çalmaya başladığında küfür ederek elimi cebimden çıkartıp arka cebime attım. Bu sırada da Deniz taksi çağırmak için internetten numara arıyordu.

 

Telefonumun ekranına baktığımda gördüğüm isimle gülümsemeden edemedim. Hızlı bir şekilde aramayı onaylayıp telefonu kulağıma götürdüm.

 

"Güzelim?"

 

"Sevgilim." Her zamanki neşeli sesiyle konuşmasına gülmeden edemedim. Sanırım gerçekten aşıktım bu sarışına.

 

"Batu'nun nerede olduğunu biliyor musun? Ona matematk çalıştıracaktım yarınki sınavı için ama beyefendiler ortalarda yoklar."

 

Birkaç saniye düşündükten sonra konuştum.

 

"Hiçbie fikrim yok bebeğim. Telefonunu aramauyı denedin mi?"

 

"Denedim ama açmıyor."

 

"Muhtemelen okuldan kaçarken yakalanmıştır güzelim boşver sen onu. Şimdi kapatmam lazım. Sonra konuşuruz tamam mı?"

 

"Tamam sevgilim. Deniz'e selam söyle."

 

Tabii ki de olanlardan haberi vardı. her ne kadar özel bir konu olmuş olsada objektif düşünebilecek birisinden akıl almamız gerekiyordu. Bu objektifliği Batu'dan beklemediğimiz için Eylül'den akıl almıştık. O da Emir'den böle bir şey beklemiyordu tabii ki ama bu sabah ki mesajdan sonra o da umudunu kaybetmeye başlamıştı.

 

Birkaç dakika sonra gelen taksinin ön koltuğuna binip, şöföre konumu gösterdim.

 

Tam da tahmin ettiğim gibi yarım saatten uzun sürmüştü yol. Sonunda araba durduğunda gerekli ödemeyi yaptıktan sonra indim arabadan. Deniz'in inmediğini fark ettiğimde gözüm arka koltuğa kaydı. Uyuklayan Deniz'i gördüğümde kapıısını açıp korkutmadan uyandırmaya çalıştım onu. Sonunda uyandığında, arabadan indirdim onu. Hala uyku sersemi olduğu için sağlam adımlar atamıyordu. Kolumu beline sarıp ona destek oldum ve birlikte otelin lobisine doğru ilerledik. Lobidek igörevli bizi fark ettiğinde gülümseyerek konuştu.

 

" Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?"

 

Ne diyecektim ben şimdi bu kadına?

 

Deniz ayılmış olacak ki sırtını dikleştirip konuştu. Biz arkadaşlarımızı ziyarete geldik."

 

"Tabii. İsim - soy isim alabilir miyim?"

 

Hiç düşünmeden cevapladı Deniz.

 

"Emir Öztürk."

 

Kadın bilgisayardan bir şeylere baktıktan sonra gülümseyerek bize döndü.

 

"314 numaralı oda. İkinci katta C blokta bulunmakta."

 

Siktir ya.

 


 

Deniz'den...

 

Deyim yerindeyse başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.

 

Göz yaşlarımın gelmesini engellemek adına yüzümü sıvazlayıp kadına teşekkür ettim. Sol tarafımızda kalan asansörlerden birinin düğmesine basıp beklemeye başladım. Göreceğim şeylerin verdiği korkuyla ellerim titriyordu. Berkay omurlarımdan tutup beni kendine çekene kadar ağladığımı fark etmemiştim bile.

 

"Deniz. 314 numaralı oda mıdır her ne boksa. O oda da ne görecek olursan ol, güçlü olacaksın tamam mı? Her zaman senin yanındayım."

 

Kafa salladım.

 

"Teşekkür ederim Berkay."

 

Asansöre bindiğimizde beklemeden ikinci kata bastım. Asansörün kapısı yeniden açıldığında derin bir nefes alıp indim asansörden. 314 numaralı olayı bulduğumda duraksadım.

 

"Deniz. Bunu yapmak zorunda değilsin. Biliyorsun değil mi? Belki de bir gerizekalı sikik bir şaka yapmıştır."

"Şakaysa da bunu yapan kişiyi merak ediyorum Berkay. Bunun dönüşü yok artık."

Tam kapıyı çalacağım esnada arkamdan gelen sesle duraksadım.

 

"Oha."

 

 

Batu'yu görmemle ufak çaplı bir şok yaşamıştım.

"Senin burada ne işin var?"

 

"Asıl sizin ne işiniz var burada. Sise inanamıyorum ya. Emir ve Eylül nryinize yetmedi bok çuvalları sizi."

 

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken hızla konuştum.

 

"Hayır hayır öyle değil. Yanlış anladın."

 

Batu'nun kafadına bir tane yapıştırdı Berkay.

"O nasıl laf gerizekalı. İşler sandığın gibi değil."

 

Batu gerçekten sinirlenmişe benziyordu. Onu ilk defa bu kadar ciddi görüyordum.

 

"Açıkla."

 

Berkay el mahkum olayı hızlıca özetledi.

 

Batu'nun gözleri bana kaydığında yüzünde bariz bir mahcubiyet ve üzüntü vardı.

 

"Böyle konuştuğum için özür dilerim sisterim eğer düşündüğünüz gibi bir olay varsa o Emir piçinin ilk ben dalağını sikicem."

 

Ufak bir tebessümle karşılık verdim ona. İşte beklenen an gelmişti. Elimi yumruk yapıp kapıyı çaldım.

 

İçeriden ayak sesleri gelmeye başkadığında nefesimi tuttum. Kapı açılfığında karşılaştığım kişiyle göz yaşlarıma hakim olamadım.

 

"Emir kim gelmiş."

 

Arkasından geceliğiyle beliren Selen'le daha fazla orda duramayacağımı anladım.

 

 

 

Yazar'dan...

 

 

Kapıyı açan sevgilisine baktı genç kız. Gözünde bir çok duygu vardı.

 

Öfke, nefret, üzüntü... Ama en çokta kırgınlık vardı.

 

'Nasıl?' diyordu.

 

'Bunu bana nasıl yaptın?'

 

"Deniz... Göründüğü gibi değil. Açıklayabilirim..."

 

Dinlemedi genç kız onu. Dinlemek istemedi. Çünkü biliyordu ki dinleseydi inanırdı. Ama o inanmak istemiyordu.

 

 

Hızlıca otelden çıktı genç kız. İlk gördüğü taksiye bindi. Göz yaşları bitmek bilmiyordu. Aklına gelen şeyle hırkasının cebinden telefonunu çıkarttı genç kız.

 

"Biletimi al teyze. Yarın yanına geliyorum."

 

 

 

 

Bu sefer gerçekten bölüm sonu SDASJDHASGDJSGDJS

 

Evetttt bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya alayımm???

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%