@cudee_21
|
Helloooo kızlaaarr. Umarım bölüm hoşunuza gideerr. Lütfen bol bol yorum yapın. Düz yazı bir bölümdü ve birazcık uzun tuttum. Eğer Gün içerisinde sınırı geçilirse yeni bir bölüm daha gelebilir. Bundan sonraki bölümlerin çok akıcı olacağına inanıyorum.
Neyse sizi daha fazla Tutmayayımmm. İyi okumalar dilerimmm 💖💞🥂🫶🏻
oy sınırı : 40 Yorum sınırı : 50
Deniz'den...
Emir'den hoşlanıyordum.
Bunun ne zamandır farkında olduğumu bilmiyordum ama Emir'den gerçekten hoşlanıyordum. Dün bundan gerçek anlamda emin olmuştum. Hislerimi saklamayı düşünmüyordum. Bence bunu Emir'in de bilmeye hakkı vardı. Ne olusa olsun dürüstlükten yanaydım. Ama dün grupta konuşulanlar, Emir'in gergin halleri ve yeni kız Cemre kafamı fazlasıyla karıştırmıştı. Emir, lise zamanlarında bir kıza aşık olduğundan bahsetmişti. Eğer bu kişi Cemre'yse, aşkımı itiraf ederek Emir'i zor durumda bırakmak istemiyordum. Ve tabii ki Batu'nun üzülmesini de istemiyordum. Bu yüzden böyle bir şeyin olmamasını temenni ediyordum.
Emir'in oturduğu apartmanın önüne gelince hızlıca içeri girdim. Binanın kapısı genellikle açık oluyordu. Şanslıydım ki Emir bugün erken hazırlanmıştı. Bağcıklarını bir türlü bağlayamadığını fark ettiğimde sahte bir bıkkınlıkla önünde eğilerek konuştum. "Prenses diye diye gerçekten prenses yaptım seni yaa, şaka gibi. Hangi insan bağcık bağlayamaz ki?"
"Kabul ediyorum."
Anlamaz gözlerle kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Gerçekten gözlerinde kocaman bir okyanus vardı ve ben o okyanusta gün geçtikçe kayboluyordum.
"Neyi kabul ediyorsun?"
"Evlenme teklifini tabii ki. Önümde diz çöküp bağcıklarını bağladın. Bu bir evlenme teklifi olmalı. Merak etme. Kabul ediyorum teklifini."
Yalandan yapıyor olsa da kalbimin hızlanmasına engel olamıyordum. Gerçekten heycanlandığımı fark etmemesi için muhteşem oyunculuğumu konuşturdum.
"Teklifimi kabul ettiğin için müteşekkirim. Sensiz asla yaşayamazdım."
Abartılı oyunculuğuma gülüp kapıyı kapattı. Kapıyı kitlerken bende onun sırtını izliyordum.
Omuzları gerçekten çok genişti. Kesinlikle bu omuzlar için vergi ödemesi gerekiyordu. Sonuçta devleta ait olan topraklarda gereğinden fazla yer kaplıyordu öyle değil mi? Yada ben fazla abartıyordum.
Ama ilk seçeneğin gerçek olma ihtimali daha olasıydı öyle değil mi?
Sonunda dışarıya çıkıp internetten bulduğum korku evine doğru yürümeye başladık. Diğerleri çoktan varmış olmalıydı. Ama rezervasyon yaptırdığımız saate daha kırk dakika olduğu için çok da sıkıntı etmedim.
"Eee Emir. Cemre'yle nereden tanışıyorsunuz bakalım." Boş sokakta yürürken sormuştum bunu. Kuşkuyla yüzüme baktı Emir.
"Bunu neden soruyorsun?"
"Merak."
"Fazla merak iyi değildir."
Normal konuşmasından daha ciddi bir ses tonuyla konuşması daha çok meraklanmama neden olurken susmayı tercih ettim. Nasıl olsa öğrenecektim zaten.
Normalde yanımdayken bir saniye olsun susmayan Emir'in ağzını bışak açmıyordu. Sanırım sorduğum soruya bozulmuştu. Fazla üzerinde durmamaya karar verdim. Çünkü daha fazla düşünürsem gerçek manada aklımı kaçıracaktım. Sonunda korku evinin önüne geldiğimizde bizimkilerin tam takım orada olduklarını fark ettim. Yanlarına gidip birazcık lafladık. Gözüm; Emir, Cemre ve Batu'nun üzerinde gidip geliyordu. Batu gerçekçekten Cemre'den - onun değimi ile kutu bebekten- hoşlanıyor gibiydi. Her fırsatta güzel iltifatlar sıralamakten çekinmiyordu.
Berkay ve Eylül ise bambaşkaydı. Berkay'ın Eylül'ü ne kadar sevdiğini anlamamak için kör olmak gerekirdi. Sonuçta iki yıldır platonik bir şekilde seviyordu onu. Ama Eylül'ün de ondan aşağı kalır bir yanı yoktu.
Eyy aşk sen nelere kadirsin??
Birkaç dakika donra korku evinden sorumlu personel yanımıza gelip bilgilendirme geçti. Bizden gelen herhangi bir temasın yasak olduğundan felan bahsederken Batu ecel terleri döküyordu.
Korkuyordu fakat Berkay'ın ve Emir'in diline düşmemek için korkmuyor numarası yapıyordu.
"Aslında aranızdan birisi rejide dursa iyi olur. İçeridekiler için daha eğlenceli olur. Hem telefon sokmak yasak, güvendiğiniz birisinde olmadı daha mantıklı. Tabi karar sizin."
"Ben dururum." "Ben dururum!"
Batu'yla aynı anda söylediğimiz şeyle hızla ona döndüm.
"Sister nolur ben durayım."
Dudak bükerek yavru köpek bakışları atması ne yazık ki bu sefer pek de etkili olmamıştı.
Tam Emir de itiraz edecekken hızla konuştum.
"Üzgünüm Batucum karnım ağrıyor biraz anlarsın ya. Hem kutu bebek tek mi kalsın hm?"
bir kaç saniye sonra düşünüp beni onayladıktan sonra telefonlarını ve çantalarını bana bırakıp eve girdiler.
Rejideki personellere arkadaşlarım hakkında birkaç bilgi verdikten sonra Emir'in telefonunu elime aldım. Emir'in güvence olduğunu iddia ettiği ultra zor (!) şifreyi girdikten sonra whatsapp'a girdim.
Yaptığım kiminize göre yanlıştı belki ama o anda benim için en doğru şeydi sanırım.
Bir yola girmiştim. Arkadaşıma aşık olmal gibi bir çılgınlık yapmıştım ve bunun sonuçları için önceden önlemler almam gerekiyordu. Tam da tahmin ettiğim gibi grupta konuşulanlardan sonra Cemre'yle mesajlaşmıştı. Bir saniye bile tereddüt etmeden mesajlara girdim.
Emir - Cemre sohbet odası:
Cemre: Emir Batu'nun hiçbir şeyden haberi yok ve olmasın da lütfen Lise zamanlarımı geçmişte bıraktım yemin ederim artık aynı Cemre değilim okulumu da bu yüzden değiştirdim
Emir: neyse ne umurumda değilsin ama arkadaşımı üzecek herhangi bir hareket yaparsan acımam çünkü bende artık eski Emir değilim anladın?
Ben eski Emir değilim de ne demek oluyordu?
Cemre: Anladım ama şunu bilmeni istiyorum ki Batu yu gerçekten seviyorum onu kaybetmemek için her şeyi yaparım ona söylemeyeceksin değil mi?
Gerçekten hiçbir şey anlamıyordum. Fazla üstü kapalı bir şekilde konuşmuşlardı ama bu konuşmalar benim daha çok kuşkulanmama sebep oluyordu. Neyi söylemesini istemiyordu ki?
Emir: hayır söylemeyeceğim ama dediğim gibi tek yanlışına bakar
Cemre: teşekkür ederim Görüldü
Birkaç dakika okuduklarımı idrak etmeye çalıştıktan sonra, dolu gözlerle telefonu kapattım. Her ne kadar kabul etmek istemesem de bir şeyler anlamıştım sanırım. Be anladığım şey ise Emir ve Cemre'nin eskiden sevgili oluşuydu.
Sizce Deniz'in yaptığı hareket yanlış mıydı? Deniz'in yerinde siz olsaydınız aynısını yapar mıydınız?? |
0% |