Yeni Üyelik
23.
Bölüm

Sevgilim ol

@cudee_21


 

 

 

Hellooo kızlaarrr. Öncelikle şunu söylemeliyim ki bölüm hiç ama hiç içime sinmedi. Umarım beğenirsiniz. Bu bölümü yazmak zorundaydım çünkü ileri ki bölümler için kilit bir bölümdü bu bölüm. Lütfen bol bol oy ve yorum atın.

 

Sizi seviyorum iyi okumalar💖💞🫶🏻🥂

 

oy sınırı : 40

yorum sınırı : 50

 

 

 

 

"Burada ne işin var?"

 

Elini ensesine atıp gergin bir şekilde kaşıdı.

 

"Şey. Seninle çok önemli bir şey konuşmak istiyorum. Tabi müsaitsen."

 

Birkaç saniye bekledikten sonra müsade isteyip kafamı evin içine sokup Emir'i yokladım. İsteyip istemediğini öğrenmem gerekiyordu en nihayetinde. Kafasını olumsuz manada sallayıp dudaklarını oynatarak 'Ben burada yokum.' Diyip sessizce odama geçti.

 

Emir'in böyle yapması daha çok gerilmeme neden olurken yeniden Eymen'e dönüp gülümseyerek içeri davet ettim.

Sanki yıllardır evime girip çıkıyormuş gibi bir rahatlıkla oturma odasına girip oturmasına sinirim bozulsa da sessiz kalmayı tercih ettim. Masadaki iki kupadan, benimki olana uzanıp dudaklarına götürdü.

"Ahh çok iyi geldi gerçekten."

Yine tapki vermesem de, gerçekten sinirlerimin gerildiğini hissediyordum. Ben gerçekten bu çocuktan mı hoşlanmıştım yani?

Bende Emir'in kupasını elime alıp sakince dudaklarıma götürdüm ve Eymen'den bir atak bekledim.

Saniyeler sonra -bana dakikalar gibi gelmişti gerçi- konuşmaya başladı.

 

"Çok hoşuma gidiyorsun Deniz. Dikkatimi çekiyorsun. Hem de fazlasıyla."

 

Sanki alelada bir kişiyle konuşur gibi konuşuyor olması, elimdeki sıcak kahveyi yüzüne serpmek istememe sebebiyet veriyordu.

 

"Sevgilim ol."

 

Histerik bir kahkaha attığımda Eymen, mutluluktan güldüğümü zannetmiş olacak ki o da bana karşılık verdi.

 

"Bu flört işinin çok uzadığını düşündüm. Ayrıca Emir denin çocuğun hareketlerinden de fazladıyla rahatsız olmaya başlamıştım. Ve seni ona kaptırmak gibi bir niyetim yok. "

 

Son kurduğu cümleler bardağı taşıran son damla olmuştu benim için. Hiddetle ayağa kalkıp ellerimi saçlarımın aradından geçirdim.

 

" Ben senin istediğin zaman elde edebileceğin bir oyuncak değilim gerizekalı. Ayrıca ben Emir'den rahatsız olmuyorum. Aslında şu an bir düşündüm de. Ben senden rahatsız oluyorum. "


Eymen'de benim gibi ayaklanıp karşıma dikildi.

 

"Zoru oynamak istiyorsun demek."

 

"Ne zoru oynaması ne saçmalıyorsun."

 

"Diyorum ki canım. Bence Emir'den iyi olduğumun ikimizde farkındayız. Ama zoru oynamak isityorsan. Ben okeyim. Peşinden kışmaya hazıtım güzelim."


Göz kırparak kurduğu cümleyle kollarımı gözdümde birleştirdim.

 

"O zaman ben de sana durumu şöyle izah edeyim canım. Ben seni istemiyorum. Senin ondan daha iyi olduğuny iddia ettiğin Emir'i sana terc-"

 

Sözümü kesen sertçe dudaklarıma kapanan dudakları oldu.

 

Şok içerisinde ittirmeye çalışsam da, o kadar sıkı tutuyordu ki hareket dahi edemiyordum. En sonunda bacağ aradına tekme atıp ondan olabildiğince uzaklaştım.

 

"Sen. Sen ne yaptığını zannediyordun gerizekalı. Bunu yapamazsın. Zorla öpemezsin beni."

 

Bağırıyordum, aynı zamanda titreyen ellerimle hem dudaklarımı hemde ne zaman aktığını fark etmediğim göz yaşlarımı siliyordum.

Eymen bana doğru bir adım atmıştı ki, odamin kapısı hiddetle açıldı ve içeriden adeta gözlerinden ateş düsküten bir Emir çıktı.

Eymen daha ne olduğunu anlayamadan ikimizin aradına girip Eymen'i yakalarından tuttu.

"Sen ona izni olmadan nasıl dokunursun lan orospu çocuğu?!"

Eymen her ne kadar Emir'in tutuşlarından kurtulmaya çalışsada işe yaramıyordu. Emir gerçekten de çok güçlüydü.

"Sana ne lan! Ne karışıyorsun bizim işimize! Kimsin lan sen?!"

 

"Ne demek sanane. Karışırımtabi. Arkadaşıma izni olmadan dokunacaksın, bende buna göz yumacağım yani öyle mi?!"

 

Eymen'in sırıtması Emir'in daha çok sinirlenmedine sebep olmuştu. Yüzüne sert bir yumruk geçirdi Emir.

 

Eymen'in gülüşü daha çok büyümüştü.

"Arkadaş? Deniz'i bilmem ama sen onu asla arkadaşın olarak görmüyorsun."

Emir'in sessiz kalması onun daha çok hoşuna gitmişti.

"Yalan mı? Köpek gibi hoşlanıyorsun oğlum ondan. Deniz bana geldikçe kuduruyorsun."

 

Eymen alaycı bir tavırla dudaklarını büzerek devam etti.

 

"Çünkü Deniz seni arkadaşı olarak görüyor. Öyle değil mi? Yazık."

 

Emir sinirle yumruğunu havaya kaldırmıştı ki hızla durdurdum onu.

"Emir lütfen. Değmez gerçekten. Bırak gitsin."

 

Emir bir bana bir de hala yakalarından tuttuğu Eymen'e baktı. Birkaç saniye sonra tabiri caizse sürükleyerek kapıya götürdü Eymen'i.

 

Dış kapıyı açıp apartmanın içine doğru savurdu onu.

 

"Bir daha seni ne Deniz'in ne de diğer arkadaşlarımın yanında görürsem doğduğuna pişman ederim seni. Şimdi siktir git."

Emir, Eymen'in konuşmasına dursat vermeden kapıyı sertçe yüzüne kapattı.

 

"Bu iş burada bitmedi Deniz! Beni tanımıyorsunuz. Ben istediğimi almadan bu iş bitmez! Bitemez!'

 

Birkaç saniye sonra sesler tamamen kesildiğinde gittiğini fark edip olduğum yere çoktüm. Zaten son birkaç dakikadır bacaklarım beni zar zor taşıyordu.

 

Emir, tek kelime etmeden yanıma çöküp kollarını açtığında ağlayarak kollarının aradına girdim.

 

Hiçbir şey söylemiyor, sadece sakinleşmemi bekliyordu. Kafamın üstünde çebedini hissettiğimde sakince gözlerimi kapattım.

 

"Beni odama götürür müsün?"

 

 

 

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya alayım???

Loading...
0%