"Alo Ülkü, Giresun havalimanına geçin 3 saate kadar, uçak gönderdim onunla gelirsiniz."

"A-"

Telefon kapandı.

Albay zaten kısa ve öz bir adamdı, ama bu kadarını da beklemiyordum şahsen.

Neyse çokta takmamak lazımdı.

Telefonu yatağın üzerine fırlatıp, dışarıya çıktım.

Bizimkiler harmanda oturuyor sohbet ediyorlardı.

"Eey cemaat iyi dinleyin, 3 saate kadar giresun havalimanına geçiyoruz, sonrası We are going to Hakkari."

Tarığa döndüm.

"Lan Tarık bir fight atar miyiz?, beni bir test edelim 6 ayda hamlanmış mıyım diye?"

Tarık öyle bir güldü ki çocuğun gözlerinin içi bile gülmeye başladı.

"Cevabı zaten biliyorsun niye soruyon?"

Sırıttım.

"Hoşuma gidiyor."

Ardından yüzbaşının zaten bende olan gözlerine döndüm.

"Yüzbaşım kusura bakmazsın umarım, yani ama çok şey olursanız Tarık'tan sonra sizlere yaparız. Şimdi siz hakem olun, ha?"

Yüzbaşı kafasını aşağı eğip Güldü.

"Olur tabii niye olmasın."

Kafamı aşağıya yukarıya salladım güler yüzle.

Ardından ayağa kalmış kollarını sıvayan Tarığa döndüm.

"Hazır mısın?"

Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

Bende duruşumu hazırladığım da;

"Bekle, Hilal gerçekten vuracak miyiz?"

"Yani ben vururum. Seni bilemem, he dersen ki ben kork-"

"Başla hadi."

İlk hamleyi yapmasını bekliyordum.

Ki bu çok uzun sürmedi.

Bana sağ yumruğunu savurduğunda, geriye doğru eğildim ve kafasına kadar uzanan bir tekme attım.

Yani 1.79 boyumla, 1.91 adama tekme atmaya çalışmıştım.

Yam tarafta duran kalabalıktan büyük bir "Ooow" Sesi geldi.

Oda tekmemi engellemek için, sağ eli ile bacağımı tutup kendisine çekti.

"Hee noldu? Şimdi nasıl kurtulacaan Hilal hanım?"

Sırıttım.

Sol elimi aşağısına doğru götürüp ıslık çaldım.

Aniden bacağımı itercesine bıraktı.

Onun bu denli dikkatinin dağıldığı görünce önümden arkaya doğru bedenimi savurarak diyaframından çokta sert olmayacak bir şekilde ittirdim.

Ama gücümü sanırım tam ayarlayamadığım için biraz sert olmuş olabilirdi tabii.

Tarık nefes almaya çalışırken, Arifin sesi ulaştı kulaklarıma;

"Bi dakika komutanım, hile var haksızlık var."

Alaycı gülüşümle ona doğru döndüm.

Diğerleri de Arife destek çıktı.

"Yok yiaa nerdeymiş hile? Hakem Yüzbaşı. Yüzbaşım var mı hile, haksızlık?"

Bakışlar yüzbaşıya çevrildi.

Herkes nefesini tutmuş, Yüzbaşının cevabını bekliyordu.

"Yani bence yok."

"Noldu lan tırrek he noldu, hani vardı?"

Ömer durmuş durumu Yüzbaşıya açıklamaya çalışıyordu.

"Ömer kes kes kes kes."

Bu curcunanın içerisinde Tarığı unutmuştum, Arkamı dönüp Tarığa baktığımda, boğazını ve diyaframını tutarak nefes alamaya çalışıyordu.

"Lan Tarık, ananı avradını, noldu lan"

Tarığın yanına vardığımda sırtına vurmaya başladım.

"Lan iyi misin?"

Tarık aniden gülmeye başladı ve sol ayağını ayaklarımın dibinden sürerek beni düşürmeye çalıştığında, tam yere düşmeme ramak kala Tarığa tutundum.

"Piç, aklımı aldın piç."

"Ne diyordun sen, Olur öyle ya arada çok kafaya takma"

"Üüf sus be."

Bölüm sonuu

Oylarınızı atın takiplerinizi edin ha kırılıyorum, o kadar emek veriyorum sizin için

Neyse

Haydin selametlen 🤓❤️‍🩹