Kapının önünü süpürürken aniden Tarığın ve Ahmetin çığlığını duydum.

"Hilaağağağağağağaaaal"

Durdum. Kafamı kaldırdığım da gördüğüm tek şey, Tarığın ve Ahmetin bana doğru koşuyor olması ve arkalarında kocaman bir kangalın onları kovalıyor olmasıydı.

"Komutanıığığığığığıııım"

Bana daha çok yaklaştıklarında ise hâlâ son gaz koşuyor olmalarını fark ettim.

Eğer biraz daha bu hızla koşuyor olurlarsa bana dümdüz geçireceklerdi.

"Durun lan durun"

Şuan üzerime doğru iki meteor geliyordu.

Biri 1.91

Biri ise 1.88 boyunda ki askerlerimdi.

Onlar artık dibime girdiğinde ellerim ile onları yakalamaya çalıştım.

Fakat başaramadım.

İkisi birden yere yığılırken benimde kolumdan tutup çektikleri için, düşen insanlar gibi değilde 3 tane un çuvalı gibi devrildik.

"Oy neneni sikeyim"

Kafamı arkamda duran duvara çarptığımda ağzımdan sadece bu kelimeler dökülmüştü.

Köpek ise önümüzde durmuş ve kollarını öne doğru uzatarak, boğazı yırtılırcasına bize havlıyordu.

"Ayy kıtmirin selamı var sana dur amına koyduğumun köpeği dur, KITMİRİN SELAMI VAAAĞAĞAR"

Köpek aniden havlamayı kesip, arkasına dönüp yavaşça uzaklaşmaya başladı.

"Lan madem böyle diyince duruyordu niye en başımdan demedin lan!"

Tarık ve Ahmet Derin bir nefes aldı.

"Uuiy yardı bokyiyen Başımı oouuiy."

Elimi kafama götürüp ovuşturduğumuda elime bir sıvı geldi.

"Hilal kafan kanıyor!"

"Hadi ya ne diyosun"

Diye alay ettim.

"Yok ciddiyim kanıyor başın."

"Lan bi dur başım dönüyor zaten."

Dedikten sonra, Başımı verdiği acı ile gözlerimi sıkıcasına yumdum.

"Ooff başııım"

Gözlerimi açtığımda bana uzatılmış bir sol el gördüm.

Yüzbaşının eli.

Benin yerden kaldırmak için elini uzatmıştı.

"Şey elim kanlı, tutmayayım elinize bulaşmasın."

"Bulaşsın sorun yok, bizim ellerimize ne kanlar bulaşması ki Üsteğmenim."

Gülümsedim.

E adam haklı amk. Askersin sen.

Kanlı elim, büyük ve iri elini kavradı.

Ardından beni yukarıya çekti.

Ayağa kalktığımda;

"Teşekkür ederim Yüzbaşım"

Ardından Tarıklara döndüm

"Ee bizi kaldırmayacak misiniz?"

"Sen otur götünün üzerine."

Dediğimde Yüzbaşının burnundan güldüğünü işittim.

Tam Arkamı dönmüş gidecekken;

"Gel hadi gel kalk, kıyamıyorum ki anasını satayım."

Sol elimi Ahmet'e sağ elimi ise, Tarığa uzattım, ellerimi kavradılar ve onları ayağa kaldırdım.

Ardından ise yine söylenerek İçeriye girdim.

"Oouuuiiyyy başıım aksi bunlar aksi aksii."

*******

"Tarık yanlış yere tutuyorsun."

"Lan neresi bu doğru yer? bi saattir bütün kafanı tavaf ettim neredeyse."

Elinde ki buzu çekiştirip aldım, ardından duvara çarptığım yere koydum buzu.

"Burası."

"Ay neyse siktir et başım ağrıyor ben az biraz uzanayım."

Ayağa kalktım.

Ayağa kalkmam ile başımın dönmesi bir oldu.

Son duyduklarım ise Tarığın

"Hilal iyi misin?

Hilal ay ne oldu ayy?"

Diyen sesiydi.

Bölüm sonuu

bence bu bölüm güzel ve atraksiyonlu geçti

sizce?

neyse yorumlarda buluşalım.

kitabımı okuyupta beğenmeyenler var

size çok kırgınım haberiniz olsun.

hafi selametle

🤓❤️‍🩹