Bazen insanın kafası o kadar karışır ki hayatını yönetememeye başlar . O kadar yorulurmuş olur ki hayatından zevk almamaya başlar. İşte o zamanlar da yanında dostları varsa o kişi çok şanslıdır. Derdini anlatabilecek dostunun olması bile çok güzel bu hayatta. Dostları onun derdini dinleyip bir çare bulmayı denerler. Ve insan dostları sayesinde tekrardan hayattan zevk almaya başlar. Bu hayatta dostlarınız varsa onların kıymetini bilmelisiniz .
Kızlarla birinin derdi olduğunda her zaman kız gecesi yapardık. Bu yüzden dertlerimiz her zaman ortaktı. Hep birlikte bir yol bulmaya çalışırdık. Bu nedenle kendimi çok şans hissediyorum.
İstanbul trafiğinden dolayı tam kırk beş dakikamız yolda geçse de sonunda her zaman geldiğimiz restoranda gele bildik. Arabayı valeye verdikten sonra içeriye geçtik.
Bizi karşılayan garson bizi tanıdığı için bizi hemen masaya götürdü .Gittiğimiz restoranda bar da olduğu için gece geç saate kadar burada olmayı planlamıştık. Garson geldiğinde yemek olarak hepimiz makarna ve şarap söyledik.
"Ya kızlar bayadır kız gecesi yapmıyoruz bu hepimiz çok iyi gelecek ."Sohbeti başlatan ben olmuştum .Lila kafasını sallayarak bana katıldı. "Evet biz bu kız gecesini daha sık yapmalıyız. Hem bu aralar çok yoğunuz bize eğlence çıkar. " dedi Lavin. Evet gerçekten bu aralar çok yoğunduk. Sürekli görev geliyordu ve bu yüzden hep eğitimdeydik. "Bundan sonra aydı bir kere yapalım .Hem kendimize zaman ayırmış oluruz." dedim.
"Ya ben bayadır düşünüyorum ama bunu size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi Lavin. Şaşırmıştım .Çünkü Lavin hiç bir şeyi düşünmeden konuşurdu onu düşündüren neydi. Lilayla aynı şeyleri düşünmüş olmalıyız ki "Söyle bakalım seni düşündüren şey ne? "diye sordu. Lavin düşünceli bir şekilde şarabından bir yudum aldıktan sonra söze başladı. "Ben galiba Bartın'a karşı bir şeyler hissediyorum."
Çok şaşırmıştım çünkü Lavin kimseye aşık olmaz bütün erkekleri parmağında oynatırdı. Erkeklerden küçükken yaşadığı bir olaydan dolayı nefret ederdi. Lila ile aynı anda" Lavin sen ciddi misin?" diye sorduk. "Ya şaşırdınız farkındayım ama bilmiyorum o bana herkesten farklı geliyor." Lavin'in bir gün böyle şeyler söyleyeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. "Bartın da bana karşı bir şeyler hissediyor gibi ama bundan emin değilim."Lilayla birbirimiz baktık sonra aynı anda Lavin'e döndük. "Ya bana söyle bakmayın .Sanki kötü bir şey yaptım."
Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. O anda Lila söze atladı."Lavin sende biliyorsun ki Bartın kimseye güvenmediği için bir ilişki istemiyor. Bu yüzden senin üzülmenden korkuyoruz."Lavin her zaman aşık olunan taraf olmuştu ama şimdi kendisi birine aşık olmuştu .Bu yüzden o üzüle bilirdi. "Lavin sen daha önce kimseye aşık olmadın hep sana aşık oldular. Bu yüzden bu his seni üzebilir. Hem Lila'nın da söylediği gibi Bartın ilişki istemiyor." Bunları söylerken Lavin'in yüzü asılmıştı ama gerçekleri en başında bilmeliydi.
Sanki biz hiç yapma demiyormuşuz gibi "Bartın'ın bana karşı bir hissi olup olmadığını Alev sen Ateşten öğrenir misin? "diye sordu .Lavin bu gün Ateşle olanları bilmiyordu .Ama şuan ki konuyu bölmek istemediğim için bu konuyu hiç açmadım.
"Lavin çok hızlı davranmıyor musun. "diye sordu Lila. Tam o anda garson yemeklerimizi getirdi. Garson yemeklerimi bırakıp "Başka bir şey ister misiniz? " diye sorduğunda "Hayır teşekkürler." dedim ve garson başını sallayıp gitti.
"Ya ben hızlı davranan biriyim zaten sanki beni tanımıyorsunuz." Lavin kendine çok güvendiği için Bartın'ın ona hemen aşık olacağını düşünüyordu .Çünkü her zaman öyle olurdu. Ama bunun farklı olduğunu anlamıyordu. Ben bunları düşünürken. Lila "Lavin bak bu olay diğerlerinden çok farklı. Ya Bartınla olan dostluğunuz ya bozulursa buna hazır mısın? diye sordu. Bunları duyunca Lavin'in yine suratı düştü ama bu sefer düşüncelide bakıyordu ."Neyse bu konuyu sonra konuşalım hem bu sıra da Lavin biraz düşünmüş olur. " dedim ve herkes yemeğine başladı. Lavin'in hala Bartın'dan hoşlanmasının şokunu atlatamamıştım .Bartın Lavin'i üzebilirdi ve bu hem Lavin için hem de bizim grubumuz için hiç iyi olmazdı. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp yemeğimi yemeğe devam ettim.
Yemeğimizi bitirdikten sonra bar tarafına geçmeye karar verdik .Oradan bize uygun bir yer ayarladılar . Ardından bizde çantalarımız alıp geçtik. Kızlarla kendimize kokteyl söyledik. Üçümüzde dans ediyorken biri Lavin'in yanına geldi .Oldukça sarhoş görünen, saçı başı dağınık, uzun boylu bir adamdı .Çok ses vardı ama yanımda oldukları için konuşmalarını duya biliyordum. "Selamm isminiz ne acaba?" diye sordu Lavin'e. Böyle yerlerde herkesin amacı kötü olduğu için Lavin bize bakıp somurtuktan sonra adama dönüp "Sizi ilgilendirmez. "dedi.
Adamın bir anda yüz ifadesi değişti ama sonra hemen gülümseyerek "Ne nazlı çıktın be güzelim." dedi. Kızlarla üçümde adamın gereksiz egosuna gülerek bakıştıktan sonra Lavin tekrar adama döndü. "Pardon da siz kim oluyorsunuz da bana güzelim diyorsunuz." dedi. Lavin sakin olmaya çalışıyordu ama birazdan adamın boğazına yapışabilirdi. "Sakin ol canım yaa " dedi adam ağzını yaya yaya .Lavin'den önce ben adamın boğazına yapışacaktım ."Bak buradan git yoksa seni fena yaparım . "dedi Lavin sakince ama gayet ciddiydi.
"Yaa hadi canım "deyip kollarını açtı .Lavin artık dayanamayıp adamın yüzüne bir yumruk geçirdiğinde adam geri geri sendeleyerek yere yapıştı. Lila ve ben alttan alttan gülerken herkes şok olmuş bir şekilde bizim tarafa bakıyordu. Adamı yerde gören arkadaşları koşarak yanımıza geldi. Bir tanesi tam Lavin'e bağıracağı sırada Lila ve ben Lavin'in önüne geçtik. "Sen kimin üstüne geliyorsun ." diye bağırdığımda şarkı durmuş olduğu için sesimi herkes duymuştu.
Tam çocuğun arkadaşı bana bağıracakken Ateş boynundan tutarak yere fırlattı. Bir anda Ateşle karşı karşıya kaldığımızda çok şaşırdım.Onun burada ne işi vardı ve buraya neden gelmişti. "Ne yapmaya çalışıyorsun sen?" diye ona bağırdım. "Seni koruyorum." diye cevap verdi. "Benim kimse tarafından korunmaya ihtiyacım yok Ateş." diye bağırdım. Masa da bizim için gelmiş olan şatların dört tanesini kafama diktikten sonra çantamı alıp kapıya doğru yürümeye başladım.
Bu gün bana yalancı deyip bütün dostluğumuz da ki güveni param parça etmiş olan oydu ama beni koruyordu öyle mi. Benimle dalga mı geçiriyordu. İki gündür saçma sapan davranışlarına anlam veremiyorken bu kadarı fazlaydı ne yapmamı bekliyordu. Ayrıca ona asla yalan söylemesem de beni suçluyordu.
Düşüncelerimi bırakıp kendimi dışarı attığımda durdum ve derin bir nefes aldım. Tam o anda Ateş kolumu tutu. "Ne yapıyorsun sen. "diye beni azarladı. Arkamı döndüğümde yüzümüz çok yakındı. Ona bir şeyler demek istedim ama sustum .Kolumu kurtarmak istedim ama daha sıkı tutu." Bırak beni!" diyebildim sadece. "Yürü hadi merkeze dönüyoruz ." Bana çocukmuşum gibi davranıyordu .Vale Ateş'in arabasını getirdiğinde kolumu hala bırakmamıştı .Beni arabaya bindirdi ve ardından kendi bindi .Ana yola çıktığımızda ikimizde konuşmuyorduk.
Sessizliği bölerek "Ateş sen ne yapmaya çalışıyorsun "dedim. Yüzümüm ona dönüktü ama o bana bakmıyordu. Yola odaklanmış gibiydi. "Seni korudum." dedi. Kafayı yemek üzereydim. Bana yalancı diyen oydu ve beni koruyan oydu. Bu durum iyice sinirimi bozmaya başlamıştı. Ateşle olan dostluğumuz bozulmak üzereydi .Böyle bir şeyin olmasını asla istemiyordum. Ama bana olan davranışları ben istemesem de aramızı bozmaya yetiyordu.
"Ateş dostluğumuzun bozulduğunun farkında mısın?" diye sordum .Sonunda gözlerini yoldan alıp bana baktı." Bu senin yalanın yüzünden oluyor ."dedi. Ben yalan söylemiyordum ama artık bu durumdan çok yorulmuştum. Ateş'in bana olan güveninin kırıldığını görmek çok sinir bozucuydu. "Ateş tekrar söylüyorum ben sana yalan söylemedim ve asla söylemem "dedim. Sinirden hava almak için camı sonuna kadar açtım soğuk hava yüzüme çarptığında biraz daha rahatlamıştım.
"Bende yalan söyleyeceğini hiç bir zaman düşünemezdim ama insanlar hata yapabiliyor." Benim aksime çok sakindi. Onun sakinliği beni iyice delirtiyordu. Midem bulanmaya başlamıştı ama bu sinirden değil alkolden olmalıydı. "Ateş ben sana hiçbir zaman yalan söylemedim herkes hata yapabilir ama ben sana karşı asla hata yapmam bunu en iyi sen biliyorsun."
Gözlerini tekrardan yoldan ayırdı ve bana baktı .Tam gözlerimin içine bakıyordu." Alev bana hala yalan söylüyorsun." Bu çocuk kafayı mı yemişti ben artık hiçbir şey anlamıyordum. "Durdur şu arabayı ineceğim ben." diye bağırdığımda şaşırmıştı. Ama tekrardan yola odaklanıp arabayı durdurmamıştı ."Ateş sana durdur dedim! "Daha çok bağırmıştım ama asla durdurmuyordu. Hatta cevap bile vermiyordu.
Benden ne istiyordu bilmiyordum. Başım dönmeye başlamıştı. Alkol etkisini fazlasıyla göstermeye başlamıştı. Camdan yüzüme vuran soğuk hava biraz iyi gelse de çok kötüydüm. Mide bulantım da gittikçe artıyordu. İyi olmak için gözümü kapattığımda uyku yavaş yavaş beni içine çekiyordu. Arabanın sesini hafif hafif duyuyor olsam da yarı uyuyordum.
Arabanın durduğunu hissettiğim de gözlerimi açmak istesem de açamadım uyku beni içine çekti. Ateş beni kucağından yatağa bıraktığını hissettiğimde uykudan biraz olsun uyana bilmiştim. Büyük ihtimale arabadan beri beni kucağında taşımıştı ama beni uyandırsaydı kendim gelebilirdim. Her yaptığı şeyi kötü algıladığımın farkındaydım ama bana yalancı demesini hazmedemiyordum.
"Ateş." diye bildim sadece bir şeyler söylemek istesem de söylemeye halim bile yoktu. "Efendim Alev" dedi. Kendimi ona açıklamak istemişti. Kafam yerinde olsa öyle bir şey yapmazdım çünkü bana güvenmemesi ona açıklama gereken bir şeyin olmadığını düşündürüyordu." Ateş ben sana hiçbir zaman yalan söylemedim." Konuşurken zorlanıyordum. Sesim titriyordu. "Alev sen bana yalan söyledin." dedi .Konuşmamız üzerine biraz ayıldığım için mide bulantımı tekrardan hissetmeye başladım.
Gözlerimi tam anlamıyla açtığımda Ateş koltuğuma oturmuş viski içiyordu. Yataktan kalkıp tuvalete gittiğimde kapıyı hızla kilitledim ve anında kusmaya başladım .Ateş kapının arkasından "Alev iyi misin?" diye bağırıyordu. Kustuğum için konuşamıyordum. "Ya sen şu kapıyı neden kitlersin ki. "diye bağırıyordu.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kapıyı açtığımda Ateşle aramızda sadece on santim vardı. Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra Ateş geriye doğru gitti ve bana yol açtı. Yanından yavaşça geçip yatağa oturdum. "Ateş sen gidebilirsin ben iyiyim." dedikten sonra su şişemden bir yudum su aldım. "Saçmala Alev iyi falan değilsin ve bu yüzden seni bekleyeceğim." Cevap vermeden yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım. Ateş'in koltuğa oturma sesini duydum .Ardından uykuya daldım.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |