Yeni Üyelik
12.
Bölüm

11. Bölüm

@dalgapanda

ŞİMDİ Kİ ZAMAN

Maya, ormanın ortasında elindeki telefonun parçalarına bakarken aslında kararını çoktan vermiş olduğunu fark etti. Sadece itiraf etmeye çekiniyordu. Sanırım bunu itiraf etmenin bir yolu vardı. Yere sırt üstü uzandı ve gözlerini kapattı.

Eve gittiğini düşündü. Arkadaşlarıyla yeni işinin kutlamasını yaptı. Annesinin işi için yönlendirmelerini dinledi ve uyguladı. Bu yönlendirmeler, işte her zaman bir adım önde olmasını sağladı. Yıllarca bu şirkete geldi gitti. Biriyle tanıştı, birbirlerinden hoşlandılar. İşe gidip hayatının büyük bir bölümünü aynı duvarlar arasında geçirmeye devam etti. Erkek arkadaşıyla evlenme kararı aldı. Aşık olmak ne güzeldi! Birini bu kadar sevmek ve sevilmek ne kadar güzeldi! İşe gidip aynı duvarlar arasında kendini hapsetmeye devam etti. Zaman hızla aktı geçti. Artık genç bir kadın değil, yaşlı, evli ve çocuklu, bir sürü hastalığı olan yaşlı bir kadındı. Kocasını kaybettiğinde, aşkın ne kadar büyük bir yanılsama olduğunu anlamıştı. Bu kadar severken artık yanında olmaması ve baktığı her yerde anılarını görmek çok üzücüydü. En sonunda kendisini hastane yatağında düşündü. Tek başına nefes alamadığı için makineye bağlı, yemek yiyemediği için bir sürü ilaç kullanmak zorunda olan yaşlı ve hasta bir kadın olarak. Hastane yatağının başında çocukları ve torunları ona ölmeden önce veda etmek için gelmişti ve kısa bir süre sonra buradan gitmesi gerekecekti. Çok uzun bir hayat yaşamıştı. Gerçekten yaşamış mıydı, diye düşündü.

Gözlerini açtı ve oturdu. Sıra ikinci seçenekteydi. Bu seçenek için gözlerini kapatmasına gerek yoktu. Zaten az önce olması gereken koca bir ömür yaşamış ve bitirmişti. Şimdi ikinci seçeneği yaşama zamanı gelmişti. Artık ne yapması gerektiğini biliyordu ve kendini çok daha iyi hissediyordu. Uzun süredir içinde bir karamsarlık vardı. Güzel olan her şeyde sadece kötüyü görüyordu. Bugün yaptığı şeyler, geçmişteki üzücü anılarını hatırlatıyordu. Aslında mutlu olmak çok basitti ama sanki bir şeyler oldu ve içindeki tüm mutlu düşünceler kaybolmuş gibiydi. Kendini kaybolmuş hissediyordu. Sanki artık kim olduğu bilmiyordu, uzun süredir maske takan bir sahtekar gibi hissediyordu. Mutlu olmak istiyor ama mutluluğun nasıl bir duygu olduğunu hatırlamıyordu. Ama şimdi öyle değildi. Sanki tüm o güzel duygular içinde bir yerlerde saklandıkları yerden çıkmışlardı. Rüzgârın tenine çarpmasından keyif alıyor, güneşi hissetmekten mutlu oluyordu. Artık ne istediğini biliyordu, kim olduğunu biliyordu. O Maya Artman’dı. Doğayı seviyordu. Onu heyecanlandıran şey keşfetmekti. Terfi, kıdem, statü gibi şeyler istemiyordu. Sadece keşif dolu, keyifli bir hayat istiyordu ve artık istediği hayatı yaşamanın zamanı gelmişti.

Loading...
0%