Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@dalgapanda

 

 

GEÇMİŞ

Küçük kızın elleri toprakla kaplanmış, gözleri parlıyordu. Babası yediği meyvelerin çekirdeklerini toprağa ekerse bir sürü yeni meyvesi olacağını anlatmıştı. Küçük kız heyecanla toprağı kazıyor yeni meyvelerini ekiyordu. Babasının evden çıktığını gördü. Tam babasına yaptığını göstermek için seslenecekken annesinin bağırarak evden çıktığını gördü. Annesinin sesi, bahçenin sessizliğini yararak, her bir sözcüğü kalbine saplanıyordu.

-Nasıl bu kadar bencil olabilirsin Brendon? Bu kadar sorumluluğun varken böyle hayalperest olamazsın. Ne zaman bir yetişkin gibi düşünüp yaşamaya başlayacaksın? Bıktım artık tüm sorumluluğu bana bırakıp çocukça hayallerinin peşinden koşmanı izlemekten. Bu hayatı tek başıma yaşamaktan yorumdum artık.

-Anlamıyor musun Sierra? Dağların zirvesinde rüzgârın yüzüme çarptığı an, mağaraların derinliklerindeki yankılanan sessizlik, okyanusun derinliklerindeki karanlıkta parlayan bir yıldız... İşte o anlar beni ben yapan şeyler. Sen ise beni hep buraya, bu dört duvara hapsetmeye çalışıyorsun.

-Sen oralarda hayallerini kovalarken, burada kalıp tüm sorunlarla yüzleşen benim. Sırf nefes aldığını söylediğin için evinden uzakta bir sürü tehlikeli yerlere gidiyorsun, beni tüm sorunlarla burada bıraktığın yetmiyormuş gibi sana bir şey olursa kızımıza bunu anlatma yükünü bile bana bırakıyorsun. Bir gün orada kaybolacaksın, kimse seni bulamayacak. Bunun mu olmasını istiyorsun?

Babasının yüzünde acı bir tebessüm belirdi.

-Evet Sierra. Ben burada hapis hayatı yaşamak istemiyorum. Ben her zaman böyleydim. Sana asla başka birisiymiş gibi davranmadım. Tanıştığımızda nasıl biriysem şimdi de öyleyim. Eğer kötü biriysem neden beni böyleyken sevdin? Ben aynı kişiyim, hep de aynı kişiydim. Çok bir şey istemiyorum. Sadece hayatı mutlu olduğum gibi yaşamak istiyorum. Gerçekten her nefes aldığımda yaşamak ve zamanı geldiğinde daha fazla beklemeden ölmek istiyorum. Ellerim tutunamadığında, gözlerim görmediğinde, bir yük olmak yerine, kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum. Ben ölürken gözlerimde ya da aklımda bir pişmanlık olmayacak. Beni gerçekten seven, tanıyan insanlar da arkamdan bir damla bile gözyaşı dökmeyecekler. Çünkü bilecekler ben yaşadım, gerçekten yaşadım. Kendimi taştan evlere hapsedip, konforlu işlere gitmeyip, yaşamak istediğim hayatı yaşadım. Hayattaki tek pişmanlığım sensin. Seninle tanıştığımda benim gibisin sanmıştım. Sen ise her sevdiğini söylediğinde sürekli beni değiştirmeye çalıştın. Beni olduğum kişi için sevdin, şimdi ise olduğum kişi için benden nefret ediyorsun.

-Pekâlâ, istediğin buysa ben gidiyorum. Seninle o aptal hayatına gelmeyeceğim. Burada durup senin ölüm haberini beklemeyeceğim ve öldüğün zaman senin için tek damla gözyaşı dökmeyeceğim. Ama bunun nedeni istediğin hayatı yaşadığın için değil. O kadar bencilsin ki ailenle güzel bir hayat yaşamaktansa o aptal hayallerini gerçekleştirmek uğruna defolup gideceğin için senin için tek damla gözyaşı dökmeyeceğim.

Babasının bakışları uzaklara kaydı. Omuzları düştü ve sessizce bahçe kapısından çıkıp gitti. Annesi durmayan gözyaşlarını silmeye devam ederek eve girdi. Kendilerine o kadar odaklanmışlardı ki Maya’nın bahçede olduğunu ve onları izlediğini kimse fark etmemişti. Sessizlik çöktü bahçeye. Küçük kızın elleri yavaşça topraktan çekildi. Gözlerindeki parıltı söndü, yerine büyük bir üzüntü yerleşti. Babasının gidişi, onun için de büyük bir boşluk yaratmıştı.

                                                                       

Loading...
0%