@dalgapanda
|
Mucizeler, imkânsızların pençesinin arkasında gizlenen, olağanüstülüğün kıvılcımlarıyla aydınlanan anlardır. Bu kıvılcımların pırıltısını hissedebilmek için öncelikle imkansızlığın esaretinden kurtulmak gerekir. Peki, bu esaretten nasıl sıyrılabiliriz? Bazen çözüm gözümüzün önündedir, apaçık ortadadır. Fakat biz, tıpkı bir ressamın fırçasını tuvale değdirmeden önce renklerin paletini keşfetmesi gibi, o çözümü görebilmek için zamana ve daha dikkatli bir bakış açısına ihtiyaç duyarız. Kendimizi imkansızlığın esaretine biz mi hapsettik, yoksa önümüzdeki seçeneği göremememiz mi imkansızlığı besliyor? Bu sorunun cevabı belki de kalbimizin derinliklerinde gizlidir. Unutmayalım ki bir şeyin zor olması, imkansız olduğu anlamına gelmez. Zorluklar, tıpkı dağcıların tırmanışlarında karşılaştıkları engeller gibi, daha fazla çabalamamızı, farklı yöntemlerle denememizi ve pes etmeden ilerlememizi teşvik eder. Hayat, keşfettikçe ve çabaladıkça güzelleşir. Kendimizi geliştirdiğimiz ve evrenin gizemli hazinelerini keşfettiğimiz her adımda, mucizelere yaklaşırız.
|
0% |