12. BÖLÜM

SUNNY

Sunny, yıllardır adrenalin peşinde koşup içindeki adrenalin canavarını doyurmaya çalışan, aklı başında olup aynı zamanda kaçık bir maceraperestti. Koyu gri, çene hizasındaki saçları oval yüz şeklini ortalıyor yüzünün güzelliğini ortaya çıkarıyordu. Onunla konuşurken gözlerine bakan herkes gözlerinde bir parıltı olduğunu söylerdi. Sanki karşısındaki kişiye baktığında onun ruhunu görüyormuş gibi hissettirirdi. Belki de öyledir, o kadar çok şey görmüş geçirmiş bir kadın için karşısındakinin, taktığının farkında bile olmadığı maskelerini göre bilmesi çokta acayip olmazdı.

Galvin ve Gavin ikizleriyle tanışması, bir bahar festivalindeki kargaşayla olmuştu. İkizler festivale gizlice getirdikleri havai fişekleri patlatırken festivalde ortalık fena halde karışmıştı. Çünkü ikizler normalden fazla fişeği aynı anda yaktıkları için fişekler etrafa yayılıp çadırların yanmasına sebep olmuştu. Karmaşa sonunda görevlilerle beraber olayın sorumlularını aramaya çalışmışlardı. O kadar iyi numaracılardı ki, Sunny fişekleri yaktıklarını görmese asla bu ikizlerden şüphelenmezdi. Sunny bu ikilinin enerjilerini uzaktan gördüğü an çok sevmişti ve onları küçük bir geziye davet etmişti. O günde sonra tüm gezilerde Galvin ve Gavin oldu.

Gabriel, Amy ve Willy ile tanışma anıları da birbirinden garipti, hepsini sanki daha dün yaşamıştı. Ama üstünden çok zaman geçmiş ve arkadaşlarıyla dolu dolu maceralar yaşamıştı. Vücudu artık bu tempolu yaşamı kaldıramıyor, doktoru da onu dinlenmesi konusunda uyarıyordu. Arkadaşları ile son bir geziye çıkacaklardı. Bu gezi onun veda gezisiydi artık bu gezilerden emekliliğe ayrılıp doktorunu dinleyip dinlenecekti ve aynı zamanda gruba veda ederken yerine yeni katılacak kişiyle ilk gezileri olacak onunla tanışmış olacaktı.

MAYA

Artık karamsarlık kalmamıştı. Nefes alırken göğüs kafesindeki o daralmanın yerini ferah ve rahat nefesler almıştı. Kararsızlık ve inkar etmek o kadar kötü bir şeydi ki, insanı çok çaresiz ve mutsuz hissettiriyordu. Artık Maya'nın kararsızlığı kalmamıştı.

İlk olarak kendisine kabus gibi gelen iş planlamalarını bırakacaktı. Mülakatı kazansa da orada çalışmayacaktı. Bir miktar biriktirdiği parası vardı, kafasını toparlamasına fırsat verecek kadar onu idare ederdi. İkinci olarak kendini tanımak için bir yolculuğa çıkacaktı. Kendini bildi bileli yaptığı her şey ona öğretilen şeyleri devam ettirmekti. Artık gerçekten kendini tanımıyordu. Öğretilen şeyleri devam ettirmeyi bırakıp kim olduğunu, neleri sevip sevmediğini öğrenmek istiyordu.

Bolca araştırma yaptıktan sonra ekipmanların gidilecek yere ya da profesyonelliğe göre değiştiğini, böyle gezilerde başlangıç olarak bilen birileriyle gitmenin daha güvenli olduğunu öğrendi. Biraz araştırmadan sonra bir ekip buldu. Ekip, arkadaşları emekliliğe ayrılacağı için yerine bir çaylak aradıklarıyla ilgili ilanı bulup iletişime geçti. Yarım saat sonra sahilde ekip ile buluşacaktı.

Dolabının karşısına geçti ve haki şort tulumunu aldı. Bisiklet yaka beyaz bir tişört, dinozorlu çoraplar ve kahverengi spor ayakkabısını giydi. Aynanın karşısına geçti. Saçlarını açıp iyice dağıtıp karışık dalgalı halini almasını sağladı. Tüm gün saçını sıkıca toplamaktan saç dipleri acımıştı. Aynadan kendine baktı, çok güzel hissediyordu. Cebine biraz kabuklu yer fıstığı attı ve sahile doğru yola çıktı. Sallana sallana yürürken bir yandan cebindeki yer fıstıklarını kırıp yiyordu.

Sahile yaklaşınca gürültücü bir grubu fark etti. Kızıl saçlı bir kadın ağaca tırmanmış ve kurt gibi uluyordu. Birbirine çok benzeyen 2 siyahi adam yerde yuvarlanıp gülüyor, sakinleşince birbirine bakıp tekrar kendini yere atıp gülmeye devam ediyorlardı. Kısa boylu, siyah saçlı bir kadın kollarını beline koymuş, kaşlarını çatmış sinirle, bir ağaca birde yerdekilere bakıyordu. Maya onlara bakıp gülerken yanında bir hareketlilik hissetti. Yaşlı bir kadın yanına gelmiş ve ona bakıyordu. Maya'nın kendisini fark ettiğini anlayınca tanışmak için elini uzattı. Kadının gözlerinin içi parlıyordu. Sanki bakarken ruhunu görüyormuş gibi hissettiriyordu.

-Merhaba ben Sunny. Sen de yanılmıyorsan Maya olmalısın

-Merhaba evet benim. Şuradaki grup dikkatimi dağıttı, geldiğini fark etmedim.

Sunny başını iki yana sallayıp bir yandan gülümserken,

-Emin ol onların dikkat dağıtmadan durdukları tek zaman dilimi uyudukları zamandır. O canavar ikizler, yanındaki en sessiz insanı bile kendileri gibi yapmayı başarıyorlar. Hadi gel, yeni ekibinle tanışma zamanı.

Sunny ekibe doğru ilerlerken Maya sakin adımlarla onu takip etti. Bu kadar acayip bir ekip olacaklarını hiç düşünmemişti. Maya ekibe yaklaşırken ikizler gülmeyi bırakıp hemen ayağa kalktılar. Avlarını izleyen aslanlar gibi onlara yaklaşan Mayayı izlemeye başladılar. Gabriel ulumayı bırakıp ağaçtan indi ve gelenlere baktı. Ortaklık birkaç saniye sessizliğe boğuldu, sonra Amy'nin bağırışı yankılandı.

-RAHAT DURMANIZ İÇİN EKİBE YENİ BİRİNİN Mİ GELMESİ GEREKİYORDÜ RUH HASTALARI? 1 SAATTİR DÜZGÜN DURUN DİYE BAĞIRYORUM ŞİMDİ Mİ RAHAT DURMAK AKLINIZA GELDİ?

İkizler sakince Amy'nin yanına yaklaştılar. Bir yandan sırayla Maya ile konuşuyorlardı.

-Sen ona bakma.

-Evet ona bakma, biz tamamen normaliz.

-Evet tamamen normaliz, asla sorunlu insanlar değiliz.

-Kesinlikle haklısın kardeşim. Biz hiç sorunlu insanlar değiliz.

Amy'nin yanına yaklaşınca bir ikisi bir ona söylenmeye başladı.

-Kanka ne diye kızın yanında bağırıyorsun?

-Evet neden kızın yanında bağırıyorsun? Senin yüzünden bizi kaçık sanacak.

-Evet öyle sanacak.

Amy gözlerini devirdi.

-Tabi az önce gördükleri çok normaldi, ben bağırdım diye garip olduğumuzu düşünmüştür kesin.

İkizler heyecanla beşlik çakıp sarıldılar.

-Gördün mü kardeşim, hatasını nasılda hemen anladı.

-Evet kardeşim, akıllı kadın hemen anlıyor zaten.

Herkes bıyık altından ikizlere gülüyordu ama heveslerini kaçırmamak için bir şey demediler. Amy kızsa da içten içe ikizleri çok seviyordu.

Sunny ortaya geldi.

-Arkadaşlar sizi Maya ile tanıştırayım. Maya ekibimizin yeni üyesi. Maya ikizler Gavin ve Galvin, güzel kızılımız Gabriel, sessiz prensimiz Will ve asabi kızımız Amy. Şimdi herkes bir daire oluşturup otursun ve tanışma seremonimize başlayalım.

Gavin ve Galvin aynı anda ellerini havaya kaldırıp heyecanla bağırdılar.

-Önce biz önce biz. Lütfen ilk biz başlayalım.

Bu ikizlerin enerjisi asla bitmezdi. Herkes ikizlere gülümserken, Sunny konuşmaya devam etti.

-Pekala, ilk ikizlerin ekibe nasıl katıldığıyla başlayalım.