Emre bugün iş için Amerika'ya gidicekti.Yataktan çıkıp banyoya girdim.Elimi yüzümü yıkayıp giyinme odama geçtim.

Altıma yeşil paraşüt üstüne de beyaz crop giymiştim.Hava serin olduğu için üzerime uzun siyah ceket almıştım.

"Ece hanım kahvaltı hazır."

"Tamam çıkabilirsin."

Yatak odasına geçip Emre'nin yanına gittim.Saat 12.26 geçiyordu.Uçağı saat 13.30'daydı.

"Hayatım kalk hadi geç kalacaksın."

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın aşkım."

"Kahvaltı hazır mı?"

"Evet canım."

"Tamam yavrum sen başla bende geliyorum."

"Tamam."

"Yavrum kıyafetleri valize yerleştirmesini söyler misin?"

"Söylerim şimdi."

Emre kafasını salladıktan sonra aşağıya indim.

"Canım yatağın üzerinde ki kıyafetleri Emre'nin valizine yerleştirir misin?"

"Tabi ki Ece hanım."

"Teşekkürler kolay gelsin."

Ben masaya geçtikten sonra arkamdan Emre de gelmişti sessizce kahvaltımızı yapıp evden çıkmıştık.Emre'yi havalimanına ben bırakacaktım.

Havalimanına geldiğimizde saat 13.13 geçiyordu o yüzden rahatlık geç kalmamıştı.

"Aşkım dikkat et kendine."

"Sende bebeğim Ali burda haberin olsun tek başına gezme."

"Ali niye gelmiyor seninle?"

"Ali bi kaç kişi ayarladı onlar alacak beni."

"Peki kaç gün kalacaksın?"

"Belli değil güzelim."

"Anladım."

"Hadi gidiyorum ben."

Emre'yi kendime çekip sıkıca sarılmıştım.Bırakmak istemiyordum.

"Seni çok seviyorum dikkat et kendine inince haber ver."

"Bende seni çok seviyorum bebeğim sende dikkat et tek başına gezme."

"Tamam aşkım."

"Görüşürüz yavrum."

Emre'yi gönderdikten sonra havalimanından çıkmıştım.

"Yenge nereye gidiyoruz?"

"Hira'nın evine."

"Tamam yenge."

Hira, Mustafa'nın şirketinde işe girmişti ama doğrusu Mustafa, Hira'ya annesinin hisselerini devretmiş bizde gidip o hisseleri elinden alalım o zaman.

"Geldik yenge."

"Tamam Ali, Hakan, Halim benimle gelin."

Hira'nın katına çıktıktan sonra zile bastım.Açmadı.Evde olduğunu biliyordum.Açmazsa zorla girecektik.O hisseler bugün benim elime geçecekti.Bana yaptıklarını ikisinin de yanına bırakmayacaktım.

Hira'nın hisselerini alıp şirkete ortak olacaktım.Ondan sonra Mustafa'yı şirketten gönderip şirketi babamın yurtdışında ki CEO'suna verecektim.

"Sizin ne işiniz var burda?"

Eve girip kapıyı kapattıktan sonra Hira'nın yanına gittim.

"Napıyosunuz siz? Bu ne cüret?"

"Duyduğuma göre Mustafa'nın şirketine ortak olmuşsun Hira."

"Evet?"

"Senden de bu beklenirdi zaten.Her neyse kısa keseceğim."

"Ne istiyosun benden?"

"Mustafa'nın sana verdiği hisselerini bana vereceksin."

"Hayır."

"Öyle mi?"

"Vermeyeceğim."

"Yanlış anladıysam beni düzelt Hira ailen Mustafayla ilişkiye girdiğinizi ve hamile olduğunu bilmiyor.Anladığım kadarıyla öğrensinler istiyorsun?"

"Ece hanım, Ömer bey arıyor."

"Efendim abicim?"

"Napıyosun bakalım gitti mi Emre?"

"İş başındayım abicim gitti Emre ne zaman döneceği belli değilmiş."

"Anladım yavrum neyse tutmayım seni akşam babamlar davet veriyor haberin olsun."

"Tamam abi işim bitince gelirim."

Telefonu kapattıktan sonra Hira'ya döndüm.

"Tamam vereceğim hisseleri."

"Halim sende bu iş."

"Tamamdır."

"Ece hanım eve bi kız çocuğu gelmiş 17 yaşındaymış Emre Kaya'nın kızıyım diyormuş."

"Ne diyorsun sen Ali?"

"Gidelim."

Emre'nin elbette böyle birşey yapmadığını biliyorum.İnanması güç bir durum bunu o kıza yaptıran kişiyi az çok tahmin edebiliyordum.

-

"Sen misin Emre'nin kızıyım diyen?"

"Evet sen kimsin neyi oluyorsun babamın?"

"Ben Emre'nin sevgilisi Ece.Ayrıca öz baban olmayan birisine babam demeyi kes ve beni takip et gidiyoruz."

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince anlarsın."

"Beni aptal mı sandınız? Böyle birşey için Emre'yi bırakacağımı mı sandınız yazık."

"Ece noluyor?"

"Abi bu kız Emre'nin kızıyım diyor DNA testi yaptıracağız."

"Tamam siz burda kalın sen gel benimle."

Abimin ve kızın içeriye gireli 20 dakika oldu.

"Emre'nin kızı değil."

"Tamam abi teşekkürler."

"Rica ederim canım daveti unutma."

"Tamamm görüşürüz."

"Konuş sana bunu yaptıran kişi Sare mi?"

"Eğer konuşursan sana onun verdiği paranın 2 katını veririm."

"Evet Sare Yılmaz yaptırdı."

"Tamam şimdi beni onun kaldığı yere götüreceksin."

Sare'nin kaldığı yere geldikten sonra arabadan inip kızın yanına geçtim.

"Al bu parayı ve kaybol burdan karşıma çıkma birdaha."

"Ece? Senin ne işin var burda?"

"Acıyorum sana Sare."

"Ne diyorsun?"

"Kızı senin tuttuğunu biliyorum.Beni aptal mı sandın Sare?"

"Hadi onu geçtim eğer kız gerçekten Emre'nin ve senin kızın olsaydı Emre'yi bırakacak mıydım ben?"

"Bu kadar aptal olamazsın Sare."

"Yazık acıyorum sana."

"Emin ol bu yaptığını yanına bırakmayacağım.Ve Emre gelince herşeyi öğrenecek."

"Hisseler artık sizin Ece hanım."

"Tamam bırak Hira'yı."

Telefonu kapattıktan sonra Hakan'a döndüm.

"Hira'nın ailesinin evine sür."

30 Dakika sonra...

"Buyrun siz kimsiniz?"

"Hira'nın ailesiyle görüşeceğim."

"Gelsin kızım."

"Hoşgeldin Ece."

"Pek hoş gelmedim sizin için iyi haberlerim yok ne yazık ki sizi buraya Hira'nın yaptığı şeyi söylemek için geldim."

"Napmış Hira?"

"Eski sevgilim Mustafa'yı hatırlıyorsunuzdur."

"Evet hatırlıyoruz."

"Hira ve Mustafa ilişkiye girmişler.Ve Hira Mustafa'dan hamile.Kimseye söylememiş."

"Sen nerden biliyorsun?"

"Beni çok hafife alıyorsunuz.Her neyse iyi günler."

"Mustafa'nın şirketine gidelim."

Emre bir kaç saate uçaktan ineceğini söylemişti.Sare'nin yaptığını elbette söylemedim söylersem buraya geri dönecekti.

"Geldik Ece hanım."

Arabadan inip holdinge göz gezdirdim elbette bizim holding gibi değildi arada dağlar kadar fark vardı.

Holding'e girdiğimde tüm gözler üstümdeydi.

"Ece senin benim holdingim de ne işin var?"

"Hira'ya verdiğin hisseler artık bana ait holdingin yarısı benim.Ayağını denk al Mustafa."

"Ne diyorsun lan sen?"

"Kendine gel kullandırtma bize."

"Ha bu arada hayırlı olsun baba oluyormuşsun."

"Baba mı oluyorum ben?"

"Gidelim."

Telefonumun çaldığını fark edince çantamdan çıkarıp arayan kişiye baktım.

Sedef? Beni niçin arıyordu?

"Efendim Sedef?"

"Ece yardım et nolur."

"Sedef ağlamayı kes ve bana nolduğunu söyle."

"Hira.Hira bebeğimi değiştirmiş hastanede Ece yalvarırım yardım et bul bebeğimi."

"Tamam sakin ol hangi hastanede doğum yaptın konum at."

"Allah kahretsin."

45 dakika sonra...

"Bana ya hemşirenin adresini verirsiniz yada şuan polislerle gelip hastaneye Sedef Kılıç'ın oğlunu kaçırmakla ilgili dava açarım.Karar sizin."

"Tamam kızım git dosyasını getir çabuk ol."

"Eğer o hemşire elimden kaçarsa sizi bu hastaneye gömerim.Gerekirse bu hastaneyi kapattırırım."

"Buyrun adresi."

"Ali çabuk ol."

"Halim yakala şunu."

"Nereye gittiğini sanıyorsun sen?"

"Bırakın beni."

"Bebeği kime verdin?"

"Soruma cevap ver!"

Kadının yüzüne şiddetli bi tokat yapıştırdım.

"Bebeği kime verdin son kez soruyorum?!"

"Hira Çetin diye birisi."

"Nerede şuan?!"

"Almanya'ya gideceğini söyledi."

"Seninle işim bitmedi."

"Takip edin bizi."

"Ali Hira'nın evine sür."

"Hira nerede?"

"Şu giden taksiye bindi."

"Ali taksiyi takip et."

-

"Hira tek bi adım daha atarsan seni olduğun yerde öldürürüm."

"Yaklaşma bana."

"Ver şu bebeği."

"Sedef!"

"Baba..."

"O bebeği çabuk Ece'ye ver!"

Hira'nın yanına gidip şiddetli bi tokat atıp bebeği kucağından aldım.

"Bu yaptığını yanına bırakmayacağım."

Arabaya binip Sedef'in evine doğru yola çıktık.

"Ay sen ne tatlısın."

"Tipe bak ya yicem şimdi."

-

"Bebeğim..."

Bebeği Sedef'in kucağına verip salona geçtim.

"Ece sana ne kadar teşekkür etsek azdır."

"Hira başka birşey yaparsa ararsınız.Avukat bey bu konu hakkında hastaneye dava açacaksınız değil mi?"

"Elbette bebeği kaybedip sonradan değiştiren hemşireye de dava açacağız."

"Tamam dava hakkında bana da bilgi verirsiniz iyi günler."