"Nazlı naber?"

"Bırak artık beni!"

"Benimle konuşurken sesini alçalt bidaha uyarmayacağım."

"Emre, senin gibi paçoz birine nasıl baktı anlamış değilim."

"Haddini aşma Nazlı!"

"Haddimi aşıp aşmayacağımı senden mi öğreneceğim."

Cebimden çıkardığım bıçağı Nazlı'nın boğazına dayadım.

"Bir daha düşün!"

"Emre! Birşey yap."

"Yardıma ihtiyacın varsa Seval'i gönderebilirim yanına bebeğim."

"Kimse seni umursamıyor Nazlı!"

"Yalancı!"

"Bu yaptığının bedelini ödeyeceksin!"

"Seni buraya gömerim Nazlı!"

"Yapamazsın."

"Bırak kızı!"

"Esma kes sesini!"

Nazlı'nın boğazına dayadığım bıçakla boğazına küçük bir çizik atmamla bağırması bir oldu.

"Neler yapabileceğimi anladın mı artık?"

"Gelelim sana."

"Demek Hakan'ın benimle çalışmasından rahatsızsın öyle mi?"

"Bırakın sevgilimi."

"Kes lan sesini sikerim seni de sevgilini de."

"Yalan yemin ederim.Kim dediyse yalan söylemiş."

"Adamıma mı inanacağım? Yoksa sevgilisini aldatmış kahpe'nin birine mi?"

"Öz ablam saplıyo yine."

Melisaya öpücük atıp, Esmaya döndüm.

"Yeter artık!"

"Herkes öğrenecek bu yaptıklarını."

"Emin ol kimse'nin umrunda bile değilsiniz."

"Ha bu arada Nazlı artık bi işin yok tatlım."

"Ne demek yok?!"

"Kovuldun."

"Yeni asistanım kim?"

"Buse."

"Pekala yeter bu kadar Seval bitir şunun işini."

"Tamam."

"Yapma nolursun."

"Hakan."

"Buyur patron?"

"Yanında ki arkadaşla ilgilen."

"Esma sende izle sevgiline neler yapacak?"

"Hakan! Yalvarırım yapma nolur."

"Patron?"

"Kolay gelsin."

"Hayırr!"

"Halim, Esma'nın ağzını bağla sesini duymak istemiyorum."

"Tamam patron."

"Seninle gurur duyuyorum."

Emre'ye öpücük attıktan sonra çantam'dan çıkardığım sigara paketinden bitane alıp dudağımın ucuna koydum sigara paketini çantama koyup çakmağı alıp sigaramı yaktım.

"Esma avcunu aç."

"Hayır."

Seval yanımıza gelip Esma'nın elini zorla açtıktan sonra sigaranın ucunu Esma'nın avuç içine bastırdım.

"Seni ve sevgilini bu sefer bırakıyorum lakin bidaha karşıma çıkarsanız yada Hakana yanlış yaparsan o zaman ikinizi de Hakana bırakırım kaybolun şimdi."

"Nasıl gideceğiz biz?"

"Nasıl giderseniz gidin bu beni hiç alakadar etmez."

"Patron yabancı numara arıyor."

Halim'den telefonu alıp gelen aramayı açtıktan sonra telefonu kulağıma götürdüm.

"Kimsin?"

"Seni bulacağım.Bekle beni."

"Andım olsun ki karşıma çıktığın an seni öldüreceğim."

"Sen mi? Yapamazsın."

"Büyük bi zevkle ölümünü izliyor olacağım bekle ve gör."

Konuşmasına fırsat vermeden yüzüne kapatıp telefonu cebime koydum.

"Gidelim."

Eve geldikten sonra odaya çıkıp kendimi duşa attım.1 saate yakın duşta durmuştum.Duştan çıktığımda saat 22.38'di.Üzgünken yaptığım şeyi yapacaktım yine.Uyuyacaktım.

"Yapma!"

"Güzelim?"

Emre'nin sesiyle birlikte gözlerimi açtım.Kaç saat uyuduğumu bilmiyordum yorulmuştum artık.Yine o vardı.Ne zaman kabus görsem hep onu görüyordum.Babamı.