(Ömer Buğra'nın anlatımıyla)

Gökçeyi sabahtan beri arıyordum ama açmıyordu mesaj attım dönüş yapmadı ilk defa böyle yapıyor..

Telefonu elime alıp tekrar aradım.

"Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

Neler oluyordu gökçe hiç böyle yapmazdı hakan abiyi aradım..

"Alo?"

"Alo abi gökçeyi arıyorum ama açmıyor telefonuna da ulaşılamıyor mesaj attım dönüş yapmadı birşey mi oldu?"

"Olmuş kardeşim kafasını toparlamaya gitti gökçe bi süre gelmeyecek."

"Noluyor abi ben birşey mi yaptım istemeden?"

"Restoranta gel konuşalım kardeşim."

"Tamam abi."

Telefonu kapatıp üzerime eşofman ve tişört giyip çıkmıştım evden motora binip restoranta sürmüştüm. Restoranta geldikten sonra motoru park edip restoranta girdim.

"Gel kardeşim."

"Abi noluyor gökçe neden gitti?"

Hakan abi telefonunu eline alıp dünkü ezginin beni zorla öptüğü ve benim sarhoş olduğum fotoğrafı açmıştı.

"Abi yemin ederim göründüğü gibi değil."

"Anlat kardeşim."

"Abi dün ben annemin kanser olduğunu öğrendim napacağımı bilemedim bende içtim fazla içmişim sahile gideyim dedim ezgi çıktı karşıma zorla öptü abi yemin ederim fotoğrafı kim çekti bilmiyorum abi."

"Gökçede bu yüzden gitti demi?"

Öfkeyle yerimden kalkıp restoranttan çıkıp hızlıca motora binip ezgi'nin evine sürmüştüm eve geldiğimde motor'dan inip kapıyı yumruklamaya başladım.

"Oo kimleri görüyorum hoşgeldin gelsene."

"Ezgi dün o fotoğrafı kim çekti?"

"Bilmiyorum."

"Ezgi! bana doğruyu söyle."

"Orkun."

"Orkunun adresini mesaj olarak at bekliyorum."

Diyip evden çıkmıştım motora bindiğim sırada adres geldi adrese baktıktan sonra adrese sürmüştüm.

"Senin ne işin var evimde bune cüret?"

"Kes lan sesini sikerim seni de evini de."

"Fotoğrafı neden çektin açıkla sikerim belanı."

"Ezgi. Ezgi yaptırdı."

"Ezgiyi de alıyosun gökçegilin evine gidip hakan abiye herşeyi açıklayacaksınız yapmazsanız doğduğunuza bin pişman ederim sizi."