Akşam yola çıkmıştım abimle konuşup Buğragilin hangi hastanede olduğunu sormuştum.Hastaneye geldikten sonra arabadan inip hastaneye doğru yürümeye başladım.Hastaneye girdikten sonra hemşireden bilgi alıp 5.kata çıktım.

Karşımda duruyordu.Gözlerinde bana karşı olan özlem duygusunu görüyordum...

"Gökçe..."

"Motorcu..."

İkimizde birbirimize doğru koşup sarılmııştık.

"Çok özledim güzelim."

"Bende motorcu bende..."

"Seni böyle bir zamanda yanlız bıraktığım için özür dilerim motorcu."

"Asıl sana bunları geç anlattığım için ben özür dilerim."

"Annen nasıl motorcu?"

"Şuanlık durumu iyi."

"Gençler rahatsız ettiysem kusura bakmayın ama birşey diyip gitmem lazım."

"Anneme birşey mi oldu?"

"Şuanlık hiç birşey olmadı gayet iyi kendisi ama bu gece burada kalması gerekiyor tedbir amaçlı."

"Tamam teşekkürler."

"Gökçe abla hoşgeldin."

"Hoşbuldum canım geçmiş olsun."

"Sağol abla."

"Ebrar biz gidiyoruz bişey olursa ararsın."

"Tamam abi görüşürüz iyi geceler."

Hastaneden çıktıktan sonra arabayı motorcu kullanmak istediği için anahtarı ona vermiştim.Eve geldikten sonra motorcu uykusuz olduğu için yatağa yatıp sarıldıktan sonra uyumuştuk.

Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamaya başladım.Kahvaltıdan sonra orkun ve ezgi'nin yanına gidecektim.Kahvaltıyı hazırladıktan sonra motorcuyu uyandırmaya gitmiştim.

"Motorcu kahvaltı hazır kalk hadi."

"5 dakika daha uyusam olmaz m?"

"Olmaz motorcu kalk hadi."

Buğra oflaya oflaya zorla kalkmıştı sonunda sessizce kahvaltımızı yaptıktan sonra ceketimi ve çantamı alıp evden çıkmak üzereyken buğra bana seslenmişti.

"Güzelim nereye?"

"Orkun ve ezgi'nin yanına gidicem aşkım."

"Bende geliyorum."

"Tamam gel."

"Arabayla gidelim dışarı soğuk güzelim."

Söylediği cümleye başımı olumlu anlamda sallamıştım.

Orkun ve Ezgi'nin kaldığı eve gelmiştik nihayet....

"Motorcu ezgi'nin doğum günü ne zaman?"

"Cuma günü."

Kafamı sallayıp arabadan indikten sonra evin kapısını çalmıştım.Kapıyı 26 yaşlarında bi kadın açmıştı hiç düşünmeden eve girdikten sonra motorcu da peşimden geliyordu.Ezgi ve orkunu salonda konuşurlarken bulmuştuk.

"Noluyo eşkiya mı kesildiniz başımıza?"

"Evet canım bi itirazın mı var?"

"Var."

Daha fazla dayanamayarak ezgi'nin saçına yapıştım.

"Bidaha seni sevgilimin etrafında görmeyeceğim anladın mı beni?"

"Sana mı soracağım?"

"Kıt mısın sen amına koyayım az önce dediğimden ne anladın?"

"Bakıyorum da buğrayı kölen yapmışsın."

Bu sefer saçlarını kendime doğru daha sert çekince evi ezgi'nin attığı çığlıklar doldurmuştu.

"Laflarına dikkat et ezilme altımda ezgi haddini fazlasıyla aşıyosun."

"Bırak saçımı."

"Haddini aşma ezgi hiç tavsiye etmem."

"Aşarsam nolurmuş?"

"Aşarsan görürsün canım hadi görüşürüz."

Evden çıktığımızdan beri motorcu hiç konuşmamıştı sebebini bilmiyordum.

"Motorcu beni eve götürür müsün?"

Kafasını sallayıp sağa dönmüştü telefondan hangi şarkıyı açsam diye düşünmeye başladım yolumuz en az 35 40 dakikaydı.

Yan yanaysak
Bize yazılır destan sayfalarca
7-24 sevdan kafamda
Hem dertler hem derman da yârda
Bahar doğarken merhabanla
Ouh, merhabanla
Her baharda, ooh; gel, savaşma Gel, gel, gel savaşma
Sevişelim tüm gün, canla başla

Şarkıya eşlik ederken eve gelmiştik arabadan inip eve girdik.

"Kızım ne zaman döndün sen?"

"Dün döndüm anne buğra da kaldım."

"Hallettiniz mi aranızda ki sorunları?"

"Evet anne."

Buğra gittikten sonra yatağıma yatıp dünkü çektiğim fotoğrafı paylaştım.