Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@dark_soul

Çoktan akşam olmuş hazırlanıyordum

Eşyalarım çoktan hazırdı, sadece geriye giyinmek kalmıştı

Üzerime siyah boyun kısmının kenarları beyaz üstüme tam oturan bir kazak, altıma ise koyu gri skinny bir kot, ayaklarıma ise siyah Converse lerimi geçirdim

Saçlarımı da sıkı bir at kuyruğu yaparak önden iki tutam saçımı bıraktım, takı olarak ise sadece düz siyah yüzüğümü işaret parmağıma taktıktan sonra,boynuma da ince zincirli üzerinde sonsuzluk işareti olan bir kolyeyle kombinimi tamamladım

Son dokunuş olarak da iki fıs parfümümü sıkarak odamdan çıktım.

Babam aşağıda beni bekliyordu yeleğinin cebindeki altın işlemeli kössekli saati çıkararak

Sirius: hadi, artık gitmemiz gerek.

Kafamla onayladım eşyalarımı da yanımda tutarak babamın eline elimi geçirdim gözlerimi kapatıp açtığımda evlerine varmıştık bile

Benim cisimlenme kullanmam şuan yasaktı ama ilerleyen zamanlarda 18 yaşıma girdiğimde kullanabilecektim

***

Kapıyı tıklattığımda Lilly açmıştı, bana hep kendisine Lilly dememi istiyordu

Bizi gördüğünde gülümseyerek sevinçle kapıyı açtı

Lydia: Merhaba Lilly

Sarıldı

Lilly: Merhaba tatlım , sende hoş geldin Sirius

Babam kafasını memnuniyetle salladı

Elimdeki asayla eşyalarıma wingardium Leviosa büyüsü yaparak içeri taşıdım

İçeriye adımımı attığımda Weasleyler de buradaydı ilk gözüme çarpan ikizler olmuştu

Her sene gizlice şakalar yapıyorduk,özlemiştim...

Gözüm Harry'i arıyordu,ama yoktu

Lilly'e dönüp

Lydia: Lilly,Acaba Harry nerde göremedim.

Lilly: üst katta odasında, Ron ve Hermione ile sohbet ediyorlardı

Teşekkürler anlamında kafamı salladım, yukarı çıkmadan önce ikizlerin yanına doğru yürümeye başladım

O sırada merdivenlerden inen James yanıma doğru gelerek kolunu omzuma attı

James: Hey! kim gelmiş böyle!

Güldüm

James: Nasılsın, birkaç haftadır görüşmüyoruz umarım iyisindir.

Lydia: Evet iyiyim ,birazda heyecanlı olabilirim

O sırada babam yanımıza geldi

Sirius: Hogwarts açılıyor,sebebi bu olmalı

James babama döndüğünde gülümsedi, heycanla ilerleyerek sarıldı

James: Patiayak!

Sirius: Çatalak!

Onlar sarılmalarına devam ederken ikizlerin yanına doğru ilerledim, kazağımın kollarını avuç içime doğru çekerek, geldiğimi belli edercesine hafifçe öksürdüm

İkizler koyu sohbetlerini bir kenara bırakarak bana döndüler,ikisinin de yüzünde beni gördüklerine sevinen bir ifade vardı

Fred: Lydia!

George: hoşgeldin!

Gülümsedim

Lydia: Hoşbuldum çocuklar

Dedikten sonra ikiside ayağa kalkarak yanıma geldiler, ikisiylede sıra sıra sarılarak özlemimi giderdim

Özlemimin sebebi eskiden neredeyse her gün birlikte oluyorduk,ama bu seneki tatilde pek görüşememiştik...

***

İkizler masaya yerleşirken bende yerimi almak için masaya doğru ilerledim, masanın üzerindeki şekerlemelerden bir tanesini alıp ağzıma atarak masaya oturdum

Lydia: Ben yokken,kimleri şakaladınız?

Birbirlerine bakıp güldüler,tek kaşımı kaldırarak bir bakış attım

Fred: Ginny,Ron ,Harry-

George: Hermione, James, Lilly,Purcley ve Sirius

Bu seferde kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım, sanırım şakalanmayan tek ben kalmıştım

Fred: Tabi aralarında en kötüsü Ginny'e olmuştu

George: Dolabına patlayan renk topu koyduğumuz için, tüm elbiseleri mahvolmuştu

Fred: Tabikide annem cezasız bırakmadı ama-

George: o günden beri bizimle konuşmuyor

Ginny'e baktığımda ikizlere yargılayıcı, kötü bakışlar atıyordu

Kafamı anladım manasında salladım

Lydia: Kötü olmuş...

***

Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra ikizlere dönüp

Lydia: Çocuklar,Harry'nin yanına gitmem gerek sizlerle sonra konuşuruz

İkiside tebessüm edercesine kafasını salladı

Fred masadaki şekerlemelerden avcuna doldurduktan sonra, sohbetlerine geri döndüler

Bende Harry'nin yanına varmak için merdivenleri çıkmaya başladım

***

Odanın kapısını açtığımda, üçünün bakışları da beni bulmuştu

Harry ,gülümseyerek

Harry: Lydia?

Hızlıca yanıma gelerek sarıldı, Ron ve Hermione de ayaklanarak yanımıza doğru ilerlediler

Hermione saçının bir tutamını geriye atarak sarıldı

Hermione: (fısıltıyla) Seni özledim.

Hermione geri çekildiğinde Ron utangaç bir tavırla sarılarak

Ron: hey,Hoşgeldin!

Lydia: Hoşbuldum çocuklar!

Hermione: Ee ne duruyorsunuz, hadi oturalım

Eliyle yatağın kenarındaki yeri işaret etti

Harry de kafasıyla onaylayarak, yerleştik

Harry'e baktığımda gülümseyerek bana bakıyordu, bakışlarına karşılık olarak bende tebessüm ettim.

Hermione: Lydia

Başımı ona döndürerek tek kaşımı kaldırdım

Elleriyle oynayarak birşey söylemek ister gibi bir hali vardı

Hermione: Dracoyla tatilde hiç görüştünüz mü diyecektim?

Sorunun tuhaflığıyla afallayarak cevapladım

Lydia: Hayır,fakat neden sordun?

Hermione: Biraz işlerim olduğu için Hogsmade'e gitmiştim

Devam etmesi için başımla onayladım

Harry ve Ron'da dikkatle bizi dinliyordu

Hermione: o sırada Draco'yu gördüm, yanında bir kız vardı fakat yüzünü göremedim, bende siz kuzen olduğunuz için buluşmussunuzdur diye düşündüm, aslında o kişinin Astoria Greengrass olduğunu düşünüyordum, çünkü sizin aranızın iyi olmadığını biliyorum bu yüzden senin olma fikri saçma gelmişti,ve Astoria Greengrass olduğunu düşünmemin sebebi ise Malfoyların Greengrass'larla işbirliği içinde olmasıydı, ve Greengrass ailesinin tek kızı Astoria Greengrass,bay Malfoy'da Draco'nun başka bir kızla dolaşmasına izin vereceğini sanmam, Draco'nun yüz ifadesi ise hiç te memnun değildi, günlerdir aklıma takılıyordu, umarım açıklayıcı olmuşumdur.

Lydia: Anlıyorum... Draco'nun yaptıkları artık umrumda değil, Draco-, herneyse Anladım teşekkürler Hermione

Hermione gülümseyerek başını salladı

O sırada aşağıdan gelen ses Yemeklerin hazır olduğunu söylüyordu

Ron'un gözleri parladı, heycanlandığını belli ederek yerinde kıpırdandı

Üçümüzde Ron'un bu haline kıkırdadık

Aşağıya inmek için kapıya doğru ilerledik, Harry referans göstererek kapıyı açtı ve eliyle kapıyı göstererek

Harry: Bayanlar önden!

Hermione ile kıkırdadık

Lydia: Teşekkürler bay Potter!

Gülüşerek aşağıya indiğimizde, ortamın sıcaklığı içimi ısıtmaya yetmişti

Herkesin acıkmış olduğu, masaya oturmak için hızlıca yer almasından belliydi

Babam en başa, James ve Lilly onun yanına karşılıklı olarak oturmuş,geri kalanlar ise çoktan yerleşmişlerdi

Ben ise Harry'nin karşısına Hermione'nin yanına oturmuştum

O sırada kapı çalmıştı:

Molly: Lydia tatlım kapıya bakar mısın?

Lydia: Tabikide

Ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim,kapıyı açtığımda Remus, Tonks ve Teddy gelmişti

Sevinçle gülümsedim

Herkes tamamlandığına göre işte keyfim yerine gelmişti

Remus gülümseyerek kollarını açtı

Hızlıca sarılarak

Lydia: hoş geldin Aylak!

Güldü

Remus: Hoş buldum Lydia.

Diyerek sıcak bir gülümseme sundu, ardından içeri girdi, sıra Tonks'a geldiğinde gülümseyerek sarıldı

Tonks: Naber!

Güldüm

Tonks vakit kaybetmeden Remus'un peşinden içeri girdi

Son olarak da Teddy gülerek bana bakıyordu,gelip sarıldı, uzadığını omuz hizama gelmesinden anlaşmıştım, Teddy benden 2 yaş küçüktü ve babası gibi kibar bir çocuktu

Elimle masayı göstererek içeri davet ettim, kapıyı kapatıp tekrar masaya yöneldiğimde Remus ve Tonks'un çoktan diğerleriyle tokalaştığını gördüm

Bizde Teddy'le vakit kaybetmeden yerimizi aldık

Herkes tamamlandığına ve yerleştiğine göre geriye sadece ziyafetin tadını çıkarmak kalıyordu.

***

Yemek Faslı bittikten sonra yukarıya Harry'nin odasına çıkmıştık bu sefer ikizler ve Ginny de gelmişti,Purcley zaten kendi halinde takılan birisiydi

Herkes yere oturduğunda ikizler:

Fred: ee,Hadi ne bekliyoruz?

George: Aklında bir fikri olan var mı?

Herkes birbirine düşünceli bakışlar atıyordu

Ginny: Klasik, doğruluk mu cesaret mi oynayalım

Ron: sıkılmaktan iyidir

Herkes onayladıktan sonra şişe aramaya başladım, içinde biraz su olması gerekiyordu

Harry'nin masasının üzerine baktığımda yarısı içilmiş bir şişe gördüm

Ayağa kalkıp şişeyi aldım,yere koyarak çevirdim soru olan kısmı Hermione'ye cevap olan kısmı Ginny'e gelmişti

Ginny yerinde kıpırdandı sanırım heycanlanmıştı

Hermione: Doğruluk mu?cesaretlik mi?

Ginny tedirgin bakışlarla düşünmeden doğruluk dedi

Hermione bir kaç saniyenin ardından gülümsedi sorusunu bulmuştu bile

Hermione: İlerdeki kocanın nasıl birisi olmasını isterdin?

Hermione sorduğu soruyla kıkırdarken,Ginny heyecandan kızarmıştı bile

Ginny Harry'e kısa bir bakış atarak

Ginny: Cesur olmasını...isterdim

Hermione anladım dercesine başını salladı, şişeyi tekrar çevirdiğimde soru kısmı tam da ikizlerin ortasına durdu

Şansıma lanet savururken ikizler çoktan sinsi gülüşler sunuyordu

Fred: İkimizin arasına durduğuna göre

George: buda demek oluyorki,ikimiz soru soracağız

Elimi alnıma vurduktan sonra tekrar başımı kaldırarak sorumu beklemeye başladım

Fred: Doğruluk mu?

George: Cesaretlik mi?

Kendimi riske atamazdım , işin içinde ikizler vardı sonuçta

Lydia: Doğruluk.

İkisininde yüzündeki mutlu ifade bi anda solmuştu

Fred: Sanırım black-

George: Cesaret demekten korkuyor

Ginny: Slytherin olduğu için olabilir mi? ayrıca bende sizin karşınızda asla cesaretlik demezdim

Lydia: Slytherin olduğum cesaretim olmadığı anlamına gelmiyor.

Fred: Peki o zaman ne bekliyorsun?

Gözlerimi devirdim

Lydia: Ben bu oyunlara kanmam Fred ,biraz daha çalış manız gerek?

İkisi birbirine bakarak

George: En azından denemiştik

Diyerek soru arayışına koyuldular

İkisi fısıldayarak birbirlerine fikirler veriyorlardı, soruların bazıları komik olucak ki kıkırdamadan duramıyorlardı

En sonundaki bulmuşlardı

Fred: Söyle bakalım

George: Bu zamana kadar arzuladığın birisi oldumu?

Hermione: Bu uzun süre boyunca aklınıza bu soru mu geldi yani? Puf!

Lydia: Hayır, olmadı

Fred: Emin misin?

Sinirle soludum

Lydia: Eminim,Fred

Onaylarcasına başını salladıktan sonra , oyun bir süre daha devam etmişti

***

Saatin geç olmasıyla birlikte yataklara doğru ilerledik Fred ve George aşağı kalttaki kanepelerde yatıcaklardı

Geri kalan kısım ise aynı odada yatıcaktı.

Yaptığım çoğaltma büyüsüyle birkaç yatak daha yapıp yan yana dizdim

Herkes yatmaya hazır olunca lambayı söndürdüm.

***

Aradan neredeyse 20 dakika geçmesine rağmen uykum gelmiyordu

Bir o tarafa bir bu tarafa kıvranıyordum, yattığım yatağın hemen dibinde olan yatakta ise Harry yatıyordu yataklar birleşik olduğu için yan yana yatıyorduk

Hala yerimde uyumaya çalışırken

Harry:(fısıltıyla)Artık uyumayı planlıyor musun?

Kafamı kaldırdım

Lydia: (fısıltıyla) Harry?

Harry:(fısıltıyla) tam 21 dakika boyunca yatağın içinde dönüyorsun.

Kıkırdadım

Lydia: uykum gelmiyor

Harry: İstersen uykunu getirebilirim

Nasıl dercesine kafamı salladım,o sırada yüzüme bir yastık yemem bir oldu

Harry suratıma yastıkla vurmuştu,ve gülüyordu

Sinirle kafamdaki yastığı kaldırıp kafasına geçirdim,bu sefer Gülen taraf ben olmuştum

Artık bu bir yastık savaşına dönmüştü, bir yandan diğerlerini uyandırrmamak için çaba sarfederken bir yandan da savaşı sürdürüyorduk

Artık ikimizin de enerjisi bitmişti,son olarak ikimizde birbirimizin kafasına geçirdiğimiz de aynı anda yatağa düşmüştük

Her yer tüy olmuştu

Kıkırdadık,nefes nefese kalmıştık

Harry'nin yüzüne ay ışığı vuruyordu, gözlüğünü çıkardığı için, gözlerinin mavisi daha da belirginleşmişti,nefesi suratıma değiyordu...

Bana bakıyordu,elini uzatarak saçımda ki tüyü aldı

Bakışları hala yüzümdeydi.

Derin bir nefes verdim.

Lydia: İyi geceler

Harry: iyi geceler

Bir süre sonra;

Uykunun her yanımı sardığını hissederek kendimi uykunun kollarına bıraktım...

***

 

 

 

 

 

Loading...
0%