@dark_soul
|
Sabah birisinin söylenme sesleriyle uyandım diğerleri uyanmış, Lilly ise başımızda dikilmiş bize söyleniyordu Kalkıp etrafıma baktığımda her taraf tüy içindeydi,gece muhtemelen farketmemiştik bu kadar etrafa dağıldığını Harry'i dürterek Lydia: Harry,Harry Harry uyanarak yataktan kalktı, yatağın başındaki gözlüğünü alarak gözüne taktı,oda etrafına baktığında biz bunu ne ara yaptık der gibi bakışlar atıyordu Lilly: Harry? Hermione: Tanrım siz gece ne haltlar çevirdiniz,neden her yer tüy? Ron: Ağzımda tüyle uyandığıma yemin edebilirim. Harry'le birbirimize bakıp kıkırdadık Fred: Kıkırdadıklarına göre iyi şeyler yapmamışlar demek ki Fesat fikrine karşılık olarak yatağımın başucundaki asamı alıp bir büyü savurdum Fred'in ayağı kayıp yere düştü,ben hariç herkes gülüyordu Lilly eski haline dönerek Lilly: Kahvaltı saatine kadar burası toplanmazsa ikinizide fareye çeviririm ona göre Harry'le gülerek kafa salladık, ardından kalkıp lavaboya yöneldim ,kendime gelmek için yüzümü soğuk suyla yıkadım Ardından yüzümü kurulayarak, dişlerimi fırçaladım tekrardan diş fırçamı yerine koyarak lavabodan çıktım Büyüyle bir çırpıda dağıttığımız yerleri topladım. Kahvaltıdan sonra okul alışverişi için Diagon yoluna gitmemiz gerekiyordu Üzerime gri, göğüs kısmında ufak kenarları beyaz bir cebi olan bir bluz, altıma ise koyu lacivert alt kısımları hafif İspanyol paça olan bir pantolon ,ve bluzumun üzerine de siyah dar bir ceket giydim Bluzumun kollarını ceketin kol kısmının ucundan çıkardım,ceketimin önünü hafif çekerek düzledim Ayağıma da tekrar siyah Converse'lerimi giydim ,aynaya baktığımda gayet güzel duruyordum Saçlarıma da şekil verdikten sonra aşağı kata diğerlerinin yanına indim. *** Diagon yolunda ilerlerken çoktan bütün eksiklerimiz tamamdı. Sırada trene binmek kalmıştı, eşyalarımızı da hazırladıktan sonra istasyona varmıştık bile. Weasley'ler aile üyeleriyle bir bir vedalaşırken bende babamın yanına ilerledim Babam kollarını açarak sıkıca sarıldı,kokusunu doya doya içime çekmiştim Özliyecektim... Kafamı kaldırdığımda gülümseyerek yanağımı okşadı Sirius: Görüşürüz,Tatlım. Lydia: Görüşürüz baba. Son bir bakış atarak diğerlerinin yanına ilerledim. Bu hayattaki en değerli varlığım babamdı... *** Diğerleriyle de vedalaştıktan sonra trene bindik Dolmuş kompartmanları bir bir geçerek boş bir kopartman bularak sırasıyla içeri girmeye başladık. Harry'le ben kaldığımızda görmek istemediğim bir yüzü gördüm Yüzümdeki mutluluk ifadesi bir anda solmuştu, dudağımı tedirgince yalayarak ıslattım ve onun bana iğrençmişim gibi bakan bakışlarına karşılık,keskin bakışlar atıyordum Ve yine onu görmüştüm,Draco Malfoy... Yanında her zamanki grubundan hariç bir kişi daha vardı Astoria Greengrass. Bana aklı sıra delici bakışlar atıyordu, Draco'nun yanında olması onu yüceltmiyordu,ama o öyle sanıyordu Draco nefret dolu bakışlarını üzerime savururken ,bende umursamaz bir tavırla kopartımana girmiştim. Harry: Neden durdun Lydia? Lydia: Boşver Harry,görmek istemediğim birisinin yüzünü gördüm,Her sene olduğu gibi. Ron gözlerini kısarak Ron: Mal-foy Ron'un Draco'nun ismiyle dalga geçmesine karşılık dudağımın kenarı kıvrılmıştı *** Çantamdaki kitapların herhangi birisini seçip elime aldım,elime aldığım kitabı incelerken kapak tasarımın çok eski ve çok güzel olduğunu farkettim,dokusu muhteşemdi... Kahverengi,biraz yıpranmış, üzerinde yıldız takımlarını ifade eden simgeler vardı,ilgimi çekmişti Yol boyunca bu kitabı okuyabilirdim,fakat göz kapaklarımı ikna etmeye çalışan uykum buna engel oluyordu Gözlerimi daha fazla dayanamayarak kapattım... *** Sonsuz karanlık, beni daha da içine çekiyordu... Etrafıma baktığımda her yer karanlık ve soğuktu,sesim çıkmıyordu... Üzerime baktığımda kırmızı bir elbise vardı, hayır hayır bu elbise kırmızı değil bu elbise beyazdı,rengi veren, kandı...
Korkuyla nefes verdim, ardından vücudumun tek tek parçalara kesildiğini hissediyordum, gözlerimden,burnumdan, kulaklarımdan vücudumun her bir azasından kan geliyordu Etrafım, olduğum yer kan gölüne dönmüştü Elimi yüzüme götürüp çıldırmışçasına gözlerimin alt kapaklarını tutup aşağıya doğru yırtmaya başladım Ve hissettiğim acıyla tüm gücümle bağırdım... *** Beni uyandıran şey Harry'nin beni sarsması olmuştu. İçimden rüya olduğu için tanrıya şükürlerimi sunarken ayağa kalktım. Harry: Hogwarts'a yaklaştık,cüppelerimizi giymemiz gerek Anladım anlamında kafamı salladım. Kopartımanda 4 kişi olduğumuz için Harry ve Ron çıkmış, Hermione ile cüppelerimizi giyiyorduk Giyinmeden önce kopartımanın penceresini kapatmıştık Hermione gömleğini giymek için üzerindeki bluzu çıkardığında,iç çamaşırın üzerindeki küçük sincap detayı gülmeme sebep olmuştu Hermione: Lydia, lütfen gülmeyi keser misin, utanıyorum... Hermione'nin utanmış haline gülerken çoktan giyinmiştik. Son olarak da kravatımı düzelterek,kopartımanın kapısını açarak Harry'e Lydia: sıra sizde Diyerek kopartımandan çıktım, Hermione'de arkamdan hızlı bir şekilde çıkarak Ron ve Harry'nin geçmesine kolaylık sağladı. Çıktığımız koridorun soğuk olduğunu, kopartımandan çıkınca farkettim Fakat bu tatlı bir soğuktu, hoşuma gitmişti... *** Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından kopartımanın kapısı açılmıştı Hermione ile içeri girerek, trenin durmasını bekledik. *** Tren durmuş, eşyalarımızı alırken çoktan herkesin indiğini farkederek,biraz daha hızlandık Çoğu herkes kayıklara binmiş,bizden hariç 10 öğrenci daha vardı. Aslında ne tuhaftı,3 Griffindorlunun arasında bir Slytherin... İlk senelerde herkes baksada, artık umursamıyorlardı Fakat Slytherinliler de durum öyle göstermiyordu,hala umursuyorlardı , bizi her beraber gördüklerinde ters bakışlar atmaktan çekinmiyorlardı *** Son kalan öğrenciler olarak kayığa bindikten sonra,temiz havayı derince içime çektim Göle baktığımda, yansımamı görmemle kendimi inceledim, aslında çoğu kriterlere uyuyordum Elimi dudaklarıma götürüp yansımamı bir kere daha inceledikten sonra,elimi ilerledikçe dalgaların oluştuğu soğuk suya elimi sokarak bir ileri bir geri yaparak suyun ne kadar soğuk olduğunu anlamaya çalıştım Soğuktan kızaran ellerime bakarak sudan elimi çektim O sırada bir çift mavi gözün beni izlediğini gördüm,benim baktığımı görünce gülümsedi Bende tekrardan tebessüm ederek , boş boş sohbet eden daha doğrusu laf kavgası yapan Ron ve Hermione'ye döndüm Harry'de bakışlarını üzerimden çekerek benim baktığım yere bakmaya başladı Hermione: suyun altındaki sirenlerin nasıl çiftleştiği seni neden ilgilendiriyor Ronald! Ron: Sadece merak etmiştim Hermione Hermione sinirle kafasını başka yöne çevirerek sinirli olduğunu belli etmek için burnundan derin bir nefes verdi Ron Harry'e dönerek Ron: Haklı değilmiyim Harry Harry omuz silkerek başka yöne döndü. *** Harry ve diğeriyle çoktan vedalaşıp ,odama çıkmak için Slytherin ortak salonuna gidiyordum Kapıya giderek paraloyu söyledim Lydia: Çatalağız Kapı açılınca Slytherin ortak salonunda koyu yeşil tonlarının her tarafını sardığını görmek içime huzur doldurmuştu Ben Slytherin olmak için doğmuşum... Bu huzurlu süreç pek uzun sürmedi,bir kaç adım attığımda, ortak salonda oturan Draco ve yanındaki arkadaşlarını gördüm Draco başını çevirerek bana baktı, baştan aşağıya beni süzüp kaşlarını çatmıştı Umursamayarak kızlar yatakhanesine doğru yol aldım *** Odama girdiğimde bir çift göz beni gördüğüne sevindiğini belli ederek , kollarını açtı ve hızla yanıma gelerek sarıldı Alexsi... Özlemiştim...Tatil boyunca hiç görüşememiş sadece mektuplaşabilmiştik. Alexsi,koyu siyah saçları, siyah gözleri,ve tarzıyla dikkat çeken bir kızdı Herkesten farklı olmayı severdi Alexsi: Tanrım, Lydia,seni görmeyeli o kadar özledim ki Sarılan kollarını çekerek gülümsedi,bende tebessüm ederek Lydia: Bende öyle Alexsi Alexsi yatağının üzerine oturarak konuşmaya başladı Alexsi: Ee,tatilde neler yaptın bakalım? Lydia: Hiçbir şey,sadece kafa dinledim. Alexsi kaşlarını kaldırdı Lydia: Sen neler yaptın? Heycanla yerinde kıpırdandı Alexsi: bu sene Babam bizi Londra'ya götürmüştü, tanrım çok güzeldii,o Fransız erkekleri peki,of Güldüm Lydia: Londra'da dikkatini çeken tek şey Fransız erkekleri miydi? Kafasını hayır anlamda salladı Alexsi: Orada bir kaç büyücü aileyle tanıştık, Londra'da yaşayan seherbazlar ,kimliklerini saklamakta gerçekten ustalaşmış Kaşlarımı kaldırdım Alexsi: hatta bir tanesi o kadar gelişmiş ki ,her kılığa girebiliyor Lydia: Bakanlık bu tarz adamları kaçırmamalı bence Alexsi başıyla onayladı Lydia: Abin William, nasıl? Alexsi: Sadece ilerdeki mesleğini düşünmekte kararsız Alexsi'nin abisi Slytherin son sınıftı, yaşıtlarına göre çok olgun davranıyordu buda onu asıl birisi yapıyordu,Abisiyle arada konuşurduk Ama iyi birisi olarak tanımlıyordum *** Alexsi ile ortak salona iniyorduk,yemek saati çoktan gelmişti ve seçmen şapka her sene olduğu gibi yeni öğrencileri binalarına yerleştiricekti *** Alexsi ile salona geldiğimizde Harry'e bir selam göndererek kendi binamın masasına yerleştim Hemen karşımızda Alexsi'nin abisi oturuyordu beni görünce elini uzatarak William: Merhaba ,Lydia Uzattığı elini tutarak sıktım Lydia: Merhaba , William Sıktığı elimi geri çekerek,dizimin üzerine koydum William,bu sene biraz daha değişmişti aynı kardeşi gibi olan koyu siyah tonlarını taşıyan saçlarına farklı tarzda bir şekil vermişti, doğru söylemek gerekirse Yakışmıştı Yan tarafıma döndüğümde Draco bana bakıyordu kollarını birbirine dolayarak masanın üzerine koydu Bakışlarımı sürdürdüm Kollarını tekrar aşağıya indirerek dikleşti ve bakışlarını başka yöne çevirdi Bunun derdi neydi böyle... *** Yemek faslını çoktan bitirip odamıza çıkmıştık bile, Yarın aslında okulun ilk günü ve ilk dersleri olucaktı O yüzden fazla oyalanmadan ikimizde yataklarımıza çoktan yerleşmiştik Odamızın penceresinden vuran ay ışığını izleyerek,gözlerimi kapattım... ***
|
0% |