Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@dark_soul

Sabah birisinin söylenme sesleriyle uyandım

diğerleri uyanmış, Lilly ise başımızda dikilmiş bize söyleniyordu

Kalkıp etrafıma baktığımda her taraf tüy içindeydi,gece muhtemelen farketmemiştik bu kadar etrafa dağıldığını

Harry'i dürterek

Lydia: Harry,Harry

Harry uyanarak yataktan kalktı, yatağın başındaki gözlüğünü alarak gözüne taktı,oda etrafına baktığında biz bunu ne ara yaptık der gibi bakışlar atıyordu

Lilly: Harry?

​​​​​​Hermione: Tanrım siz gece ne haltlar çevirdiniz,neden her yer tüy?

Ron: Ağzımda tüyle uyandığıma yemin edebilirim.

Harry'le birbirimize bakıp kıkırdadık

Fred: Kıkırdadıklarına göre iyi şeyler yapmamışlar demek ki

Fesat fikrine karşılık olarak yatağımın başucundaki asamı alıp bir büyü savurdum

Fred'in ayağı kayıp yere düştü,ben hariç herkes gülüyordu

Lilly eski haline dönerek

Lilly: Kahvaltı saatine kadar burası toplanmazsa ikinizide fareye çeviririm ona göre

Harry'le gülerek kafa salladık, ardından kalkıp lavaboya yöneldim ,kendime gelmek için yüzümü soğuk suyla yıkadım

Ardından yüzümü kurulayarak, dişlerimi fırçaladım tekrardan diş fırçamı yerine koyarak lavabodan çıktım

Büyüyle bir çırpıda dağıttığımız yerleri topladım.

Kahvaltıdan sonra okul alışverişi için Diagon yoluna gitmemiz gerekiyordu

Üzerime gri, göğüs kısmında ufak kenarları beyaz bir cebi olan bir bluz, altıma ise koyu lacivert alt kısımları hafif İspanyol paça olan bir pantolon ,ve bluzumun üzerine de siyah dar bir ceket giydim

Bluzumun kollarını ceketin kol kısmının ucundan çıkardım,ceketimin önünü hafif çekerek düzledim

Ayağıma da tekrar siyah Converse'lerimi giydim ,aynaya baktığımda gayet güzel duruyordum

Saçlarıma da şekil verdikten sonra aşağı kata diğerlerinin yanına indim.

***

Diagon yolunda ilerlerken çoktan bütün eksiklerimiz tamamdı.

Sırada trene binmek kalmıştı, eşyalarımızı da hazırladıktan sonra istasyona varmıştık bile.

Weasley'ler aile üyeleriyle bir bir vedalaşırken bende babamın yanına ilerledim

Babam kollarını açarak sıkıca sarıldı,kokusunu doya doya içime çekmiştim

Özliyecektim...

Kafamı kaldırdığımda gülümseyerek yanağımı okşadı

Sirius: Görüşürüz,Tatlım.

Lydia: Görüşürüz baba.

Son bir bakış atarak diğerlerinin yanına ilerledim.

Bu hayattaki en değerli varlığım babamdı...

***

Diğerleriyle de vedalaştıktan sonra trene bindik

Dolmuş kompartmanları bir bir geçerek boş bir kopartman bularak sırasıyla içeri girmeye başladık.

Harry'le ben kaldığımızda görmek istemediğim bir yüzü gördüm

Yüzümdeki mutluluk ifadesi bir anda solmuştu, dudağımı tedirgince yalayarak ıslattım ve onun bana iğrençmişim gibi bakan bakışlarına karşılık,keskin bakışlar atıyordum

Ve yine onu görmüştüm,Draco Malfoy...

Yanında her zamanki grubundan hariç bir kişi daha vardı

Astoria Greengrass.

Bana aklı sıra delici bakışlar atıyordu, Draco'nun yanında olması onu yüceltmiyordu,ama o öyle sanıyordu

Draco nefret dolu bakışlarını üzerime savururken ,bende umursamaz bir tavırla kopartımana girmiştim.

Harry: Neden durdun Lydia?

Lydia: Boşver Harry,görmek istemediğim birisinin yüzünü gördüm,Her sene olduğu gibi.

Ron gözlerini kısarak

Ron: Mal-foy

Ron'un Draco'nun ismiyle dalga geçmesine karşılık dudağımın kenarı kıvrılmıştı

***

Çantamdaki kitapların herhangi birisini seçip elime aldım,elime aldığım kitabı incelerken kapak tasarımın çok eski ve çok güzel olduğunu farkettim,dokusu muhteşemdi...

Kahverengi,biraz yıpranmış, üzerinde yıldız takımlarını ifade eden simgeler vardı,ilgimi çekmişti

Yol boyunca bu kitabı okuyabilirdim,fakat göz kapaklarımı ikna etmeye çalışan uykum buna engel oluyordu

Gözlerimi daha fazla dayanamayarak kapattım...

***

​​​​​​Sonsuz karanlık, ​​​​​​beni daha da içine çekiyordu...

Etrafıma baktığımda her yer karanlık ve soğuktu,sesim çıkmıyordu...

Üzerime baktığımda kırmızı bir elbise vardı, hayır hayır bu elbise kırmızı değil bu elbise beyazdı,rengi veren, kandı...


Elimi elbisemin üzerine koyduğumda avuç içim kan olmuştu,irkildim...

Korkuyla nefes verdim, ardından vücudumun tek tek parçalara kesildiğini hissediyordum, gözlerimden,burnumdan, kulaklarımdan vücudumun her bir azasından kan geliyordu

Etrafım, olduğum yer kan gölüne dönmüştü

Elimi yüzüme götürüp çıldırmışçasına gözlerimin alt kapaklarını tutup aşağıya doğru yırtmaya başladım

Ve hissettiğim acıyla tüm gücümle bağırdım...

***

Beni uyandıran şey Harry'nin beni sarsması olmuştu.

İçimden rüya olduğu için tanrıya şükürlerimi sunarken ayağa kalktım.

Harry: Hogwarts'a yaklaştık,cüppelerimizi giymemiz gerek

Anladım anlamında kafamı salladım.

Kopartımanda 4 kişi olduğumuz için Harry ve Ron çıkmış, Hermione ile cüppelerimizi giyiyorduk

Giyinmeden önce kopartımanın penceresini kapatmıştık

Hermione gömleğini giymek için üzerindeki bluzu çıkardığında,iç çamaşırın üzerindeki küçük sincap detayı gülmeme sebep olmuştu

Hermione: Lydia, lütfen gülmeyi keser misin, utanıyorum...

Hermione'nin utanmış haline gülerken çoktan giyinmiştik.

Son olarak da kravatımı düzelterek,kopartımanın kapısını açarak

Harry'e

Lydia: sıra sizde

Diyerek kopartımandan çıktım, Hermione'de arkamdan hızlı bir şekilde çıkarak Ron ve Harry'nin geçmesine kolaylık sağladı.

Çıktığımız koridorun soğuk olduğunu, kopartımandan çıkınca farkettim

Fakat bu tatlı bir soğuktu, hoşuma gitmişti...

***

Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından kopartımanın kapısı açılmıştı

Hermione ile içeri girerek, trenin durmasını bekledik.

***

Tren durmuş, eşyalarımızı alırken çoktan herkesin indiğini farkederek,biraz daha hızlandık

Çoğu herkes kayıklara binmiş,bizden hariç 10 öğrenci daha vardı.

Aslında ne tuhaftı,3 Griffindorlunun arasında bir Slytherin...

İlk senelerde herkes baksada, artık umursamıyorlardı

Fakat Slytherinliler de durum öyle göstermiyordu,hala umursuyorlardı , bizi her beraber gördüklerinde ters bakışlar atmaktan çekinmiyorlardı

***

Son kalan öğrenciler olarak kayığa bindikten sonra,temiz havayı derince içime çektim

Göle baktığımda, yansımamı görmemle kendimi inceledim, aslında çoğu kriterlere uyuyordum

Elimi dudaklarıma götürüp yansımamı bir kere daha inceledikten sonra,elimi ilerledikçe dalgaların oluştuğu soğuk suya elimi sokarak bir ileri bir geri yaparak suyun ne kadar soğuk olduğunu anlamaya çalıştım

Soğuktan kızaran ellerime bakarak sudan elimi çektim

O sırada bir çift mavi gözün beni izlediğini gördüm,benim baktığımı görünce gülümsedi

Bende tekrardan tebessüm ederek , boş boş sohbet eden daha doğrusu laf kavgası yapan Ron ve Hermione'ye döndüm

Harry'de bakışlarını üzerimden çekerek benim baktığım yere bakmaya başladı

Hermione: suyun altındaki sirenlerin nasıl çiftleştiği seni neden ilgilendiriyor Ronald!

Ron: Sadece merak etmiştim Hermione

Hermione sinirle kafasını başka yöne çevirerek sinirli olduğunu belli etmek için burnundan derin bir nefes verdi

Ron Harry'e dönerek

Ron: Haklı değilmiyim Harry

Harry omuz silkerek başka yöne döndü.

***

Harry ve diğeriyle çoktan vedalaşıp ,odama çıkmak için Slytherin ortak salonuna gidiyordum

Kapıya giderek paraloyu söyledim

Lydia: Çatalağız

Kapı açılınca Slytherin ortak salonunda koyu yeşil tonlarının her tarafını sardığını görmek içime huzur doldurmuştu

Ben Slytherin olmak için doğmuşum...

Bu huzurlu süreç pek uzun sürmedi,bir kaç adım attığımda, ortak salonda oturan Draco ve yanındaki arkadaşlarını gördüm

Draco başını çevirerek bana baktı, baştan aşağıya beni süzüp kaşlarını çatmıştı

Umursamayarak kızlar yatakhanesine doğru yol aldım

***

Odama girdiğimde bir çift göz beni gördüğüne sevindiğini belli ederek , kollarını açtı ve hızla yanıma gelerek sarıldı

Alexsi...

Özlemiştim...Tatil boyunca hiç görüşememiş sadece mektuplaşabilmiştik.

Alexsi,koyu siyah saçları, siyah gözleri,ve tarzıyla dikkat çeken bir kızdı

Herkesten farklı olmayı severdi

Alexsi: Tanrım, Lydia,seni görmeyeli o kadar özledim ki

Sarılan kollarını çekerek gülümsedi,bende tebessüm ederek

Lydia: Bende öyle Alexsi

Alexsi yatağının üzerine oturarak konuşmaya başladı

Alexsi: Ee,tatilde neler yaptın bakalım?

Lydia: Hiçbir şey,sadece kafa dinledim.

Alexsi kaşlarını kaldırdı

Lydia: Sen neler yaptın?

Heycanla yerinde kıpırdandı

Alexsi: bu sene Babam bizi Londra'ya götürmüştü, tanrım çok güzeldii,o Fransız erkekleri peki,of

Güldüm

Lydia: Londra'da dikkatini çeken tek şey Fransız erkekleri miydi?

Kafasını hayır anlamda salladı

Alexsi: Orada bir kaç büyücü aileyle tanıştık, Londra'da yaşayan seherbazlar ,kimliklerini saklamakta gerçekten ustalaşmış

Kaşlarımı kaldırdım

Alexsi: hatta bir tanesi o kadar gelişmiş ki ,her kılığa girebiliyor

Lydia: Bakanlık bu tarz adamları kaçırmamalı bence

Alexsi başıyla onayladı

Lydia: Abin William, nasıl?

Alexsi: Sadece ilerdeki mesleğini düşünmekte kararsız

Alexsi'nin abisi Slytherin son sınıftı, yaşıtlarına göre çok olgun davranıyordu buda onu asıl birisi yapıyordu,Abisiyle arada konuşurduk

Ama iyi birisi olarak tanımlıyordum

***

Alexsi ile ortak salona iniyorduk,yemek saati çoktan gelmişti ve seçmen şapka her sene olduğu gibi yeni öğrencileri binalarına yerleştiricekti

***

Alexsi ile salona geldiğimizde Harry'e bir selam göndererek kendi binamın masasına yerleştim

Hemen karşımızda Alexsi'nin abisi oturuyordu beni görünce elini uzatarak

William: Merhaba ,Lydia

Uzattığı elini tutarak sıktım

Lydia: Merhaba , William

Sıktığı elimi geri çekerek,dizimin üzerine koydum

William,bu sene biraz daha değişmişti aynı kardeşi gibi olan koyu siyah tonlarını taşıyan saçlarına farklı tarzda bir şekil vermişti, doğru söylemek gerekirse Yakışmıştı

Yan tarafıma döndüğümde Draco bana bakıyordu kollarını birbirine dolayarak masanın üzerine koydu

Bakışlarımı sürdürdüm

Kollarını tekrar aşağıya indirerek dikleşti ve bakışlarını başka yöne çevirdi

Bunun derdi neydi böyle...

***

Yemek faslını çoktan bitirip odamıza çıkmıştık bile, Yarın aslında okulun ilk günü ve ilk dersleri olucaktı

O yüzden fazla oyalanmadan ikimizde yataklarımıza çoktan yerleşmiştik

Odamızın penceresinden vuran ay ışığını izleyerek,gözlerimi kapattım...

***

 

 

Loading...
0%