@dark_soul
|
Draco'ya pansuman yaparken,birden kapı tıklatıldı,gelen kişi Harry'di... Sinirle,Draco'ya doğru ilerleyerek,bir büyü savurdu,Draco son anda kurtularak dolabın arkasına saklandı. İkisi düello yaparken Draco benim arkama geçmişti ve büyü bana isabet etmişti... Sectusempra... Kanlar içinde yere yığılırken ikiside hızla yanıma gelmişti... Kanlar her yanımı göle çevirmişken, Gülümsedim... Ölüyordum... Harry ağlayarak bağırıyordu Harry: HAYIR, LYDİA KENDİNE GEL KENDİNE GEL! kendisini suçlu hissediyordu biliyorum,ve ikisinin de yanağını okşayarak, gözlerimi yumdum... Ve artık ölüydüm hiç var olmamış gibi... FİNAL... (şaka şaka,kalp krizi geçirdiniz değil miii! Bölüm yazmadan önce şaka yapmak istedim) (Uyarı: Lütfen sövmeyiniz.)
*** Revirde çoktan herkes pansumanlarını ,zorda olsa yapıp çıkmışlardı. Sadece Draco ve ben vardık... Ne ben onun yüzüne bakıyordum ne o benim... Sadece revirin perdesinin esen rüzgarla uçarken, kumaş hışırtısının sesi yankılanıyordu... Draco yavaşça başını kaldırarak bana baktı, yüzündeki her kan damlası kurumuş bir şekilde beni izliyordu. Elimdeki pansuman malzemelerini, yatağın üzerine koydum, ardından pamuğa biraz temiz su dökerek,Draco'ya biraz daha yaklaştım. Draco yutkunarak ,bana baktı. Elimdeki pamukla yüzündeki kanları silmeye başladım,her kirlenen pamuğu kenara koyarak,yeni temiz pamuk aldım. Yüzündeki kanlar temizlenince, sıra yüzündeki yaralara gelmişti... Derin bir nefes vererek,elimdeki pamukla nazikçe yaralarının üzerini temizledim, temizledikten sonra pamuğa pamuğa biraz tentürdiyot dökerek, yarasının üstüne bastırdım. Draco hafif yüzünü buruşturunca,üfledim... Ben pansuman yaparken oda inceliyordu... Elimdeki pansuman bandını alarak, kaşındaki patlamış yere nazikçe yapıştırdım, şimdi ise sıra dudaklara gelmişti... Hafif yutkunarak önce gözlerine sonra dudaklarına bakarak,elimi dudaklarına götürdüm... Dudağını temizlendikten sonra,elime biraz merhem alarak yavaşça dudağına götürdüm. Dudağının sıcaklığı,elime vuran nefesi... *** Pansumanı bitirdikten sonra,malzemeleri masanın üzerine bıraktım. Tekrar yatağa oturarak Lydia: Pansumanın bitti Malfoy Tam kalkıcağım sırada, bileğimden tutarak geri oturttu,ne istiyorsun dercesine kaşlarımı çattım. Draco: Ben,Ben özür dilerim... Lydia... Uzun bir aradan sonra ilk defa adımla seslenmişti,oysaki hep black diyordu... Elini yanağıma götürerek, pişmanlık dolu gözlerle bakıyordu... Gözlerini dudaklarıma çevirmişti, dudaklarımı yaladım,o ise yutkunarak yanağımda ki eliyle yanağımı okşamaya başlamıştı... Yaklaştı,nefesi yüzüme değerken,deniz mavisi gözlerine odaklanmıştım... Her zerresi,birbiriyle orantılıydı... Odanın kapısı çalındığında,ikimizde hızlıca geri çekildik. Lydia: Ben senden özür dilemeyeceğim, çünkü hakettin Draco. Oda adıyla seslendiğime şaşırmış olucak ki yüz ifadesi değişti,ama hemen eski haline dönerek, kollarını geriye doğru koyarak gelen kişinin kim olduğuna bakıyordu Bende kapıya doğru bakmaya başladım,Gelen kişiler Harry, Hermione, Ron, William, Alexi'ydi,ikizler ne cehennemdeydi?! Yanıma geldiklerinde tip tip Draco'ya bakmaya başlamışlardı Hermione: Siz,burda ne yapıyordunuz? Draco sırıtarak cevapladı Draco: Siz gelmeden önce Black benim kucağıma oturmuş, dudaklarımın tadına bakmakla meşguldü Hızla ona doğru döndüm,Herkes şaşkın bir ifadeyle bize bakıyordu Lydia: Ne! yalan söylüyorsun Malfoy,ve ayrıca pansuman yapıyordum,yani öpüşmüyordum! Draco: Bende senin o iğrenç dudaklarını, öpmeye meraklı değildim Black! Hızla ayağa kalkarak üstündeki gömleğinin,kenar kısımlarını düzledi. O sırada içeriye birileri hızla girerek yanımıza gelmişti,Draco ve muhteşem ekibi! Gözlerimi devirdim. Gelenlerin çoğunun kız olduğunu görünce,ne oluyor diye sorgulamadan edemedim. Pansy: Draco iyi misin? Draco yanlarına giderek Draco: İyiyim,hadi gidelim. Yanlarındaki kızlar sürekli Draco'ya soru yöneltirken , çoktan çıkmışlardı bile... ***
|
0% |