Koridorda,ikizlerini ararken uyuşmuş bacaklarım,ve terden tenime yapışan bir kaç saç teliyle, etrafı süzüyordum...

Sonunda görmüştüm.

Hogwarts'ın içindeki bahçede olan,pencerenin alt kısmında ikiside oturmuş, heyecanla sohbet ediyorlardı

Arkalarından sessizce gelerek,ikisinin kafasına da elimle hızlıca vurdum.

İkiside anında kafasını döndürerek bana bakıyordu, şaşırmış bir halde hızla ayağa kalktılar,bir yandan da kafalarını tutuyorlardı

Fred: Lydia?

Lydia: Sizi aptallar! Ne olup bittiğinden haberiniz yok!

Elimle sayarak söylenmeye başladım

Lydia: Greengrass'la yarıştım, Malfoy ve o aptal grubuyla kapıştık,ve üste üstlük Malfoy'a pansuman yapmak zorunda kaldım.Ve siz lanet olası,ikinizde yoktunuz!

İkiside şaşırmış ifadelerle,bana bakıyordu...

Yumruklarımı sıkarak, arkamı döndüm, yüzüme vuran rüzgarla saçlarım havalanırken,ikizlerin açıklamalarını göz ardı ederek, Slytherin ortak salonuna doğru ilerledim...

***

Ortak salonda camın arkasındaki su altında yaşayan canlıların güzelliğine odaklanmışken,kavga ettiğimiz diğer birkaç slytherin'li kız bana bakıyordu.

Lydia: açıkta bir şey mi gördünüz neden bakıyorsunuz!

Kızlar somurtkan bir ifadeyle, başlarını çevirdiklerinle, adımlarımı hızlandırarak,odama doğru çıkmaya başladım...

***

Kızlar yatakhanesine çıkan merdivenin bir köşesinde, konuşma sesleri gelince,sessizce ilerledim...

Baktığımda onu gördüm,platin sarısı saçları şeklinden ödün vermemiş bir şekilde hiç bozulmamış,deniz mavisi gözleri de yüzüne vuran hafif ışıkla daha da güzelleşiyordu...

Fakat dudakları... Başka dudaklara temas ediyordu...

Swan!...

Karşısındaki kız, Slytherin binasından,benden bir küçük sınıf olan, Jessica Swan...

O,yeterince beyaz olan, damarları elini Kızın bacağına atarak okşamaya başladı...

Beni gördüğünde,derin nefes verdim...

Beni görünce ona daha da şehvetli bir öpücük sundu...

Ve ardından kızı yittirerek, hızla omzuma çarparak uzaklaştı...

Hala gördüklerimin şokunu yüzüme yansıtırken, karşımdaki kız, Draco'nun yitmesinin etkisiyle duvara çarpan sırtını çekerek, eteğini düzeltti ardından da saçlarını düzeyleyerek baş parmağıyla dudağını sildi.

Bana bakarak gözlerini devirdi...

O ilerlerken cebimdeki asayı çıkarıp, ayaklarına doğru bir büyü savurdum, birisinin beni küçümsemesine asla katlanamazdım...

Arkamda yere yığılmış kızı bırakarak, yarım kalan yolumla, odama doğru ilerledim...

***

Odaya girdiğimde Alexi, yerine William'ı görmeyi beklemiyordum...

Birşeyler aradığı,bir yerleri karıştırmasından belliydi.

Lydia: Ne arıyorsun?

Sanırım benim geldiğimi farketmemişti, hızla arkasına dönerek bana baktı

William: Şey... Alexi'ye kravatımı ödünç vermiştim, sorduğumda odamda demişti fakat bulamıyorum...

Aramaktan yorulmuşa benziyordu.

Lydia: Alexi kravatlarını hep yatağının, başlığının arkasına asar.

William yatağın başlığına doğru ilerleyerek, yatağın başlığının arkasına bakarak kravatı eline alarak bana gülümsedi.

William: Tanrım, teşekkürler Lydia,uzun süredir arıyordum.

Lydia: Rica ederim William.

William omzuma geçerken dokunarak odanın kapısını açtı,ve ardından hızla çıktı.

William, oldukça olgun tavırları, zekasıyla tanınan birisiydi,koyu siyah saçları onu daha da karizmatik yapıyordu,normalde hep büyük sınıflarla takılıyordu,her sene son sınıflarda bir erkek grubu olurdu,William'da o grubun bir üyesiydi, çoğunlukla kararları o verirdi, son sınıftaki Slytherin'liler onu oldukça seviyordu.

Onun hakkındaki bu bilgiler de, küçük sınıfların ona ilgi duymasının başlıca etkenleriydi...

***