Sonunda çıkış zili çalmıştı. Ve ben lanet okuldan kurtulmuştum ama Verda'da benimle geliyordu. Nedeni ise evlerimiz aynı yönde ve yakınmış. Ben ne kadar konuşmak istemesem de yanındaki kızın ağzının bir ayarı yoktu. Bir insan nasıl bu kadar konuşabilir!

"Acaba bu gece kız gecesi mi yapsak" dedi hevesli bir şekilde ben ise büyümüş gözlerle ona bakıyordum.

"Ne saçmalıyorsun Verda abart istersen" dedim bu sefer suratı düşerek önüne dönmüştü

"Haklısın biraz abarttım sadece tek arkadaşım sensin" dedi ama ben buna...

'kıyamazsın' dedi iç sesim....yoo bal gibi de kıyarım. Kendi içinde sesimi susturup Verda'ya döndüm ama çok.... üzülmüş gibiydi.... hayır reddediyorum kimse evime gelip gerçek bir kız gecesi yapamaz!

"Tamam yarın gece gelirsin"dedim....lan ben ne dedim. Allah beni kahretmesin!

"Ciddi misin?" Dedi ve ne yazık ki onu onayladım

"Tamam o zaman yarın gece gelirim. Ben burada ayrılıyorum" dedi ve gitti bende derin bir nefes verip yürümeye devam ettim.

Evimin önüne geldiğimde sokak arasından bir ses duydum. Umursamadım ta ki...

'hadi git bak ' iç sesim konuşana kadar. Gözlerimi devirip sesin geldiği yöne doğru yürüdüm sonunda ses artınca karşımdaki şeyle dona kaldım

'lan bu süt çocuğu değil miymiş?' dedi iç sesim karşımda Ateş vardı. Yerde ise bir çocuk...

Ateş kafasını kaldırdığında benimle göz göze geldi. Önce şaşırdı sonra ise kaşlarını çatışmıştı.

Hızla üzerime doğru yürümeye başladı ben ise aynı bakışlarla ateşin yanıma gelmesini bekledim ama beklemediğim şekilde ateş yanıma gelir gelmez boğazımı sıkmaya başladı....Ben gelmesini bekledim boğazıma yapışmasını değil!

' sabah elini çekici buluyordun şimdi senin boğazını sıkıyor ' iç sesim haklıydı ama umursamadım.

"Ne işin var burada" dedi sıktığı dişlerinin arasından

"Sana mı sorucam.....sana ne!" Dedim ters bir tavırla ama bu yaptığım onu daha çok sinirlendirmiş olacak ki boğazımı biraz daha sıktı. Ama yeter artık!

Elinden kurtulmak için dizimle özel bölgesine sert bir şekilde vurmuştum. O ise acıyla eğilmişti. Fazla mı vurdum acaba. Şimdi çocukları felan olmaz beni suçlar felan hiç uğraşamam!

"Lanet kadın!" Dedi bağırarak birkaç dakika sonra eğildiği yerden kalktı hala derin nefesler alıp veriyordu.

"Ne yaptığını zannediyorsun neden dövdün çocuğu" dedim çatık kaşlarım ve kararlı sesimle.

"Sana mı sorucam... Sana ne" dedi beni taklit ederek. Onun bu hareketine şaşırarak güldüm. Bunu beklemiyordum

"Vayy... Taklitlere başlamışız" dedim alaycıl bir şekilde. O ise dediğimi umursamadan dövdüğü çocuğun üzerine yürüdü. Hiç görmediğim karanlık tarafıyla konuştu

"Yaptığın hatanın en küçük bedeli bu

Eğer büyüğünü yaparsan ortada bedeli bırak senin bedenin bile olmaz" dedi ve bana döndü.

' vay be çok havalı' evet konuştu yine iç ses

"Sende burada olanları kimseye anlatmayacaksın yoksa-" derken sözünü kestim

"Yoksa ne" dediğimde gözleri daha çok karalaştı

"Canını çok yakarım" dedi aynı ciddiyetle ben ise korkmuş gibi etrafa baktım ve gözlerimi ondan kaçırdım. O gerçekten korktuğumu zannetmiş olmalı ki dudağının kenarı kibirle kıvrıldı. Ben ise gülerek kafamı kaldırıp ona baktım.

"Çok korktum bak şimdi" dedim dudağımı bükerek. Bu sefer ben kibirle ona bakıyordum. Fena bozulmuştu bir şey demeden yanımdan uzaklaştı. Ben ise güle oynaya evimin yolunu tuttum.

"Hadi bakalım ateş sen misin büyük ben mi gösterelim herkese" dedim ve kahkaha atarak yürümeye devam ettim.