Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Mükemmel

@darkshadow

Kralın kolumu nazik bir şekilde tutmasıyla şaşkın bakışlarım kolum ve kralın eli arasında dolaştı. Nazik bir şekilde beni ortaya çıkardı.

"Gel kızım ben sana odayı göstereyim" dedi ben hala olayın şaşkınlığı ile sessiz sessiz kralı takip ettim. İyi de ben prense çelme takıp onu düşürmeye çalışmıştım. Benim şu an kellemin yerde olması gerekiyordu. Prens'in karısı olmam değil. Sonunda bir odanın önünde durduk. Kral kapıyı açtı ve geçmem için bana yer verdi. Önden gidip arkamı döndüm. Kral kapıyı kapatıp bana döndü.

"Kızım seni gelinim olarak seçtim. Oğlumu sen yola sokacaksın. Sana güveniyorum. Burada ihtiyacın olan herşey var. Hazırlan akşam yemekte seni sarayda ki kişiler ile tanıştıracağım." Dedi ve gitti ben ise odayı incelemeye başladım.

KRAL'DAN;

Kızı yalnız bırakıp odadan çıktım. Oğluma yaptığı davranış gözümden kaçmamıştı. Ve bu beni ister istemez güldürmüştü.

Doğru bu yaptığı saygısız bir davranıştı. Lakin benim oğlumun yaptığı da iş değildi. Ne olursa olsun bir kızı yok saymak ve görmezden gelmek yakışmadı bir erkeğe. Şahsen ben kız olsam ve bana öyle bir şey yapılmaya kalksa daha beterini yapardım.

Doğrusu kızın cesareti gerçekten ilgimi çekmişti. Öleceğini bile bile bu hareketi yapmıştı. Benim ihtiyacım olan da buydu. Hırslı bir gelin. Sonuçta ben ve sevgili karım öldüğümüzde geride oğlum ve gelinime koca bir krallık devredecektim. Alacağım gelinin bu yükü taşıyıp oğluma destek olması gerekiyordu. Bu kız oğluma bir şey hissetmeye başladığında inanıyordum ki oğlumu asla tek başına yalnız bırakmazdı.

Zafer kazanmış eda ile odama doğru yürüdüm. Odamın kapısının önüne geldiğimde muhafız askerler kapıyı açmıştı. İçeri girdim. Aşık olduğum kadın karşımda'ydı. Hızla ona ilerleyip sarıldım. Ve kokusunu içime çektim. İstediğim karşılığı karımdan da almıştım. Ayrıldım.

"Bulabildin mi aradığın gelini sevgilim?" Dedi yumuşak sesiyle güldüm.

"Buldum. Yine ben buldum. Oğluna kısa hiçbirini beğenmedim derdi. Ayrıca kız ne yaptı biliyor musun sevgilim? Bizim öpmeye kıyamadığımız oğlumuza çelme taktı." Dedim kahkahalarımın arasından. İ da son söylediğimi duyunca gülmeye başladı.

"Aferin o kıza bizim yola sokamadığımızı o yola sokar" dedi.

Tekrar bir kahkaha aldı bizi. Bu mutluluk bozulsun istemiyordum.

CATHERİNE' DEN;

Bolca koku sürmüştüm kendime. Güzel kokmayı severdim. Ama gel gör ki uzun zamandır güzel kokmuyordum.

Bu zamana kadar ne yapmak istediysem şimdi yapma fırsatım vardı. Ve madem bir prensle evlenecektim o zaman hakkım olanı da almalıyım değil mi?

Saçımı da güzel bir şekilde taramıştım. Resmen şu an kendimi kız gibi hissediyordum. Saat daha erkendi ama kral beni saraydakilerle tanıştıracağı için erkenden aşağı indim. Sarayda kendi halimde dolaşıyordum. Etraf o kadar büyüktü ki sarayı gezerken yemek salonunu bulmuştum. Koca salonda kaybolup başımı belaya sokmak istemediğim için masadaki bir sandalyeyi çekip oturdum. Etraf gerçekten büyüleyici'ydi. Her taraf parlıyordu. Ben etrafı incelerken omzuma bir el dokundu. Bu temas ile hızla ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Kraliçe güzel ve kabarık elbisesi ile gülümseyerek bana bakıyordu.

"Korkma canım. Erken gelmişsin ama olsun. Gelinim ile tanışmak isterim" dedi ben ise sadık bir köle olup sessizce kafamı salladım.

"Hadi güzel gelinim bana kendinden bahset" dedi ben ise neyden bahsedeceğimi bilmiyordum. Ama en basitinden yaşımı adımı felan söylerdim.

"Ben CATHERİNE BLACK efendim. 21 yaşındayım. 4 ay önce güçlerimin olmadığı fark edildi ve beni zindana attılar. Şimdi ise buradayım" dedim ve sustum. O ise anlayışla kafasını salladı. Söylemeyi unuttum sanırım ama kraliçe masadaki en büyük sandalyenin -tahtın- yanındaki sandalyeye oturmuştu.

"Catherine peki tutsak edilmeden önce neler yapardın? Neler yapmaktan hoşlanırdın?" Bilmiyordum...sanki hafızam silinmiş gibiydi.

"Ata binmekten hoşlanırdım. Aslında kendime ait bir dükkanım vardı. Pasta, çörek, poğaça gibi şeyler yapıp satardım. Geçimimi böyle sağladım. Annem ve babam ben küçükken öldüğü için yalnızdım. Çocuklarla ilgilenmeyi severim" dedim ve sustum. Aklıma başka bir şey gelmiyordu.

"Onlarda mı güçsüzlerdi yoksa güçleri sana geçmedi mi?" Diye bir soru yöneltti.

"Annem ve babamın gücü vardı lakin onların gücü bana geçmedi" bu evet bazı çocuklarda böyle bir durum oluyordu ve ben o şanssız çocuklardan biriydim. Kraliçe kafasını salladı.

"Sorun etme tatlım. Biliyorsun benim de herhangi bir gücüm yok" dedi bu sefer ben gülümsedim. Kraliçe beni gerçekten rahatlamıştı. Biraz zaman geçtikten sonra masadaki her sandalye dolmuştu. Kral gelmiş ve tek tek beni herkesle tanıştırmıştı. En son ise müstakbel eşim gelip benim yanımdaki boş yere oturmuştu. Çoğu kişi saray güvenlik kolu ve prensin yakın arkadaşı idi. İki kişi daha vardı ve bu kişiler yanılmıyorsam prensin kuzenleri'ydi.

Yemek faslı bitmişti ve ben gerçekten doyduğumu hissetmiştim. Herkes masadan kalkarken bende izin isteyerek masadan kalkmış ve odama gelmiştim. Şu an ise üstümü değiştirmiş bir şekilde yatakta oturuyordum. Bir anda kapının sert bir şekilde açılmasıyla telaşla ayağa kalktım. Alex gelmişti ve sinir fışkıran gözleri ile bana bakıyordu. Arkasından kapıyı kapattı ve uzun boyu ile üstüme doğru yürüdü. Cesaretimi korudum ve geriye doğru adım atmadım. Bana baktı dikkatlice ve alay barındıran büyük bir kahkaha patlattı. DELİİİİ!!!!

"Gerçekten mi bana layık olduğunu mu düşünüyorsun" dedi sonunda kendini durdurduğunda. Ne diyordu bu aptal prens!

"Ne diyorsun sen ya asıl sen düşün. Bana layık mısın gerçekten prens ALEX MİKHALOV" dedim onun gibi alaycıl bir şekilde. Aha morardı zafer benim. Alex:0 CATHERİNE:2 kapak olsun sana aptal prens

"Sen kendini ne sanıyorsun Catherine! Ben özel güçleri olan bir prensim sen ise basit bir kölesin! Ama hakkını yiyemem. Doğrusu babama kendini seçtirme yöntemin tuhaftı. Ama yine de aferin beni elde ettin-." Dedi bana yaklaşıp saçımın bir tutamını tutup okşadı ve kafasını boynuma doğru eğdi . Ve sözlerine devam etti " ama unutma Catherine. Ben asla senin gibi basit bir kölenin olmam ama sen bana mecbur olacaksın. Yatağıma ve koynuna girmeye bu kadar meraklı olman iyi doğrusu evlendiğimizde sıkıcı bir yatak oyuncağı istemem ben" dedi ve boynumu öpüp yaladı. Hey bu İĞRENÇ!! Söylediği aşağılayıcı sözleri ve hareketi ile sinirim tepeme çıktı. Onu ittim ve büyük bir kahkaha attım.

"Gerçekten mi birinin koynuna ve yatağına girmeye hevesli olan burada ben değil sen gibisin. Doğru söyle prens Alex seni koynuma almamı bu kadar çok mu istiyorsun. Ama şansına küs. Koynuma girmen için daha mükemmel olman gerek. Sen şu an mükemmelin bırak yakınından geçmeyi daha ne halt olduğunu bile bilmiyorsun dur yazık sana gerçekten. Kendini harika sanan aptalın tekisin"

İŞTE CATHERİNE KOYDU LAFI!

ALEX:0

CATHERİNE:3

Loading...
0%