@darksideofthepeopl
|
Son bir görü daha… dedi içinden ve izlemeye koyuldu. 17-18 yaşlarında bir kız çocuğu evlerinin hemen dibindeki ormanda koşuyordu, hayır kaçıyordu hem de can havliyle. Normalde korkutucu olmayan, hatta kendisini kucaklayan orman kasvetli bir havaya bürünmüş, etrafı hafif bir sis sarmıştı. Hayvanlar avlarını bekler gibi karanlıkta gizleniyor, ama kıza zarar vermiyorlardı. Belli ki onların bekledikleri kız değildi. Ağaçlarsa hayvanların aksine sisle birlikte kızın yoluna köstek olmak için uğraşıyor gibiydi. Ormanın bile kendiyle çeliştiği bu gece felaketin habercisiydi sanki. Onlarca yıl burada yaşamıştı ama ilk defa görüyordu ormanın böyle davrandığını. Kızın yüzüne bakmaya çalışsa da görü izin vermedi. Yine de ten renginden bir miras olduğu anlaşılıyordu. Kız koşmaya devam ederken arkadan korkunç bir ses duyuldu: "Buraya gel küçüğüm, buraya gel Lavinya; seni incitmeyeceğim!" Söylediği sözler kadar güven vermiyordu ses tonu. Duyan herkes kızı öldürmek için geldiğine yemin ederdi. Kız can havliyle kaçmaya devam etti. Arkasından seslenen kişiye güvenmiyordu belli ki. O sırada orman da bu sözleri bekler gibi harekete geçti. Hayvanlar sesin geldiği yere doğru saldırıya geçerken sis kızı takip etti, adım attığı yerleri gizledi. Sonunda ağaçlar ve sis kazanmış, kız sisten dolayı köklerden birini görememiş ve düşmüştü.
Görünün bitmesiyle birlikte zifiri bir karanlık belirdi. O sırada anladı sayılı nefeslerinin de sonuna yaklaştığını. Ölümün dibinde, son nefesini vermemek için çabalıyordu. Gözünün önünde ona doğru gelen bir ışık belirdi. Son bir çabayla ölüme karşı koymayı deneyerek açtı gözünü ve kızının kolundan tuttu. "Lavinya, Lavinya'yı almaya gelecekler, onu koruyun!" Ardından son görevini bitirmenin getirdiği huzurla tekrar kapattı göz kapaklarını. Görüde gördüğü ve hiç tanımadığı Lavinya'yı koruyabileceklerini umdu ve verdi son nefesini. |
0% |