Yeni Üyelik
22.
Bölüm

Apartman Toplantısı²²

@dawrosee

' Apartman Toplantısı'

²²

Deniz'den...
Umut koluma yapışıp kulağıma yaklaştı.

''Kanka planı unutma. O numarayı bulacağız. Dişi kurduma kim yazıyor ya?'' dedi Umut. Umut'un sözleri ile kahkaha attım.

''Tamam be tamam, o iş bende.''

Umut elini başına koyup asker selamı verdi. Ardından ise hızla merdivenden aşağıya bodrum katına indi. Geçen yaz bodrum katını toplantı için düzenletmiştim. Ve bugün de orada toplantı olacaktı. Aslında önemli bir konu yoktu, sadece Asena'ya yazan kişiyi bulmak istiyorduk.

Plana göre herkes telefonu masaya koyacaktı. Ee tabii telefonların hepsi seslide olacaktı. Sonra ise gizli gizli Asena'nın telefonunda mesaj atacaktım ve bingo!

Bence gayet zekice plan çünkü ben yaptım. Kendi içimde konuşurken biri kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekti.

''Naber yeşilim?''

Kolunu omzuma atan kişiye yani Uraz'a baktım.

''Yeşilim yok, kolunu indir çünkü biz artık flört değiliz.'' dedim.

Uraz kolunu omzumdan çekip göz devirdi. Bir şey söylemek yerine merdivenden hızla indi. Biri gider biri gelir ya şu an bu oluyordu. Umut gitti , Uraz geldi sonra o gitti şimdi ise birini arkamda hissediyordum.

''Naber sarışın?''

Duyduğum ses ile kalbim hızlanmaya başladı.

''İyi sen?'' dedim.

Emre gülümseyip bana baktı. ''Seni gördüm daha iyi oldum.'' dedi.

Emre'nin sözleri ile kalbim hızla atmaya başlamıştı ve aklım durmuştu. Bütün vücudum titremeye başladı. Bu adamın bende bu denli etki yaratması hiç doğru değildi.

Emre'ye gülümseyerek merdivenden aşağıya doğru bir adım atmıştım, tabii ki o klasik sahne olana kadar. Ayağım kaydı. Şükürler olsun ki düşmedim çünkü Emre beni belimden yakalamıştı. Emre beni tutmuştu... Allah'ım bu nasıl bir sahne. Hiç iyi değilim sanırım titreyen kalbim bir anda duracak.

''Sakin ol sarı kuşum, tuttum seni.''

Ve ben artık iptal...

***

Gözlerimi daire şeklinde etrafımda olan kiracılarıma çevirdim.

''Hepiniz telefonunuzu sesliye alıp ortada olan masaya koyun!''

Yunus gözlerini kısıp bana baktı.

''Seda yok mu?'' dedi.

''Ne zamandan beri o toplantı yaptı?''

Bu da iyi ki Seda ile sevgili oldu. Seda yukarı Seda aşağıya resmen Seda zehirlenmesi yaşadım.

''Neden masaya telefonlarımızı koyuyoruz?'' dedi Emre.

Ah benim tatlı, seksi, yakışıklı watty erkeğim.

''Sen koy ben şey ederim...''

''Ne edersin Deniz?'' dedi Uraz.

Bu da kitabın sinsi karakteri gibi sürekli araya giriyor.

''Sen karışma Uraz.'' dedim. Gözlerini devirip beni onayladı.

Bu sırada herkes telefonunu ortadaki masaya koydu. Gözlerim Umut'u buldu. Başım ile onay verdim. Asena'dan gizli aldığımız telefon ile numaraya mesaj atacaktı. Seslide olduğu için kime geldiğini öğrenebilirdik. Umut ne ara bu kadar aşık oldu?

Umut'un mesajı göndermesi ile bodrum katını mesaj sesi kapladı.

''Ya bu nasıl rezalet? Ben herkese telefonunuzu sessize alın demedim mi?'' dedim, aslında böyle bir şey dememiştim.

''Yo sen sesliye alın dedin.'' dedi Azra.

Yılan kız, sanane ya!

''Tamam kes ya! Kime geldi mesaj?'' dedim.

Herkes birbirine baktı. Umut gözlerini toplantı alanındakilere dikti.

''Hadi be kimin bu?''

Ali bir anda ayağa kalktı.

''Galiba Umut'un telefonu.'' dedi.

Şok olmuş bir şekilde Umut'a baktım. Kafasını önüne eğip gizlenmeye çalıştı. Hayır madem sensin beni niye uğraştırdın?

Ayağa kalkıp masadan Umut'un telefonunu aldım.

Gün Işığım: .

Gözlerimi Umut'a diktim.

"Öldün sen Umut!"

Ona vurmak için yönelmiştim ki Uraz beni tuttu.

''Dur güzelim ne yapıyorsun?'' dedi.

Ya sanane Uraz! Sana ne!

Herkes bize garipser gözler ile bakıyordu.

''Tamam toplantı bitti.'' dedim.

''Daha bir şey konuşmadık.'' dedi Yunus

''Kanka yukarı gel anlatırım sana.'' dedi Umut.

Ali tek kaşını kaldırıp bana baktı. Bu hareketi nasıl yaptı bilmiyorum ama yaptı.

''Beni başkası ile mi aldatıyorsun Umut?''

''Saçmalama Ali'm, anlatacağım sana söz.'' dedi Umut.

Sanki saçları beline kadar uzunmuş gibi geriye doğru attı. Aslında atacak saçı yoktu, atmış gibi yaptı. Trip atarcasına. Sonra ise yanımızdan ayrıldı.

Ali'nin tavrına mı yoksa anonimin Umut olmasına mı şaşırayım?

Umut'un ardından herkes yavaş yavaş yukarı çıktı. Neden kimse asansörü kullanmadı bilmiyorum. Ama ben asansörü kullanmak istedim.

''Sana eşlik edeyim.'' dedi Uraz ve hemen önüme atıldı, ardından Emre geldi yanıma. ''Ee ben de eşlik edeyim o zaman.'' dedi.

Üçümüz de asansöre doğru gittik. Hızla tuşa bastım ve asansör açıldı. Emre kapıyı açıp ilk önce benim binmem için müsaade etti.

Önce ben, sonra Emre, sonra ise Uraz bindi. Uraz 12. kata bastı.

''Neden kendi katına basmadın?'' dedim.

''Sana geliyorum ondan.'' dedi Uraz.

''Emre sen niye basmadın?'' dedim.

''Sana geliyorum ondan.'' dedi Emre.

Tam bir şey diyecektim ki asansörün ani sarsılması ile kelimeler boğazıma dizildi.

''Hasiktir ya.'' dedi Uraz, ardından ışıklar söndü. Bu sırada artık asansör durmuştu.

''Lütfen biri bir şey yapsın.'' dedim demesine ama korkudan kalbim titriyordu. Bu yüzüme ne kadar yansıdı bilmiyorum ama sesime yansımadığı kesin.

''Sakin ol Deniz.'' dedi Emre.

''Ne sakini Emre kızın panikatağı var.'' dedi Uraz. Ya bu çocuk bunu nereden biliyor? Ama konumuz bu değildi.

''Deniz sen çok fazla watty kızısın.''

Emre'nin sözlerine aldırış etmeyip kalbimi tutum.

''Galiba ölüyorum.'' dedim. Ardından kendimi yere atım.

''Bir de bayıl Deniz.'' dedi Uraz.

''Öyle deme lan bayılır şimdi.''

Çok güzel Emre net benim o numara olduğumu biliyor. Ama yine konumuz bu değil.

''Tamam susun ya. Çarpıntım başladı. Kalbim güm güm atıyor.'' dedim.

Uraz dizlerinin üzerine çöküp benimle aynı hizaya geldi.

''Sebebi yanında olmam gerekse.'' dedi.

''Sebep o olsa sen mi olursun.'' diyip gözlerim ile Emre'yi gösterdim.

Bu sırada ışıklar yeniden yandı ve asansör çalıştı. Allah'ım sonunda, Uraz ve Emre kaosundan kurtuldum.

Loading...
0%