Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Cinayete Tanıklık⁸

@dawrosee

'Cinayete Tanıklık'

Deniz'den...

Emre'nin engeli ile kalakalmıştım. Ellerim titriyordu ve yapacak bir şeyim yoktu. Kızlara söylersem polise giderlerdi. Umut şu an hayatta telefonumu açmazdı.

Emre'nin verdiği saçma adrese gerçekten gitmiştim ve bir cinayete tanık olmuştum. Üstelik Emre bana inanmamıştı bile.

Adamlar gitmişti fakat ben korkudan titriyordum. Yerimden bile kalkamıyordum. Panik atağım tutmuştu. Elim tekrar telefona gitti. Telefonu açtığım sırada mesaj geldi.

*Uraz bir bildirim*

Evet! Evet! Uraz'ı ararsam kesin gelir. Rehbere girip Uraz ismine tıkladım.

*Uraz aranıyor...*

Üçüncü çalışta telefonumu açtı.

"Efendim güzelim."

"U-Uraz lütfen atacağım adresten beni al."

"Güzelim ne oluyor?"

"Sorma, gel lütfen."

"Tamam sen sakin ol ben geleceğim."

Sözleri ile telefonu kapadı. Emre'nin attığı adresi atmak yerine konum attım.

15 dakika sonra...

15 dakika olmuştu. Uraz sürekli mesaj ile benimle iletişime geçiyordu. Bu durum beni rahatlatmıştı ama hâlâ kötüydüm. Ve başıma saran değil, sarmayan destek sağlıyordu.

Duyduğum adım sesi ile bedenim buz kesti. Lütfen adamlardan biri olmasın lütfen.

"Deniz?"

Yeniden duyduğum ses derin bir nefes almamı sağladı çünkü bu Uraz'dı.

"U-Uraz..." dedim.

İsmimi telaffuz ettikten kısa bir süre sonra yanıma geldi. Öylece yere çökmüş onu bekliyordum. Hızla yanıma gelip diz çöktü.

"İyi misin güzelim?"

Az önce cinayete tanık oldum. Harikayım, sen? Yine de bunu demeyip başımı hayır anlamında salladım. Uraz beni kendine doğru çekip sıkıca sardı. Korkudan karşılık verdim çünkü şu an desteğe ihtiyacım vardı.

Başım tam göğüsüne gelmişti. Kalbinin sesini duyuyordum. Korkan bendim ama onun kalbi de hızlı atıyordu.

Uraz'ın dudaklarının baskısını başımda hissettim. Gerçekten bana bir şeyler hissetmiş olamazdı dimi?

"Daha iyi olman lazım ufaklık."

Sensin ufaklık! Bugün geçsin göstereceğim sana ufaklığı!

"Umarım." dedim.

Uraz'ın parmakları saçlarımın arasında geziyordu. Çocukken korkunca babam yapıyordu. Dünyanın en güzel sevgi gösterisiydi.

Bu hikayede yanan Uraz oldu.

"Seninle böyle kalmak çok güzel ama karakola gidip ifade vermen lazım." dedi.

Başımı Uraz'ın göğsünden çekip gözlerimi ona diktim. Olumlu anlamda başımı salladım. Ne fark ettim. Gözleri çok güzel... Bu çocuk baya baya yakışıklı.

"Biliyorum güzelim yakışıklıyım ama yeter baktığın."

"Pislik!"

Uraz'ın koluna vurmam ile gülmüştü. Önce o sonra ben ayağa kalkmıştım. Gülümsedi... Yeniden sıkıca sarıldı.

"Fırsatı varken sarılmak istedim."

Çok fırsatçısın ama tatlısın.

Allah'ım kendimi Sadakatsiz dizisindeki Volkan gibi hissediyorum. İkisini aynı anda seviyorum diyor ya.

Bunu bir kenara bıraktım ve Uraz'dan ayrıldım. Gözlerini gözlerime dikti.

"Küçük Hanım eğer bu ritüel ise hiç bozulmasın."

Üzgünüm bayım başkasına aşığım o beni kor kuyulara atsa bile...


***

Seda'dan...

Yunus elinde iki kahve ile yanıma geldi. Masaya bırakıp yanıma oturdu.

"Kahve alacaktım, seni görünce sana da aldım."

"Im, şey teşekkürler..."

Gülümsedim, gülümedi... Gözlüğünü düzeltip etrafa göz gezdirdi.

"Nasıl gidiyor?"

"Güzel gidiyor, peki sende?"

Sözlerim ile Yunus bana döndü.

"Seninle güzel."

Yunus'un sözleri ile kendimi tuhaf hissettim. Yani utanmış... Umarım yanaklarım kızarmadı.

"Sadece gerçekler Seda..."

Gel bir de onu bana sor. Kalbim ağzımda atarken, heyecandan adımı unutmuşken nasıl yanaklarım kızarmaz ki?

"Yarın piknik yapalım mı?'

"Kızlara da sormam lazım."

Yunus kafasını kaşıyıp çekingen bir tavır ile bana baktı.

"Şey, ben tek gideriz sanıyordum."

Aptal Seda!

"Yani olur ama kızları biliyorsun."

"O zaman sen, ben, Deniz, Asena, Umut ve Emre ne dersin?"

Deniz'in bayılma seansı başlar artık.

"Harika olur!"

"Ee ne güzel!"

Yunus mutlulukla kahvesinden bir yudum aldı. Yani ben öyle tahmin ediyorum. Tam bir şey diyecekken Emre yanımıza geldi. Deniz ne ki aşık olduğu çocuk ne olsun! Romantik an bozan!

"Selam kardeşim."

Yunus ayağa kalkıp Emre'ye selam verdi.

"Gel otur."

Yunus'un sözleri ile Emre hemen yerine oturdu. Canı sıkkın gibiydi.

"İyi misin Emre?"

Yunus sanki merakımı hissetmiş gibi sordu.

"Ya bana yazan anonim var ya dün ona başkasına aşığım dedim, adres at dedi. Saçma bir adres attım, deli midir nedir adrese gitmiş."

Deniz'den bahsediyoruz Emre. Ayrıca bunu bize niye haber vermedi ki?

"Sonra bana yazdı. Çabuk gel beni al, cinayete tanık oldum falan diye. Ee dedim kesin yalan. "

"Yalan mı?"

"Sabah haberlerde gördüm. Verdiğim adreste ceset bulunmuş, görgü tanığı ise gece ifade vermiş."

Emre'nin sözleri ile donup kalmıştım. Deniz ve ceset mi?

"Siktir! Şaka yapıyorsun?"

"Yok abi yapmıyorum. Ve şu an ulaşamıyorum, tek umudum karakol."

Deniz'i aramak için elimi telefona atmıştım ki Asena ve Umut hızla yanımıza geldi.

"Seda, Deniz'i gördün mü?"

Asena'nın sorusu ile başımı olumsuz anlamda salladım.

"Deniz'i aradık ulaşamıyoruz. Sonra bir baktım Uraz beni arıyor, karakoldayız diye. Okula geliriz dedi ama kaç saat oldu yok."

Çok güzel her gün kaos.

"Bir sakin olup oturun." dedi Yunus.

Yunus'un sözleri ile ikisi de oturdu.

"Niye karakolda?" Emre'nin sorusu ile Umut tek kaşını kaldırdı. Sanırım biraz da olsa olayı biliyor .

"Uraz bilgi vermedi ama seni de ilgilendirmez Emre!"

Emre göz devirip önüne döndü. Fena kin beslemiş çocuğa.

Yunus gözlerini bir noktaya dikmiş bakıyordu. Gözlerimi o yöne çevirdiğim zaman Deniz ve Uraz'ı gördüm.

"Deniz!"

Umut hızla koşup Deniz'e sarıldı. Bildiğim kadarıyla çocukluk arkadaşıydı Umut ile Deniz. Ve Deniz panik atak hastasıydı.

"Umut kuşum iyiyim iyi korkma."

Deniz ve Uraz masaya geldiği zaman Emre ayağa kalkmıştı.

"Ben kaçtım, Yunus evde görüşürüz."

"Tamamdır kardeşim." dedi Yunus.

Ve Emre kalkıp gitti.


Loading...
0%