@dawrosee
|
'Kalbi Kırık Kimsesiz' ¹⁶ Deniz'den... Dizlerimi kendime çektim. Kollarımı ise dizime dolayıp başımı dizime gömdüm. Engin hep böyleydi. Yıllardır tanışıyoruz, yıllardır aramız iyi değil. Ve daha da kötü oldu. Engin Seda'ya aşıktı ve gelip bunu söyledi. Seda da şans vermeyi planlıyordu taa ki ben gelip sakın yapma diyene kadar. Çünkü iyi bir çocuk değildi. Hele ki hiç tekin değildi. Seda da bu yüzden hayır dedi. O da durumu anladı. Tabi bu olaylar iki sene önce oldu. Ben Umut ve Engin orta okuldan tanışırız. Fakat Engin ile ben daha eskiden arkadaşız, o da ailelerimizden kaynaklı. Tabii Umut'la ben doğduğumuzdan beri. Ailelerimiz arkadaştı. Fakat ailemi 11 yaşında bir yangında kaybettim. Ben ve abim evimizden beş ev ilerideki babaannemin evinde kalmıştık o gün. Maksat amcam ile vakit geçirmekti. Fakat o gün bizim evde yangın çıktı. Amcam haberi alır almaz babaannemle dedeme demiş tabii biz de uyanıp hemen gittik. Herkes evin oraya toplanmıştı. Ev yanıyordu, çocukluğum kül oluyordu. Annemin ve babamın çıkarıldığını hatırlıyorum... Üstleri beyaz örtü ile örtülmüştü. Annemin yanmış kolunu hatırlıyorum... Babaannemin ve dedemin oğlum kızım diye haykırışları... Amcamın abi diye ağlayışı... Babaannem yerde yıkılmıştı, amcam ve dedem onun yanına gitmişti... Yangın sönmüştü... Ambulanslar gitmişti... İtfaiye gitmişti... Herkes yavaş yavaş dağılmıştı. Bahçede sadece ben kalmıştım... Abim de gitmişti. Ben sessizce ağlıyordum... Beni unutup gitmişti herkes. Ve ben kül olan çocukluğumu dakikalarca izlemiştim. Biraz zaman sonra Umut koşarak gelip bana sarılmıştı. "Ben buradayım korkma..." demişti. Umut'un sarılması ile daha çok ağlamıştım. Sonra da annesi Peri Teyze ve babası Sezgin Amca gelmişti. Uzun bir süre orada kaldık. Peri Teyze ve annem Melek kardeş gibilerdi tıpkı Sezgin Amca ve babam Haktan gibi... Tıpkı Umut ve ben gibi... Kalbim paramparça olurken kulağıma bir ses duyuldu. "Ben buradayım ağlama." Kafamı kaldırıp Umut'a baktım. Bana o her zamanki bakışını atıyordu. Aile şevkati... Kendine çekip sıkıca sarıldı. "Biliyor musun? Uraz cidden onu dövdü. Bu aptal sana aşık." Son söylediği ile gülmüştüm. Nedense beni güldürmüştü. Gözyaşlarımı silip gözlerini bana dikti. "Ha böyle ol benim güçlü kızım." Başım ile onu onayladım. "Şimdi kıçını kaldır. Ex eniştem gelecek." Ex eniştem dediği kişi Uraz'dı. Önce Umut ayağa kalktı sonra beni ayağa kaldırdı. İşaret parmağı ile çıkışı işaret etti. "Kahramanlar sessiz gelir." Umut beni sırtımdan ittirdi. Ve ben de parkın çıkışına doğru gittim. Umut'tan uzaklaşır uzaklaşmaz gözyaşlarım aktı. Çok duygusal oldum ben ya. Yaramıyor bu antidepresanlar bana. Üstüme birkaç damla su çarptı. Hah! Bir sen eksiktin! Yağmuru hiç sevmem, en azından dışarıdayken. Islanmaktan nefret ediyorum. Yağmur yavaş yavaş hızlanıyordu. Yağmur ile rüzgarda esmeye başladı. Ve ben bugün ince bir elbise giydim. Hızlı adımlar ile yürümeye başladım. Hızlı yürüdüğüm için bacaklarım hızla yoruldu ve nefes almak güç geldi. Astım hastası ya da benzeri bir şeyim yoktu ama çok çabuk nefesim kesilirdi. Adımlarım yavaşladı. Üşüyen omuzlarıma bir şey atılmıştı. Ve artık ıslanmıyordu. Arkamı hızla döndüğümde Uraz ile karşılaştım. "Ceketi giy, üşüteceksin yeşilim." "Yeşil?" Sorum ile gözlerini gözlerime dikti. Gözlerim... Ceketi giydim. Yavaş adımlarla bana eşlik etti. "İleride kafe var istersen gidebiliriz ya da daha sessiz bir yer." Gözlerimi ona diktim. "Daha sessiz bir yer lütfen." "Olur yeşilim." "Bana bir daha onu deme!" "Tamam Deniz Kızı." Evet evet bu çocuk beni deli edecek. Eninde sonunda tımarhaneyi boylayacağım. |
0% |