Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@deareader

Biraz saçmalamasyon bir bölüm oldu, keyifli okumalar!

Çokça yorum atarsanız 15. Bölümü atacağım hemen ♡

☆☆☆

Efe; en sevdiğin yemek?

Ahu; dersin bitti mi?

Efe; bitti.

Ahu; nasıl geçti?

Efe; ilk ben sordum.

Ahu; pişirecek misin?

Efe; bilmem.

Efe; sen bana tatlı yapacaksan neden olmasın.

Ahu; pişirmeyeceksin.

Efe; neden öyle söyledin?

Bilmiyordum. Nedense bir gün Efe'yle görüşecek olma ihtimalini, çok uzak gelecekte bile göremiyordum.

Görüşünce ne olacaktı? Bir şey olması gerekmiyordu ama yine aynı olacak mıydık? Yine rahat hissedebilecek miydim, çekinmeden yine her şeyi anlatabilecek miydim?

Bu yabancı kalma olayı büyülü hissettiriyordu ve eğer görüşürsek bunun bozulması ihtimali hayal kırıklığına uğrayabileceğimi söylüyordu.

Ahu; lahmacun, mantı falan severim ben.

Ahu; hala yapmak istiyor musun?

Ahu; seni hamur açıp, mantı kapatırken düşünemiyorum dkdkskslls

Efe; bunu el becerilerime yabancı olmana veriyorum.

Ahu; yani yapsan yaparsın?

Efe; yani.

Efe; annem yemek yaparken genelde beni yanında tutardı.

Efe; ablamla beni karıştırıyordu sanırım.

Efe; o da benim aksime yumurta bile kıramıyor mesela.

Ahu; ciddi misin ashahsaha

Ahu; ay çok komik olaya bak.

Efe; öyle :)

Ahu; ablanı merak ettim.

Efe; aslında tam senin sevebileceğin tarzda biri diye düşünüyorum.

Efe; iyi anlaşırdınız gibi.

Ahu; aa nasıl biri ki?

Efe; delinin teki.

Ahu; o ne demek şimdi?

Ahu; bana deli mi diyorsun sen?

Efe; öyle bir şey demedim :)

Ahu; iyi anlaşırdınız diyorsun baksana?

Ahu; deli biriyle deli olmadan nasıl anlaşabilirim acaba?

Ahu; deli miyim ben şimdi?

Ahu; öyle mi yani?

Ahu; pes!

Efe; Ahuuu...

Ahu; aynen.

Ahu; ben deliyim.

Ahu; tek akıllı sizsiniz.

Efe; sınanıyorum.

Ahu; ne oldu?

Ahu; şimdi de Ahu çok konuştun mu oldu?

Efe; hiç söylemediğim şeyleri duyma yetisi mi kazandın, Ahu?

Ahu; çok konuşuyorum ben değil mi?

Ahu; hem deliyim hem çok konuşuyorum.

Ahu; kapat ya kapat.

Ahu; sınanıyormuş.

Ahu; gelip sen dedin!

Ahu; düşünmeden her şeyi anlat söyle dedin!

Efe; bundan bahsetmediğimi biliyorsun.

Ahu; bilmiyorum!

Efe; yine kafanda ne kurdun da sinirlerin bozuldu kim bilir...

Efe; anlat.

Efe; dur.

Efe; arayacağım.

Efe arıyor...

Sinirle sırtımı fırının kapağına yaslarken, aramasını çat diye açtım. Neden mutfakta oturduğuma dair bir fikrim yoktu.

"Kafamda kurmuyorum bir şeyler!"

"Yine bağırıyorsun..."

"Bağırmıyorum!"

Bağırıyordum.

"İstersen bunun üzerinde tartışmayalım, sen zararlı çıkarsın."

"Bağırmıyorum ben. Hem ne kuracakmışım ben kafamda, öyle kuruyorsun, ediyorsun falan?"

"Bilmediğimden soruyorum ben de."

Neden bana karşı bu kadar sabırlıydı? Neden sesinde bir gram bezmiştik yoktu? Neden sıkılıp çekip gitmiyordu?

"Sen kuruyor musun kafanda?"

"Ne gibi şeylerden bahsediyorsun?"

"İşte, sen ne gibi şeylerden bahsediyorsan. Ondan. Kuruyor musun?"

"Bilmem, belki bazen."

"İyi."

Güldü.

"Sakinleştin mi?"

"Ben zaten sakindim."

"Demek öyle, ben kafamda kurmuşum o zaman..."

"Zaten hemen dalga geç, hiç vakit kaybetme. Ben bir şey demiyorum ya hemen dalga geç. Oh maşallah ya, valla hava sana güzel!"

"Ahu..." dedi tatlı tatlı gülerek.

"Ne var, ne?

"Çok tatlısın."

Yüzüme ateş basmış gibi hissediyordum.

İltifat mı ediyordu, yoksa hala dalga mı geçiyordu, emin değildim ama fazla samimi hissettirmişti.

"B-ben mi?"

"Sen."

Sakinleşmeliydim.

O görüyormuş gibi omuzumun üstünden saçlarımı geriye attım.

"Evet, öyleyim." dediğimde daha çok güldü.

Sessizlik olduğunda, aklıma sormak istediğim bir şey gelmişti.

"Efe?"

"Efendim, güzelim?"

Güzelim... bunu boşluğuna geldiğine varsaymak istiyordum...

"Sence hislerin zamanla bir alakası var mı?"

Nefes alıp verme sesini işittim. Sanırım düşünüyordu.

"Bunu ben de çok düşünüyorum bu aralar."

"Peki bir sonuca vardın mı?"

"Üzerinde çok durmamaya karar verdim. Çok düşünmek mantık aramaya yol açıyor ve sonunda kendini yargılıyorsun. Zaten mantık işi değil. Emin olmak yeterli."

"Ama emin olmak için düşünmek gerekmiyor mu?"

"Evet, ama neden ve nasıl olarak düşünmemelisin. 'Ne hissediyorum?' üzerine düşündüğün zaman cevaba ulaşmak ve onunla yetinmek daha kolay olacaktır."

"Ya cevabı kendim bulamıyorsam?"

"Zamana bırak ya da eğer yapabiliyorsan o kişiyle konuş."

"Sen ne yaptın?"

"Zamana bıraktım."

"Hani hislerinden emindin?"

"Ben eminim, onun emin olmasını bekliyorum."

"Hoşlandığın kız mı?"

"Hoşlandığım kız."

"Nasıl biri, anlatsana."

"Emin misin?" Sesinden sırıttığı anlaşılıyordu.

"Neden emin olmayayım?"

"Bilmem."

"Seni kıskanacağımı falan mı düşünüyorsun?"

"Sanırım şu durumda bir sen kıskanabilirdin..."

"Ne durumu, ne demek o?"

"Nasıl biri diye sordun ya?"

"Eee?"

"Delinin teki."

"Bakıyorum da tüm delileri çekiyorsun, artık nasıl bir akıl varsa sende, maşallah şeytan tüyü şeysi gibi, bilemiyorum..."

Kahkaha attı.

"Komik mi? Değil, çünkü ben gayet ciddiyim."

"Haklısın değil..."

"Gülmesene o zaman."

"Gülmüyorum." Gülüyordu.

"Hayır ben de burada kiminle tartışıyorsam, size göre zaten tüm kadınlar deli. Bir siz akıllısınız, doğrusunuz... tamam ya ben anladım. Gerçekten bak anladım ben."

"Ahu?"

"Ne, ne var sürekli Ahu, Ahu, Ahu! İsmimi söyleyince sakinleşeceğimi mi düşünüyorsun? Ben düşünmüyorum, yok öyle bir şey!"

Hafifçe güldü. "İsmini söylediğimde sakinleşiyor musun?"

"Hayır canım ne alakası var ben öyle bir şey mi dedim? Hem sen ne diyecektin, söyle ben dinliyorum seni."

"Biz ne zaman görüşeceğiz?"

Korktuğum başıma gelmişti.

"Görüşmek mi istiyorsun?"

"Sen istemez miydin?"

"Bilmem, hiç düşünmedim."

Yalandı. Yüz kez düşünmüştüm.

"Hiç mi düşünmedin?"

"Yani, anonim olduğum sanal bir arkadaşımı kaybetmek istemeyebilirdim..."

"Görüşeceğimiz zaman bunu kaybedeceğini mi düşünüyorsun?"

"Sen düşünmüyor musun? Biribirimizi neredeyse tamamen tanımış olacağız... Bu bana rahatlığımı kısıtlamak gibi geliyor, yani eskisi gibi sana karşı rahat olamayabilirim."

"Ya daha iyi olursa?"

"Bilmiyorum, Efe... Sence öyle mi olur?"

Yine aldığı derin bir nefesin sesini işittim.

"Ben de bilmiyorum, Ahu... Ben de bilmiyorum."

Gülümsemeye çalıştım. "Aman canım, illa görüşürüz bir gün. Benim tatlı sözüm var sen daha mantı açacaksın, kapatacaksın falan... olur yani."

"Mantıları sana kapattıracağım."

"Hiç kusura bakma benim o kadar sançbrım yok, otur kapa mantını."

"O kadar mı beceriksizin?"

"Sensin beceriksiz. Ona uğraşacağıma aç kalırım daha iyi. Kıymalı makarnada aynı işlevi görür."

"Mantı seviyorum diyene bakın, mantıcılar duysa sağ bırakmazlar seni."

"Çok biliyor onlar..."

"Tamam şikayetlenme, ben kapatacağım mantıları."

"Ya lahmacunda yapacak mısın?"

"Ahu hanım, bir zahmet onlarıda siz halledin."

"Daha biraz önce demedin mi yaparım diye? Hem ben tatlı yapacağım."

"Neden beş çayına hazırlanan teyzeler gibi hissediyorum şu an?" Dediğinde kahkaha attım.

"Belki de öylesindir."

"Sesimi duyduğun halde bunu söyledin mi cidden?"

"Belki oğluna para vererek onun sesini kullanıyorsun?"

"Amca olmaya okeydim ama teyze olmak... incindim."

"Teyzelerde incindi şu an..."

"Ablam ve sen... beni parmağınızda oynatmaya devam edin."

"Normalde nasıl birisin?"

"Böyle biri olmadığım kesin."

"Merak ediyorum birazcık."

"Tam şu an seni görüşmeye ikna etmeliymişim gibi hissediyorum."

Duraksadım. Zaten görüşmek istiyordum ama içimde aynı korku vardı.

"İkna etmene gerek yok, Efe. Görüşmek istiyorum. Görüşebiliriz yani..."

"Ama az önce..."

"Evet hala aynı hissediyorum ama bu istemediğim anlamına gelmiyor."

"Anlıyorum ama seni zorlamıyorum, zorlamamda. Sen nasıl istersen öyle olacak. Sadece... seni merak ediyorum."

İçimde ki kurtçuklar hareketleniyordu.

"Ben de... ben de seni merak ediyorum."

"Uykun geldi mi?" Duraksadı. Sanırım saate bakıyordu. "Saat baya geç olmuş."

Telefonun ekranına tıklayıp saate baktım. On ikiyi geçiyordu.

Onunla konuşmaya devam etmek istiyordum ama konuştukça garip şeyler hissediyordum. Ona çekiliyormuşum gibi şeyler.

"Biraz."

Şimdilik konuşmayı kessem iyi olacaktı, zaten onunla konuşurken hep saçmalıyordum, gece gece iyice abartabilirdim.

"Tamam o zaman, iyi geceler."

"İyi geceler."

"Güzel rüyalar."

"Güzel rüyalar..." diye tekrarladım.

Efe dozu bugün fazlasıyla alınmıştı.

Loading...
0%