Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@deareader

Efe'nin ağzından.

Kiraz Çiçeği; yani ben öyle düşünüyorum. (01.12)

Kiraz Çiçeği; ilk büyük ölçüde tersledim ama ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım. (01.13)

Kiraz Çiçeği; yarın konuşacağız. (01.13)

Kiraz Çiçeği; sana yazarım. (01.14)

Kiraz Çiçeği; gittin mi ya, niye bir şey demiyorsun? (01.18)

Kiraz Çiçeği; küstün mü yoksa? (01.18)

Kiraz Çiçeği; tamam ya yapacağım sana kabak tatlısı. (01.19)

Kiraz Çiçeği; küsme. (01.19)

Kiraz Çiçeği; iyi ben de küsüyorum o zaman. (01.21)

Kiraz Çiçeği; küstüm. (01.21)

Ona cevap vermemiştim çünkü kendisini affedilmeyecek derecede inciten birisiyle konuşacak olması içime sinmiyordu. Benim içime sinip sinmemesi elbette önemli değildi ama yinede tuhaf hissediyordum, içim rahat değildi.

Telefonun ekranını kapatıp yatakta yanıma bıraktım. Ahu'nun o herifle karşıya karşıya gelecek olması durumu sinirlerimi bozuyordu işte. Yorganımın altına girip yüzümü yastığıma gömerken onu düşündüm. Çok mantıksızdı; bir haftadır anca konuşuyorduk, birbirimizi görmemiştik, ettiğimiz sohbetlerde birbirimizi tanımak için yeterli değildi, buna rağmen his ve davranışlarım ona karşı hiç yabancılık çekmiyordu. Aksine saçma sapan şeyler hissediyordum.

Yarın ki konuşması iyi geçse iyi olurdu.

Odamın kapısı aralandığında kafamı kapıya çevirdim. Gelen ablamdı. Eve gittiğini sanıyordum ama gitmemişti demek ki.

"Efe, uyanık mısın?"

Yerimde doğruldum. "Gel abla, gel. Gittin sanıyordum."

Yavaşça odanın kapısını kapatıp geldi ve yanıma oturdu. İyi görünüyordu.

"Nasılsın diye merak ettim, yemekte iyi değildin sanki?"

İmalı gülümsemesi gözlerimi devirmeme sebep oldu. "Ya abla bir git ya, başlama şimdi..."

Daha fazla kendini tutamayıp kahkaha attığında sinirlerim gerilmeye başlamıştı.

"Ya ama annem nasıl pat diye açtı ağzını..." gülmekten konuşamıyordu. "Yok düğünü yaza yaparız... acele etmeyelim bir kaynaşsınlar falan...AHAHAHAHA" sonunda kucağıma gömmüştü kafasını.

Dizimle hafifçe kafasını ittirdiğimde sinirle konuşuyordum.

"Ya bir de utanmadan gülüyorsun, kadın yemek diye sofranın ortasında kızla nikahımızı kıydı resmen, engel olmak yerine kaş-göz yapıp sırıtıp durdun tüm yemek boyunca, nerede kardeşlik kuralları! Hey yavrum hey, gül sen."

"Ama surat ifaden çok eğlenceliydi..." hala deli gibi gülüyordu.

"Anneme sevgilini anlatmazsam ne olayım, sana da koca bulsun da gör..."

Gülmesi aniden kesildi. Dehşetle kafasını kaldırıp suratıma baktı. "Efe... Efe, sakın. Sakın, Efe. Düğününüzü erkene aldırırım. Yattılar derim!"

Sona doğru sesini yükseltince elimle ağzını kapattım. Hâlâ böğürür gibi sesler çıkarıyordu.

"Manyak mısın, ne bağrıyorsun! Şeytanlıkta kime çektin sen Allah aşkına ya!"

Elimi ağzından çekip kucağıma indirdim ve sırtımı yatak başlığına yasladım.

"Hem öyle bir şey olması imkansız o kızı sevmiyorum, başka-"

"Ne! Başka birisi mi var?!"

"Ya şu sesinin volumünü bir ayarlasana sen!"

Eliyle ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp ellerini dizlerinin üstünde birleştirdi. Bu onun dilinde, 'kessen ağzımı açmayacağım, yeter ki her detayıyla anlat' anlamına geliyordu.

"Hemen kendi kendine gelin güvey olma. Ortada daha hiç bir şey yok, sadece bir his..."

Bağıracağını anladığımda hemen elimle ağzını geri kapattım.

"Cidden... sen mi ablasın, ben mi abiyim belli değil. Çocuk gibi çığlık atıp duruyorsun."

"Omo çok hoyoconlo." Elimin altından hala konuşmaya çalışması takdire şayandı.

"Sus, anlatıyorum." Hafifçe kafasını salladı. Her ihtimale karşı elimi çekmeden bir çırpıda anlatmaya başladım. "Daha bir haftadır konuşuyoruz. Kız yanlışlıkla beni aradı, eski sevgilisini ararken numarayı yanlış çevirmiş. Ağlıyordu, ben de insanlık yapıp iyi mi diye sorunca konuşmaya başladık işte."

Elimi ağzından çekince hayal kırıklığıyla, "Bu kadarcık mı yani?" diye somurttu.

Ona arkamı dönüp yatış pozisyonuna geçtim. "Daha fazlası onun özeline girer, ki fazla bile anlattım. Sana anlatabileğim tarzda bir şey olursa anlatırım."

Pofurdadı. "Ya bari ne hissediyorsun onu söyle."

Bilmiyordum. Sadece onunla konuştuğum zaman iyi hissediyordum. Üzülmesini istemiyordum, mutlu olunca bıcır bıcır konuşup duran, etrafına ışık saçan birine benziyordu ve onu öyle görebilme düşüncesi bile içimde bir şeyleri hareketlendiriyordu.

"Emin değilim. Emin olmak içinde daha çok erken." Hayatında bir sürü sorunlu ilişki varken bir anda üstüne çökmek istemezdim. Eski sevgilim diyordu ama daha hiç bir şey eski değildi; iki senedir birliktelerdi ve onu seviyordu. Ayrılsalar bile hayatından çıkarması haklı olarak uzun sürecekti.

Yandan hafifçe yüzüne baktığımda ciddi halini takındığını gördüm. Muhtemelen kendi içinde durumu anlamaya çalışıyordu.

Kafasını salladı. "Evet haklısın, emin olmak için bir hafta çok kısa bir süre. Yine de üstüne çok düşünme, doğru zamanı ve kararı vereceğine eminim," gözlerini kısarak dudaklarını büzdü. "Sanırım düğününü iptal etmek için plan yapmalıyım..."

"Şuna düğünün diyip durmaz mısın-"

Bir anda kendini üstüme attığında neye uğradığımı şaşırdım. "Ya yapma şunu ya..."

"Ay çok eğlenceli şeyler olacak gibi!"

Hayatımda gördüğüm en kaos'a aşık, en deli insandı.

Üzerimden ittirmeye çalıştım."Yürü git, uyuyacağım."

Yanağımı hayvan gibi öpüp kalktı ve iyi geceler dileyip çıktı. İyi ki vardı, rahatlamış hissediyordum.

-----

Selamm. Nasılsınızzz?

Böyle bir bölüm yazmak geldi içimden ve sanırım abla kardeş ilişkilerine aşık oldum... Aranızda böyle kardeş ilişkisi olan var mı?

Yorum yapmayı unıtmayınnn ne düşündüğünüzü merak ediyorum.

Öpüldünüz :*

Loading...
0%