@deareader
|
Kiraz Çiçeği'ne yeni bölüm atmaya vaktim olmadığı için eski hikayelerimden bazılarını buraya aktaracağım. Minik bi basın açıklamasıydı, iyi okumalar <3 ☆ Karşımdaydı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Hayatımı altüst etmeye gelmişti. "Nasıl..." mimiklerim kontrolden çıkmıştı sanki. Durumu algılayamıyordum. "Nasıl geldin, neden geldin, ALLAH AŞKINA NİYE GELDİN SEN!" Ellerimi saçlarıma atmış ve deli gibi bağırmıştım. "Bir kere dinle ne olur, bir kere-" elini bana uzattı ama çıldırmış gibi geri kaçtım. Çıldırmıştım çünkü. "Yaklaşma!" Elim ayağım titriyordu. Ne tepki vereceğimi, nasıl haraket etmem gerektiğini, ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Düşmemek için tutunacak bir yer aradım ama elim boşlukta savrulup durdu. Hıçkırığımı tutmak için elimle ağzımı kapattım. Onun yüzünden ağlamaktan usanmıştım ama kahrolası gözyaşlarım durmuyordu. Her şeyimi tüketmişti. "Nolur geri git." Artık tutamadığım gözyaşlarım bir bir akarken içimden lanetler okudum. Yalvarırcasına konuştum. "Nolur, git." Hala beni bu kadar etkilediği için belkide içten içe sevinip kahkahalar atıyordu. Kendime yapacağım en kötü şeyi yapıp suratına bakma teşebbüsünde bulundum. Onunda gözleri kızarık ve ıslaktı. Acı çeker bir ifadesi vardı. Belki de halime acıdığı için ayak uyduruyordu. Ondan o kadar çok nefret ediyordum ki. Aynı anda o kadar çok seviyordum ki. Hayır, sevmiyordum. O artık bir takıntıydı benim için. Beni çıldırtan bir takıntı. "Gidemem. Ansızın seni bulmuşum nasıl gidebilirim ki. Yıllarca seni aradım, bir tek seni düşündüm. Bana nasıl git diyorsun? Nasıl gideyim?" Ellerim buz kesmişti. "Umrumda değil. Gitmek zorundasın, yıllardır toparlanmak için uğraşıyorum, tam toparlanacağıma dair umutlanmışken hayatımı mahvetmene izin veremem. Gideceks-" Gözüm karardığında bacaklarım hafif titrer gibi oldu. Düşeceğimi sanıp bana doğru atılan adamı göğsünden geri ittirdim. "Sakın bana dokunmaya kalkma." Asla inanamadığım yoğun bir endişeyle bakıyordu. "İyi değilsi-" "İYİYİM! O KADAR İYİYİM Kİ BİR DAHA BENİ ASLA ÜZEMEYECEKSİN! O KADAR İYİYİM Kİ BİR DAHA ASLA SENİN YÜZÜNDEN AĞLAMAYACAĞIM! BAŞKASINI SEVECEĞİM, İYİYİM. BUNDAN SONRADA HEP İYİ OLACAĞIM!" Gözleri iyice doldu. Beni tutmak için kaldırdığı elleri geri düştü. "Elbette," yutkundu."Elbette başkasını sevebilirsin," Bağırmaktan boğazım acıdığı için konuşmasına izin vermek zorunda kaldım. "Ama lütfen bana karışma. Seni sevmeme karışma." İstemsizce güldüm. "Sen mi beni seviyorsun?" Gözlerimdeki yaşları sildim. Yüzüme gelen alaylı ifade beni şaşırtmıştı. Dengesiz ruh halimin mimari oydu. "O kıza ne oldu? Söylesene, çok seviyordun onu hani? 'Seni asla onun kadar sevemem.' demiştin, ne oldu, hadi anlat!" Gözünden bir damla süzüldüğünde hemen silmek için hamle yaptı. Dalga geçer gibi gülümsedim. "Kimi sevdiğini karıştırmışsın sen. Bakasana, karşımda onun için ağlıyorsun." Sinirleri bozulmuş gibiydi, dişelerini sıktığı anlaşılıyordu. "O da seni mi terketti yoksa? Sonra yoksunluktan bana mı sarmaya karar-" "Hiç bir şey bildiğin yok senin!" Ne olduğunu anlamadığım kısa süre içinde kollarımdan tutup arkadaki duvara yaslamıştı sırtımı. İrileşen gözlerim dolarken, zaten üşüdüğüm için soğuk duvar beni titretmişti. "Şimdi sen beni dinleyeceksin duydun mu?" "Dinlemeyeceğim, senin gibi aptal, ne istediğini bilmeyen dönek birini dinlemeyeceğim. Söylediğin hiç bir şeye inanmıyorum!" Kollarımı çekiştirdim. "Bırak beni şimdi." "Bırakmayacağım, bundan sonra seni asla bırakmayacağım! Beni sevme, bana bakma, bana inanma umrumda değil. Ben seni ölene kadar seveceğim, gözlerim hep üzerinde olacak. Bunu şimdi iyice duy ama sonra unutabilirsin." Söylediği her şeyden nefret ediyordum. Kalbim çıkacak gibiydi. Söylediği her şeyi düşünmek istiyordum. Tekrar ve tekrar. Onu şu an öldürmek istiyordum. "Unuttum bile. Bırak şimdi beni ve defol git." Kollarımı bıraktı. Gözlerimin içine baktı, baktı ve gitti. Olduğum yere çöküp az önce ne yaşadım diye düşünmeye başladım. Her şey sanki bir hayalden ibaretti. Gözlerimi kapatıp gerçekten az önce yaşanılanların gerçekliğini sorguladım. Hiç bir gerçekliği yoktu. Sanaldan başlayan bir ilişkiydi ve gerçekliğe dökeceğimiz gün bitmişti. Tam beş yıl önce. O yüzden bu kadar gerçek dışı geliyordu. Birbirimizi daha önce hiç bu kadar uzun süre görmemiştik ki? |
0% |