@deareader
|
Bol bol yorum yapmayı unutmayın ♡ ☆ Eve gelince üstümü değiştirdim, biraz kurumasını bekledikten sonra uyumadan sweeti üstüme tekrar giymiştim. Yağmur yüzünden silikleşmiş olsada kokusunu ilk kez soluyordum. Parfüm kullanmaktan ikimizde hoşlanmıyorduk, daha önce bunun hakkında konuştuğumuz olmuştu. Yani bu tamamen ona ait bir kokuydu. İçimde ona karşı oluşan ve git gide artan bu yoksunluk bana kendimi acınası hissettiriyordu. Uyuyamıyordum işte, onunla azıcık yakın olmak hep daha fazlasını istememe neden oluyordu. Böyle olacağını en başından beri biliyordum. Mesaj atarsa bakmayayım diye telefonumu sessize alıp odanın içinde yatağıma en uzak kalan yere koymuştum ama içim içimi yiyordu. Bakmamak için dudaklarımı kemirdiğim bir on dakika geçmişti. Çok bile dayanmıştım. Yorganı üstümden fırlatmamla koşarak telefonu almam bir olmuştu. Telefonu göğsüme bastırarak mağlubiyetimden gocunmadan mutlu mutlu yatağıma atladım. Sanki annem telefonuma uzun bir süre el koymuştu ve sonunda gizlice sakladığı yeri bulmuşum gibi bir andı. Saat 01.32'ydi. Eski hesabıma giriş yaptığımda bu hesaptaki tüm anılar üzerime üzerime geliyordu sanki. Yazmıştı. Ama sadece şarkı adı bırakmıştı. william: Cigarettes After Sex - Stop Waiting Aramızda anısı olan bir gruptu ama bu şarkısını dinlememiştim. Şarkıyı açmak için Spotify'a girdiğimde bir mesaj daha geldi. william: geldin. william: gelmeni bekliyordum. Sabırsız ve aşkından ölmeycek biri olsaydım onu ömür boyu bekletirdim. Eğer başka bir hayatım varsa o hayatta bunu yapıyor olmayı diledim. Şarkıyı baştan sona dinleyene kadar mesajına geri dönmedim, yazmadan önce de müziği tekrara almıştım. Grubun şarkıları zaten büyülüydü ama onunla ilk defa keşfettiğim bir grup olduğu için o seneler boyu vazgeçememiştim. deardiary: gelmesem beklemeye devam mı edecektin? william: sen beklemez miydin? deardiary: yoo, niye bekleyeyim? Salak herif, onu uykumun önüne koyacağımı sanıyordu. william: tam da hatırladığım gibi :) william: tam olarak böyle beklemiyormuş gibi yapardın. deardiary: o attığın gülücük sana girsin. Yazarken telefonu dövüyordum resmen. Bir insan nasıl hiç değişmezdi ki? o gülücükten ne kadar hoşlanmadığımı biliyordu. william: evet, işte böyle. william: bana olan nefrertini kusmaktan çekinme. deardiary: ne o? ergen Aslı'yı mı özledin? beni abuk subuk konuşturduğun için senden iyice nefret ediyorum şu an. deardiary: hem ne çekineceğim senden, kralın oğlu musun sen? deardiary: gerçi kralın oğlu olsanda farketmez, her türlü sen sensin. Müziği kapattım, duygularımı etkisi altına almıştı, aklımla hareket etmem gerektiğini unutmaya başlamıştım ve saçmalıyordum. Ve şu an resmen 2019'a ışınlanmıştık sanki. O sabahlara kadar süren, saçma sapan gece sohbetlerinden birinde gibiydik. william: çok özledim. Mesaj görüldü olmuştu ama ne yazacağımı bilemiyordum. Bende özledim dememe gerek yoktu, bunca zaman boşuna harap olmadığımı herhalde biliyordu. william: değişmemişsin. william: seninle konuşmak hala çok zevkli. william: saçmalamalarını bile çok özlemişim. deardiary: ha sende saçmaladığımı düşünüyorsun? william: başka kim düşünüyor? deardiary: biliyor musun, sen de değişmemişsin. deardiary: hala ayının tekisin. william: ayı? ben mi ayıyım? deardiary: evet sen, gerizekalı. deardiary: bak ben evet ya da hayır diyorum, söylediğim hakaretinde arkasında duruyorum. deardiary: sen kıskançlık peşindesin. Kafamı utançtan duvarlara vurmak istiyordum. Cidden o kadar fazla saçmalıyordum ki... Görüldü olmasına rağmen yazmamıştı, üç dakika geçmişti üzerinden. deardiary: ne oldu? deardiary: ayı olduğunu hazmedemedin mi? Tekrar yazmaya başladığında sırtım dikleşmişti. william: şu konuşmaları canlı yapamadığımız için canım sıkıldı sadece. william: yan yana olmak istiyorum. Telefonu yatağa bırakıp yüzümü yastığıma gömdüm. Sonra tekrar ekranı açık telefona bakıp mesajı tekrar okudum. Kokusu yanımdaydı ama yetmiyordu. Gelsene, demeyi çok istiyordum. Tekrar tekrar okuduğum mesaj bir üste çıktı. william: şu an hayalimde bir sonra ki mesajında 'gel' diyip ev adresini atıyorsun. Gözlerim doluyordu. william: apar topar giyinip çıkıyorum evden. william: ilk bulamıyorum evini, william: o sırada sen arıyorsun 'hala gelmedin mi?' diyorsun, william: 'seni bekliyorum' william: bulamadım diyince dalga geçip salağa anlatır gibi nereden gitmem gerektiğini anlatıyorsun, william: gülüş seslerini dinlemekten bir ara sokağın ortasında duruyorum öyle, william: evini buluyorum, merdivenleri çıktığımı söylerken heycecanlanan nefes seslerini duyuyorum. Bunlar çok fazlaydı. deardiary: lütfen sus. Yazmaya devam ediyordu. william: beni kapıda bekliyorsun, deadiary: hayır, anlatma artık. deardiary: çıkıyorum hesaptan. Hesaba giriş yapmam hataydı, hata üstüne hata yapıp duruyordum. Telefonu komodinin üzerine bırakıp, sanki düşüncelerimi dışarıda bırakacakmış gibi yorganın tamamen altına girdim. O hayalin devamını nasıl hayal ettiğini o kadar merak ediyor ve dinlemeyi istiyordum ki. Uyumadan şarkıyı defalarca dinledim. *** Çok eksiği var ama tekrar okumaya cesaret edemedim, umarım beğenmişsinizdir.
|
0% |