Silaaam bölüm geldiuuu...

3 Ekim 2020 - İstanbul

Deniz: O gün dedim ya işte o gündeyiz. Devrim kuzeninin doğumunda yanında olmak için memlekete gitti İzmir'e. Bikac gündür evde yalnızdım Devrimin gelmesine de daha çok vardı.

Ömer ile de böyle mesafeli, uzak, sanki iki alakasız insan gibi olmamız kafama takılıyordu noldugunu anlayamıyordum. Sabah yine kalkıp adliyeye gittim. Odaya geçtim. İşlerimi halletmeye çalışırken kapı çaldı.

- Girin

Ömer gelmişti kapıyı açtı içeri girdi.

Ö- Günaydın sayın savcım

- Günaydın savcım, buyur

Ö: Şey diyecektim ben akşam beraber bı yemek mi yesek, hem konuşmuş hem de beraber vakit geçirmiş oluruz diye düşündüm.

Bu teklifi beklercesine

- Tamam, uyar bana.

Ö- Nereye gidecegimize beraber karar verelim istersen. Dedi.

- Olur, Isb'ye ne dersin?

Ö- Olur çok güzel olur derim.

- Tamam, saat sekizde buluşalım mi?

Ö- Sende olucam.

- Tamamdır.

Ö- kolay gelsin o zaman

- teşekkür ederim. Dedim tatlı bir gülümsemeyle.

İşler davalar dosyalar derken saat altı buçuk olmuştu. Adliyeden çıkıp eve gittim ve giyecek kıyafet aramaya başladım.

Beni hep takım elbiseyle görüyordu farklı bişey olsun istedim ve bir elbise seçtim. Lacivert dizüstü vücudu saran bir elbise. Altına da beyaz spor ayakkabı. Giyindim ve beklemeye başladım. Gideceğimiz mekan içkili biyerdi yani tabi icecektik biraz bu beni çok rahatsız etmedi, dozumu iyi bilirim. Saat 8'e geldi. Aynı zamanda da telefonuma Ömer'den bir mesaj.

Ö- Bekliyorum.

Bu kadar evet bu kadar hemen son kez aynaya bakıp aşağı indim, arabanın yanında beni bekliyordu.

Ö- çok güzel görünüyorsun, her zaman öyle ama bu sefer daha bı başka.

- teşekkür ederim dedim ve gulumsedim.

Sarıldık ardından arabaya geçtik. Mekana gittik.

Oturduk siparişleri verdik yemeye başladık ve rakı içmeye Ömer çok az içti ama ben biraz sarhos oldum - doğru dürüst ayakta durup konusamayacak kadar- ama o o hala dimdik duruyordu. Ki kelimeler ağzımda yuvarlanarak.

- gitsek mi biz ya? dedim.

Ö- gidelim de sen iyisin dimi

- hıhı iyiyim tabi

Ö- tamam, hesabı istedi, ödedi ve kalkıp sandalyemin yanına geldi.

Kalkmaya çalıştım ama pek başarılı bı deneme olmadı.

Ö- hadi bakalım savcı hanım

Dedi elini belime sardı ve kalkmama sonra da yürümeme yardım etti. Kendide biraz icmisti, arabayı kullanamayacagı için bir taksi gerektiğine karar verdik.

- ya iyi hoşta bulabilcek miyiz biz taksi

Ö- buluruz canım şimdi deyip

Yoldan geçen bir taksiyi tek el hareketleriyle durdurdu.

- oo çok havalı

Ö- ya öyle mi

- hıı cokk

Binmeme yardım etti ve benim evime geçtik. İçeri girdik.

Ö- ee ben gideyim madem

- gitme, lütfen

Ö- peki tamam

yatağa yattım başımda bekliyodu.

- çok soğuk Ömer üşüdüm ben

Üstümü örttü.

-hala soğuk sarıl bana lütfen

Ö- pekala

sarıldı ve hafifçe yanıma uzandı.

O yumuşak ve kocaman ellerini belime sardı ve hafifçe gezdirdi. Sıcaktı sıcacıktı hem bedenimi hemde içimi ısıtıyordu hareketleri, nefesi ve varlığı. Uyumuşum sonra belki o da uyumustur , uyudu, yani bilmem.

Sabah oldu. Saat 07.45 alarm çaldı uyandım derdim ama demiycem çünkü o uyandırdı sıcacık dudaklarıyla sağ yanağımdan öperek. Uyandım ve gözgöze geldik.

Ö- Günaydın sevgilimm

Ben şok, haftalardır doğru dürüst konuşmadığımız adam beni öpüp günaydın sevgilim diyerek uyandırıyordu. Allah'ımmm.

- günaydınn

dedim kalktım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

Sonrası günlük şeyler kalkmak hazırlanmak kahvaltı edip adliyeye geçmek vs vs bugün en huzurlu günlerden birine uyanmıştım sanki. Gün boyu birbirimizi görmeye calismalar, çaktırmadan cilvelesmeler falan filan derken akşam oldu. Yemek yedik beraber ve eve geçtik daha doğrusu o evine gitti bende kendi evime ha bitti mi bitmedi tabii ki gece telefonla konuştuk mesajlastik gibi gibi. Günler birbirini kovaladı biz hep böyleydik.

Birkaç gün sonra Devrim geldi. Bu arada hiç bahsetmedim ama Devrim ve Emir de yakınlaşmaya başlamışlardı. Seviyorlardı birbirlerini. Aşk ile dolu geçen ayların sonunda bu iş ciddiye binsin binsin ki hep beraber olalım beraberliğimizin

üzerinde hiçbir gölge, hiçbir engel kalmasın istedik. Ve iste hayatın bize getirdikleri şunlardı.

Sonnnn...