"Ezo nerde kaldın kızım ağac oldum burada" dedi gülerek "geldim iste kardeleenimm" diyerek kolunu omzuna attım. Başladık günün dedikodu saatine kardelen günün dedikodusunu anlatmaya başladı Bile o kadar dalmışız ki önümüzde duran çocuğu bile fark etmemistim. Kafam biyanda birinin sırtına carpti. Çarptım kişi sinirle arkasına döndünde kim oldunu anladım cemdi bu 9 sınıftan beri bok gibi pesimden dolaşır ayrilmazdı sürekli beni zorbalamaya calişır nasıl uğraşirim diye düşünürdü 4 senedir hala aynıydı artık lise sondaydim kurtuluyordum çok sükür.

"Lan cem host artik yeter he, şimdi bir çarpacam sana sümük gibi yere yapışacaksın bok cuvali seni" diyip sinirle bakan kardelene gülmeye başlamıştım. Daha doğrusi anırmaya da denebilir cem sinirle dönüp,

"Bana bak esmer gelip sen bana çarpıyorsun yetmezmiş gibi şu salak arkadaşının sabah sabah bok cuvali derdini dinliyorum" demesiyle çirkinleştim beklemediğim bir şey yaptım gelişi güzel karnına bir tane yapiştirdim. O yapiştırmayla arkadaşları ooo lamaya başladı içlerinden biri atladı apoydu bu "hoobaa ezo nabiyorsun ya "dedi anda konuşmaya başladım sinirle "benim bir şey yaptığım yok söyle o arkadaşıma benim şekerpareme laf atamaz attığı gibi ağzına geri tıkarim" dememle kardelen anirmaya başladı. "Sizi küçük boklar sizi " diyip beraber gülerek sınıfa geçtik.

Geç kalmıştık bile ikimizde özür dileyip yerimize oturmuştuk Allahtan bu hocayı çok seviyordum edebiyatciydi özlem hoca bize karşı sevgisi çoktu ne yapsak arkamazıda duruyordu o yüzden problem olmamişti. Bizden sonra hemen cemler girmişti özlem hoca onları fark eder etmez "cem noldu oğlum bir sıkıntı mı var rengin benzin atmış bem beyaz olmuşsun çocuğum"

dedi endiseli bir halde o sıra da cem direk bana baktı "gelirken bir ucube ve onun şekerparesiyle karşilaştım da hocam o yüzdendir " o an tam bir şey dicektim ki özlem hocanın bakışıyla sustum salak cemin şekerpare demesiyle özlem hoca benle kardelenin oldunu anlamisti bile

"Yerinize geçin çocuklar bir daha geç kalmayın yoksa bu sefer bu kadar sakin karşılamam anlaşıldımı?"

Hepimiz aynı anda "Anlaşıldı hocam" dedik

Hepsi yerlerine oturduktan sonra cem ve aponun bakişlarını üstümüzde hissettim. Ama özlem hocaya da belli etmemem lazimdı çaktırmadan şekerparenin bacağını cimcikledim biyanda sıçradı ve bacağını masaya vurdu o anda sessiz bir şekilde gülmeye calişsamda kendimi tutumadım ve gülmeye başladım özlem hocanın kısa bakışlarıyla susmak zorunda kaldımı anladım susar susmaz anlatmaya devam etti

" oha kızım nabıyorsun senin yüzünden mutasyam geçiriyordum çok acıdı" diyip dudağını büzdü bunun bu oyunculuğuna bitiyordum oyuncu şekerpare seni. Kafamı cemleri göstererek bakmasını söyledim bakar bakmaz apo gözlerini kaçirdi seni küçük bok seni çen kardelenemi aşikcin çen

cem hala bakıyordu sanırsın yarış yapiyorduk önce hangimiz çekicek diye bize kurtaran tek şey zilin çalması oldu

"Salak mısın nesin dön lan önüne aval aval bakıyorsun" dedimde içeriye mustafa girdi "kim bakıyor lan benim esmer bombama?" Dedinde kardelen gülmeye başladı " sari pipi çok bakıyor ne dersin dövsekmi" dediğinde " saçmalamayın isterseniz" dedim o sinirle cem ve apo ayağa kalkıp gotüne roket takmiş gibi gittiler mustafa gülmeye başladı onun için de fırsattı tabi nerde eğlence aksiyon gerilim mustafa ordaydı

İçeriye dört göz de girdiğine göre tam kadroyduk dört göz dediğimde mertdi mert biyanda lafa atladı

" nabiyorsunuz lan kaynana ları fallikler dersleriniz iyimi " dedi gülerek aklı sıra sinir etmeye çalişiyordu bizi o an direk mustafa gözlerini kısıp mustafaya odaklandi "bana bak dersini de senide katlar küçük bir boka çeviririm" dedinde kardelenle ben gülmeye başladık. Ecem sınıfa girer girmez hepimizin gözleri ona kaydı

" gençler aşşa da kavga varmiş duydunuz mu cemle özgür kavga ediyormuş bütün öğrenceler ordalar koşun " diyip aşşa indinde kardelenin sesi geldi kulağıma "geldi bizim gasteci " dedi gülerek o an direk mustafaya baktim disiplin yememesi lazım dı ve o an adım kadar emindim ki aşşa inip kavgaya karışacaktı. O an Mustafa gülmeye başladı ve koşarak aşşa indi zaten son dersteydik ne gerek vardı Buna hepimizi müdüre yollicaklardi kesin diyerek kendi kendime düşünclerimden ayrıldım

Aşşa indim de musti nin direk ortayaa daldığını gördüm. "bende bugün mustafa kavga etmedi şaşırdım demiştim ama büyük konuşmuşum " dedi mert

koridordan sinirli bir şekilde gelen müdür yardımcısıyla kısa bir an bakıştıktan sonra ıslık çaldım benım ıslık çalmamla kardelen ve mert de aynı anda ıslık çaldı mustafa anlamiş olcak ki koşarak ordan uzaklaşıp yanımıza geldi

"seninle sonra görüşücez sarı bok seni o sol gözüne çerçeve yapicam hem de mor seversin sen " diye bağırdıgını duyunca benle kardelen o sarı bok kim diye sağ tarafa kafamızı çevirdiğimizde cemle bakiştik

Hassiktir bunlar onların 30ncu kavgasıydı belkide daha fazlaydi artik kimse durduramazdı mustafayı kardelen hızla mustafayı alıp yukarı kata çıktı mert bana dönüp " ben de çikiyorum arkamızdan hemen gel bi boka bulaşma ciğerini sökerim senin " diyip koşarak yukarı kata çıktı o an merti umursamadım ve ceme baktım sessiz duruyordu benim baktımı görünce dudağının kenarı kıvrıldı.

​​salak şey seni ​diyip kendi kendime konuşup yukarı kata çıktım. En son müdür yardimcisi hepsine kızıp müdürün odasına yolamıştı sonrasini görmememiştim. Hızlıca yukarı cıktım da şeker parenin sesini duydum

" bana bak mustafa sakın bir şeye buluşma kavga felan yok bak bu sefer kurtaramayız seni " bu sefer mert atladı ortaya sinirli bir şekilde " bana bak lan yok kavga felan adamı hasta etme gözlükdeki vidalari alip götüne vonda ederim rahat dur " dedi sinirle sıra bana geldi heralde

" eğer bişey yaparsan ardayı ararım" dedim biyanda mustafanın bakışları bana döndü tek kaşanı kaldırıp baktı kafasını hayal kırıklıyla sallayıp gitti kafama sıçıyım mert arkasından giderken kardelen bana bakti "neden öyle bir şey dedin ezo triplendi gitti işte "dedi kafasını mustafaya doğru işaret ederken "ne biliyim ya kafama siçim kavga etmesin diye saçmaladım yoksa ardayı neden ariyim ben" dedim kardelen koluma girip okulun bahceşine doğru ilerledik mustafa ve mert motara binmiş bizi bekliyordu. Nasi olsa aynı mahalledeydik hepimiz ben busefer mertin arkasına binmek için hamle yapicakken mustafa bana döndü

" ezo binsene lan götüm dondu şurda" dedi gülerek bunun enerjisi çok farklıydı bi tripleniyordu bi güldürüyordu salak ama cok seviyorum

Mert kardelenle önden giderken kaskı takıp mustafanın arkasına bindim omzuna vurdum " Aslan dostum benim " dedim gülerek oda güldü. İzlendiğimizimi hissediyordum sanki, sağ baktım da tam da tahmin ettiğim gibi cem ve yanında gereksiz salak arkadaşlarıyla konuşuyor ama pek dinlemiyor gibiydi odağı sadece bizdeydi benim baktığım yere döndü mustafa gözünu kapattı bende belini sardim gidelim diye

" HasbinAllah ya sabır " dedi ve gaz verip biyanda hızlı bir şekilde yanlarından geçip gittik o kadar kısa sürdü ki gelişimiz tahmini 7-8 dakika felandi o kadar hızlı sürmüştü ki bu kadar hızlı gelcemizi beklemiyordum

bugünlük mustaflarda toplanmiştik hepimiz , zaten yarın haftasonuydu hepimiz gülüşürek mutfağa gectik ve malzemelerle bakiştık mustafa biyanda gülmeye başladı

"Hepinizin kafasına siçim birimiz bile yemek yapamıyoruz vay halimize amina koyim bizi alan yaşadı valla" dedi hepimiz gülmeye başladık evet dişardan sipariş verecektik.

Kardelen biyanda " mustafa hamburger yiyelimmii aşiri canım çekti lütfen " dedi ve sevimli bakışlar atmaya başladı ben ve mert gülmeye başladık mustafa kafasını salladı gülerek " seni kıracağıma kafamı kırarım şekerparem" dedi ve bana bwkıp göz kırptı mert biyanda atıldı " vay it herif ben desem sigtir git kendin ye bokcuk dersin " dediğinde gülmeye başladım kardelen desen yerlere yatıp gülüyordu "mert gelsene sen bi bakim" dedi sinirli bir şekilde "pppışşşıkkk salak mı var karşında gelmiyorum uzza" dedi hem elini gözüne doğru tutup pışîk diyor hemde uza diyordu yürek yemişti galiba dayanamayıp söze atladim "AÇIZ BİZ ŞEKERPAREMLE " dedim bağırarak kardelen ordan söze atladı " bana bakın ezoyla ben çok açız aç oldumuz belli olmuyorsa bide ben söyleyeyim AÇIZ ARTIK YEMEK İSTİYORUZ LÜTFEN" diye bağırınca mert söze atladı "sanırım açlar sipariş veriyoruz yemeyin bizi ben daha hayatımın aşkını bulamadım

dedinde mustafanın sinirden güldünü görünce gülmeye başladim telefonu çıkarttı ve siparişleri verdi çok geçmeden yemekler geldi. O kadar çok acikmistik ki şekerparemle elimizde olsa mustafaları bile yerdik o kadar derece

yemek bittikden sonra ortalığı toplayıp yukarı çıktık kardelenle aynı odada kalıyorduk tabii kii çok geçmeden uyuya kalmiştik bile en sonki duyduğum sesler aşşada gülüşme sesleriydi..

Şöyle kısaca anlatayım, mustafanın okula gelmesi için sebebi bizdik aslında başına sürekli bela alırdı severdi belaları en büyük sıkıntı ise sinirlendinde etraftaki insanlar ondan uzaklaşırdı çünkü sinirlenince ne yaptı belli olmazdı normalde kolay kolay sinirlenmezdi sinirlenince ejderha gibi etrafa ateş saçarda kimse tutamazdı onu, bide tek yaşiyor ailesi şehir dışında bir de abisi var kavgalı oldukları için görüşmuyolar eski mezunlardan

kardelene gelirsek zengin bir aileden geliyor ailesi arasında çok güzel bir ilişkisi var. Çok eğlenceli bir kız saf ve ayrıca çok nazik şuana kadar, pek kavga ettini görmedim kolay kolay sinirlenmez sinirlense bile siniri hemen geçer rol oynamayı sever ve çok iyi oynar eğlencelidir benim şeker parem.

bana gelirsek adım ezgi ama bana herkes ezo der nedenini bilmiyorum ama artık alıştım için sorgulamıyorum eğlenceli bir tipmiyim bilemem ama gerektiğinde kavga ederim uğraşanla uğraşırım, ailemle yaşamıyorum Şehir dişindalar aylık bana para atıyorlar sadece çokta umurum da değil aliştim

heee bide mertimiz var lakapı dört göz evet gözlük kullandığı için boyle ama ona bizden baska kimse dört göz diyemez harcarim onu o da ders bağımlısı çoğunlukla ders calışır ailesiyle yaşıyor

cem çok salak bir tip acayip gıcık kendini zorba sanan salağın teki arkadaşlarıda öyle gereksiz bir tipler okulda gereksiz varlıklar gelmeselerde olurdu tek bildiğim zengin oldukları ve ailesiyle yaşadıği ve babasıyla büyük şirketler kurduğu