Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17)bölüm az daha arkadaş kurbanı olmak

@defne_yazar

vallah bu deli taklidi yapmak patlak vermez umarım pek ümitli değilim ama olsun neden ona karşı bu kadar birşeyler hissediyorum anlamıyorum neden onun için kalbimde sanki öküzler tepiniyormuş gibi geliyor neden herşey onun için bilmiyorum fakat onun için ilk defa endişe duyuyordum gerçektende ve neden ona karşı birşeyler hissetiğimi bilemiyordum her zaman bu şeyden kaçmaya çalışmıştım fakat olmamıştı ondan kaçtıkça başına kötü birşey geliyordu ve bunun sebebide ben oluyordum malesef ki ve onun benim ona karşı birşeyler hissetmemi bilmesini istemiyordum

onun bana nasıl yaklaşım göstereceğini bilmiyordum ya beni sevmez ise ondan nefret etmek zorundaydım elbette ondan nefret etmezsem eğer ve onu seversem bu onun hayatının akışını bozabilirdi birini severken diğeri yok olurdu ortadan doğruydu onu sevemezdim ona karşı nefret dolu olmalıydım onu arkadaşım olarak sevmeye başlasamda ona gerçekten arkadaşlığın üstünde sevmemeliydim bunu onun iyiliği için yapmalıydım.

ondan nefret etmek için herşeyi yapacaktım ve onu koruyacaktım fakat denizin uydurduğu gibi ona aşk denen şey yüzünden değildi onu arkadaş olarak seviyordum aşkın tam olarak bilmemek konusunda biraz yalan söylemiş olabilirdim aşk hakkında insan olduğum zamanlardan birşeyler hatırlıyordum elbette fakat o bir insandı ve ben ise onun için bir tehlikeydim eğer kendime hakim olamazsam ilk vampir olduğum zamanki gibi olacaktı herşey hepsi bir döngüye girecekti gene kendimi tutamayacak ve onun kanını içmeye başladığım ana onu öldürebilirdim onun kokusu tarif edilemez bir düzeydeydi ve hakim olunmasıda zordu kendimi tutamıyordum bir gün ona zarar verecektim ve o güne kadar belkide bu döngüyü kırmak için onu kendimden uzak tutacaktım yalanları bir gerçek olarak kullanmış ve güneşe bizim hakkımızda yalan olan bazı devrik cümleler söylemiş olabilirdim fakat bu onu bir süreliğinede olsa bu şekilde bilmesi daha güvenli olurdu onun için evet biz vampirler aşık olabilirdik ve aşık olduğumuzdada tam tersi olarakta aşık olduğumuz kişinin ölümüne kadar kanını içerdik ve bu yüzdende insanlar bizleri yüzyıllar boyu öldürmek istiyorlardı fakat onlar bizi öldürmeden biz onları öldürüyorduk hayatımızın bir vahşetten ibaret olduğunu daha nasıl anlatabilirdim ki nasıl kanıtlayabilirdim ki keşke biz vampirlerde alacakaranlıktaki edward gibi aşık olup sevdiğimiz insanların kanlarını içmeseydik fakat herşey okuduğumuz izlediğimiz gibi olmazdı bizim doğamızda sevdiğimiz aşık olduğumuz insanların önce duygularıyla oynardık daha sonrası ise onlarla ziyafet çekerdik çünkü biz vampirler insanlardan bile daha cani varlıklardık ve soyumuzu büyütmek için insan kanı içmek daha sonrası ise insan kanıyla başka bir vampirle evlenip ona insan kanı içirirdik ve sonra ise soyumuz büyümeye başlardı yani kısaca bir vampirle bir insanın aşkı imkansızdır her zaman.

ne kadar uzun yıllara dayansada bu efsane her türlü bir insan ile vampir evlenmemeli yada onunla bir ilişki kurmamalıydı çünkü bu hem çok tehlikeli hemde karşısındaki kişinin hayatını riske atabilirdi ve bu yüzdende insanlar ve vampirler arasında yasal olmayan birşeydi.

kafamı kurcalayan şeyle güneşi bir şekilde orada bırakıp dışarı çıkmıştım deniz bakımından şüphe duyuyordum ve asıl ilginç olanı ise güneşi bulduğum çöplükten sadece bir dakika önce deniz elinde siyah bir torbayla bişeyi aynı dakika elli saniyede o ağır poşeti çöplüğe atmıştı ve benim güneşi bulma dakikamla güneşinde aynı zamanda denizin elindeki poşeti çöpe attıp kaçtıktan sonra ki beş dakika yirmi saniyede güneşte aynı çöpün içinden çıkmıştı ve bu tesadüf olamayacak kadardı çünkü saatler ve dakikalar çakışıyordu eğer bunu bir insan yapmiş olsaydı bir dakikada değil beş dakikada atıp kaçabilirdi onu çöpe yani bunu yapan bir insan değildi net bir şekilde kurt adam yada bir vampirde olabilirdi fakat ne kadar deniz şuanda şüphelide olsa onu daha tam olarak suçlu çıkaracak bir kanıtım yoktu ve bu olayı derinden inceleyip öyle suçluyu ortaya çıkarabilirdim sonuçta birini suçlayıp haklı çıkmak için sağlam bir kanıtım olmasi gerekiyordu yoksa ben haksız olurdum.

 

(Güneşten)

Aras gidince tek kalmıştım sadece içimdeki dehşet ve ben aynı geçmişim gibiydi bir arkadaş kurbanı oluyordum az daha fakat olmamıştım ölmemiştim ölümün soğukluğunu iliklerime kadar hissetmiştim fakat insan ölü sanarken bile fazlasıyla aptal oluyordu evet o gün barda ne olmuştu hatırlamıyordum fakat genede birinin bana attığı o ilk merminin kalbime saplanmasını ve o verdiği acıyı asla unutamazdım sonuçta insan isimleri,yüzleri,sesleri unutsa bile asla arkadaş acısını unutamazdı öyle değil mi?

hadi ama çok sıkıcıydı mu hastane birazcık eğlenceden zarar gelmezdi sanırım yattığım hastane yatağından kalktığımda hastane odasından çıkıp hastaneyi gezmeye başlamıştım hastanenin çıkışına geldiğimde nereden gördüğünü bile anlamadığım aras bey beni görmüş kafasındaki dalgınlığı bir köşeye bırakmış peşimden koşmaya başlamıştı bende doğal olarak kaçmaya başlamıştım üstümde hastane kıyafeti ve birde bir erkekten kaçan ben vardım insanların bana deliymişim gibi baktığınıda göze alırsak evet ben kesin olarak bir akıl hastası olmalıydım çünkü gelen geçen bizim aras yaptığımız kedi fare kovalamacısını izliyordu ben gülerek kaçarken aras beni bir sinirle kovalıyordu aynı tom ve jerry'deki kedi ve fare gibiydik ben jerry'dim aras ise tom'du aklımdan geçen tom ve jerry düşüncesiyle kahkahalar atmaya başlamıştım aras ise neye güldüğümü çözmeye çalışıyordu fakat aklımı okuyabildiği için aklımdaki düşüncelere dikkat etmem gerektiğini farkedememiştim beni aklımı okuyan aras ise bir anda durup gülmeye başlamıştı daha sonra onun durmasını fırsat bilip koşmaya başlamıştım tekrardan hastanenin herhangi bir bölümüne saklandığımda burasının kan alma bölümü olduğunu farketmemiştim elinde damar açmaya yarayan o iğneyle şaşkınlıkla beni izleyen hemşire vardı karşımda utancımdan yerin dibine girmek istiyordum resmen hemşire daha sonra sanki az önce odaya girmemişim gibi nüne dönüp işine bakarken bende hemşirenin ne yaptığını izliyordum hemşire elindeki iğneyi çocuğun damarına batırınca gözlerimi kapatmıştım kandan korkuyordum ve birilerinin çığlıkları eşliğinde acı çekişini izlemektende korkardım ve bu durumda olmakta beni korkutuyordu gözlerim dolmuştu belkide bu hayatta en büyük kabusum yüzeye çıkıyordu sonunda hem utançtan hemde korkudan yüzümün kızardığına emindim daha sonra ise hiç beklemeden girdiğim yerden çıkmıştım bu sefer hastanenin süpürge dolabına saklanmıştım beni bulmasın diye sonuçta azıcık onunla oynamak kötü olmazdı o benim kurbanımdı bende onunla eğlenmek isteyen küçük bir kız'dım ellerimle ağzımı kapatmış süpürge dolabının kapısınıda kapatmış onu bekliyordum insan nefret ettiği bir adamla oyun oynayamazmıydı yani hem korkuyordum hemde heyecanlıydım kalbim güm,güm atıyordu korkudan mıydı yoksa heyecandanmıydı bilmiyordum fakat kalbim sanki yerinden çıkıyormuş gibi atıyordu.adım sesleri duymaya başlayınca ilk başta dolabın kapağı açılacak sanmıştım fakat sadece ayakkabılardan gördüğüm kadarıyla sadece biri gelmiş durmuş öylesine ve gitmişti daha sonra bir adım sesi daha duymuştum fakat dolabın oradan kimse geçmemişti acayip bir şekilde fakat bir anda omzumda hissetiğim bir şeyle önce süpürge sanmıştım fakat arkamı dönünce bir çığlık patlatacağım sırada bu gerizekalı aras beyinsizi ağzımı kapatmıştı aslında korkmamın nedeni bu gerizekalı arkamdan bana dokunmasıyla arkama dönüp onun el fenerini yüzüne tutması yüzündendi gerçekten yüzüne fener tutunca aşırı korkunç oluyordu birde beyaz tenli olduğu için yüzü böyle tam şey olduğu için ürkütüyordu insanı ağzımı onu o koca iğrenç ellerinden kurtarmak için kıpraştığımda daha çok tutuyordu hareket edemiyordum bu dangalak yüzünden birde bizi böyle bu halde gören biri falan olsa sevgili falan sanardı valla fakat kaktüse bakardım ama bu beyinsiz,oç köpeğe bakmazdım bu gerizekalıya anca annesi bakardı zaten,anneside yakışıklı bir çocuk doğurmuş fakat ona beyin gelişimi kitabı okumamış malesef ki. bu gerizekalı beni bırakmayınca daha sert bir şekilde kıpraşmaya başlamıştım hayvan beni dahada sert tutuyordu.

lan bir rahat dursana kıpraşmayıda kessen iyi olur zaten boşa kıpraşıyorsun onuda söylemeden edemem.

ne söylememi bekliyordu ki ben cevap veremezdim çünkü bu gerizekalı benim konuşmamı engelliyordu birde üstüne sanki cevap verebilecekmişim gibi konuşuyordu deli falan mıydı bu acaba yoksa tımarhaneden rendevu falan mı almam gerekiyordu acaba yoksa bu gerizekalıyla falan uğraşamazdım ben bunda beyin kıtlığı vardı bu kesindi benim açımdan yoksa ben mi fazla aptaldım acaba sanırırm arasın gerizekalı olma konusu daha matıklıydı çünkü gerçektende akıl hastanesine kapatılması gerekiyordu sorunluydu bu çocuk bundan o kadar emindim ki.

doğru ya ellerimi çekmeyi unutmuşum pardon güneş'çim.

güneş'çim derken??!!

yani güneş ve çim demek istedim hani hava güneşli olunca çimlerde çiçekler büyüyor ya o anlamda yanlış anlama her ne anladıysan artık.

sadece hep güneş derdin ya bende güneşçim dediğin için şaşırmıştım o kadar başka ne düşündüğümü sanıyorsun ki.

zaten düşündüğünü okuyabiliyorum ya sen ne düşünürsen okuyorum zaten benden birşey saklamadan önce iki kez düşünürsün artık ta neyse ben birşey sanmamıştım yani öylesine dedim neyse sen boşver en iyisi.

neyse boşverdim zaten sorun değil artık ne düşündüysen'de artık şu süpürge dolabından çıksak diyorum çünkü burada seninle olunca çok bunalıyorumda yani alın istersen umrumda değil fakat burada biraz daha durursak temizlikçi falan gelebilir ve bizi böyle görüpte yanlış anlamasını istemem açıkçası o yüzden benim bedenimi bırakta çıkayım ve sende burada ne halt ediyorsan et zaten ödümü bokuma karıştırdığın yetmezmiş gibi bir de gelmiş beni tutuyorsun ayıp be ayıp edepsiz.

ben seni tutmuyorum ki?!

ee o zaman kim benim şuanda kolumu tutuyor bak şaka falan yapmıyorsun öyle değil mi!!?

ne şakası ben seni bıraktım yani şuanda tutmuyorum ki ne saçmalıyorsun sen!?

lan kim tutuyor o zaman benim kolumu şuanda!!?

ben tutuyorum noldu bir sorun mu var.

batuhan!?

evet benim buyrun hanım efendi ne arzu ederdiniz.

lan kes sesini hanım efendi falan hayırdın oğlum sen kimsin lan bırak kızı gerzek.

yanlız biraz ayıp oluyor aras'cım sadece güneş bana lazım senin gibi bir orangutan lazım değil.

ya sabır ya lan sen kimsinde bir kızı kafana göre kolundan tutup götürme hakkına sahip olabiliyorsun daha ben bu kıza dokunamamışken sen dokunabiliyorsun öyle mi lan sende de adamlık yok lan.

pardon ama aras bana dokunmadın sanma sakın sen bana o kadar çok isteyim dışında dokundun ki sen bile kendini sanki haklı çıkartıyorsun pardon ama burada en az batuhan kadar sende suçlusun.

bir sen eksiktin zaten güneş ben burada adama adam gibi birşey anlatmaya çalışıyorum o gelmiş bana orangutan diyor seni kafasına göre elleyebileceğin sanıyor sen burda gelmiş bütün konuşmamın içine sıçıyorsun yazıklar olsun lan sana.

boşboş konuşmaya devam edersen aras yemin ediyorum ki okulu bırakıp batuhanla beraber giderim bak ona göre.

sende maşallah çok meraklısın batuhanla gitmeye git lan yiyorsa sana mı kaldık senden o kadar nefret ediyorum ki artık bunu belkide yüzüne söylemeliyim burada seni korumaya çalışıyorum sen daha çok belaya koşuyorsun bildiğin ve madem bu riski alacaksın peki al ama şunu bilki bu sefer seni kurtarmayacağım başına ne gelirse gelsin kurtarmayacağım acımayacağım sen kendini beğenmişin tekisin güneş sen ahmak baş belası bir sürtüksün tamamı belkide öbür seferlerde sana acıyor olabilirdim ve sana iyilik yapıyor olabilirdim sana fazla merhamet göstermişte olabilirim fakat şunu bilki sana gösterdiğim merhametimi bir tuğla gibi yıktın işte sen tam bu yüzden insanları kullanan bir ahmak sürtüksün kendini fazla beğeniyorsun kendini fazla güzel sanıyorsun erkekleri tavlayabileceğini sanıyorsun fakat asla başaramayacaksın insanların iyi niyetlerini çürüten bir bir kütüksün artık benim için insanların suyunu içiyorsun çürütüyorsun sonrada kendini yeşertiyorsun iğrenç bir insansın seni ilk tanıdığımda diğer kızlardan farklı sanardım fakat sen onlardan daha şeytan bir kız çıktın ama biliyormusun seni tek seven kişi artık sadece deniz bunu bilsen iyi olur biz deniz için seni seviyormuş gibi davrandık biz bu yüzden seni bir üye saydık yoksa seni o okulda çiğ,çiğ yerlerdi lan biz olmasak senin kaderinde ölüm olurdu şimdi eğer denize ihanet edecek göz varsa sende git onunla bunu benim için değil deniz için yapıyorsun o yüzden onun adına karar ver vericeksende onu üzeceksende onu kullanacaksanda ona göre kullan bu kızı boşu,boşuna üzme onu gereksiz arkadaş duygularıyla besleme onu onu gerçektende bir arkadaş olarak gördüysen bir kere bile şimdi ya gelirsin yada hiç gelmezsin karar senin.

o bile denizin ne kadar cahil olduğunu göremiyordu oysaki oynadığımı sandığım küçük oyunum bozulmuştu yada bunu oyun sanan bir tek bendim bilemezdim ki asıl haksız olan denizdi kendisi beni öldürmeye kalkmıştı ve o ise şuanda beni suçluyordu beni suçlamaya pek hakkı yoktu çünkü ben suçsuzdum ve suçsuz birini suçluyordu tamam alışıktım böyle suçlamalara fakat ben ne yapmıştım ona batuhanla gidecek kadar aptal göründüğümü sanmıyordum ve zaten sadece sinirlendirdiği için ona böyle birşey demiştim o ise bunu gerçek sanıp beni suçlamıştı her zaman olduğundaki gibi belkide güçlü olmam gerekirdi fakat kendimi güçlü olamayacak kadar yorgun,halsiz,bitkin,gücü tükenmiş,göz yaşlarımı kurutmuştum ve bunun nedenide oydu denize aşık falanmıydı onu bilmiyordum fakat bu bana olan tavrı benim kalbimi çok içten kırıyordu ve bu kadar duygusuz bencil biri olmayı nasıl beceriyordu onu hiç anlamıyordum her zaman birşey oluyordu her zaman bir olay oluyordu nerde olursam olayım sanki nazar varmış gibi hissediyordum ve o benim bu hayatta karşıma çıkan en mide bulandırıcı kişilerden biriydi sadece o benim bu hayatta midemi bulandırıyordu batuhan bile ondan daha mantıklı hareket ediyordu en azından bir kızı bu zamana kadar suçlamıştı yani benim gözümden suçlamamıştı.kolumu batıhanın ellerinden kurtardığımda o iki dangalağı başbaşa bırakmıştım hastaneden çıkmadan önce odaya gitmiş kıyafetlerimi değiştirmiştim bu iki dangalağı çekmeyecektim çantamı ve montumuda alıp bir taksi çağırmıştım taksi gelince taksiye binmiştim okula gitmeyecektim ne o piçi nede diğer salağın karşıma çıkmasını istemiyordum onları çekeceğime babamın beni dövmesini tercihlerdim ve bu yüzdende eve gidecektim ne zamandır gidemediğim evime gidecek ve tekrardan evin günah keçisi olacak ve hayatıma bakacaktım.sonunda eve geldiğimde taksiden inmiştim montumun cebinde ne olur ne olmaz evin anahtarı vardı anahtarı kapının deliğine geçirip anahtarı çevirdim daha sonra kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarımı çıkarıp içeri girmiştim evdeki ışıklar yanıyordu bu demek oluyordu ki annem mutfaktaydı babamda televizyon izliyordu bunu anlayabiliyordum sonuçta annemle babamın ayak seslerini tanıyabilecek kadar çok şey yaşatmılardı bana şimdi ise kendi isteğimle onlara geri geliyordum ne kadar gariptir ki içeri adımlarımı atıp girdikten sonra kapıyı yavaşça kapatmıştım tabi annemde hemen duymuştu benim geliceğimi mutfaktan çıkıp kapıya geldiğinde aşırı kızgındı kesin gene birşey yapmıştı ve bu konuda da beni suçlayacaktı bundan baya bir emindim onun kızgın suratını umursamadan içeriye odama geçmiştim çantamı yatağa attıktan sonra masama oturup asla yazamadığım o kitabımı yazmak için bilgisayarımı açmıştım bilgisayarın şifresini girdikten sonra kaldığım yerden devam etmek için sayfayı açtıktan sonra kitabın yazmaya devam et kısmına dokunup kaldığım yerden devam etmeye başlamıştım zaten ben kitabı yazarken ne annem nede babam odama gelip beni dövmemişlerdi ne garipti ki normalde eve geçte gelsem bir yerede gitsem illaki odama gelip beni döverlerdi fakat bu sefer bambaşka olmuştu ne dövmüşlerdi ne azarlamışlardı onların hiç suratlarını odama gelirken görmemiştim garip bir o kadar da acayipti bu durum. kitap bölümüm bittikten sonra aşırı uykum geldiği için pijamalarımı giymiş ve hemende yatmıştım.

what was it like to be sad,to be hurt or what was it that made you so depressed that you went to people who hurt and destroyed you?why would a person be sad? what was the reason for being sad? what was purpose of being hurt? why did he have to be so sad? couldn't a person always smile? did he have to be sad all the time? did he always have to be hurt? couldn't a person smile even once?

didn't a person have the right to do that?.

(aras'tan)

allah kahretsin ya hepsi benim hatam insan gibi anlatmalıydım ona onun kalbini kırmayacak şekilde söylemeliydim ona bunu belkide hemen ceketimi almış ve hastaneden çıkmıştım onunla konuşacaktım yada konuşmayacaktım onunla konuşmaya gitsem kesin gene kızın ağzına sıçacaktım bu yüzden gitmesem daha mı mantıklı olurdu acaba diye bir düşünmüyor değildim en iyisi onu bu gece rahat bırakmaktı sonuçta onunda bir kalbi vardı yada yoktu aman neyse lan işi düzelteceğim derken daha da batırıyorum bu gece rahat olacaktım sadece başına birşey gelmesi konusunda endişe duymayı bırakmalıydım sonuçta o ailesinin yanına gitmişti güvendeydi hayır değildi yada güvendeydi hadi ama onun için endişe duymayı bırakmalıydım batuhan veya şüphelimiz deniz hanımın ona zarar verip vermeyeceği konusunda hazırlıklı olmalıydım sonuçta.okula vardığımda kendimi odama kitlemiştim bu bütün endişe düşünceleri kafamı allak bullak ediyordu ve bu yüzdende uyuyamıyordum rüyalarıma giriyordu bundan kurtulmalıydım yoksa bu kıza takıntılı olmaya falan başlaycaktım yakında ve bunun düşüncesi bile korkunçtu hemde en kötüsünden korkunçtu kabus gibiydi bu durum.gece boyu bu düşünüp durmuş ve hiçbir şekildede uyumamıştım sabah uyumaya çalışmış fakat uyuyamamıştım sabah olunca ise kahvaltıya inmiştim zaten uykusuzdum bu kız benim aklımı bir türlü rahat bırakmamıştı resmen kahvaltıda sadece bir kadeh A'rh kan içmiştim yanındada haşlanmış yumurta yemiştim daha sonra zaten vampir bilimi dersimiz başlamıştı bende hemen oraya gitmiştim ders fazla sıkıcıydı katlanılmazdı ders bittince rahatlamıştım üç ders üstüste vampir bilimi dersi olunca bunalıyordu insan yani vampir bu kızla muhattap ola,ola artık insan demeye başlamıştım resmen bu kız benim üstümde çok farklı bir etki bırakıyordu bu etkiyi sanırım anlatılmaz bir etkiydi sanki sihir yapılmış gibiydi ama sihir de değildi çok farklı ama bir o kadarda güzel bir etkiydi neden bilmiyordum neden bu acayip etkiyi sevdiğimi bilemiyordum.ders zili çaldığında derin bir nefes almıştım bu gün asla geçmeyecekti ya helede bizim bu küçük şaşkın deli olmadığı zamanlarda ise hiç geçmek bilmezdi dersler ama malesefki hem sözlü olacağımız için bu gün hemde yazılı olacağımız için bu gün çok yoğun ve aynı zamandada bu gün sınıflarda aramada olduğu için sanki bütün sıkıcı ve bunaltıcı şeyler bu günü seçmiş gibiydi.hoca sınav kağıtlarını dağtmaya başlayınca aşırı şekilde gergin olmuştum çünkü hem bu derse çalışmamış olmam hemde dün gece batuhanla kavga ettiğimiz için üstümde olan hala geçmemiş sinirle duruyordum sınav kağıdım önüme geldiğinde elime kalemimi alıp yazmaya başlamıştım şansımada en kötü olduğum konulardan biri vardı yazılıda malesef ki sınavım bittince kağıdımı hocaya teslim etmiş ve yerime oturmuştum sınav bittince hoca bütün kağıtları toplayıp sınıftan çıkmıştı bende azıcık nefes alabilmek için dışarı çıkmıştım cebimden bir tane sigara çıkarıp yaktığımda aklımda bin tane soru geçiyordu sanki bu düşünceleri istemsiz yaşıyordum bu düşünceleri istemsiz düşünüyormuş gibiydim ama bu düşüncelerin malesef hepsi güneş üzerine kuruluydu ve sanki bundan kaçışım asla olmayacakmış gibi hissediyordum gerçektende kendimi liseli bir ergen gibi hissediyordum tabi bir bakımdan liseli bir ergen olabilirdim ama bu sadece görüş açısıydı benim gözümde.telefonum çalmaya başlayınca cebimden telefonumu çıkarmıştım aramayı açtıktan sonra bu kişinin ege olmasını pek beklemiyordum çünkü ege boş yere beni aramazdı sonuçta.

noldu ege birşey mi oldu koçum neden aradın.

abi senin bakman gereken bir sorun var aslında şu dosyaların bulunduğu odaya gel ben sana anlatacağım olayı.

tamam hemen geliyorum bir dakikaya oradayım.

okey bekliyorum ona göre.

tamam geliyorum dedim ya lan.

dosyaların bulunduğu odadan içeriye girdiğimde ege beni eline bir dosya almıştı dosyayı masaya koyduktan sonra incelemeye başlamıştık ama farkettiğim bir detay gerçek olamazdı olmamalıydı'da çünkü dosyada gördüğümüz kadarıyla deniz bu okulda değildi ve denizin dosyasında sadece yaşı ve boyu yazıyordu ismi yoktu bu şaka falanmıydı acaba peki deniz neden bu okulda gözükmüyordu ki.

abi sana birşey daha göstereceğim hani şu güneşin çöpe atıldığı gün vardı ya işte tam o günün kamera kayıtları silinmiş yani orada o şeyi yapan kişiyi kamera silmiş sanki biri herşeyi yaptığı şeylerin suçunu kaldırmak için yapmış gibi görünmüyor mu sencede?

evet haklısın peki bu kadar ipucu yani deniz,ve denizin dosyasının olmaması ve bu silinmiş kamera görüntüsü ve denizin ortalarda olmaması sanki herşeyi açağa vuruyor gibi görünüyor.

evet ama fakat abi bunu deniz tek başına yapmamış olabilir bence biri ona yardım etti yoksa bunu tek başına bu kadar çok şeyi aynı anda yapamaz.

haklısın bu işte bir iş var ama neyse sonra bakarız şimdilik elimizde bu kadar kanıt var sonuçta.

ya abi haklısın ama bu işi daha derinden incelememiz gerekecek.

niye lan dedektifmiyiz biz.

ya abi hani bu işin içinde kimler var bunu öğrenmemiz gerekiyor ya.

ya sen onu kastettin okey madem seni kırmayayım hadi şu işin içinde kimler var bulalım madem.

be not afraid of going slowly,be afraid only of standing still.

Loading...
0%