@defne_yazar
|
benim hayatım zalimlikle değildi enim hayatımı altüst edenler en çok güvendiklerim en çok sevdiklerimdi bu okula gelmem bile anlamsızdı bunun farkındaydım ama ailem bana ne kadar karşılaştırma yada ne kadar bana baskı yapsalarda ben asla ayağa kalkamayacaktım ben güçsüz iğrenç bir budalaydım iğrenç ailesi tarafından hep istenmeyen bir kızdım belki hayatımda ne kadar zalimlik ne kadar kötü şey yaşasamda dahada dibe batacağımın farkındaydım sonuçta normal olan bir insan olmak çok zordu hayat her zaman anlamsızlıklarla doluydu dersler okullar ödevler sınavlar insanı zorluyan şeylerden sadece en ağır olanlardı benim için ise dersler sınavlar okullar asla önemli değildi bana insanların nasıl baktığı benim hakkımda ne düşündükleri önemliydi benim için hayat her kesin yüzüne gülmezdi sonuçta.
tuvalette bir hareketlilik oluşunca bende oturduğum yerden kalktım akan gözyaşlarımı silip farkettirmeden tuvaletten çıktım üzgndüm içim parçalanmıştı içim anlamdıramadığım bir üzgünlük vardı asla mutlu olamayacaktım ben asla içinde kelebeklerin uçuştuğu kızlardan değildim ben bir erkek için kendini yırtan kızlardan tiksinirdim bir erkek için böyle kendini yırtmaya değermiydi iğrenç ben güçlü olmayabilirdim ama insanların benim hakkımda bilmedikleri birşey vardı ben en çak insanları sinirimle öldürürdüm sinirim bir dağ kadar olduğu kadar aynı güçteki birinide öldürebilecek kapasitedeydi genellikle insanlara hep tatlı yüzümü gösterirdim ama aslında şeytan olduğu öğrenince herkes benden kaçardı ve buda beni mutlu ederdi asıl güç senin kalbinde yatan güçtür.
yüzümü saklayarak sınıfa geçtiğimde ders başlamıştı bile nerdeyse iki gündür hiçbir derse girememiştim konularda çok geri kalmıştım ama umrumda bile değildi yaşamakta ölmekte umrumda değildi ister öleyim ister yaşayayım umrumda değildi sınıfta bir tek arasın yanı boştu bu köpek suratlıyı ne zaman görsem ağlayasım geliyordu köpek suratlı pislik budala ona burdan olduğundan daha fazla sövebilirdim ama sadece onun yanına oturmuştum ve ona bile bakamıyordum hem utançtan hemde içimdeki erkek korkusundan dolayı sadece sıramın üstünde duran dokuzuncu sınıf yazan kimya kitabına bakıyordum neden bu kadar çok erkek vardı ki neden kitaba bakıyorsun yoksa kimya dersini çok mu seviyorsun seni hiç alakadar edermi peki benim sevip sevmemem sen benim hiçbir şeyim değilsin ve bana karşıda dik başlı olmayıda bıraksan iyi edersin. yoksa nolur küçük böcek. yoksa daha önce hiç görmediğin tarafımla seni tanıştırırım. aaa- o küçük böcek ne başka bir türü mü. (herkes gülmeye başlar) utanmıştım küçük düşmüştüm aynı babamın dediği gibi olmuştu herşey, herşeyimi kaybetmiştim ben saygı, sevgi,sadakat hiçbiri yoktu benim hayatımda neyim kalmıştı ki benim babam bile senden olmaz demişti ben yapamamıştım aile denen şey benim yaşadığım gibi değildi olamazdı aile böyle iğrenç birşey olamazdı hayat bu değildi değilmi? neydik biz bu hayatta birer piyon mu hepimiz başka birşeyin piyonuyduk hepimiz başka şeylerin eziyetini çekiyorduk peki bunu hakketmişmiydik hiç sanmıyorum herkes gülmeye devam edince utançtan kızardığıma baya emindim bu yüzden hocadan izin istemiştim sınıftan çıktığımda direk kendi odama çıkmıştım bu günde rezildim her gün daha da rezil oluyordum bana böcek demişti gülmüştü resmen arasın ve sınıfın bana gülüp benimle dalga geçmeleri bende panik yapmıştı ellerim titriyordu bağırmak istesemde sanki bir el benim bağırmamı istemiyormuş gibiydi ve beni tabikide boğazlıyordu bu el sanki yaşamam onu rahatsız ediyordu benide rahatsız ediyordu benim yaşamam keşke yaşamasaydım ama bazen içimizdeki varlığın bizi öldürebileceğinide biliyordum benim içimde çok vahşi bir varlık yatıyordu ne zaman rezil olsam sanki beni cezalandırmak için beni boğazlıyordu acımasızıdı herşey ölmekse kurtuluştu benim için ellerimi boğazıma götürüyordum beni boğazlayan elleri çekmeye çalışıyordum ama olmuyordu odamda bulduğum bir tane bıçakla kollarıma çizikler atmaya başladım sanki boğazımdaki eller gittikçe dahada sıklaşıyor gibiydi kurtuluşum yoktu bu yol benim için bitmişti başladığım yol benim mezarımı kazıyordu hepsi onlar yüzündendi onlar sana gülmeseydi onlar sana ezikmişsin gibi davranmasaydı sen böyle bu halde olmayacaktın unutma bizi en çok korktuğumuz şey öldürürdü ve sende en çok korktuğun şeyden dolayı asla erkeklerin yüzüne bakamıyorsun sen bu yüzden bu korkuyu yaşıyorsun sen onlardan korkuyorsun bu yüzden onlardan nefret ettiğini söylüyorsun kendini ifade edemeyeceğini düşünüyorsun aynı yaşadığın bazı şeylerin senin öz saygın yok ettiği gibi insanların seni sevdiğine inanmıyorsun seni asla hiçbirşey mutlu etmeyecek asla mutluluğu göremeyeceksin hayat bu senin için artık hayat bu sen yaşamayıda mutlu olmayıda hakketmiyorsun kendime her zaman bu sözleri söylüyordum çünkü olumlu şeyler beni rahatsız ederdi kendimi olumsuz şeylerle rahatlatırdım çocukken ilk annemden tokat yemiştim sonra babamdan çoğunlukla babamdan yemiştim ben o tokatları her o zamandan beride göz yaşlarımı gülerek saklardım ki gene tokatı yemeyeyim diye ailemden herşeyimi saklamıştım bu zamana kadar maskelemiştim kendimi arkadaşlarıma maskeli halimi göstermiştim ben hep ama aslında içinde fırtınalar kopan biriydim ben herkes beni yanlış tanımıştı bu zamana kadar aynı hayatı benimde yanlış tanıdığım gibi deliriyordum olumsuzluklar ilk defa beni delirtiyordu bıçaklarla kendimi kesmek istiyordum delirmekten korkardım ama asla delireceğime inanmazdım ama artık inanıyordum ben deliriyordum elimdeki bıçakla kollarımı bacaklarıma daha fazla kesik atmaya başlamıştım erkeklerin bana gülmesi benimle dalga geçmeleri bana ağır şeyler söylemeleri beni delirtiyordu kafayı yiyordum kendimi kesmemi sağlıyorlardı ve bunun farkındalarmıydı onuda bilmiyordum sadece kendime zarar vermek istiyordum onlara yapamadığımın hıncını kendimden çıkarmak istiyordum deli gibi ağlayıp kendimi kesmek istiyordum çünkü ben buydum belki deli olabilirdim ama umrumda bile değildi kendime zarar vermek bana zarar veren insanlardan çıkaramadığım kızgınlığı kendimden çıkarmamı sağlıyordu banyoda yerde oturmuş göz yaşlarım akıyordu birbir vücuduma o kadar bıçak kesiği atmıştım ki banyonun beyaz halısının birazı kan olmuştu ama umrumda bile değildi kendimi kesmek sadece dertlerimi azaltmaktı benim için oturduğum yerden kalktığımda yerde duran bıçağı havlu dolabında havluların arasına saklamıştım daha sonrada içeri geçip yatağıma oturdum ağlamak yetmiyordu diğer bütün kızlar çorap değiştirir gibi sevgili değiştirirken ben sevgili yapmaktan korkmayı bırak direk yanıma bir erkeğin yaklaşmasından korkuyordum onunla daha göz teması bile kuramıyordum sadece boş boş oturuyordum boşlukta olmak nasıl birşey en iyi ben öğrenmiştim boşluk hissini en iyi ben yaşamıştım bu hayatta en çok benim ruhum ezilmişti herkes bana böcekmişim gibi bakmıştı bana böcek olduğumu söylemişlerdi değersizdim yalnızdım kimsem yoktu benim göz yaşlarım ardı ardına akıyordu asla durmayacaktı bu yaşlar hep akacaktı sonunda bir okyanus oluşturacaktı bıçakla kestiğim yaralar kanıyordu asla durmayacakmış gibi kanıyordu asla yaralarıma bant veyada tampon yapmamıştım bu zamana kadar çünkü ruhu bile kanamış bir insana asla tedavi edilmemişti tedavisi yoktu ruhun asla da iyileşmeyecek olmasıda acınsıydı bir hayli bir tek şuanda kulağımda kulaklığım en dertli şarkılarım birde ben vardım fazlası asla olamazdı bu hayatta bir sevgili bir erkek arkadaş ex hiçbiri asla ve asla olmayacaktı benim için olmamalıydıda hem onu hemde kendimi beraber yakardım ben her zaman tek yanmayı seçmiştim ben bu ateşte güneş sen delirdin mi bu hal ne kızım güneş deniz haklı sen delirdin mi bu hal ne lan güneş alo duymuyormusun bizi sana soruyoruz bu halin ne bırakın beyler siz bunu ne hali varsa görsün isterse intihar etsin umrumda olmaz bir kız için asla endişelenmem ben aras kafayı mı yedin sen kız üzgün azcık vicdan yap be adam bir kız için asla vicdanım yoktur benim budalasın sen gerçekten aras ya bu kadar umursamaz olmasan deniz haklı aras denizi kırma lütfen bir kız için asla birde deniz için asla vicdan yapmam istersen ağlayabilirsin deniz ya abi sen neden böylesin ki ya hayat asla umrumda değildi dışarıda ne dönüyorsa umrumda değildi ben müzik diyarımda gayet mutlu mesut yaşıyordum şuan için her an hayatım bir çukurun içinde olabilirdi kimin umrundaydı ki gerçek dünya zaten berbattı yaşanmazdı bu koca dünyada oturduğum yataktan kalktıktan sonra herşeyi duymazlıktan gelmiştim arkamdan gelen ne oldu güneş seslerini arkamda bırakmıştım umrumdada değildi zaten yemekhaneye gidip sadece çorba almıştım sadece kendimi düşüncelere bırakmıştım düşüncelerim korkunçtu ama bir süre sonra alışıyordu insan bu düşüncelere yanıma ne ara geldiğini bile anlamadığım denizle kısa bir bakışma yaşamıştık daha sonra karşıma oturmuştu deniz güneş bak biliyorum biraz üzgünsün anladığım kadarıyla aras budalası yüzünden şey istersen akşam partiye gideceğiz erkeklerle gelmek istermisin hani eğlenmek falan bara gideceğiz sadece peki tamam gelirim ama sırf seni kırmak istemediğim için tamam o zaman iki saat sonra hazır ol o zaman peki tamam tamam (iki saat sonra) üstüme siyah bir elbise giymiştim düz siyah güzel bir elbise ayağımada beyaz topuklu ayakkabılarımı giydim saçımı tarayıp salık bıraktım makyaj olarak sadece göz altlarıma kapatıcı ve rimel sürdüm çok hafifte gloss sürdüm meyveli parfümümüde sıktığımda hazırdım beş dakika sonra yanıma denizde gelmişti deniz benim aksime baya abartılı makyaj yapmıştı üstüne siyah dantelli bir elbise giymişti sırt dekolteliydi giydiği elbise ve bana göre acayip açık bir elbiseydi saçını topuz şeklinde yapmıştı baya havalıydı aslında ben onun yanında fazla sade duruyordum giydiği topuklu ayakkabılarda kırmızıydı simi kırmızı topuklu ayakabılar aslında simli olması biraz fazla abartılıydı bence ama neyse ( bir kaç dakika sonra okuldan çıkarlar ve bara giderler) bar düşündüğümden daha kalabalıktı biz bardan içeri girince herkesin gözleri bize çevrilmişti e tabi bu kadar kaslı ve yakışıklı olunca erkekler bende olsam bende bakardım barda bir masa seçip oturduğumuzda barmen gelmişti evet buyrun ne istersiniz ben viski alayım bende bira alayım ben şarap alayım ben votka alayım ben viski alayım bende şarap alayım sıra bana gelince ilk başta su istemiştim sadece ama denizin ısrarıyla bende şarap istemiştim aslında hayatım boyunca ağzıma asla içki sokmamıştım ama sanırım bir kerelikten birşey olmazdı değil mi hepmizin içkileri gelince içmekle içmemek arasında kalmıştım ama deniz ortaya bir idda atınca mecbur içmek zorunda kalmıştım bu idda oyunu aslında denzlerin uydurduğu bir oyundu eğer iddayı reddedersen veya yapmassan ceza veriliyordu bende tabikide içki içmeyi reddedince deniz benim piste her hangi bir erkekle dans etmemi istemişti zorlada olsa onun bu dediğini kabul etmiştim piste çıkıp bizim erkeklerle yarışır tipte bir adama dans teklif etmiştim aslında onun reddetmesini beklerken bunun tam tersini yapmıştı o adam onunla dans etmek gerçekten beni çok germişti ama belli etmemek adına gülümsemeye çalışmıştım adamın dans hareketleri bir anda değiştiğinde bende ona ayak uydurmayı nasıl başarmıştım hiçbir fikrim yoktu ama ilk defa bir adamla baya iyi dans ediyordum gözlerimi kapattıp kafamı onun boynuna koymuştum çok güzel kokuyordu adeta bir şeker gibi vanilya gibi kokuyordu kafamı dahada onun boynuna koydum öylece dans ediyorduk
(erkeklerden) oğlum lan bizim böcek bizden bile daha iyi dans ediyor haklısın lan ege ben her zaman haklıyım bu adamla bizim böcükü shipledim gitti sen ne düşünüyorsun aras sencede uyumlu değiller mi böcükün tanımadığı bir adamla bu kadar iyi dans ettiğine inanamıyorum ya neden bu kadar sinirlendin aras yoksa hayır aşık falan değilim sadece başına birşey gelirse denizin bizden sormasını istemiyorum deniz başka birinden hoşlanıyor biliyorsun değil mi aras biliyorum ve umrumdada değil ama şu kızı şu danstan bir ayırayım ben o zaman rahat edeceğim aras dur lan nereye gidiyon bırak lan bırak dans etsin ne olacak ki genede o adama pek güvenmiyorum müdirenin sonra bizden hesap sormasını istemiyorum iyi peki git ayır madem (güneşten)
sarıldığım kişiden koparıldığımı hissedince gözlerimi açtım bizi ayırmaya çalışan kişiye baktığımda ise büyük bir şaşkınlık yaşamıştım hayatı bile önemsemeyen aras şuanda bizi ayırmaya çalışıyordu benim sarıldığım adam ise beni dahada sarıyordu bende ortada piyon gibi arada ne olduğunu anlamaya çalışıyordum bırak lan kızı ya abi bir sal lan seni onun sevgilisimisin ya öyleysem ne yapacaksın ki pardon abi ben senin onun şeyin olduğunu bilmiyordum bileceksin o halde arasın sarıldığım adamın gözüne yumruk geçirmesiyle yere oturmuştum ellerimle kulaklarımı kapatmıştım sadece duymak ve o şiddeti izlemek istemiyordum bir çift kolun beni kucakladığını hissedince irkilmiştim asla alışık olmadığım birşeydi bu çünkü, gözlerimi açmamıştım ellerimi çekmemiştim ama tutan kişinin bizimkilerden olduğuna yemin edebilirdim dışarı çıktığımızda beni tutan kişi arasın olduğunu anlamam yaklaşık beş dakikamı almıştı ormana çıkmıştık aras burada bekle diyip yanımdan ayrılmıştı diğerleride içeride olduğu için put gibi kalmıştım ortada yirmi dakikadır burada oturmuş bekliyordum daha fazla dayanamayıp arası aramaya gittim arası en son gördüğümde barın içine girmişti bara girip onu aramaya başladım masalardan bir tanesinde içki duruyordu içki şişesini aldım bir yudum içtim beynim uyuşmaya başlamıştı şişeyi elime alıp aramaya devam ettim sonunda onu bulduğumda büyük bir şok yaamıştım çünkü aras bir kızı boynundan ısırıyordu yada kısaca kanını içiyordu korkuyla elimdeki şişeyide düşürmüştüm aras direk bana bakmıştı ve ben hiçbirşey söylemeden ve korkuyla oradan çıkmıştım ormana girmiştim koşmuş daha derine koşmuştum nereye gittiğim önemli değildi sadece arasın bir vampir olması ve benim bir vampirle aynı ortamda olmam çok korkunçtu aras beni bulamazdı bulmamalıydı o az önce kan mı içmişti içmemeliydi lütfen buda alkolün bir etkisi olsun lütfen buna inanamıyorum ya bu gerçek olamaz olmamalıydı da. gecenin gölgesinde parlamayı bilenlerdik bizler. hayatın bana açtığı yaraları asla kapatamamıştım ben.
|
0% |