Nihayet okul bitmiş eve yürüyerek gitmeye karar vermiştim. Kulaklığımda çok güzel bir fon müziği çalıyordu ama ben odaklanmayı becerememiştim. Ayağım takılıp yere düşmek üzereyken son anda kolumu tutan teyzeye baktım. Çok sevimli biriydi. Dikkat et kızım dedi . Teyzeye teşekkür edip eve vardım. sabah gördüğüm genç aklıma gelmişti nedensizce ama bu olmamalıydı bunu biliyordum. Bunun sadece hoşlantı olacağını bildiğim için fazla takmadım . Kısa bir duşun ardından yatağa uzandım ve dinlenmeye başladım .

Akşama doğru uyanıp namazımı kıldım. En sevdiğim sure olan Taha suresini okudum. Bu zaman zarfında anne ve babam işten dönmüşlerdi. Benimle zorunlu yemek yemeye başladılar. Sanki ben masada yokmuşum gibi gibi birbirleri ile sohbet ediyorlardı. Onların bu tavrı beni ne kadar üzse de ben onlara kıyamıyordum. 20 yaşında bir ablam vardı ablam onların göz bebeği ve gururuydu. Çünkü hem eğitimli hemde modaya düşkün kendisi. Yenilen akşam yemeğinden sonra bulaşıkları toplayıp odama döndüm. Biraz ders çalışıp yatsı namazını kıldıktan sonra uykuya daldım.

Ertesi sabah aynı rutin ile okula gitmeye hazırlandım. Otobüse bindiğimde dün okulda gördüğüm genç ile karşılaştım. Kısa bir göz temasının ardından hemen telefon ile uğraşmaya başladım. Nihayet okula vardığımda sınıfa gitmek yerine lavaboya gittim. Aynada kendimi süzerken birden okulun Zorba kızları etrafımı sardı.

- Bakın burda kim varmış hahaha. -Bıkkın bir ses tonu ile ne istiyorsunuz diye sordum. -Senden bişey isteyen yok zavallı kız sadece Ayaz'dan uzak dur dediler. -Ayaz mı o kim? diye sordum. -Sinirli bir şekilde sabah otobüste gözünü ayırmadığın çocuk dedi. Demek adı ayaz'dı. Bu umrumda olmadan hemen sınıfa yürüdüm. Çünkü ben kimseye yakın değildim. Hele ayaza hiç yakın değildim. Onu okulda ilk defa görmüştüm. sırama yerleşince hemen alyaya olanları anlattım. Tabi ki alya olayı abartarak beni ayazla Yakıştıramaya başladı. Öğretmenin gelmesi ile alya susmayı becerdi. İlk dersin sonlarına doğru sınıf kapısı tıklatıldı. İçeriye giren kişi Ayaz'dı. Sınıf değişikliği yaptığını artık bizimle aynı sınıfta eğitim göreceğini açıkladı.Ses tonu neden böyle olmak zorundaydı anlamıyorum. Çok hoş bir sese sahipti. düşüncelerimi bir kenara bırakıp ona döndüğümde onunla göz göze geldik. Yok olmuyor böyle bir daha bakmamaya dair kendime söz verdim. Çünkü ben bakışından etkilenemezdim.

Neyseki zil imdadıma yetişti ve alyayı alıp bahçeye yöneldim. Alya arkadaşlarından edindiği bilgilere göre bana ayazı anlatmaya başladı. 19 yaşındaydı. Ailevi nedenlerden ötürü okulu bir süre bırakmış ama bu sıkıntılarını giderince yeniden eğitimine devam etme kararı almıştı. Gitar çalmaktan çok keyif alıyormuş. Ses tonunun neden böyle olduğunu şimdi daha iyi anlamıştım. Müzik geçmişi vardı. Alya anlatmaya devam ederken onu susturup bu kadar yeterli dedim. Bizi ilgilendiren bir şey yoktu ortada.

Son derse kadar hiç onun olduğu tarafa bakmamıştım. Benim için gayet kolaydı. Çünkü ben hiç Bir erkekle 2 yıldan fazladır ikili iletişim kurmamıştım. Sırama geçtim hoca tahtayı doldurduğunda bende deftere geçirmeye başladım. Zil çalınca alya servise yetişmek için hızla gitti ben son notlarımı alıp çantamı toplamaya başladım. sınıfa göz gezdirdigimde hiç kimse kalmamıştı. ayağa kalkmam ve oturmam bir oldu. Ne oluyordu hayır olamaz biri sırama yapıştırıcı sürmüş ve feracem yırtılmıştı. gözlerim dolu dolu eve nasıl gideceğimi düşünmeye başladım.