Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1.Mercan

@deliserce1

Mercan;

Ben sevdayı babamın anneme aşık bakışlarından öğrendim. Ben aşkı annemin,babanım her güzel sözlerinde parlayan gözlerinden öğrendim. Ben onların aşkı, sevdanın her anına şahit olarak büyüdüm....

************

Babası ile gittiği merkezde elinde boya ve tuvallerle evine doğru gidiyordu. Çok seviyordu resim yapmayı ençok ta resim öğretmeni olmak isterdi. Her merkeze indiğinde ister,istemez boyalar alır iki güne hayaller dünyasına dalar yapar bitirirdi. Ama çok istediği öğretmenliği kazanmasına rağmen okumamıştı.Aklına Ömer'in sözleri geldi.

"Annem resim yapan gelin istemez Mercan, başka meslek olsa hadi neyse ama resim yapmak çok saçma,annemde haklı," Mercan duyduğu sözlerle başını eğdi.Ömer bunu hissetmiş gibi çıktığı kayadan aşağı inerek Mercan'a yaklaştı. Elini çenesine koyarak ona bakmasını sağladı.

"Bak istersen evlendiğimizde tekrar sınavlara çalışır, başka meslek sahibi olursun olmaz mı?" Mercan kalbi kırılsada ses etmemiş sevdiği adam için başını olumlu şekilde sallamıştı. Mercan o gün sevdiği için bir hayalinden vazgeçmişti.

Babasına okumak istemediğini seneye tekrardan çalışıp başka mesleği istediğini söylemişti. Ailesi şaşırmış öylece kızına baktılar.O değilmi sınav günü yaklaştığında uykusuz kalan,istediği alanı kazandığında havlara uçan.

"Ahu gözlüm çok hevesliydin resim yapmaya şimdi neden istemiyorsun?"Mehmet sorgular gibi bakmıştı kızının gözlerine.

"Vazgeçitim baba,hem resim öğretmeni öyle çok tutulan bir meslek değil. "Sözleri söyledi de o sözler onun ağzından nasıl çıkmıştı işte onu bilmiyordu Mercan .Babası birşey diyememiş kızının kararını kabul etmişti. O gece Mercan vazgeçtiği hayalleri için ağlayarak geceyi,sabah etmişti. "Olsun dedi yeterki Ömer üzülmesin varsın hayalim yarım kalsın." Dedi kendi, kendine olmadı gizli, gizli resim yaparıdı.

Geçmişi düşündü elindeki poşete baktı tıpkı çocuklar gibi yüzü güldü. Şimdi eve gidip aldığı boylarla akşama kadar resim yapacaktı.

"Mercan abla!..." Gelen sesle arkasına döndü. Zeki yokuş olan yolda koşarak yanına geldi.

"Ne oldu Zeki neden böyle konuşursun?"

Elini dizlerinin üstüne koyarak eğildi. "Az dur nefesleneyim yav ben bilsem bu kadar yorulacağimi daha çok para alırdum." Yine şiveli konuşmuştu. Yüzü kıpkırmızı olmuş şekilde yere çöktü. Mercan yanında öylece oturmuş çocuğa baktı.

"Zeki sen kimden para alıyorsun?"

"Aman Mercan abla, burada Ömer abiden sana haber getirdim az bırak kendime geleyim."

Mercan,Ömer adını duymasıyla gözleri ışıldamıştı.Uzun zamandır görmüyordu onu işyeri merkezde olduğu için pek uğramaz sadece telefonda konuşurlardı.

"Tamam zeki hadi söyle bak kızmıyorum. Omer ne dedi sana?"Güldü Zeki. "Tamam ama bana 100 kağıt ver söylerim yoksa söylemem." Dedi

"Zeki seni Fatma ablaya söylersem görürsün 100 kağıdı!."Mercan kaşlarını çattı.

"Aman be Mercan abla, bizde yolumuzu buluyoruz. Hem anneme söylesen bile alacam o parayı, sonra senden aldığım haberini Ömer abiye götürüp ondanda para alıcam." İyi teşkilat kurmuştu.Birde yaptığı çok güzel birşeymiş gibi gülerek anlatıyordu.

"Lan sen çetemi oldun başımuza valla seni eşek sudan gelene kadar döverim ona göre..!" Zeki hiç takmadan omuzlarını silkti.

Gülerek Mercan'a baktı. "Ömer abi dediki..." Elini para şeklinde ona uzattı.

Mercan hiç istemesede cebinden çıkardığı parayı verdi ona. "Alda söyle artık.."

Zeki aldığı parayı yüzüne sürdü."Dediki telefonum bozulmuş pınar başına gelsin, orda seni bekliyor." Parayı cebine koyduktan sonra terar Mercan'a baktı. "Gidecemisin söyle ben ona haber vereyim."

"Git söyle bir saate geliyorum."

"Tamam hemen gidiyorum.Valla sizde olmasanız cebimiz para görmeyecek." Dedi koşarak gitti.

Mercan kızsada seviyordu bu oğlanı elinde büyümüştü. Hızla eve gidip hazırlanacak, Ömer'i görmeye gidecekti. Geç kalmamak için koştu Mercan sevdiği uzun zamandan sonra dönmüştü. Koştuğu yolda herkes şaşkın şekilde ona baktı.

"Ne diye koşarsın kız arkada atlımı kovalar." Mercan gülerek başını salladı.

"Evet atlı kovalıyor teyze bende koşuyorum. "Dedi kadın ona bakıp başını olumsuz şekilde sallayarak evine girdi. Arkasında konuşuyorlardı ama kim ne dediyse umursamadan koşmaya devam etti. Evine geldiğinde nefes,nefese kalmıştı. Anahtarı çıkarıp kapıyı açtı kimseye görünmeden odasına girdi. Şimdi birisi görse tonla soru sorardı ama bugün acelesi olduğu için kimselere görünmek istemedi.

Odasına giderek dolabını açıp içinden Ömer'in en sevdiği turuncu rengindeki elbiseyi çıkarıp giymeye başladı. Öyle acele ediyordu ki eli kolu birbirine dolandı.

Meryem babaanne kapının sesiyle bitirdiği namazın örtüsü katlayarak işlemeli gelin sandığının üstüne koydu. Eşi beş yıl önce vefat etmiş oğlunun, gelinin yanında yaşıyordu. Duvardaki fotoğrafı görmesiyle ona yaklaştı.

"Sen gittun ben kaldum burda, ne diye beni bir başima bıraktun ki. "Kocasını özlesede sitem etti. Özlemişti eşini severek evlenmişlerdi. Eskilere giden aklını toparlayarak köşedeki bastonunu alıp çıktı odasından etrafa baktığında kimseler yoktu. Mercan'ın odasından devrilen bir eşya ile Mercan'ın eve geldiğini anlamıştı. Bastonuna yaslanarak yavaş adımlarla o yöne gitti. Kapıyı açtığında torunun düşürdüğü kutuyu yerden aldığını gördü. Üstüne baktığında giydiği elibeseden anlamıştı olayı.

"Mercan'im sen kime hazırlanaysun yoksa fışkı beyinli uşak mi geldu? "Sevmezdi Ömer'i Meryem babaanne, torunu için sesini çıkarmazdı. Ama onca yılın bilmişliği vardı onda. Çok çabalamıştı Ömer'i sevmeyi denemiştide torunu için ama olmayınca olmuyor işte.

"Dema öyle ninem, efulim(sevdiğim)o benim bilirsun kaç yıldır sevdiğimu.Bir türlu sevemedun onu." Ninesi'ni çok seviyordu ama birtürlü Ömer'i yakıştıramıyordu ona

"Ne yapayum bir türlü ısınamadum o uşağa bak paçim(kızım) ben yaşlu bir kadunum neler gördum,neler duydum az, çok insan sarafaruyum da bu uşaktan sana hayır gelmez.Kiz bu peşko (soba) bana daha sicak.!" Yine durmamış torununu uyarmıştı. Ne yapsın onun mutsuz olmasına gönlü razı değildi.

"Gönul bu ninem, sevdum varmı gayrı çaresi. " Öptü ninesinin yanaklarını."Hadi benim güzel ninem bak böyle yapınca üzülüyorum sen torununu mutlu görmek istemez misun?"

"Tamam kiz, demeduk o efuline birşey sev bakalim kızim inşallah ben yanılmiş olurum." Başını olumsuz şekilde salladıktan sonra çıktı odadan.

Yine torununa söz geçirmemiş etrafına bakarak gelinini aradı gözleri,zaten işe yarayacağı sırada ortalıktan kaybolurdu gelini.

"Kiz Gülsum nerdesun?" Diye bağırdı mutfağa yöneldi. Kapıdan başını eğerek baktı. Gelini yine işlere dalmış sesini duymamıştı.

"Birde gelun olacak, bu yaşında sana kaç kere bağirdum duymaysun. Kız şimdiden kulakların mi duymay." Hala onu duymuyordu dalgın gibiydi Meryem babaanne gelinin yanına giderek bastonu ile belini dürttü.

"Huuu gelun karadenizde kaç gemun batti."

Gülsüm ani hareketle ilkilerek arkasına döndü kaynanası ona kaşlarını çatmış bakıyordu yıkaldığı bulaşıklardan elini çıkarıp duruladı kaynanasına döndü.

"Kusura bakma anne, birşeyler düşünüyordum da sesini duyamadım."Dedi Gülsüm bugün komşulara gittiğinde Seher'in kızının arkasından konuştuklarını duymuş eve nasıl geldiğini bilememişti. Sinirinide elindeki bulaşıklardan çıkarmaya çalışıyordu.

"Ben değil Gülsüm'ün kızını gelin almak kapıdan içeriye sokmam.Ben oğluma yaraşır kız alıcam."Diyerek kızını aşağılamış duyduğu sözlerle elimdeki çay bardağını sıkarak kırmıştı. Herkesin imrenerek baktığı kızını oğluna yakıştıramıyordu. Herkes oğluna kızını gelin almak için kaç kere kapısına gelmişlerdi de kızı hepsine hayır demişti. Biliyordu Seher'in oğlunu sevdiğini o yüzden ses çıkarmazdı. Kızının kalbindeki sevdasına saygısı vardı ama işte aması vardı ya Seher kızına hayatı dar ederse, Ömer iyi çocuktu ama annesinin lafına bakarda ilerde kızını üzer diye kormadan edemezdi.

Meryem kadının yüzüne baktığında gerçekten birşey olduğu belliydi. Yine dalmıştı gelini"Ne oldi gelun ne duydun da sinirini bulaşuklardan çıkaraysun. " Bunca yılık gelinini bilirdi neye öfkelensede işe girişir akşama kadar hıncını yaptığı işten çıkarırdı.

"Yok birşey ana boş ver sen neden bana seslendin. Bir isteğin mi var?" Duyduklarını söyleyemezdi, bilirdi kaynanasını gider Seher'in kapısını tutar ağzının payını verirdi.

"Gülsum ya söylersun yada gider Fatma'dan öğrenurum.!"Son sözünü söylemiş bastonunu yere vurmuştu.Meryem ana anlamıştı yine bir takım sözler işitmişti kesin gelinide susmuş eve gelmiş veremediği cevabın hırsını bulaşıklardan çıkarmaya çalışmış.

"Ana valla yok birşey."

"Baa bak gelun, bu zamana kadar ne sen benim kalbimu kirdin nede ben!ama şimdu onca yıldan sonra bana kalbinu kirdirma söyle diyrum sana."

"Nene neden bağırıyorsun anneme?"Mercan tam çıkacağı sırada duyduğu sesle mutfağa girmişti.

"Yok kizum birşey,anan akşama tutturmiş börek açacam bende ona kızaydum kolu hala iyi değul sonra yapmasun dedum."Lafı değiştirmişti. "Hayırdur gidiyormisun fışkı beyinlinun yanına?" Mercan ne yapsada bir türlü söyletemiyordu adını babaannesine.

"Evet babaanne gidiyorum. Hem onun adı Ömer. " Dedi

"Tamam git o fışkı beyinlinin yanuna ama gitmedan önce Nazar'ıda yanina baa bak tek gitma oralara. " Bastonunu s torununa doğru salladı. Her nekadar sevdiğide olsa genç kızdı bir başına yollamak olmaz hem zamanın neler getireceğini nerden bilirlerdiki..

"Tamam benim tatlı ninem,sen hiç canını sıkma Nazar ile giderim." Sevinçten havalara uçacaktı resmen."Sus kiz yalakda oldi başima.!"Dedi Meryem nine, koşarak çıkan torunu ile tekrar gelinine döndü.

"Bak kizda gitti, anlat şimdu herşeyu yoksa ben Fatmalara gider herşeyu öğrenirum.!" Gözlerine bakarak bir elini arkasına koydu. Gelinin konuşmasını bekledi.

***************

Mercan evden çıkarak ilerde olan Nazar'ın evine doğru yürüdü. Nazar onun can dostu sıradaşıydı aralarında ayrı gayrı yoktu.Mercan nekadar babadan yüzü gülse, Nazar'ında tam tersi bir babası vardı. Nazar okumaya çalışmış babası yüzünden okuyamamıştı.Gizleden gittiği okulu babası öğrenmiş kızı okuldan aldırdığını gibi eve götürüp dövmüştü. Nazar kimseler göstermezdi acılarını ama Mercan gözlerine baktığında anlardı bütün acılarını, şimdi geldiği kapıya bakıp içinden dua ediyordu. Nazar'ın babasının evde olmaması için, kapıyı tıklayıp bekledi.

"Mercan hoşgedin kızım gelsene içeriye " Hatice kapının önünden çekilip yol verdi.

"Yok ben Nazar'a bakmıştım da birlikte bir yere gidecektik."Dedi utanarak. Hatice ses etmeden başını sallayarak eve girdi. Bir süre sonra Nazar çıktı dışarıya karşıda duran kızı süzdü.

"Ömer'mi geldi?" Dedi Mercan onu böyle iyi tanıyan arkadaşına gözlerini devirdi.

"Hemende anla. "Dedi Nazar'ın koluna girerek dışarıya çekiştirdi."Hadi gidiyoruz geç kaldık." Evden terklikle çıkarılan Nazar hemen konuştu.

"Kız bir dursana ya bari şu ev terliklerini çıkarmama izin ver."Elinden çıktığı gibi eve girip terlikleri çıkarıp ayakkabılarını giydi.

"Meryem nene söyledi değilmi bensiz gidemeyeceğini."Ayakkabısını giyinen Nazar üstüne bir hırka alarak çıktı evden.

"Tabiki hem o söylemesede ben sensiz hiç bir yere gitmem. "Nazar'ın koluna girdi.

"Sen Meryem nineye dua et, yoksa hayatta gelmezdim. Benim ne işim var sizin yanınızda anlamıyorum ki."Dedi ama el mecbur gibiyordu her zaman.

"Ne var kızım, uzakta oturuyorsun işte sanki yanımızda oturuyorsun. Hem toplasan kaç kere görüştükki baksana halimize işe başladı, başlayalı götürüşemez olduk."Nazar gözlerini devirdi. Arkadaşı iyi hoştuda biraz saftı. Ömer burda çalışmak istemiş annesi burda çalışmasını istemediği için mecbur Merkezde işe girmişti. Sebebi ise daha çok para kazanma isteği Mercan ise bu olaya ses etmemişti.

"Sende Ömer'e söyleseydin gitmezdi belki." Nazar yine çenesini tutamamış konuşmuştu.

"Ne diyecektim Nazar, gitme burda çalış ben seni özlerim mi diyecektim. "

"Evet aynen öyle diyecektin. Bak Mercan seni severim ama sen sevdan için bazı şeylerden vazgeçiyorsan Ömer'de vazgeçecek. Ama Ömer annesi ne derse onu yapıyor sana söz hakkı vermiyor bile sende o ne derse hemen kabul ediyorsun."Dedi aklına gelen şeyle tekrar konuştu."Hoş annesi senide gelini olarak istemiyor ama Allahtan Ömer senden vazgeçmiyor."Dedi ama söylediklerinden pişman oldu. Mercan'ın adımları durmuş gerçek sözler ile gözleri dolmuştu. "Özür dilerim Mercan ben istemden söyledim dilime eşek arısı soksun, ya bak dediklerimi dikkate alma sen."

"Neden özür diyorsun ki,hepsi gerçek beni istemiyor bunu herzaman da söylüyor. Bak Nazar, Ömer annesine rağmen benim arkamda beni sevdiğini görebiliyorum. Bende onun benim yüzümden mutsuz olasını istemiyorum."Dedi Nazar sesiz kaldı. O olsa hayatta kabul etmezdi böyle birşeyi ama arkadaşı seviyordu Ömer'i belki o kimseyi sevemeği için böyle hissediyordu.

Buluşacağı yere yaklaştıklarında Ömer'i elleri ceplerinde karşıya baktığını gördü üstünde mavi bir gömlek vardı. Mercan her nekadar sevdiği rengi giyinsede Ömer tam tersi istediği rengi giyiniyordu. Mercan pek takmaz sonuçta o bütün renkleri seviyordu. O gök kuşağına aşık bir kızdı. Eskiden her gök kuşağı çıktığında babasına ağlayarak; "beni o köprüye götür ben ben orda kaymak istiyorum." derdi. Büyüdüğünde hepsinin kendi hayal dünyası olduğunu bilirdi. Nazar geride kalmış Mercan, Ömer'in yanına doğru yürüdü. Kalbi hızla attığını hisseti elini kalbinin üstüne koyarak seslendi.

"Ömer..."

Mercan'ın sesini duyduğunda arkasına döndü. Sevdasını, Mercan'nını gördüğünde gözleri parladı. Ne çok özlemişti onu,işten bir haftalığına izin almış sevdiğinin yanına gelmişti. Eve geldiğinde annesi yine başının etini yiyerek yine Mercan'ı, kendisine kötüleşmişti hiç annesini takmadan üstüne çeki düzen verip sevdiğinin yanına gelmişti.

"Mercan gözlüm.!" Yanına gelen kızı tutarak sarıldı. Mercan öyle özlemişti ki Ömer'i hemen karşılık vermişti sarılmasına

"Çok özledim seni. "

"Bende çok özledim seni ama bu son ayrı kalışımız."Dedi.Mercan duyduğu söylerle Ömer'e baktı.

"Nasıl yani?"Ömer sevdiğinden ayrılarak ellerini avuçlarına koyarak iki elinin üstünü öptü.

" Hazırlığını yap,yarın seni istemeye geliyoruz." Diyerek gülümsedi.

"Ne yarın mı ama ben yani biz hiç hazırlık yapmadık ki!"Mercan paniklerken, Ömer bu haline gülümsüyordu.

"Boşver hazırlığı, yarın gelip seni babandan istiyorum iki aya kalmadan da düğün olacak. " Dedi bir elini Mercan'nın uçan saçlarına koyarak kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Ömer iki aya nasıl hazırlık yaparız.!" Dedi istediği çok zor birşeydi. Nişan, kına, düğün bunları hangi ara yapacaklardı.

"Sen hiç korkma el,ele verdik mi yaparız. Hem erkenden kavuşmuş olacağız fena mı?"

"Ömer bunlar gerçek mi senle ben şimdi evleniyormuyuz?" Sevinçten gözleri dolmuştu.

"Evet evleniyoruz artık çok uzadı bu iş, hem ben ev bile buldum arkadaşımın tanıdığı bir emlakcı var birlikte yanına gittik tam senin seveceğin bir ev buldum her yeri güneş alıyor. Mutfağıda çok büyük." Öyle bur antıyordu ki Mercan'ı heyecanlandırdı.

"Sen ciddisin.."Dedi hala inanamıyordu. Biri çıkacak bunlar birer rüya diyecek diye çok korkuyordu.

"Hepsi gerçek yarın ve yarından sonra artık kimse seni benden ayıramaz."Dedi Ömer.

Bilse Ömer tutamayacağı sözü verirmiydi. Sevdasına kavuşacağı hayali kurarken hepsini kendi elleriyle yakacağını hiç bilmezdi....

➿➿➿➿➿➿➿

EVET BÖLÜM BİTTİ ÇOĞUNLUK SONUNU BİLİYOR AMA BAZI YERLERİNİ DEĞİŞTİRDİM. BÖYLE DAHA ÇOK HOŞUMA GİTTİ UMARIM SİZDE SEVMİŞSİNİZDİR.

Meryem nineyi sevenler kim bakalım birde Seher ile Meryem nine olayı var çok severek yazdım ağzının payını veriyor...☯️

Ömer sizce nasıl bir karekter...▶️

Kitabı böyle güzel diyen varmı, yoksa eskisimi güzel?▶️

Oy ve yorumları bekliyorum...▶️

Sizi çok seviyorum kendinize iyi bakın...💋💘

@deliserce1 takip etmeyi unutmayın...

 

💅💅💅

 

 

 

 

Loading...
0%