Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@demirhan_asel

Yazar Anlatımıyla,

 

Zaman hızla geçmekteydi Asel ve Arsen'in 5 yaşına girmesine 1 hafta kalmıştı bütün aile ikizlerin doğum günü için hazırlıklara çokta başlamıştı.

 

Asel yeni güne gözünü açmış ve yatağından kalkıp hemen ikizinin odasına gitmeye başlamıştı küçük boyuyla kapıları zorlansa da Yalın abisinin gösterdiği gibi kapıyı zıplayarak açmıştır sonunda ikizinin odasına gelen Asel onun hala nasıl uyuduğunu anlamamıştır doğum günlerine çok az kalmıştı ama ikizi hala yatıyordu.

 

"Arsen"

 

daha yüksek bir sesle "Arsen"

yine de uyanmayan ikiziyle Asel derin bir nefes alıp vermişti o sırada gözüne çapan sürahideki su ile çareyi ikizinin üzerine su dökmekte buldu

yatağının yanında duran suyu biraz zorlansa da küçük eleriyle sürahideki suyu yanındaki bardağa koydu ve Arsen'in yüzüne döktü sıçrayarak uyanan Arsen ne olduğunu anlamaya çalışırken Asel ikizine gülmekle meşguldü bunu fark eden Arsen tam ikizine kızıca iken onun ne kadar güzel güldüğünü görüp derin bir nefes almış ,

 

"neden beni su dökerek uyandırdın Asel" dedi kızgın çıkartmaya çalıştığı sesi ve çatık kaşlarıyla

 

ona asel diyen ikizininin ona küstügünü ve kızdıgını sanıp dudağını büzlmüş ve gözlerini dolmuştur çünkü genelde ikiz diye seslenirdi ama aslında sadece tirp atmakta olan Arsen'in gönlünü almak için "ikiz" Arsen ona bakmadı

 

"ikiz uyanmamıştın ama sana seslendim hem de tam iki kere" diyerekten iki parmağını havaya kaldırmıştı, derin bir nefes alıp ikizinin yanına yatağa çıkıp küçük kollarını ikizine sardı.

 

Arsen yumuşamaya çoktan başlamış olsa da hala tribini sürdürmeye devam etti,

babası annesine küstüğünde annesi babasının gönlünü almak için onu öperdi,sarılırdı ona güzel sözler söylerdi tabi babası çoğu zaman annesinin üzülmesine dayanamaz ve hemen affederdi

 

Asel ikizine "ama doğum günümüze az kaldı seni bu yüzden uyandırmaya çalıştım hem daha kıyafetimizi bile seçmedik Arsen"

 

ikizinin gözlerinin dolu dolu olduğunu gören Arsen hemen telaşlanmış ve ikizine dönüp "tamam tamam affettim ama bi şartla " dedi

 

Asel ise "ne istersen yaparım ikiz sen iste yeter" dedi

 

Arsen sağ yanağını gösterip "öpersen barışırım" dedi

 

Asel hemen ikizinin yanağını öptü "affettin mi ?" diye sordu

 

"ben sana hiç küsmem ki" dedi Arsen

 

İkizler kalktı ve dişlerini fırçalayıp üstlerini giydiler hatta giyecekleri kıyafetlerini bile seçtiler,

henüz saat 06:55 olduğu için kimse kalkmamıştı ve bu durum ikizlerin canını sıkmıştı onlarda salona geçip çizgi film izlemek istediler tam o sırada Yalın abilerinin hoparlörünün salonda ki masada olduğunu gördüler.

 

Asel ikizine dönüp "sende benim düşündüğümü düşünüyorsun değil mi arsen" dedi

 

arsen ikizine dönüp "hayır ikiz bunu yaparsak annem çok kızar bu sefer babam bile bizi kurtaramaz" dedi

 

"hadi ama Arsen korkmak aptallıktır" dedi Asel

 

"Aptal kötü bir kelimedir sen nerden duydun Asel?"

duyulan sesten korkarak arkaya dönmüştü ikizler arkalarında kuzenleri emir var kendilerinden 1 yaş büyük

 

"amcam söylerken duydum akılım hem kötü bir kelime olsaydı amcam söylemezdi" dedi

 

Emir "kötü bir kelime annem öyle söyledi" dedi

"değil"

"öyle"

"degil "

"öyle"

" deg-"

 

Arsen artık sıkılmıştı bu durumdan ve el atması gerekirdi yoksa akşama kadar süredi "yeter tamam hadi ikiz yapalım şunu" dedi

 

"tamam sen abimin telefonunu getir bende bunu açıyım Emir sende yanıma gel" dedi

 

"tamam" dedi Emir ve Arsen

 

"emir sen nasıl girdin eve kapı kapalıydı"dedi

 

Emir küçük omzunu silkip "mutfak kapısı açık kalmış" dedi

 

Asel hoparlörün açılışını bulmuştu tam o sırada ikizi de agah abisinin telefonunu getirdi abisinin şifresi çok kolaydı abisi ona sayıların bazılarını öğretmişti doğum günü ikizlerin tarihiydi şifresi her şey hazırdı saat tam 7:30'u gösteriyordu ve Asel de başlatma tuşuna basmıştı ama bilmediği şey sesinin hoparlörünün son seviyede olması ve üzerinden ışıklar çıkmasıydı Asel korkarak yere att hoparlörü çalan şarkıda –danza kuduro- çalıyordu bunu duyan ikizler ve emir korkmuştu ama kapatamadıkları için onlarda dans etmeye başlamışlardı onları gülerek izleyen Ali beyde katılmıştı tabi sonra abileri Yalın,Arat,Agah ve hatta babaları da ama anneleri uyanınca iş değişti

 

"bu ses de ne Azat"

 

"Azat ne oluyor"

 

tüm aile fertlerini dans ederken gören Melek hanım aklından geçen şey resmen diskoya döndüğüydü evin ve onlara katılmasıydı sonra ceza verebilirdi değil mi? biraz eğlenebilirdi öncesinde.

Şarkı bitikten sonra bunu kimin yaptığını bulmaya çalışan Melek hanım ve şaşkına dönen bir Ali bey neye uğradığını şaşırdı çünkü suçlu bir anda o oldu

 

"evet kimin fikriydi bu" dedi melek hanım emir

 

"babamın"

 

İkizler "amcamın"

 

tabi bunun üzerine Ali bey kahvaltı hazırlama ve solonu toplama cezasını aldı buna diğer aile üyeleri gülerken

Ali bey Melek hanıma dönerek "yenge vallaha ben yapmadım hep ikizler ve Emirin suçu" dedi dedi de

 

ikizler durur mu? "yalan söyleme amca sen yaptın"

dediler tabi Aselin amcasına dün çikolata almamasının cezasıydı bu "banane amca sende bana dün çikolatamı alsaydın" diyip kollarını birleştirdi ve abisi Agahın yanına gitti abiside hemen onu hemen kucağına almıştı arkalarından

 

Ali bey "alacaktım vallaha bak ama annen izin vermedi ayrıca babanda beni balkonda-"diye başladığı cümleye azat beyin kafasına vurmasıyla son buldu

 

Ali bey abisine dönüp

"ah abi acıdı ne yapıyorsun ya" dedi

 

Azat bey "sus çok konuşma yoksa tekrar yaşarsın aynı şeyleri" dedi

 

Ali beyin onalar gözünün önünden film şeridi gibi geçti

kafasını sallayıp kendine gelmek istedi ve

"yok abi tamam ben anladım seni" diyip hemen yengesinin verdiği talimatlar doğrultusunda haletli işlerini

 

Demirhan ailesi mutluyuydu ama bu mutluluğa gölge düşeceğini kim bilebilirdi onalar bu anları özleyeceklerini bilselerdi daha çok vakit geçirmez miydi 1 hafta bu mutluluğun son bulmasına bir hafta kalmıştı

 

Demirhanlar mutlu bir şekilde kahvaltısını yaparken onları özelliklede Azat Demirhan ve Ali Demirhan'ı yok etmek için uğraşan biri vardı ve günleri saatleri sayıyordu

 

Yaşlı adam en güvendiği adamına dönüp sert ve bir o kadarda duygusuz sesiyle "her şey hazırımı?" dedi

 

Mehmet patronuna dönüp "evet efendim her şey tam istediğiniz gibi hazır "

 

yaşlı adamın yüzünde bir gülümseme peydahladı hayır bu mutluluk yada başka bir gülümseme değildi bu sonunda intikamını aldığının ve rahatladığının gülümsemediydi.

 

önündeki kahveden bir yudum alıp yerin koydu ve "güzel o halde sadece zamanı beklemek kaldı" dedi

 

Bir zamanlar ona yaptıklarının hesabını soracaktı Azat Demirhan'a ve ona yardım eden herkese artık intikam vaktiydi.

 

Günün sözü: Bazen çok zordu hayat, akıntıya karşı kürek çekersin, yorulmak istemesin ama yorulursun.

Loading...
0%