Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@demirhan_asel

Yazar anlatımı,

Hastaneye önüne geldiklerinde Azat bey"Doktor" Ali bey "Doktor" diye bağırdılar

Timuçin bey "sedye getirin" diye bağırdı

Doktor "hastanın durumu ne?"

Hemşire "5 yaşında kız çocuğu araba çarpmış, kafasından kan geliyor sanırım çok sert bir şekilde kafasını taşa vurmuş " dedi

Doktor "ameliyathaneyi hazırlayın hemen" ameliyathane hazırlandı doktor tam arkasını dönüp giderken

Melek hanım ağlarken doktora "kızıma bir şey olmaz değili mi doktor bey. O iyi olucak değili mi doğum günüydü bugün kızımın"

Doktor üzgün gözlerle kızının arkasından bakan anneye döndü ve "Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıcağız. Hiç şüpheniz olmasın" dedi bunu duyan hastahane deki herkes hüzünlü bir bekleyiş aldı

 

2 saat sonra,

 

Kapı açıldı ve doktor ameliyathaneden çıktı

Doktor çıktı ve "elimizden geleni yaptık şimdi sadece beklemek kaldı yoğun bakıma alınacak hasta" dedi

Azat bey "kızım iyi ama değil mi, hayati tehlikesi yok?" dedi endişeyle.

"Dediğim gibi elimizden geleni yaptık. Ama gerisi hastaya bağlı tehlike hala devam etmektedir. Bu 24 saat çok önemli bir zaman"

 

Orda bulunan herkes bir nebze olsada rahatlasa da hala tehlike geçmemişti. Umuyorlardı ki bu 24 saatin sonunda kızları iyi olsun.

 

12 saat sonra,

 

Asel'in kaldığı yoğun bakımı odanın camında görüyorlardı. Bir anda monitörde ki kalp atış göstergesi düz bir çizgi aldı bunu gören Demir Ege hem bağırarak "Asel" "Asele bişey oluyor" dedi endişeliydi. Küçük arkadaşını kaybediyordu.

Timuçin bey monitörü görüp "Doktor " diye bağırdı, Doktor ve hemşireler hemen Asel'in yanına gitti, gerekli müdahaleleri yapmaya çalıştılar

Bunu duyan Demirhanlar yıkıldı. Melek hanım ve Sevim hanım ağlamaya başladı, diğerleri ise yaşlı gözlerle doktorun kardeşiniz iyi kurtuldu demesini bekliyordu. Ama her şey beklediğiniz gibi olmaz.

 

Doktor odadan çıkıp üzgün gözlerle kızının iyi olmasını bekleyen aileye yutkunarak " başınız sağ olsun" dedi " hastanın ölüm saati 10.01 24.03.2012" dedi

Bunu duyan Melek hanım fenalaştı ve ağlayarak yere Çöktü Azat bey eşine sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Herkes üzgündü herkes ağlıyordu her şey bitmişti.

Demirhanların geçireceği nice kötü günlerin başlangıcıdır.

 

Hüzün mutsuzluk, sinir krizleri, ihanetler, düşmanlar, gözyaşları daha bir çok şey Demirhan ailesini beklemekteydi.

 

Bu sıralarda Demirhanların düşmanı planının ters gitmesinin sinirini yaşarken, yeniden planlar kurmuştu.

 

Tam o dakikalarda hastaneye kantine su almak için inen ve hemen yukarı çıkan Agah Demirhan'ın telefonu çalmıştı. Telefonu açmış ve arkadaşının sınavı kazandığını söylemiştir ama Agah Demirhan'ın aklında hala doktorun dediği "başınız sağolsundaydı" telefonu elinden kayıp yere düştü. Agah Demirhan sınavı kazanmıştır ancak kardeşini kaybetmişti. Kız kardeşi askerlere hayran diye asker olmak isteyen Agah Demirhan şimdi kardeşimin sonsuza kadar kendisinden gittiğini öğrenmiştir.

 

Arsen Demirhan bir daha asla doğum gününü kutlamayacak,konuşmayacak,top oynamayacaktı.

 

Agah Demirhan en iyi en güçlü asker olmak için çabalayacak.

 

Melek Demirhan her gece kızının odasında ağlayarak uykuya dalacak, sürekli kızının yaşadığını ölmediğini savunmak. Ama hiç kimse ona inanmayacak sadece oğlu Arsen Demirhan inanmaktır.

 

Yalın Demirhan doktorluk okulunu birincilik ile bitirip çok iyi bir doktor olacaktır.

 

Arat Demirhan İçine kapanık sinirli duygusuz birine dönüşüp, iyi bir avukat olacaktır.

 

Azat Demirhan kızını koruyamadığı için suçluluk duygusu ailesine sahip çıkmadığı için tüm çocukların üstüne daha fazla düşmektir. Hep hayal ettiği aileyi kurduğunu ama bunun çok kısa sürdüğünü canından bir parçanın gittiğini bu yüzden de içine kapanık duygusuz,sinirli bir adam olcak.

 

Demir Ege Soylu hiç kim ya sürekli sürekli derslerine odaklanan sürekli mutsuz olan, üzüldüğünde sevindiğinde sinirlendiğinde soluğu sürekli Asel'in mezarında alacak.

 

Timuçin Soylu, Sevim Soylu. Timuçin bey bir daha asla arkadaşına şaka yapmamakta üzüntüsünü içinde yaşamaktadır ama hep arkadaşının yanındadır.

Sevim Hanımsa Melek Hanım'ın yanında durmakta onu hep destek olmaktadır.

 

Alpaslan Soylu'da Agah Demirhan gibi asker olmak ve arkadaşının yanında olmak için çabalayacak . Ancak işler istediği gibi gitmeyecek.

 

Ali Demirhan bir daha asla çikolata almamış çikolatalı bir şeyler yememiştir,sadece Asel'in yanına giderken çikolata alcak.

Demirhanların evine asla çikolata girmemiştir.

 

 

Demirhanlar hastanedeyken;

 

Yaşlı adam en güvendiği adamına döndü,

"Nasıl böyle bir şey oldu sizin dikkat etmeniz gerekiyordu" dedi sinirli ve çatık kasları ile

Sergen patronuna bakıp "efendim arabanın oradan geçeceğini bilmiyorduk her şeyi bir anda oldu engelleyemedik"dedi

Sergen patronumdan çok korkmaktadır aslında tüm Adana korkmaktadır. Patronu sinirlendiğinde her şeyi yapabilecek güçtedir. Ona karşı gelmek hiç istemez, bu yüzden her ne kadar Aseli ailesinden ayrılmak istemese de bunu yapmak zorundadır.Bu işe nereden geldiğini sorgulamaktaydı. keşke hiç bu yaşlı adama çalışmasaydı ama her şey için çok geçti.

 

Her şey planlarına göre gitmese de, oyunu yeniden kurgulayıp daha iyi bir oyunla oyununu bitirecek ve intikamını alacaktı.

 

Azat Demirhan tam acım dindi dediği anda ona daha büyük acılar yaşatacak.

 

"Tamam çık git gözüm görmesin seni. Dediklerimi unutmayın! Dediklerimin bir dışına çıktığınızı duyarsam ya da fark edersem. O zaman siz elimden kimse alamaz sizi diri diri toprağa gömerim. Umarım dediklerim anlaşılmıştır. Şimdi git ve dediklerimi yap!" dedi sinirli ve itiraz istemeyen sesiyle.

 

Sergen korkudan neredeyse titremekteydi. Kekeleme den zar zor çıkarttı sesiyle "tamam efendim siz nasıl isterseniz. Hiçbir eksik olmadan olacağına emin olabilirsiniz" deyip kapıyı açıp çıktı

Yaşlı adam Sergen'in çıkmasıyla odasının caminin önüne geçerek "umarım öyle olur aksi mümkün bile olamaz" dedi

 

Yaşlı adamın aklından bir çok şey geçmektedir. Ama hiç şüphesiz ki hiçbir kötü cezasını çekmeden durmaz .

 

Yaşlı adamın karısı çalışma odasının kapısını açıp "bey sence de biraz ileri gitmedik mi " dedi

Yaşlı adam sinirlenmişti eşinin böyle demesine. Boynundaki ve alnındaki damar sinirden beli olmuştu. Hızlı bir şekilde eşine döndü " sen ne ileri gitmesinden bahsedersin hanım. Nen bu zamana kadar çok bekledim. Nana yaptıklarının cezasını çekecekler. Onların karşısında kim olduğunu kime düşman olduklarını bilecekler!"dedi

Yaşlı kadın eşine üzgün gözlerle bakmakla yetindi sadece. Her zaman yaptığı gibi sustu hep susmamış mıydı zaten? Oğulları ondan dayak yerken,öz oğlunu yetimhaneye bırakırken ,oğlumu zorla evlendirmeye çalışırken, sürekli çocukların hakaret ederken susmamış mıydı? zaten.Yinede eşinin bu kadar ileri gideceğini bilmiyordu. Kendi öz torununu öldüreceğini hiç düşünmemişti. Ama bilseydi kendi öz kızını öldüreninde o olduğunu hala eşinin yanında olurumuydu...

 

Günün sözü: Şimdi sahne senin devam et. Ama sıra bana gelmesin. Dua et.

Bölüm nasıldı?

Umarım beğenirsiniz bi yanlışım varsa lütfen söyleyin :)

Loading...
0%