@demirhan_asel
|
Herkes sevdiği insanla hayatını birleştirmek ister. Bu yanlış bir şey değildir, ancak bazen bir insan gözünü o kadar boyar ki gerçek kimliğinin ne olduğunu bilemez doğru karar verdiğini sanır. Kardelen doğru kararı verdiğini düşünüyordu.
Kardelen oğlu Ömer Aliyi yatırmış, kocasını beklemekteydi. Saat kaç oldu bilemez lakin tahminine göre gece üç sularındaydı. Hala ne giden, vardı nede gelen.
Artık beklemekten yorulan Kardelen yatağına geçmiş gözlerini kısa bir süreliğine kapatmak istediğinde, çoktan uykuya dalmıştı.
Sabah saatleri olmuştu, Kardelen gözlerini açmıştı. Ancak yanında ne ona sarılan, nede öpen bir kocası yoktu yanında.
Elini yatağın boş tarafına atıp emin olmak için baktı ancak gerçektende yoktu.
Saatin kaç olduğunu bilmiyordu ama kapının sesiz bir şekilde açılmaya çalıştığını duyar duymaz gözlerini tekrar kapattı.
Barkın kapıyı sesiz bir şekilde açıp girmeye çalışıyordu. Sevdiği kadını uyandırmak istemezdi.
Kafasını uzatıp baktığında, eşinin hala yataklarında uyuduğunu gördüğünde hareketlerinde daha dikkatli oldu.
Temizlenmek için hemen banyo ya giridi, banyodan çıktığında eşi hala uyuyordu.
Sakin adımlarla giyinme odasına giridi, farklı renkte olan takım elbisesini üzerine geçirdi. Tekrar odaya döndüğünde uyuyan eşine yaklaşıdı, öperek uyandırmaya başladı.
" Sevgilim?" dedi
Kardelen gözlerini yavaşça açarak “Barkın?” dedi yaptığı yatağında dik oturdu.
“ Ne zaman geldin?” dedi
Barkın eşinin saçlarını severek. “ yeni geldim güzelim işlerim yeni bitti” dedi sevgiyle.
Kardelen somurtarak “ tekrar gidecek misin?” dedi
Barkın eşinin yüzünü ellerinin arasına alarak “ üzgünüm sevgilim ama gitmeliyim ama akşam birlikteyiz” dedi
Kardelen kendini gülümsemeye zorlayarak “ tamam sorun değil git hem çabuk gelirsen bugün güzel vakitler geçiririz” dedi eşinin takım elbisesinin düğmeleriyle oynarken.
Barkın eşine kısa bir öpücük verip “ sabırsızlanıyorum” dedi çapkınca.
İkili gülüşerek aşağı indiklerinde, Meliha hanımın onlar için kahvaltı hazırladığını gördü.
Kardelen “ Ömer Ali nerde Meliha teyze” dedi
Meliha hanım kahvaltılık malzemeleri sofraya bırakırken “ Odasında daha küçük bey” dedi
Merdivenlerden gözlerini zar zor açık tutmaya çalışarak, sağa sola çarpıp iniyordu Ömer Ali.
Kardelen adım seslerimin geldiği yöne dönüp, oğluna gülümsedi. “ paşam?” dedi sevecenle
Ömer Ali gözlerini aniden açıp annesine koştu ve sarıldı. “ anne?” dedi ağlamaklı sesiyle.
Kardelenin kaşları çatıldı. Oğlunun önünde eğildi. “ Ne olmuş benim Alime anlat bakalım paşam” dedi
Ömer Ali burnunu çekerek, dudaklarını büzdü “ kabus gördüm. Yine gidiyordun. Beni bırakıyordun!” derken daha çok ağlamaya başlamıştı.
Kardelen ne diyeceğini bilememişti.
Barkın oğlunun önüne eğilip iki kolundan tutu “ oğlum bana bak!” dedi sert sesiyle.
Ömer Ali babasının sesini duyar duymaz ağlamalarını durdurmaya çalışarak babasına baktı.
Barkın “anneni üzmeye ne hakkın var! Al tarafı bir kabus hem sen büyüdün artık ne kabusu! Şimdi odana gidip üstünü değiştiriyorsun. Sonrasında kahvaltıya geleceksin! Bir daha anneni üzdüğünü görmeyeceğim!”dedi sert sesiyle.
Ömer Ali bir annesinin endişeli yüzüne birde babasının çatık kaşlı sert yüz ifadesine baktı. Annesinin üzüldüğünü görünce hızlıca yanağından öpüp odasına koştu.
Barkın kardeleni ve kendisini yerden kaldırarak sarıldı.
Kardelen “ çok üstüne gidiyorsun Barkın o daha çocuk. Tabiki kabus görecek.” dedi
Barkının önceliği hep kardelen olmuştu. “ seni üzmeye hakkı yok!” dedi
Kardelen” ama Barkın-“
Barkın “ Sevgilim hadi acıkmışsındır.” dedi konuyu kapatmak isteyerek.
Kardelen bu konuyu hala kapatmamıştı ancak oğlu her an gelebilirdi anne babasının kavga ederken görmesini istemiyordu.
Sofraya geçtiklerinde Ömer Ali’de gelmişti. Gözleri kıpkırmızı olmuş üstünü yeni değiştirilmişti.
Barkın oğlunun bu haline dayanamayıp yanına çağırdı. “ Ömer gel buraya oğlum” dedi sakince.
Ömer Ali babasına baktığında ciddi ifadesini gördü, tedirgin adımlarla masada oturan babasına yaklaştı.
Barkın oğlunu kollarından tutup kucağına oturtu. Saçlarını severken “ Oğlum özür dilerim biraz fazla tepki gösterdim. Ama sende büyümüştün artık korkmanı gerektirecek hiçbir şey yok. Hem annenin üzüldüğünü görünce dayanamadım. Biliyorsun ki bu hayatta önce annen sonra ise sen benim için değerlisin.” diyip saçlarından öptü.
Ömer Ali annesinin gülümseyen yüzüne baktı ve babasına dönüp başını salladı.
Barkın “ hadi bakalım kahvaltını yap. Eğer tabağındakileri bitirirsen annenle seni lunaparka götürebiliriz.” dedi oğlunu kucağından indirirken.
Ömer Ali babasını onaylayıp yerine oturdu.
Sakin geçen kahvaltı sonrasında herkes üstünü değiştirmek için kendi odasına çekilmişti. Barkın telefondan asistanını arayarak bugünkü toplantıları iptal etmesini istedi. Babasının bu durumdan hoşlanmayacağını bilsece Kardelen'i mutsuz görmeye dayanamazdı.
Kardelen ve Barkın odalarına girdiğinde Kardelen “ Hava sıcak Barkın kısa kollu giymek istiyorum” dedi
Barkın “ hayatım ya üşürsen” dedi tedirgin sesle.
Kardelen gülümseyerek “ üşümem ki” dedi tatlı bir şekilde.
Barkın sevdiği kadının bu tatlı haline dayanamayıp öptü. “ öyle olsun güzelim ama yanımıza hırkada alalım” dedi
Kardelen başını sallayarak gülümsedi “ tamam” dedi
Barkın hem Kardelenin hemde kendi üstünü spor kıyafetler giydirmişti.
Aşağı indiklerinde Ömer Ali’nin hırkasını giymeye çalıştığını fark eden Barkın “ oğlum gel giydireyim” dedi
Ömer Ali hırkasını giyemeyeceğini anlayınca babasının yanına sakin adımlarla gitti.
Barkın oğlunun elinden hırkasını alındığında hızlıca giydirdi. “ Yinede üşürsen söyle tamam mı oğlum?” dedi
Ömer Ali kafasını salladı, annesinin elini tutu.
Kardelen gülümseyerek elini tutan küçük ele öpücük bıraktı.
Ömer Ali annesinin yaptığı gibi o da onun elini öptü.
Barkın “ hadi bakalım lunaparka gitme zamanı.” dedi eşinin elini sıkıca tutarken.
Kardelen çok mutluydu. Yanında iki sevdiği adamda vardı. Oğlu sol elini tutarken aşık olduğu adam sağ elini tutuyordu.
Mutluydular hernepasına olursa olsun iyi bir aile olmuşlardı.
Barkın arabanın yanına geldiklerinde eşini arabaya bindirdi, sıra oğluna geldiğinde emniyet kemerini takmayı unutmadı. Kendiside bindikten sonra artık gitmeye hazırlardı.
Ömer Ali cama bakmak yerine babasına döndü "Evet" dedi sakince. Sonra ise tekrar cama dönüdü, yolu izlemeye devam etti. Heycanlıydı ilk defa babası ve anneleriyle birlikte lunaparka gideceklerdi. Kardelen ön koltukta otururken, Ömer Ali Kardelen'in arka koltuğunda oturuyordu. sesiz geçen yolculuktan sonra nihayet lunaparka gelmişlerdi. Barkın aracı park ettiğinde, Kardelen'e döndü "Sakın inmiyorsun sevgilim ben geleceğim şimdi." dedi hızla indi.
Kardelen başıyla onaylamıştı. Barkın arabanın önünden dolanıp, Kardelenin kapısına geldi. Önce kapıyı açarak, ekliger kemerine uzandı. Kardelen ise bu yakınlıktan dolayı hızını atan kalbi ve kızaran yanaklarıyla uğraşıyordu. Barkın kemeri açtığında Kardelen'in elinden tutarak "Gel bakalım sevgilim" dedi ve araçtan indirdi. Kapıtı kapatarak bu seferde oğlunun oturduğu arka taraftaki kapıyı açtı. Oğlunun kemerinide çözdükten sonra araçtan indirdi. Eşinin elini sol eline alırken, oğlunun elini de sağ eliyle tutuyordu. "Evet, hangi oyuncağa binmek istersiniz Kardelen hanım?" dedi gülümserken Barkın.
Kardelen ise göremese bile onunla bu şekilde ilgilenen adam yüzünden kalbinin atışı resmen yerinden çıkacak gibi olmuştu. "Bilmem ki. Sen hangi oyuncağa binmek istersin Ali'm" dedi
Ömer Ali ilk ne diyeceğini bilemesede "Çarpışan arabalar" dedi heyecanla. Barkın "Olmaz oğlum annen rahatsız olabilir." dedi
Kardelen ise gülümsedi ve Barkın'ın elini sıktı ona bakmadı için "Bir şey olmaz ki Barkın. Hem Ömer Ali öyle heyecanlı söyleyince bende çarpışan arabalara binmek istedim" dedi
Barkın eşinin bu tatlı haline dayanamayarak yanağına bir öpücük kondurdu. Bu ani öpücükle şaşıran Kardelen ise yanakları daha da kızarmıştı. Barkın " Nasıl isterse benim sevgilim" dedi.
Ailecek çarpışan arabaların olduğu yere geldiklerinde. Ömer Ali mavi bir arabaya binmek istemişti. Kardelende Ömer Ali'yle aynı arabaya bindiğinde, Barkın sarı bir arabaya bindi. Birbirlerine çarpıyor eğleniyorlardı. Ancak kırmızı arabada olan adam Oğlu ve eşine çarptığında Barkında şarteler atmıştı. O nasıl olurda karısının arabasına çarpardı?
Kardelen güç bela Barkını sakinleştirdiğinde, dönme dolaba binmişlerdi bu sefer. Dönme dolaptan indiklerinde Barkın oyuncak kazanmak için atış yapmak istemişti. Kardelen'e bir oyuncak kazanmak istemişti. Ancak istediği pekte olmadı zira atış yapmakta pekte iyi değildi. Yine de deniyor olması Kardelen'in mutlu ediyordu. "Barkın yeter artık olmuyorsa olmuyordur. Hem ben oyuncak istemiyorum." dedi
Barkın "Olmaz." eşinin anlını öpütü " Bu sefer kazanacağım sevgilim göreceksin" dedi ciddi bir ifadeyle. Kardelen sıkın bir nefes verdiğinde' elini tutan Ömer Al'iye "Anlaşılan bir süre daha buradayız Ali'm" dedi
Ömer Ali annesinin bu haline gülerken, babasının yine başarısız olmasını izliyordu. Barkın o oyuncağı almak için ne kadar denesene olmamaıştı. Sonunda orada çalışan adam Barkına bir oyuncak verdi. Yoksa bu adam hiç başka birinin oynamasına izin vermeyecekti. Luna parktan çıkan üçlü araca geri döndüler. Barkın'ın sessizliği Kardelen'i üzdüğünde " Barkın bu kadar abartma sadece bir oyundak" dedi
Barkın somurtuğu için Kardelen'i de üzdüğünü fark ettiğinde " Senin için kazanmak istemiştim" dedi
Kaedelen, Barkın'ın bu tatlı haline içten bir gülümsemeyele karşılık verdi. " Olsun en azından denedin" dedi
Barkın, Kardelen'in bu haline gülümsedi ve anlını öperek daha neşeli bir sesle "Evet kimler acıktı bakalım" dedi
Ömer Ali " Ben" diye bağırdığında, Kardelen ve Barkın gülmeye başladılar. Ailecek hamburger yemeğe giden Yıldıraylar. Günün güzel geçmesiyle sürekli gülümsüyorlardı.
İlerde be olur bilinmezdi ancak bu mutlu hallerinin tadını çıkarıyorlardı.
Bölüm sonu. Bölüm nasıldı? Barkın? Kardelen? Ömer Ali? |
0% |